MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NİKAH

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Mehir Belirlenmeden ve Dokunmadan Önce Eşlerden Birinin Ölmesi

 

14305- Şafii der ki: "Nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mehirsiz olarak nikahlandıktan sonra kocası vefat eden Berva' binti Vaşik'e benzeri kadınların mehri kadar mehir verilmesine ve mirastan payalmasına hükmetti."

 

14306- Eğer bu hadis Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabitse, bize göre en uygunu budur. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiği hükme rağmen başkasının ileri süreceği hiçbir delil veya kıyas kabul edilemez.

 

14307- Eğer hadis sabit değilse, ondan sabit olmayan bir şeyi hiç kimsenin sabitmiş gibi kabul etmesi doğru değildir. Bu hadisi sabit olan başka bir yolla bilmiyorum.

 

14308- Bu hadis, bazen Ma'kil b. Yesar'dan, bazen Ma'kil b. Sinan'dan, bazen de Eşca' kabilesinden ismi verilmeyen birilerinden nakledilmiştir. Böylesi bir durumda erkek veya kadının ölmesi halinde kadın mehir de, hediye de almaz.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (7/244).

 

14309- Alkame der ki: Bir kadınla mehir belirmeden evlenen, kadınla ilişkiye girmeden de ölen kişi konusunda Abdullah'a geldiler. Aynı konu için Abdullah (b. Mes'ud) birkaç defa geldiklerinde sonunda onlara: "Bu konuda kendi görüşüme göre fetva vereceğim. Kadına ne az ne de fazla olmamak kaydıyla benzeri kadınların mehri kadarı verilir. Bunun yanında kadın iddet bekler ve kocasına da varis olur" dedi. Bunun üzerine Ma'kil b. Sinan kalkıp Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Berva' binti Vaşik el-Eşcaiyye konusunda bu şekilde hüküm verdiğine dair şahitlik edince Abdullah bu duruma çok sevindi. 

Ebu Davud, bunu Sünen'de Osman b. Ebi Şeybe kanalıyla Yezid b. Harun ile Abdurrahman b. Mehdi'den, ikisi de Süfyan es-Sevri'den rivayet etmiştir.(--- Ebu Davud, nikah (2114-2116), Tirmizi, nikah (1445) ve İbn Mace, nikah (1891).

 

14310- Bir grup ta aynı manada bir rivayeti Süfyan'dan rivayet etmiş, bazıları kalkan kişinin Ma'kil b. Yesar olduğunu söylemiştir, ancak bu hatalıdır.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (7/245).

 

14311- Abdurrahman b. Mehdı de bunu Süfyan kanalıyla Firas'tan, u, Şa'bi'den, o Mesruk'tan, o da Abdullah'tan, kalkan kişiyi Ma'kil b. Sinan olarak zikrederek rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra (7/245-246).

 

14312- Davud b. Ebi Hind de bunu Şa'bi kanalıyla Alkame b. Kays'tan, o da Abdullah'tan: "Eşca' kabilesinden bazıları Abdullah'ın böyle dediğini işitince kalkıp şahitlik ettiklerini söylediler" ibaresiyle rivayet etmiştir.

 

14313- Abdullah b. Utbe ise bunu İbn Mes'ud'dan: "Eşca kabilesinden, aralarında Cerrah ve Ebu Sinan'ın da bulunduğu bir grup kalkıp şahitlik ettiklerini söylediler" ibaresiyle rivayet etmiştir.

 

14314- Berva' binti Vaşık'ın bu hadisini rivayet edenlerin adlarındaki ihtilaf, hadisi zayıflatmaz. Bu rivayetlerin senetleri sahihtir. Bu rivayetlerin bazılarında, Eşca' kabilesinden bir grubun buna şahitlik ettiği geçmektedir. Ravilerden bazıları bunlardan birinin, bazıları diğerinin adını vermiştir. Bu hadisi rivayet edenlerin hepsi de güvenilirdir. Eğer güvenilir olmasalardı, Abdullah onların şahitliğine sevinmezdi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Böylesi Bir Durumda Kadının Mehir Hakkı Olmadığını Söyleyenler