MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

VASİYETLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Neshedilen Vasiyetler

 

12749- Şafii der ki: Yüce Allah: "Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir borç olarak size farz kılınd!"[Bakara, 180] buyurmuştur.

 

Yine: "İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın, senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler''[Bakara, 240] buyurmuştur.

 

12750- Şafii: "Daha sonra Yüce Allah anne babanın miras payları, onlardan sonra veya onlarla birlikte akrabalardan başka kimlerin varis olacağı, kocanın karısına, kadının da kocasına varis olması hakkında ayetler indirdi" demiş, sonra da miras paylarının yanında vasiyetin de geçerli olma ihtimali ile miras ayetlerinin vasiyetleri neshetmesi ihtimalini zikretmiştir.

 

12751- Şafii der ki: Mekke'nin fethinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Miras alana vasiyet olmaz. Kafir karşılığında (kısas olarak) Müslüman biri öldürülmez'' buyurduğu konusunda Kureyş'ten olsun başka yerlerden olsun hadis alimleri ile meğazi alimleri arasında ihtilaf olmadığını görüyoruz. Hadis alimleri de böylesi bir hadisi meğazi alimlerinden karşılaştıkları kişilerden nakletmişlerdir. Bu açıdan genelin yine genelden olan bir rivayeti sayılır ve bu konuda diğer rivayetlerden daha sağlamdır. Alimlerin bu konuda ittifak ettiklerini gördük.

 

12752- Şafii der ki: Şamlılardan bazıları, hadis alimlerinin yanında ravilerinden bazılarının meçhulolmasından dolayı sabit görmedikleri bir Hadis rivayet etmişlerdir.

 

12753- Şafii bununla Şurahbıl b. Müslim'in, babasından olan şu rivayetini kast etmiştir: "Veda haccında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulundum. Burada verdiği hutbesinde: ''Her hak sahibine bu hakkı verilmiştir. Bunun için artık miras alana vasiyet yoktur'' buyurduğunu işittim."

 

12754- İsmail'in Şamlılardan olan rivayetlerinde bir sakınca yoktur.

 

12755- Amr b. Harice de: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğuna şahit oldum" der ve mana olarak aynısını zikreder.(--- Tirmizi, vasaya (2l21), Nesai, vasaya (6/247), İbn Mace, vasaya (2712), Darimi, Sünen (3263) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/264).

 

12756- Mücahid'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Miras alana vasiyet olmaz'' buyurmuştur.(--- Şafii, Müsned (2/189) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/264).

 

12757- Ebu Abdillah'ın rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: "Meğazi alimlerinin genelinin nakillerine, bu yönde Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen munkatı habere ve genelin bu hadisin hükmü üzerindeki icmasına dayanarak miras ayetlerinin anne babaya ve zevceye vasiyette bulunmayı neshettiğini anlıyoruz."

 

12758- Beyhaki der ki: Rivayet edildiğine göre İbn Abbas ve ibn Ömer "Miras ile ilgili ayetler anne babaya ve akrabalara vasiyeti neshettidemişlerdir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/265).

 

12760-12759- Şafii vasiyetler konusu içinde şöyle der: Hadis alimlerini.. çoğu böyle demiştir. Ancak Tavus ve az sayıda bazı kimseler: "Anne babaya ve mirastan payalanlara vasiyet neshedilmiş, anne baba dışındaki akrabalara vasiyet ise baki kalmıştır. Akrabasından başkasına vasiyette bulunanlf' vasiyeti de caiz değildir" demişlerdir.

 

12761- er-Risale'de bu yönde söyledikleriyle vasiyet konusunda Tavus'u görüşlerini kastetmiştir.

 

12762- İbn Tavus'un bildirdiğine göre babası Tavus şöyle derdi: "Vasiyet, miras ile ilgili ayetler nazil olmadan önceydi. Miras ile ilgili ayetler nazil olunca varis olana vasiyet neshedildi, varis olmayan akrabalara vasiyet ise baki kaldı. Akrabasından başkasına vasiyette bulunanın vasiyeti de caiz değildir.''(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/265).

 

12763- Ebu Abdillah'ın rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: Ayet Tavus'un dediği anlamı da veriyorsa bu durumda bize düşen Tavus'un dediğinin aksini söyleyen veya ona muvafık düşen delilleri bulmaktır.

 

12764- İmran b. Husayn'dan rivayete göre altı kölesinden başka malı bulunmayan bir adamın, vefat anında bunları azat etmesi üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu köleleri üçe ayırmış, içlerinden ikisini azat ederken dördünü de köle olarak bırakmıştır.(--- Müslim, iman (1668)

 

12765- İmran kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen bu sünnet de bize gösteriyor ki Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalık anında böylesi bir azat etmeyi vasiyet olarak değerlendirmiştir. Onları azat eden kişi Araplardan bir adamdır. Arap olan kişi de akrabası olmayanlardan ve Acemlerden köle edinebilir. Bu şekilde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun vasiyetini geçerli saymıştır.

 

12766- Bu da bize gösteriyor ki vasiyet akraba olmayanlar için caiz olmayacaksa azat edilecek köleler için de caiz olmayacaktır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Vasiyetten Önce Borcun Ödenmesi