MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
FERAİZ |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Feraiz
12482- Şafii der ki:
Yüce Allah şöyle buyurur: "Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah,
babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Ölen
erkeğin çocuğu olmayıp bir kız kardeşi varsa, bıraktığı mirasın yarısı kız kardeşinindir.
Fakat (ölen kişi) çocuğu olmayan kız kardeşse, erkek kız kardeşinin mirasının
tamamını alır. Varisler iki kız kardeş ise, bırakılanın üçte ikisi onlarındır.
Kardeşler, erkeklerden ve kadınlardan oluşuyorsa, erkeğe kadının iki katı kadar
pay verilir."(--- Nisa, 176
12483- Yine şöyle
buyurur: "Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere hisse
vardır. Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır.
Bunlar, az veya çok, belirli bir hissedir.''[Nisa, 7]
12484- Yine şöyle buyurur:
"Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa yaptığı vasiyetten veya
borcundan arta kalanın altıda biri, çocuğu yoksa, anası babası ona varis olur,
anasına üçte bir düşer."[Nisa, 11]
12485- Yine şöyle
buyurur: "Kadınlarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı
sizindir."[Nisa, 12]
12486- Yine şöyle
buyurur: "Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan
sonra bıraktıklarınızın dörtte biri karılarınızındır.''(--- Nisa Sur. 12
12487- Şafii der ki:
"Sünnet de bize gösteriyor ki Yüce Allah miras payları konusunda
Kitab'ında özellikle bunların kimler olacağını belirtmiştir. Buna göre muris
(miras bırakan) ile varisin aynı dinden yani Müslüman olmalarının yanında iki
tarafın da hür olması, varisin de murisin katili olmaması gerekir... "
12488- Usame b. Zeyd'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslüman kişi
kafir olana, kafir olan kişi de Müslüman olana mirasçı olamaz'' buyurmuştur.
Müslim, Sahih'de Yahya b.
Yahya kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim, feraiz (1614).
12489- Ali b. el-Hüseyn
der ki: "Ebu Talib'e Akil ve Talib varis olurken Ali ile Cafer varis
olmadılar. Bundan dolayı Şi'b'deki payımızı bırakmıştık.''(--- Malik, akdiye
(ll).
12490- Ebu Said'in
rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünneti bize göstermektedir ki zikrettiği şekilde muris ile varisin
dini farklı olduğu zaman, yani biri Müslüman biri de müşrik olduğu zaman
birbirlerine varis olamazlar.(--- Şafii, el-Ümm (4/72).
12491- Salim b.
Abdillah'ın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kişi malt olan bir köle sattığı zaman alıcının bu yönde bir
şartı olmadığı sürece kölenin malı satıcıya aittir'' buyurmuştur.(--- Müslim,
büyu' (80).
12492- Ebu Abdillah'ın
rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetinde köle mal sahibi olamaz. Kölenin sahip olduğu mal esasında
efendisinin malıdır. Köle, ölenin babası veya mirastan kendisine pay düşen
herhangi bir akrabası olsa ve miras olarak bir şeyalsa dahi bu malın esas
sahibi, ölenin babası veya akrabası olmayan efendisi olur. Bir köleyi
babalıktan dolayı varis kıldığımız zaman aslında Yüce Allah'ın mirastan kendisine
pay kılmadığı efendiye pay vermiş oluyoruz.
12493- Zikrettiğim bu
sebepten dolayı köleyi mirasçı kılmayız. Aynı şekilde murisle hürriyet ve İslam
konusunda ortak olmayan hiç kimseyi ona mirasçı kılmayız. Murisin katili olan
varisi de ona mirasçı kılmayız.
12494- Zira Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Katilin (maktulün
malına) mirasçı olma hakkı yoktur" buyurmuştur.(--- Malik, ukul (ıa) ve
Şafii, er-Risale (476).
12495- Beyhaki der ki:
Mürsel bir hadistir.
12496- Muhammed b. Raşid
vasıtasıyla Süleyman b. Musa bunu Amr b. Şuayb kanalıyla babasından, o
babasından, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.
(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/220).
12497- Başkası da bunu
Amr'dan bu şekilde rivayet etmiştir.
12498- Ebu Davud'un,
Merasil'de isnadıyla Zühri kanalıyla Said b. el-Müseyyeb'den bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kasıtlı olarak öldürmüş de
olsa, hatayla öldürmüş de olsa katil maktulün diyetine varis olamaz"
buyurmuştur.(--- Ebu Davud, Merasil (6/57).
12499- Rivayet
edildiğine göre Hz. Ömer, Hz. Ali, Zeyd ve Abdullah b. Mes'ud da: "Kasıtlı
olarak öldürmüş de olsa hatayla öldürmüş de olsa katil maktule varis
olamaz" demişlerdir.
12500- Şafii der ki:
Kişi kasıtlı olarak öldürdüğü birinin diyetine varis olmayacağı konusunda
bildiğim kadarıyla alimler arasında bir ihtilaf yoktur. Ancak hatayla öldürme
konusunda alimler arasında ihtilaf vardır. Hocalarımızdan bazıları:
"Katil, maktulün malına varis olur, ancak diyetine varis olamaz"
demiştir. Bunu hocalarımızdan bazıları Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) rivayet etmişlerdir. Ancak böylesi bir rivayet hadis alimlerinin
yanında sabit görülmemektedir.
12501- Bazıları ise:
"Kişi hatayla öldürdüğü birinin ne malına, ne de diyetine varis olamaz. Bu
konuda hatalı öldürme kasıtlı öldürme gibidir" demiştir.
12502- Bu yönde
zikredilen hadis sabit değilse o zaman ne kasıtlı, ne de hatalı öldürmede katil
maktule varis olamaz. Bu da: "Katil öldürdüğü kişiye varis olamaz"
genel hükmüne benzemektedir.
12503-12504- Beyhaki der
ki: Şafii'nin zikrettiği ve sabit görülmeyen hadis, Abdullah b. Amr'ın şu
rivayetidir: Mekke'nin fethinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
konuşma yapıp şöyle buyurdu: "Farklı dinden olanlar birbirine varis
olamaz. Biri diğerini kasıtlı bir şekilde öldürmüş olmadıktan sonra kadın
kocasının, koca da karısının diyeti ve malına varis olur. Ancak biri diğerini
kasıtlı bir şekilde öldürmüşse birbirlerinin diyetine ve malına varis
olamazlar.
Biri diğerini hatayla
öldürmüş ise malına varis olurken diyetine varis olamaz."(--- Ebu Davud,
feraiz (2911), İbn Mace, feraiz (2731) ve Ahmed, Müsned (6664, 6844).
12505- Ali (Darekutn!)
der ki: "Ravi Muhammed b. Said et-raifı güvenilir biridir."
12506- Beyhaki der ki:
Said b. el-Müseyyeb de bu görüştedir. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) mürselolarak naklettiği hadis de bu yöndedir.(--- Ebu Davud, Merdsil
(6/57).
12507- Ata b. Ebi Rebah
ve Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im de bu görüştedir.
12508- Amr b. Şuayb'ın,
babası kanalıyla dedesinden, onun da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) olan rivayetlerine itibar edenler onun bu hadisine de itibar
etmelidirler. Doğrusunu da Allah bilir.
12509- İbrahım
bildiriyor: Abdullah (b. Mes'ud)'a, geride köle bir baba bırakıp ölen ve
babasından başka da varis bulunmayan bir adamın miras durumu sorulunca:
"Baba oğlunun malından satın alınıp azat edilir. Sonra da oğlunun malından
kendisine düşen payı alır" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (7/180).
12510- Şafii:
"Ancak Iraklılar Abdullah'ın bu görüşüne itibar etmezler" demiştir.
Şafii, bunu Abdullah'ın bu rivayetini de ona muhalefet eden Iraklıları
bağladığını göstermek için zikretmiştir.
12511- Şafii der ki:
"Biz ise böylesi bir durumda oğlun malının beytülmala verileceği
görüşündeyiz. Iraklılar da şayet oğlun bir vasiyeti yoksa malının beytülmala
verileceğini söylerler."(--- Şafii, el-Ümm (7/180).
12512- Rabi der ki:
Dedenin mirası konusunda Şafii şöyle demiştir: "Zeyd b. Sabifin de görüşü
böyledir. Miras paylarının çoğunda da onun rivayetlerine itibar ediyoruz."
12513- Şafii bu konudaki
açıklamaları arasında: "Bu konuda da huccetimiz Zeyd b. Sabifin görüşleri
ile onunla aynı görüşte olanlardır" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/81).
12514- Beyhaki der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Miras hukukunu en iyi bileniniz
Zeyd b. Sabit'tir'' buyurarak miras payları konusunda Zeyd b. Sabifin sözlerine
itibar etmemizi işaret etmiştir.
12515- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Ümmetim içinde ümmetime karşı en merhametli olan kişi Ebu Bekr'dir. Yüce
Allah'ın dinini uygulama konusunda en kararlı kişi Ömer'dir. Haya. bakımından
en samimi -veya en hayalı- olan kişi Osman'dır. Helal ve haramları en iyi bilen
kişi Muaz b. Cebel'dir. Yüce Allah'ın bana indirdiğini (Kur'an'ı) en iyi bilen
kişi Ubey b. Ka'b'dır. Feraizi miras hukukunu) en iyi bilen kişi, Zeyd b.
Sabit'tir. Bu ümmetin emıni Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'tır.''(--- Beyhaki,
Sünenü'l-kübra (6/210).
12516- Rivayet
edildiğine göre müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab, Cabiye'de yaptığı
konuşmada: "Miras hukuku hakkında bir şey sormak isteyen Zeyd b. Sabit'e
sorsun" demiştir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/210).
12517- Rivayet
edildiğine göre Zühri de şöyle demiştir: "Zeyd b. Sabit miras ile ilgili
payları yazmamış olsaydı insanların bu konuda bilgisiz kalacağını
düşünüyorum.''(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/210).
12518- Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sünnetinden öğrendiğimize göre miras hukukunu en iyi bilen
kişi, Zeyd b. Sabit'tir. Yüce Allah'ın, hakkı diline ve kalbine yerleştirdiği
kişi (Ömer) de miras payları ile ilgili hususlarda Zeyd b. Sabit'e
başvurulmasını söylemiştir. Kureyşli bir alim ve birçok şehrin fakihi olan kişi
(Şafii) miras ile ilgili payların çoğunun Zeyd b. Sabit'in rivayetlerinden
aldığını ifade etmiştir. Bütün bunları göz önünde bulundurarak miras payları
ile ilgili Zeyd b. Sabit'in mezhebini Müzeni'nin Muhtasar'ında geçtiği tertip
üzere tahric etmeyi, Sünen eserinde de naklettiğimiz gibi görüşlerinin
şahitlerini zikretmeyi uygun gördüm. Doğruya ancak Allah ulaştırır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hangisinin Önce
Öldüğü Bilinmeyen Kişilerin Miras Durumu