MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ÖLÜ ARAZİ İHYASI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Buluntu Malın (Lukata) Sahibinin Çıkması

 

12444- Zeyd b. Halid bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) lukata konusunda: "Onu arayan, kesesinin özellikleri ile miktarını bilen biri çıkarsa malı ona verirsin" buyurdu.

 

12445- Mana olarak aynısını Hammad, Seleme b. Kuheyl'den, o da Suveyd b. Gafele'den, o da Ubey b. Ka'b'dan, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.

 

12446- Mana olarak aynısını Ubeydullah b. Ömer, Amr b. Şuayb kanalıyla babasından, o da babasından, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.

 

12447- Ebu Davud der ki: "Hammad b. Seleme'nin bu hadislerde yaptığı ekleme mahfuz değildir."

 

12448- Beyhaki der ki: Eklemenin mana olarak aynısını Sevrı, Seleme b. Kuheyl ile Rabia'dan rivayet etmiştir. Ancak rivayetlerin genelinde bu ekleme yoktur. Ebu Davud'un dediği gibi mahfuz olmasa gerektir.

 

12449- Şafii der ki: Buluntu malı elinde tutan kişinin keseyi, bağını, sayısını ve ağırlığını bilen biri çıktığı zaman, yalan söylediğini düşünmüyorsa malı ona vermesi gerektiği yönünde fetva veririm. Bu konuda da diğer haklarda olduğu gibi kesin olan bir kanıta dayanırım. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kesesini ve bağını iyice öğren" sözünden kasıt da -Allah doğrusunu bilir- buluntu malın geri verilirken kesesi ve bağıyla birlikte verilmesi, bekleme süresi içinde malına kattığı zaman da malından ayırt edilebilmesi içindir.

 

12450- Göründüğü kadarıyla malın sahibi olduğunu iddia eden kişinin doğruyu söylediğini varsayarak hüküm vermiş, ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kanıt getirmek iddia sahibine düşer" sözüne dayanarak bundan vazgeçmiştir. Zira mal sahibi olduğunu söyleyen kişi de müddei'dir. O malın kendisine ait olduğunu on veya daha fazla kişi iddia edebilir ve kaybolan malın özelliklerini sayabilir.

 

12451- Beyhaki der ki: Sabit bir hadiste Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke konusunda: "Sahibini arayıp ona vermek için olmadıktan sonra yitiği alınamaz" buyurmuştur.(--- Buhari, lukata (2434) ve Müslim, hac (1355).

 

12452- İbn Abbas'ın da bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sahibini arayıp ona vermek için olmadıktan sonra yitiğinin alınması helal değildir" buyurmuştur.

 

12453- Başka bir rivayette Harem konusunda: "Sahibini arayıp ona vermek için olmadıktan sonra yitiği alınamaz" denilmiştir.(--- Buhari, lukata (2433) ve Müslim, hac (1353).

 

12454- Bize rivayet edildiğine göre Ebu Ubeyd şöyle demiştir: Bana göre bu hadis Abdurrahman b. Mehdi'nin dediği manadadır. Kişi bu bölge içinde bir şey bulduğu zaman sahibini arayıp ona vermek için olmadıktan sonra onu alması, hatta ona dokunması helal değildir.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/199).

 

12455- Bu manada Abdurrahman b. Osman et-Teymi'nin rivayetinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hacıların kaybettikleri eşyaların alınmasını yasaklamıştır.

 

12456- Beyhaki der ki: Yakalanan firari köle için yakalayana ücret verilmesi konusunda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen sabit bir rivayet yoktur. Ancak İbn Cüreyc'in, İbn Ebi Muleyke'den bildirdiğine göre Amr b. Dinar: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Harem bölgesi dışında yakalanan firari köle için on dirhem verilmesine hükmetti" demiştir.

 

12457- İsnadında kopukluk vardır. Bunu Amr b. Dinar kanalıyla İbn Ömer'den müsned olarak rivayet eden kişi de zayıftır.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/200).

 

12458- Hz. Ali'den de Harem bölgesine uzak veya yakın olsun yakalanan köle için bir dinar verileceği ne dair rivayet gelmiştir.

 

12459- Bunu da Haccac b. Ertaa, Şa'bi kanalıyla Haris'ten, o da Hz. Ali'den rivayet etmiştir. Haccac ve Haris huccet kişiler değildirler.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/200).

 

12460- Bu konuda en sağlam rivayet, Ebu Amr eş-Şeybani'den gelmiştir.

Ebu Amr şöyle der: Ayn'da (Aynu't-Temr) firari köleler yakalayıp Abdullah b. Mes'ud'un yanına getirdim. Konuyu ona anlattığımda: "Buna karşılık sana ecir ve ganimet vardır" dedi. Ona: "Ecri anladık da ganimet ne oluyor?" diye sorduğumda: "Her bir kişi için kırk dirhemdir" dedi.(--- Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/200).

 

12461- Belki de kölelerin sahibi olan kişi, onları yakalayana her biri için kırk dirhem vereceğini söylemiştir. İbn Mes'ud da bunu dile getirmiştir. Doğrusunu Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Atılmış Çocuk Bulmak