MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ÖLÜ ARAZİ İHYASI |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Umra ve Rukba
12324- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kişi bir malı umrd olarak birine ve ondan sonra da
çocuklarına geçecek şekilde verdiği zaman o mal artık verilen kimsenindir ve verene
geri dönmez. Çünkü bu malı veren kişi, kendisine mirasın işleyeceği bir şekilde
vermiştir. ''
Müslim, Sahih'de Yahya
b. Yahya kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Müslim, hibe (1625).
12326- Cabir b. Abdillah
bildiriyor: "Kişinin bir malı birine, ondan sonra da çocuklarına geçecek
şekilde umra olarak vermesi konusunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
o malın artık verilen kişinin olacağına, veren kişiye bir daha geri
dönmeyeceğine, veren kişinin de o mala yönelik herhangi bir şart koşamayacağına
ve bir istisnada bulunamayacağına hükmetti."
12325- Sünen Harmele'de
Şafii'nin Cabir b. Abdillah'tan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Verilen malın umra sayılabilmesi için
kişinin bunu: ''Bu senin ve senden sonra gelen çocuklarınındır" diyerek
vermesi gerekir. kişi verirken: ''Bu senin ve senden sonra gelen
çocuklarınındır" dediği zaman o mal üzerindeki tüm hakkını yitirmiş
olur.''(--- Müslim, hibe (3/1248).
12327- Başka bir kanalla
Ebu Seleme bir öncekinin aynısını bildirip sonunda şöyle der: "Kişi bu
malı, kendisinde miras hükümlerinin gerçekleşeceği bir şekilde verdiği için
miras hükümleri koşacağı her türlü şartı geçersiz kılacaktır.''(--- Müslim,
hibe (1625).
12328- Beyhaki der ki:
Bu hadisin mana olarak aynısını Leys b. Sa'd, İbn Cüreyc, Ma'mer, İbn Ebi Zi'b,
Ukayl, Fuleyh b. Süleyman ve bir grup Zühri'den rivayet etmişlerdir.
12329- Bazıları rivayet
ederken "Kişi bu malı, kendisinde miras hükümlerinin gerçekleşeceği bir
şekilde verdiği için miras hükümleri koşacağı her türlü şartı geçersiz
kılacaktır" sözünün Ebu Seleme'ye ait olduğunu zikretmiştir. İbn Ebi Zi'b
bunlardandır. Bazıları da hadiste bu kısmı hiç zikretmemiştir. Leys b. Sa'd
bunlardan biridir.
12330- Evzai ise bunlara
muhalefet edip hadisi "Zühri - Cabir b. Abdillah" kanalıyla rivayet
ederken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''kişi birine umra olarak
bir mal verdiği zaman o mal verilen kişinin, ondan sonra da ona varis olan
çocuklarının olur'' buyurduğunu zikreder.(--- Ebu Davud, buyu (3551) ve Nesai,
umra (6/274-275).
12331- Velid b. Müslim
de bunu Evzai kanalıyla Zühri'den, o da Ebu Seleme ile Urve vasıtasıyla
Cabir'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı manada
rivayet etmiştir.(--- Ebu Davud, buyu (3552).
12332- Diğer taraftan
Yahya b. Yahya, bunu Leys b. Sa'd kanalıyla Ebu Seleme'den, o da aynısını
Cabir'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, hibe (1625).
12333- Cabir bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), umranın kendisine hibe edilen
kişiye ait olduğuna hükmetti."
Buhari, Sahih'de Yahya
b. Ebi Kesir'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, hibe (2625).
12334- Şafii el-Kadım'de
Malik'ten gelen rivayetin zahirine göre hüküm verirdi. Kişi bir malı umra
olarak birine, ondan sonra da çocuklarına geçecek şekilde verdiği zaman bu mal,
kendisine verilen kişinin olur.
12335- Bunu
delillendirirken de şöyle derdi: "Çünkü umra olarak yaptığı bağış, artık
miras malı olmuştur. Kişi de belli bir amaçla bir malı umra olarak verir. Şayet
bu amaç ortadan kalkarsa mal ne kendisine verilenin, ne de çocuklarının
mülkiyetinde olur."
12336- el-Kadim'in başka
bir yerinde ise şöyle der: "Kişi bir malı umra olarak sadece bir kişiye
özelolarak verdiği zaman verilen kişinin ölmesi durumunda bu mal verene geri
döner."
12337- Ancak Şafii bu
sözün Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelmediğini, Ebu Seleme'nin
kendi sözü olduğunu öğrenmiş ve daha önce zikrettiğimiz görüşe dönmüş gibidir.
12338- Müzeni'nin
rivayetine göre kişi birine bir malı umra olarak verirken: "Bu senin,
senden sonra da çocuklarınındır" demese bile malı alan kişi hayatı boyunca
onu kullanır. O öldükten sonra da mal varislerine geçer.
12339- Süleyman b. Yesar
bildiriyor: "Tarık, Medine'de Cabir'in Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) olan rivayetine dayanarak umra konusunda hüküm verdi."
Müslim, Sahih'de İshak
b. İbrahım kanalıyla Süfyan b. Uyeyne'den rivayet ederken: "Umranın
varislerin malı olacağına hükmetti" lafzıyla rivayet etmiştir.(--- Müslim,
hibe (29).
12340- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdillah der ki: "Medine'de bir kadın oğluna umra
olarak bir bahçesini verdi. Kadının bu oğlu öldükten sonra kadın da öldü.
çocuğun kardeşleri Tarık'ın huzurunda davalaştıklarında Tarık, Cabir'i çağırdı.
Cabir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umra olarak verilen malın
verilen kişiye ait olacağı yönünde hüküm verdiğine dair şahadette bulununca
Tarık da bahçe konusunda bu şekilde hüküm verdi. Söz konusu bahçe halen
kendisine umra olarak verilen kişinin oğullarının elindedir.
Müslim, Sahih'de tahric
etmiştir.(--- Müslim, hibe (28).
12341- Cabir'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Mallarınızı elinizde tutun ve onları umrd olarak vermeyin! Kim bir şeyi
umrd olarak birine verirse, bu mal hayatta olduğu sürece verilen kişinin, onun
ölümünden sonra da çocuklarının olur. "
Müslim, Sahih'de Ahmed
b. Yunus'tan rivayet etmiştir.(--- Müslim, hibe (2S).
12342- Cabir'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Ey Ensar! Mallarınızı elinizde tutun ve onları umrd olarak vermeyin! Kim
bir şeyi birine hayatı boyunca kullanması üzere umrd olarak verirse, bu mal
hayatta olduğu sürece verilen kişinin, onun ölümünden sonra da çocuklarının
olur.''(--- Nesai, umra (6/274).
12343- Cabİr der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'a şöyle buyurdu:
"Mallarınızı
elinizde tutun ve onları umra olarak vermeyin! Biriniz bir şeyi birine hayatı boyunca
kullanması üzere umra olarak verdiği zaman, bu mal hayatta olduğu sürece
verilen kişinin, onun ölümünden sonra da varislerinin olur. "
Müslim, Sahih'de
Abdulvaris kanalıyla Eyyub'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, hibe (25).
12344- Cabir b. Abdillah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Mallarınızı umra veya rukba olarak başkalarına vermeyin. Kişi birine umra
veya rukba yoluyla bir şey verdiği zaman o mal artık miras olarak verilen
kişinin çocuklarına geçer.''(--- Ebu Davud, buyu (3559) ve Nesai, umra (6/273).
12345- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Umra
caizdir" buyurmuştur.
12346- Başka bir
rivayette: "Umra., kendisine verilen kişinin miras malları arasında
sayılır" denilmiştir.
Zeyd b. Sabit'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kim bir şeyi birine hayatı boyunca kullanması üzere umra olarak verirse,
bu mal hayatta olsa da ölse de verilen kişinin kalır. Rukba olarak da bir şeyi
vermeyin. Kişi bir şeyi rukba olarak verdiği zaman kendisine verilen kişinin
miras malları arasında sayılır.''(--- Müslim, hibe (1626). --- Ebu Davud, büyu
(3559) ve Nesai, umra (65/272).
12347- Zeyd b. Sabit
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umra olarak verilen
bir şeyin, verilen kişinin ölümünden sonra varislerine geçeceğini
bildirdi.''(--- Nesai, umra (6/271) ve İbn Mace, hibe (2381).
12348- Habıb b. Ebi
Sabit der ki: İbn Ömer'in yanındayken bedevilerden bir adam geldi ve:
"Oğluma hayatı boyunca kullanması için bir deve verdim. Bu devenin de
yavruları oldu" dedi. İbn Ömer: "Deve ve yavruları hayattayken de
ölümünden sonra da verdiğin kişinindir" karşılığını verdi. Bedevi:
"Deveyi umra olarak değil de sadaka olarak vermiş saysam?" diye
sorunca, İbn Ömer: "Bu durumda onu geri alman daha da zordur"
dedi.(--- Şafii, Müsned (2/169) ve Beyhaki, Sünenü'l-kübra (6/174).
12349- İbn Ebi Necih de
aynısını Habıb b. Ebi Sabit'ten bildirir, ancak burada: "Yavrulayıp
çoğaldı" lafzını kullanır. Ebu Süleyman der ki: "Doğrusu
''yavruladı'' olmalıdır."(--- Bkz: Şafii, Müsned (2/169) ve Beyhaki,
Sünenü'l-Kübra (6/174).
12350- İbn Sırın der ki:
(Kadı) Şureyh'in umra konusunda kör bir adamın lehine hüküm verdiğine şahit
oldum. Kör adam: "Ey Ebu Umeyye! Bana bu hükmü neye dayanarak
verdin?" diye sorunca, Şureyh şu karşılığı verdi: "Bu hükmü veren ben
değilim. Bu hükmü kırk yıl önce Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vermiş
ve: ''Kişiye umra olarak verilen bir şey ölümünden sonra varislerinin olur''
buyurmuştur.''(--- Beyhaki, Sünenü'l-Kübra (6/175).
12351- Abdurrahman b.
el-Kasım bildiriyor: Mekhul'ün Kasım'a umra konusunu ve alimlerin bu konuda
neler düşündüğünü sorduğunu işittim. Kasım ona: "Benim yetiştiğim insanlar
kişinin kendi malı ile verdiği mallarda koştuğu şartların geçerli olacağını
söylerlerdi" dedi.(--- Malik, akdiye (44).
12352- Şafii der ki:
"Kasım burada umra konusunda herhangi bir cevap vermemiş, sadece
insanların koştukları şartlara bağlı kalması gerektiğini bildirmiştir."(---
Şafii, el-Ümm (4/63).
12353- Başka bir yerde
ise şöyle demiştir: Kasım burada, zikrettiği şartlar içinde umra konusunun da
olduğunu söylemiş değildir.
12354- Belki de Kasım bu
yöndeki hadisi işitmiş değildir. Zira işitmiş olsaydı inşaallah ona muhalefet
etmezdi.
12355- Ebu Said'in
rivayetine göre Şafii bu konudaki cevabını uzunca zikrettikten sonra şöyle
demiştir: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olan bir şeyin
uyulmada, ondan sonra gelen insanların sözlerinden daha tercihe şayan olacağı
konusunda hiçbir alimin şüphesi yoktur. Ancak bu konuda Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey işitmeyen veya kendilerine bir şey
bildirilmeyen kimseler de bulunabilir. Böyle birilerini de tanımıyoruz.
12356- Biri şöyle dedi:
Kasım "Yetiştiğim insanlar" dediği zaman bunlarla Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazılarını veya alimlerden bazılarını
kast etmiş demektir. Malik'in bildirdiğine göre Kasım b. Muhammed: "Adamın
biri karısının ailesine: ''Onunla istediğinizi yapabilirsiniz!'' demişti.
insanlar bunu bir boşama olarak gördüler" demiştir.
12357- Şafii bunu diyen
adama şu cevabı vermiştir: "Ancak siz böylesi bir sözü üç boşama olarak
görüyorsunuz, Size: ''Bunun bir boşama olduğunu söyleyen Kasım'a ve diğer
insanlara muhalefet ediyorsunuz'' dense, siz:
''Kasım'ın burada
zikrettiği insanların kimler olduğunu bilmiyoruz'' karşılığını verirsiniz.
Şayet Kasım'ın: ''Yetiştiğim insanlar'' sözü sizin için bile bir huccet
olmuyorsa Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadislerinin yanında tabi
ki hiçbir değeri olmayacaktır."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kişinin Kendi
Çocuklarına Bağışta Bulunması