MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

HACR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Baliğ Olanlara Hacr Koymak

 

11892- Şafii der ki: "Baliğ olanlara hacr koyma Yüce Allah'ın Kitab'ındaki iki ayetle sabittir. Bunlardan biri: ''Yazıcı, Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın''[Bakara, 282] ayetidir."

 

Şafii ayet hakkındaki açıklamalarına devam edip sonunda şöyle der: "Bu ayette yazmayı bilmeyen aklı zayıf ve sefih kişinin velisinin olması gerektiği bildirilmiş ve borcunu yazma görevi de bu veliye verilmiştir. Zira malına göz kulak olması görevi bu veliye verilmiştir."

 

11893- Şafii der ki: "Ya da yazdıramıyorsa" ifadesinden kasıt, aklı ermeyen kişi de olabilir ki en makul açıklama budur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

11894- Şafii der ki: İkinci ayetise: "Yetimleri, buluğa erinceye kadar deneyin. Eğer reşit olduklarını görürseniz mallarını kendilerine verin''[Nisa, 6] ayetidir.

 

11895- Şafii der ki: "Bu ayette de buluğa erip reşit olduklarında mallarının onlara verilmesi emredilmiştir."

Sonrasında Şafii buna yönelik açıklamalar getirir. (--- Şafii, el-Ümm (3/218).

 

11896- Şafii bu konuda kendisine muhalefet eden birine: "Arkadaşınız hacr konusunu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan üç kişiden rivayet etmesine rağmen onlara bu konuda muhalefet ediyor. Oysa Kur'an da onların dediğini diyor" dedi. Adam: "Hangi arkadaşımız?" diye sorunca, Şafii şöyle dedi: "Muhammed b. el-Hasan veya hadisçilerden doğru sözlü olan biri veya her ikisi, Yakub b. İbrahım'den, o da Hişam b. Urve'den bize bildirdiğine göre babası Urve şöyle demiştir: "Abdullah b. Cafer bir şey satın aldı. Hz. Ali bunu duyunca ona: ''Osman'ın yanına gidip mallarına hacr koyduracağım'' dedi. Abdullah b. Cafer bunu Zübeyr'e bildirince, Zübeyr: ''O zaman bu alışverişinde ortağın benim'' dedi. Ali, Osman'ın yanına gidip:

"Şuna hacr koydur!" deyince, Osman: ''Ortağı Zübeyr olan bir adama nasıl hacr koyabilirim?'' karşılığını verdi.''(--- Şafii, el-Ümm (3/220), Abdurrezzak, Musannef ( 151 76) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (6/61).

 

11897- Mana olarak aynısını Amr en-Nakıd da Ebu Yusuf el-Kadl'dan rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (6/61).

 

11898- Ebu Said'in rivayetine göre Şafii devamında adama şöyle demiştir:

"Hz. Ali hacr gerektiğini düşündüğü için Abdullah'a hacr konulmasını istemiştir. Zübeyr de böylesi bir hacrı yanlış görseydi: ''Hür ve baliğ olan birine hacr konulamaz'' derdi. Osman da aynı şeyi söylerdi. Ancak senin arkadaşının rivayetine göre hepsi de (Zübeyr ortak olmasaydı) Abdullah'a hacrın gerektiğini biliyorlardı."(--- Şafii, el-Ümm (3/220).

 

11899- Beyhaki der ki: Sabit bir hadisle bize bildirildiğine göre Hz. Aişe'nin anne bir erkek kardeşinin oğlu Avf b. Haris şöyle demiştir: "Aişe'ye, yaptığı bir satış veya bir bağış hakkında Abdullah b. ez-Zübeyr'in: ''Vallahi ya Aişe bu satıştan kendi vazgeçer veya ben kendisine hacr koyacağım!'' dediği bildirildi... ''(--- Buhari, edeb (6073,6074,6075).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Davalarda Anlaşma (Sulh)