MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ALIŞVERİŞ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hayvanı Ödünç veya Borca Alma, Hayvanı Daha İyi Bir Hayvan Karşılığında Satma

 

11595- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Ebu Rafi' bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın birinden borca genç bir deve aldı. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zekat develeri gelince adama genç bir deve vermemi emretti. "Ey Allah'ın Resulü! Develer içinde dört yaşında olan deve dışında genç bir deve bulamadım" dediğimde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman o deveyi adama ver. Zira insanların en hayırlıları ödemesini en güzeliyle yapanlardır" buyurdu.

Müslimı Malik'ten tahric etmiştir.(--- Müslim, buyu' (403 ı).

 

11596-11597- Ebu Hureyre anlatıyor: Adamın birinin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) belli yaşta bir deve alacağı vardı. Devesini almak için geldiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstediği deveyi verin" buyurdu. Ashab aradı, ancak istediği yaşta bir deve bulunamadı. Alacağı deveden daha büyük yaşta bir deve bulduklarında, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ona verin!" buyurdu. Adam: "Ödememi daha iyisiyle yaptın, Allah da sana iyilikler ihsan etsin" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''En hayırlınız, ödemesini en güzeliyle yapanlardır" buyurdu.

Buhari, Sahih'de Ebu Nuaym'dan ve Müslim ise başka bir kanalla Süfyan'dan rivayet etmiştir.(--- Buhari, vekalet (2305) ve Müslim, buyu' (4033).

 

11598- Şafii el-Kadim'de Ebu Hureyre kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını bildirmiştir.

 

11599- Şafii, el-Cedid'de şöyle der: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olan ve benim de itibar ettiğim hadis budur. Bu hadiste Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) belli vasıflarda olan deveyi vermeyi taahhüt ettiği de geçmektedir. Bu da bize belirli vasıflarda hayvanın sonradan teslim edilmek üzere satılabileceğini göstermektedir. Aynı şekilde hadis bize bir hayvanın istedikten sonra daha iyi bir hayvanla ödenebileceğini göstermektedir."

 

11600- Şafii diyet konusu içinde şöyle der: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diyet konusunda yüz deveye hükmetmiştir. Bu develerin de belli yaşlarda ve üç sene içinde ödenmesi konusunda Müslümanlardan hiç kimsenin ihtilaf ettiğini bilmiyorum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hevazin esirleri konusunda Müslümanlardan bunları serbest bırakmak istemeyen kişilere her bir esir karşılığında daha sonra ödenmek üzere beş veya altı deve vereceğini söylemiştir. "

 

11601- Beyhaki der ki: "Hevazin esirleri hakkındaki hadisi de meğazi alimleri Amr b. Şuayb kanalıyla babasından, o da babasından rivayet etmişlerdir. "

 

11602- Hasan b. Muhammed b. Ali bildiriyor: "Ali b. Ebi Talib, Usayfır adında bir devesini yirmi deve karşılığında veresiye sattı."(--- Malik, buyu' (59), Şafii, Müsned (2/184), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (6/22) ve Abdurrezzak, Musannef(14142).

 

11603- Nafi bildiriyor: "İbn Ömer, sahibine develerini Rebeze'de vermek üzere dört deve karşılığında bir deve satın aldı.''(--- Malik, buyu' (60), Şafii, Müsned (2/184) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (5/288).

 

11604- Cabİr der ki: Kölenin biri gelip hicret üzerine Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat etti. Fakat Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun köle olduğunu fark etmedi ve köle olduğunu da duymadı. Sahibi onu almak için geldiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sahibine: "Onu bana sat'' buyurdu. İki zenci köle karşılığında da satın aldı. Bu olaydan sonra da köle olup olmadığını sormadan kimseden biat almadı.

 

11605- Osman b. Aftan'ın azatlısı Ziyad b. Ebi Meryem bildiriyor:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birini zekat memuru olarak göndermişti. Adam dönüşte alması gerekenden daha yaşlı olan develerle geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce: "Helak edip helak oldun!'' diye çıkıştı. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Senin binek develere ihtiyacın olduğunu bildiğim için peşin olarak genç develerden iki veya üç tanesine karşılık bu yaşlı develerden bir tane aldım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman olur'' karşılığını verdi. (--- Şafii, el-Ümm (3/386) ile Müsned (2/160).

 

11606- Ebu Abdillah'ın rivayetine göre ŞafiI şöyle demiştir: İsnadında kopukluk bulunan bir hadistir. "Hetak edip helak oldun!'' sözü: "Günaha girdin ve alman gerekenden daha yaşlı develeri alarak insanları zarara soktun" anlamındadır. "Senin binek develere ihtiyacın olduğunu bildiğim için" sözünden kasıt da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah yolunda kullanılmak üzere veya yolda kalmışlara vereceği develerdir ki bu iki kalemin de zekatta payı vardır.

 

11607- Burada ŞafiI, bir devenin iki deve karşılığında satılması konusunda İbn Abbas'ın hadisini zikreder ki alışveriş konusunun başlarında bu hadisi zikretmiştik.

 

11609-11608- Said b. Cübeyr'in bildirdiğine göre İbn Abbas hayvanların veresiye satışında bir sakınca görmezdi.

 

11610- Şafii, bir hayvanın iki hayvan karşılığında veresiye satışı hakkında İbn Şihab'ın: "Bir sakıncası olmaz" dediğini nakleder ki bu sözü de daha önce zikretmiştik.

 

11611- İbn Şihab'ın bildirdiğine göre Said b. el-Müseyyeb şöyle demiştir:

Hayvanlarda faiz yoktur. Hayvanlarla ilgili madamin, melakih ve habelu'l-habele türü satışlar yasaklanmıştır.

 

11612- Madamin, gebe develerin karnındaki yavrunun satılmasıdır.

Melakih, erkek develerin sulbündeki yavruların satılmasıdır. Habelu'l-habele de Cahiliye döneminde insanların yaptığı bir alışveriş türüydü. O zaman insanlar develeri, gebe devenin karnındaki yavrusunun da gebe kalıp doğum yapmasına kadar vade ile satarlardı.

 

11613- Başka bir kanalla Malik'ten aynısı rivayet edilmiştir. Ancak madamın ile melakih kelimelerinin açıklamasını aynı hadisin içinde vermiştir. Sanırım bu açıklamalar Malik'in kendi açıklamalarıdır.(--- Malik, Muvatta (2/150), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (5/287, 6/341) ve Abdurrezzak, Musannef (14137).

 

11614- Müzeni'nin rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: "Madamın, erkek develerin sulbündeki yavruların satılmasıdır. Melakih de gebe develerin karnındaki yavrunun satılmasıdır."

Müzenı der ki: "Şafii'nin bu açıklamasını Abdulmelik b. Hişam'a zikrettiğimde Araplardan birinin bir şiirini okuyarak onu destekledi."

 

11615- Beyhaki der ki: "Ebu Ubeyd de bunları Şafii gibi açıklamıştır."

 

11616- İbn Cüreyc'in bildirdiğine göre Ata şöyle demiştir: "Kişi bir deveyi iki deve karşılığında peşin olarak veya birinin üzerine sonradan ödenmek üzere gümüş ekleyerek satabilir.''(--- Şafii, el-Ümm (3/ll8). 3 Şafii, el-Ümm (3/ll8).

 

11617- Şafii der ki: "Ben de bu konuda aynı şekilde düşünüyorum.''3

 

11618- Şafii der ki: Canlılar konusunda bazıları bize muhalefet edip hiçbir şekilde veresiye satılamayacağını söylediler. Ben de diyet, kişinin kölesiyle kendisine hizmetçi getirmesi karşılığında mükatebe yapması, mehir olarak belirli vasıflarda köle veya deve verilmesi konularıyla onlara itiraz ettim.

 

11619- Bu konuda kendisiyle münazara ettiğim kişi: "Bizim canlı hayvanın selem akdi ile satışını kerih görmemizin sebebi, İbn Mes'ud'un da bunu kerih görmesidir" dedi.

 

11620- Şafii der ki: "O rivayetin isnadında kopukluk vardır."

 

11621- Beyhakl der ki: "İbn Mes'ud'un bu satışı kerih gördüğünü söyleyen ve isnadında kopukluk olan rivayetten kastı, İbrahım en-Nehal'nin rivayetidir. "

 

11622- Şafii der ki: "Şa'bi de -ki Şa'bi bu rivayeti aldığı kişiden daha büyüktür- böylesi bir şeyi (selem akdi ile canlı satışını) kerih gördüğünü söyler. Ancak Şa'bi'nin kerih gördüğü erkek devenin sulbündeki yavrunun önceden satılmasıdır. Böylesi bir satış da hem bizde hem de başkalarının yanında mekruhtur. Bu da melakih (erkek develerin sulbündeki yavruların satılması) ve madanun (gebe develerin karnındaki yavrunun satılması) şeklinde olan satışlara girmektedir."(--- Şafii, el-Ümm (3/121).

 

11623- Şafii der ki: Muhammed b. el-Hasan'a şöyle dedim: Senin bana Ebu Yusuf'tan, onun da Ata b. es-Saib'ten, onun da Ebu'l-Bahteri'den bildirdiğine göre Osman b. Affan'ın amcaoğulları, geldikleri bir vadide bir adamın develerine yaptıklarından dolayı develerin sütü kesilmiş ve henüz sütle beslenen yavruları da ölmüştü. Develerin sahibi Osman b. Affan'ın yanına şikayete geldi. Osman'ın yanında bulunan İbn Mes'ud'un vereceği hükme de razı oldu. İbn Mes'ud da adama kendi vadisinde, develeri gibi develerin, yavruları gibi de yavruların verilmesine hükmetti. Osman da bu hükmü uyguladı. Senin bu rivayetine göre İbn Mes'ud, borç olarak alınan canlının ödemesinin benzeri bir canlıyla yapılacağına hükmetti. Zira hüküm Medine'de verilip ödeme vadide yapılacaksa borç hükmünde olur.

 

11624- Sen bu konuda Osman'ın da İbn Mes'ud gibi düşündüğünü söylemek istiyorsun.

 

11625- Oysa yine sizlerin Mes'udi kanalıyla Kasım b. Abdirrahman'dan rivayet ettiğinize göre Abdullah b. Mes'ud'a selem akdiyle birkaç köle satılmıştır. Bu kölelerden biri de bizim azatlımız olan Ebu Ziyade -veya Ebu Zaide-'dir. Yine rivayet ettiğinize göre İbn Abbas selem akdiyle canlı satışını caiz görmüştür. Ashabdan başka bir adam kanalıyla da aynı şeyi rivayet ediyorsunuz.

 

11626- Beyhaki der ki: Şeybani'nin Kasım b. Abdirrahman'dan bildirdiğine göre Abdullah (b. Mes'ud) selem akdiyle köle satın almıştır.

 

11627- Ebu Hassan el-A'rec der ki: İbn Ömer ile İbn Abbas'a canlının selem akdiyle satışını sorduğumda: "Belli bir yaş ve belli bir süre üzerinden olduktan sonra bir sakıncası yoktur" dediler.

 

11628- Ebu Nadra bildiriyor: İbn Ömer'e kölenin selem akdiyle satın alınmasını sorduğumda: "Bir sakıncası yoktur" dedi.

 

11629- Ancak İbn Ömer'in bunu kerih gördüğü de rivayet edilmiştir. Aynı şekilde Huzeyfe'nin de bunu kerih gördüğü rivayet edilmiştir. Ancak bu yönde onlardan gelen rivayetlerin isnadlarında kopukluk vardır. Mevsul olarak İbn Ömer ve İbn Abbas'tan gelen rivayetler ise bizim görüşümüzü desteklemektedir.

 

11630- Şafii el-Kadım'de şöyle der: "Belki de İbn Mes'ud haram olarak gördüğünden değil de canlının ticari malolarak yapılmasını sevmediği için tenzihen kerih görmüştür."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Selem Türü Satışta Paranın Önceden Verilip Teslimat Zamanının Belirlenmesi