MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

HAC

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İhramlının Kasıtlı veya Yanlışlıkla Av Hayvanını Öldürmesi

 

10465- Şafii der ki: Yüce Allah: "İhramlı iken avı öldürmeyin. Sizden bile bile onu öldürene, ehli hayvanlardan öldürdüğü kadar olduğuna içinizden iki adil kimsenin hükmedeceği, Kabe'ye ulaşacak bir kurbanı ödeme, yahut düşkünlere yemek yedirme şeklinde kefaret ya da yaptığının ağırlığını tatmak üzere bunlara denk oruç tutma vardır''[Maide, 95] buyurmuştur.

 

10466- Şafii der ki: Kasıtlı olsun, yanlışlıkla olsun; avı öldüren ihramlı kefaret öder. Kur'an, sünnet ve icmaya göre bu konuda kasıtla hata arasında fark yoktur. (--- Şafii, el-Ümm (2/182).

 

10467- Sonra ŞafiI, yüce Allah'ın, İslam'ın yasakladığı kasıtlı öldürmenin veya yanlışlıkla öldürmenin kefaretini bildirmiştir.

 

10468- ŞafiI bu konudaki açıklamayı yaptıktan sonra şöyle devam etti: İhramlıyken bütün avlar haramdır. Kasıtlı olsun, hatayla olsun kişinin cana veya mala verdiği zararın fidyesini nasıl ki vermesi gerekirse, ihramlının da kasıtlı olsun yanlışlıkla olsun öldürdüğü avın kefaretini ödemesi gerekir.

 

10569- Şafii: "Bizden önce gelenler de aynı şeyi söylemişlerdir" demiştir.

 

10470- İbn Cüreyc der ki: Ata'ya, "İhramlı iken avı öldürmeyin. Sizden bile bile onu öldürene ... ''[Maide, 95] ayeti konusunda: "Yanlışlıkla öldürenin kefaret ödemesi gerekir mi?" diye sordum. Ata: "Evet. Bu şekilde kişi Allah'ın yasaklarına ve öncekilerin uygulamalarına gereken değer vermiş olur" cevabını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (2/183) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (S/lS0).

 

10471- İbn Cüreyc'in bildirdiğine göre Amr b. Dinar: "Alimlerin, hatayla

öldürmeye kefaretle hükmettiklerini gördüm" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (2/183) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (S/lS0).

 

10472- 10473- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii şöyle dedi: Eğer kişi: "Bu konuda bundan daha büyük delil var mı?" diye soracak olursa: "Bu manada veya tersine bir şey vardır" deriz. "Bu nedir?" diye sorulacak olursa, şu rivayeti gösteririz: Muhammed b. Sırın'in bildirdiğine göre bir adam Ömer b. el-Hattab'a gelerek şöyle dedi: "Ben ve bir arkadaşım bir dağ yolunda yarışırken ihramlı olduğumuz halde bir ceylan yakaladık. Bu konuda ne dersin?" Hz. Ömer yanındaki bir adama: "Gel de seninle beraber bu işe hüküm verelim" dedi ve bu adamla ilgili bir keçi kurban etmesini hükme bağladılar. Bunun üzerine adam dönüp giderken: "Müminlerin emiri daha bir ceylan hakkında bile hüküm veremiyor da başkasını çağırıyor" dedi. Adamın sözlerini işiten Hz. Ömer onu çağırıp: "Maide suresini biliyor musun?" diye sordu. Adam: "Hayır" cevabını verdi. Hz. Ömer: "Benimle beraber hüküm - veren bu adamı tanıyor musun?" diye sordu. Adam: "Hayır" cevabını verince Hz. Ömer şöyle dedi: "Eğer Maide suresini bildiğini söyleseydin, seni döverek canını yakardım. Yüce Allah kitabında: "İçinizden iki adil kimsenin hükmedeceği, Kabe'ye ulaşacak bir kurbanı ödeme, yahut düşkünlere yemek yedirme şeklinde kefaret ya da yaptığının ağırlığını tatmak üzere bunlara denk oruç tutma vardır''[Maide, 95] buyurmuştur. Bu kişi de Abdurrahman b. Avf'tır.''(--- Malik, hac (231) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (5/180).

 

10474- Şafii: "Bunlar ceylanı hatayla öldürmüş olabilirler" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (2/183).

 

10475- Başka bir yolla Hz. Ömer'den nakledildiğine göre ihramlı olduğunu unutup ceylanı boğazlayan bir kişiyle ilgili aynı hükmü verdi. Abdurrahman ve Sa'd da aynı yönde hüküm verdiler.(--- Abdurrezzak, Musannef (4/393) ve Beyhaki, es-Sünenu'l- Kübra (5/181).

 

10476- Ebu Ubeyde b. Abdillah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre ihramlı birinin araptavşanının üzerine bir çul atarak onu öldürmesi konusunda İbn Mes'ud kefaret olarak erkek veya dişi bir oğlak kesilmesine hükmetli.(--- Şafii, el-Ümm (2/193).

 

10477- İbn Cüreyc'in bildirdiğine göre Mücahid şöyle derdi: Kim ihramda olduğunu unutmadan başka bir şeyi değil de, doğrudan avı bilerek öldürürse ihramdan çıkmış olur ve kefaret ruhsatı da yoktur. Kişinin ihramda olduğunu unutması ve başka bir şeyi vurmak isterken avı vurup öldürmesi, kefareti olan kasıtlı öldürme şeklidir.(--- Şafii, el-Ümm (2/193).

 

10478- Ebu Abdillah'ın rivayetinde Şafii: "Mücahid'in görüşüne göre bu kişi ihramdan çıkmış olur" demiştir.

 

10479- Bunun manası da, kasıtlı olan ve hata karışmamış öldürmede

efaret kabul edilmez. Hatanın da karıştığı kasıtlı öldürmede ise kefaret geçerlidir. Yani kişi ihramlı olduğunu unutup kasıtlı öldürürse veya başka bir şeyi öldürmek isterken av hayvanını öldürürse kefaret geçerli olur.(--- Şafii, el-Ümm (2/193).

 

10480- İbn Ebi Necih'in bildirdiğine göre Mücahid: "İhramlı iken avı öldürmeyin. Sizden bile bile onu öldürene ... ''[Maide, 9S] ayetiyle ilgili şöyle dedi: ''İhramlı olduğunu unutarak öldüren ayette geçen kefareti öder. İhramlı olduğunu bile bile kasıtlı öldüren içince kefaret hükmü verilemez.''(--- Mücahid, Tefsir (1/204).

 

10481- Şafii der ki: Ata: "Bu kişi hakkında da hüküm verilir" demiştir. Biz de bu görüşü tercih ediyoruz.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İhramlının Birden Çok Defa Av Hayvanı Öldürmesi