MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ORUÇ |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nafile Oruç Tutmak ve
Akşam Olmadan Orucu Bozmak
8906- Hz. Aişe der ki:
Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdiğinde ona:
"Sana hays yemeği kaldırmıştım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Oruç tutmak istiyordum) ama getir" buyurdu.(--- Müslim,
savm (169/1154).
8907- Başka bir kanalla
Süfyan'dan bir öncekinin aynısı: "Yerine başka bir gün tutarak kaza
ederim" ziyadesiyle rivayet edilmiştir.
8908- Şah! der ki:
Süfyan hadis meclislerinin genelinde bu hadisi rivayet ederken "Onun
yerine başka bir gün tutarım" lafzını zikretmezdi. Ancak vefatından bir
yıl önce bu hadisi ona arz ettiğimde "Onun yerine başka bir gün
tutarım" lafzını da zikretti.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/275).
8909- Bir grup bunu
Süfyan kanalıyla bu lafzı (Onun yerine başka bir gün tutarım lafzını)
zikretmeksizin rivayet etmiştir.
8910- Bir grup bunu
Talha b. Yahya kanalıyla bu lafzı zikretmeksizin aktarmıştır. Bunlardan
bazıları Süfyan es-Sevri, Şu'be b. el-Haccac, Abdulvahid b. Ziyad, Veki' b. el-Cerrah,
Yahya b. Said el-Kattan, Ya'la b. Ubeyd ve başkalarıdır.
Müslim, Sahih'de
Abdulvahid ve başkası kanalıyla bu lafzı zikretmeksizin rivayet etmiştir.
8911- ŞafiI, nafile
oruçta Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) günü tamamlamadan orucunu bozmasını
bu konuda huccet saymıştır. Ancak bu, farz oruçta ve kişinin mukim olması
halinde caiz değildir. "Onun yerine başka bir gün tutarım" buyruğu,
eğer hadiste sabit ise muhtemelen dilerse yerine bir gün tutar manasındadır.
8912- ŞafiI, Ümmü Seleme'den
nakledilen hadisi buna örnek göstermiştir.
Zira Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına bir heyet gelmişti. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onlarla meşgulolmasından dolayı öğle namazının iki rekat
sünnetini kılamayınca bunu kaza etmişti.
8913- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah katında amellerin en güzeli, az da
olsa devamlı alanıdır" buyruğunu buna şahit göstermiştir.
8914- Ömer b.
el-Hattab'tan şöyle bir söz aktarılmıştır: "Her kim gece namazından bir
şey geçirirse geçirdiği namazı güneş zeval vaktini geçtiği zaman kılsın. Çünkü
o vakitte kılınan namaz, gece namazına denktir. Bunun kaza edilmesi vacip bir
şey değildir. Ancak yine de kılmak isteyen öyle yapsın,"
Namaz bölümünde isnadını
zikretmiştik.
8915- Sonra İbn Ömer'den
gelen şu hadisi zikretti: Hz, Ömer henüz Cahiliye döneminde iken itikafa girip
oruç tutmayı adamıştı. Müslüman olduktan sonra bu konuyu Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordu, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
adağını yerine getirmesini söyledi."
Buhari ve Müslim,
Sahih'lerinde farklı kanallarla Eyyub'dan rivayet etmişlerdir.(--- Buhari,
humus (3144) ve Müslim, en-Nuzur ve'l-iman (4215),
8916- Şafii der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona adağını yerine
getirmesini emretmesi, - Allah doğrusunu bilir - bu şekilde CÖmer'in
günahlarından) temizlenmek istemesi ve itikafa girmesi yönündedir."
8917- Cabİr b. Abdillah
der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), oruçlu olduğu halde
Mekke'ye doğru yola Çıktı. Kurau'l-Gamım'e ulaşana kadar da oruç tuttu, Su
kabını insanların bakışları arasında içip orucunu bozdu, Onu gören bazı
Müslümanlar oruçlarını bozarken bazıları da oruçlarına devam ettiler. Bazı
Müslümanların hala oruç tuttuğu haberini alınca da: ''Onlar asi
olanlardır" buyurdu,
8918- Deraverdı bunu
Cafer kanalıyla: "İkindi sonrası (su kabını insanların bakışları arasında
içip orucunu bozdu)" lafzıyla rivayet etmiştir. Bu bölümde daha önce de
zikredilmiştİ.
8919- Şafii der ki:
Yolculuğa niyet edip çıkmadan önce orucunu bozacağı gibi, seferden vazgeçince
de (yememişse) oruca niyet edebilir. Bu, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) nafile oruçta yaptığına benzemektedir. Sonra bu konuda açıklamada
bulunmuş ve Buvayti'nin kitabında Ümmü Hani kanalıyla gelen hadisi de buna
huccet saymıştır.
8920- Ümmü Hani
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdiğinde ona
içecek verdim. İçtikten sonra bana uzatınca ben de içtim. Sonra: "Ey
Allah'ın Resulü! Oysa ben oruçluydum" dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nafile ibadet yapan kişi, kendi kendinin
emini (veya emfri)dir. Dilerse orucuna devam eder, dilerse de bozar'' buyurdu.
Şu'be der ki: Bunu bana
aktaran Ca'de'ye: "Bunu Ümmü Hani'den sen mi işittin?" diye
sorduğumda: "Hayır! Bunu ailemizin kadınları ve Ümmü Hani'nin azatlısı Ebu
Salih, Ümmü Hani'den naklen rivayet ettiler" dedi. (--- Ebu Davud, Müsned (1618), Ahmed, Müsned
(6/341, 343), Tirmizi, savm (732), Darakutm, Sünen (2/173-175), Hakim,
Müstedrek (1/439) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/276, 277).
8921-8922- Ümmü Hani'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Şayet Ramazan orucunun bir kazası ise yerine başka bir gün tut. Ancak
nafile oruç ise istersen kaza et, istersen de etme. "
8923- Abdullah b.
el-Haris kanalıyla bize şöyle nakledilmiştir: Ümmü Hani: "Ey Allah'ın
Resulü! Ben oruçluydum, ama orucumu bozdum" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kaza orucu muydur diye sordu.
"Hayır" dediğinde de: "Bir zararı olmaz" buyurdu.(--- Ebu
Davud, Müsned (1616), İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/30), Ahmed, Müsned (6/342,
424), Darimi (2/16), Ebu Davud, savm (2456)Tirmizi, savm (731), Nesai, savm
(12/449), Darakutni, Sünen (2/174) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/276).
8924- Bu hadis söz
konusu hadise muhalif değildir. Hadiste belki bütün bunlar zikredilmiştir ve
her kişi ezberlediği kısmı nakletmiştir.
8925- Ata b. Ebi Rebah bildiriyor:
İbn Abbas nafile oruç tutan kişinin bu orucu bozmasında bir sakınca görmez ve
bu durumu şu örneklerle açıklardı:
"Kişi yedi defa
tavaf etmek istese ancak tamamlamayıp bıraksa tavaf ettiği kadarının sevabını
alır. Kişi nafile namaz kılmak istese ve bir rekat kıldıktan sonra bıraksa yine
kıldığı kadarının sevabını alır."(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (4/277).
8926- Amr b. DInar der
ki: "İbn Abbas kişinin tuttuğu nafile orucu bozmasında bir sakınca
görmezdi."
8927- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: "Cabir b. Abdillah kişinin tuttuğu nafile orucu bozmasında bir
sakınca görmezdi."
8928- Şafii, Ömer b.
el-Hattab'ın hadisini zikrederek şöyle dedi: Ömer mescide girip bir rekat namaz
kıldı ve geri çıktı. Bu konuda kendisine sorulunca: "Bu nafiledir, isteyen
arttırır isteyen de eksiltir" karşılığını verdi.
8929- Kabus b. Ebi
Zabyan'ın bildirdiğine göre babası: "Ömer b. el-Hattab mescide girdi"
demiş ve söz konusu hadisi zikretmiştir.(--- Abdurrezzak, Musannef (4/277) ve
Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (3/24).
8930- Şafii der ki:
"İlim ehlinden olan birden fazla kişi bunu bana Ali b. Ebi Talib'den aynı
mana ile Ömer'den gelen hadise muhalif olmaksızın, sabit olmayan ve
hatırlamadığım bir isnadla rivayet etti."
8931- Sonra Ebu Zer'in
hadisini zikrederek onun (nafile namazı rekar sayısı olarak) çift mi tek mi
bıraktığını önemsemediğini söyledi. Bu konuda Ömer, Ali ve Ebu Zer'den
nakledilen rivayetin sabit bir rivayet olduğunu zikretti.
8932- Sonra şöyle
demiştir: "İbn Abbas'tan olan rivayetimizin sabit olduğunu söylemek bir
hadis alimi için mümkün değildir. Sünnetle bu yönde bir delil olmasa da, sadece
rivayetlerle bizim de, senin de Cabir b. Abdillah'tan rivayet ettiğimiz hadis
sabit görülmüştür. Ancak senin de görüşünün bizim dediğimiz gibi olması
gerekir."
8933-8934- Şafii der ki:
Bazı kimseler bize muhalefet edip şu hadise uymaktadır. Güvenilir kişilerin
bize "İbn Cüreyc - İbn Şihab" kanalıyla bildirdiğine göre Hz. Aişe ve
Hafsa oruçlu olarak sabahlamışlardı. Kendilerine (yiyecek) bir şey hediye
edilince de oruçlarını bozdular ve bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zikrettiler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yerine başka bir gün tutun" buyurdu.(--- Malik, savm (1/306), Abdurrezzak, Musannef
(7790), Ahmed, Müsned (6/263), Tirmizi, savm (735), Tahavi, Şerh meani'l-asar
(2/ 10B), Ebu Davud, savm (2457) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/279281).
8935- Sonra Şafii şöyle
dedi: (Bize muhalefet eden kişiye): "Bu konuda bundan başka huccet
sayılacak bir rivayetin veya bir delilin var mıdır?" dediğimde: "Şu
anda bundan başka bir rivayet hatırlamıyorum" karşılığını verdi.
8936- Kendisine:
"Peki nasıloluyor da İbn Şihab'dan mürselolarak gelen şeyi kabul ediyorsun
da doğrudan kendisinden olanı, onun rivayeti gibi başka bir rivayeti ve ondan
daha büyük olanı kabul etmiyorsun?" dediğimde: "Sanırım onu güvenilir
kişilerden rivayet etmiştir" karşılığını verdi.
8937- Dedim ki: O zaman
bu konuda mürsel rivayeti kabul eden veya ondan daha güçlü mürsel rivayeti
kabul eden kişi de: "Bunu kabul etmeyen güvenilir kişilerden veya aleyhine
delil gösterilmeyen meçhullerden delil alması mümkündür" der.
8938- Sonra Şafii
sözlerine devam edip şöyle dedi: "İbn Şihab'a göre bu hadis zayıf
mı?" diye sorunca: "Evet" cevabını verdim.
8939-8940- Müslim b.
Halid bana, "İbn Cüreyc - İbn Şihab" kanalıyla benim Hafsa ve Hz.
Aişe kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet ettiğim
hadisi nakletti. İbn Cüreyc der ki: Kendisine: "Sen bunu Urve b.
ez-Zübeyr'den mi işittin?" dediğimde: "Hayır bunu bana bir adam
Abdulmelik b. Mervan'ın kapısında nakletti" veya "Abdulmelik b.
Mervan'ın sohbetlerinde bulunan bir adam rivayet etti" karşılığını verdi.
8941- Şafii der ki:
"Eğer huccet olan bir hadisin mürselolan bir hadisi desteklediği görüşünde
olsan ve İbn Şihab'ın bu hadis konusunda: ''Bu konuda sana dediklerimi kabul
eder misin?'' dese" dediğinde: "Hayır, bu onu değersiz kılar. Çünkü
kendisi bunu adını bilmediği bir kişiden alıp kabul etmiştir. Eğer onu bilseydi
adını bildirir veya onun güvenilir biri olduğunu söylerdi" karşılığını
verdi.
8942- Beyhaki der ki:
Süfyan b. Uyeyne kanalıyla bize bildirilene göre Zühri'ye: "Bu, Urve'den
rivayet edilmiştir" denilince: "Hayır" karşılığını verdi. İbn
Cüreyc ve Süfyan b. Uyeyne'nin şahitliği ile Zühri'nin bunu Urve'den işitmediği
sabit görülmüştür. Bu da rivayetin hatalı olduğunun delilidir. Cafer b. Burkan,
Salih b. Ebil-Ahdar ve Süfyan b. Uyeyne'nin, "Zühri - Urve" kanalıyla
Hz. Aişe'den olan rivayetleri hasendir.
8943- Malik b. Enes,
Yunus b. Yezid, Ma'mer b. Raşid, İbn Cüreyc, Yahya b. Said, Ubeydullah b. Ömer,
Süfyan b. Uyeyne, Muhammed b. Velld ez-Zübeydı, Bekr b. Vail ve başkaları gibi
Zühri'nin ileri gelen arkadaşlarının kendisinden olan rivayeti mürseldir.
8944- Cerir b. Hazım,
Yahya b. Said'in, Amre kanalıyla Hz. Aişe'den olan rivayetinde hata etmiştir.
Ahmed b. Hanbel ve Ali b. el-Medını bunu söylemiştir. Doğru olanı da Hammad b.
Zeyd'İn, Yahya b. Said kanalıyla Zühri'den olan munkatı rivayetidir.
8945- İbnu'l-Had'ın,
"Zumeyl - Urve" kanalıyla Hz. Aişe'den olan rivayeti sabit değildir.
Buhari der ki: "Zumeyl'in Urve'den ve İbnu'!-Had'ın Zumeyl'den hadis
işittiği bilinmemektedir ve kendisi huccet kabul edilecek biri değildir.
8946- Zumeyl'in adı
konusunda ihtilaf edilip Zumeyl denildiği gibi: "Zemeyl" de
denilmiştir. Kendisi meçhul birisidir. Onun: "Yerine başka bir gün
tutun" demesi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yerine
başka bir gün tutarak kaza ederim" buyurması gibidir. Bu konuda Şafii'nin
sözlerini nakletmiştik.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: