MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ORUÇ |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Oruçlunun Kan
Aldırması
8849- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kan alanın da,
aldıranın da orucu bozulmuştur" buyurmuştur.
Aynısı Hasan kanalıyla
Sevban'dan rivayet edilmiştir. Aynısı Hasan kanalıyla Ma'kil b. Yesar'dan
rivayet edilmiştir. Aynısı Hasan kanalıyla Hz. Ali'den rivayet edilmiştir.
Aynısı Hasan kanalıyla Usame'den rivayet edilmiştir. Aynısı Hasan kanalıyla
Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir kişiden rivayet
edilmiştir.
Buhari bunu isnadıyla
Hasan kanalıyla başka bir kişiden menu olarak rivayet etmiştir. (--- Hakim,
Müstedrek (1/427, 428), Ahmed, Müsned (3/465, 480, 5/210, 6/158) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (4/265).
8850- Şeddad b. Evs
bildiriyor: Ramazan ayının on sekizinde, -Ebu Bekr ve Ebi Zekeriyya
rivayetlerinde: "Fetih zamanında" ibaresi geçmiştir- Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kolumdan tutmuş yürürken kan aldıran bir adamla
karşılaştık. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kan alanın da,
aldıranın da orucu bozulmuştur" buyurdu.
8851- Şafii bunu
İhtilafu'l-ahadis kitabında zikretmiştir ve mahfuz bir hadistir. Ayrıca Huşeym
bunu Mansur kanalıyla Ebu Kılabe'den rivayet etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm
(2/108).
8852- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı iken kan
aldırmıştır.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/268) ile es-Sünenu's-Sağir
(2/100), Ebu Davud, savm (2373) ve Tirmizi, savm (777).
8853- İkrime'nin İbn
Abbas'tan bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı
iken kan aldırmıştır.
Buhari, Sahih'de Ebu
Ma'mer kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Buhari, savm (1938).
8854- Ebu Abdillah'ın
rivayetinde Şafii şöyle demiştir: İbn Abbas'ın, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bu yöndeki sözü işitmesi Mekke'nin fethi sırasında olmuştur ki o
zamanlarda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramda değildi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlıyken İbn Abbas'ın yanında
bulunması da ancak hicretin onuncu yılında olmuştur. İbn Abbas'ın,
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kan aldırdığını görmesi de Veda
haccında yani hicretin onuncu yılında vaki olmuştur. ''Kan alanın da, aldıranın
da orucu bozulmuştur'' sözünün söylendiği tarih hicretin sekizinci yılı, yani
Veda haccından iki yıl öncedir. Şayet her iki rivayet de sahih ise İbn Abbas'ın
rivayeti nasih (nesheden), ''Kan alanın da, aldıranın da orucu bozulmuştur''
hadisi de mensuh (neshedilen) olur.''(--- Şafii, el-Ümm (2/108).
8855- Şafii der ki:
"Her iki hadisin de isnadları benzerlik gösteriyor. Ancak İbn Abbas'ın
isnadı diğerinden daha sağlamdır. Oruçlu kişinin kan aldırmaktan uzak durması
ihtiyat bakımından benim için daha iyidir. Bu şekilde zayıf düşüp orucunu
bozmak zorunda kalmaz. Ancak kan aldırması kişinin orucunu bozmaz.''(--- Şafii,
el-Ümm (2/108,109).
8856- İbn Abbas'ın
rivayetinin yanında çıkardığım kıyas bedenden çıkan bir şeyle orucun
bozulmayacağıdır. Ancak kişinin kusması bunun dışındadır.
Sonrasında Şafii bunun
açıklamasını yaptı.(--- Şafii, el-Ümm (2/109).
8857- Her iki hadisin
isnadında da Ebu Kılabe konusunda ravilerin ihtilaflarının birbirine
benzediğini söylemiştir. Bu Ebu Kılabe'den bu şekilde nakledilmiştir. Yani
"Ebu Kılabe - Ebu Esma er-Rahbl" kanalıyla Sevban'dan rivayet
edilirken yine "Ebu Kılabe - Ebu'l-Eş'as - Ebu Esma" kanalıyla
Şeddad'dan rivayet edilmiştir.,(--- Şafii, el-Ümm (2/109).
8858- Şeddad b. Evs der
ki: Ramazan ayının on sekizinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte yürüyorduk. O sırada kan aldıran bir adam görünce: ''Kan alanın da,
aldıranın da orucu bozulmuştur'' buyurdu.(--- Şafii, el-Ümm (2/109).
8859- Said b. Ebi Arube
bunu Asım kanalıyla bu şekilde rivayet etmiştir.
8860- Ali b. el-Medını
der ki: "Her iki hadisi de sahih görüyorum. Ebu Esma da hadisi her iki
raviden işitmiş olabilir. Başkası da bunun yanılgıdan ibaret olduğunu
söylemiştir. Mahfuz olan hadis, Ebu Kılabe'nin, Ebu'l-Eş'as kanalıyla
Şeddad'dan ve Ebu Esma kanalıyla Sevban'dan olan rivayetidir. "
8861- Ebu'l-Muhelleb
es-Sağanı ve Mekhul bunu Ebu Esma kanalıyla Sevban'dan rivayet etmişlerdir.
Ayrıca Rafi' b. Hadic, Ebu Musa ve Ebu Hureyre hadisleriyle de rivayet
edilmiştir. (--- Tirmizi, savm (774), Ahmed, Müsned (3/465), Hakim, Müstedrek
(1/427) ve Beyhaki, es-Sünenü'lkübra (4/265). --- İbn Mace, savm (1/537) ve
Şafii, es-Sünenü'l-me'sure (351).
8862- İbn Abbas'ın
hadisine gelince bu, Yezid b. Ebi Ziyad'ın rivayetidir.
Yezid de rivayeten güçlü
biri değildir. Ancak İkrime'nin İbn Abbas kanalıyla olan rivayeti ile onu
destekledik.
8863- İbn Abbas'tan
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu ve ihramlı
iken kan aldırmıştır.
8864- Ebu Müslim
el-Kecci bunu el-Ensari kanalıyla: "Oruçlu ve ihramlı iken" lafzıyla
rivayet etmiştir. Bunun bütün ravileri güvenilir kişilerdir. Ancak Ali b.
el-Medını bu isnadla bunun mahfuz olmayan bir hadis olduğunu söylemekteydi.
Yahya el-Kattan da bunu zikretmiştir.
8865- Ahmed b. Hanbel:
"Meymun b. Mihran, İkrime'den daha güvenilirdir. Meymun güvenilir bir
ravidir" demiş ve onu hayırla zikrederek sanki hadisin sahihliğine işaret
etmiştir. Doğrusunu da Allah bilir.
8866- Ebu Abdillah'ın
rivayetinde Şafii şöyle demiştir: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabından bazılarının, Tabiunun ve Medinelilerin tümünün uygulamasından
çıkardığım kıyas, kan aldırmakla hiç kimsenin orucunun bozulmayacağıdır."
8867- Beyhaki der ki:
"Sa'd b. Ebi Vakkas, İbn Mes'ud, İbn Abbas, Hüseyn b. Ali, Zeyd b. Erkam,
Hz. Aişe ve Ümmü Seleme'den bu yönde ruhsat verildiğine dair rivayetler bize
nakledilmiştir."
8868- Nafi' bildiriyor:
"Abdullah b. Ömer, oruçlu iken kan aldırırdı. Ancak daha sonra oruçlu iken
kan aldırmaz oldu."(--- Malik, savm (1/298).
8869-8870- Şafii'nİn,
"Malik - Hişam b. Urve" kanalıyla Urve'den bildirdiğine göre kendisi
babasının oruçlu olması dışında kan aldırdığını kesinlikle görmemiştir.(---
Malik, savm (1/298).
8871-8872- Humeyd der
ki: Sabit el-Bunani'nin Enes b. Malik'e: "Oruçlu olanın kan aldırmasını
kerih görür müydünüz?" diye sorunca, Enes: "Hayır! Ancak onu zayıf
düşürecekse kerih görürdük" karşılığını verdi.
Buhari, Sahih'de Adem
kanalıyla Şu'be'den: "Sabit el-Bunanı: ''Enes b.
Malik'e sorulduğunu
işittim'' dedi" lafzıyla aktarmıştır. Adem'den başkası da bunu Şu'be
kanalıyla Humeyd'den, Ebu'n-Nadr'ın rivayetinde olduğu gibi:
"Sabit
el-Bunani'nin Enes b. Malik'e: sorduğunu işittim" lafzıyla rivayet
etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/263).
8873- Şafii, Harmele'nin
kitabında buna işaret etmiştir.
8874- Ebu Said
el-Hudri'denı Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlunun kan
aldırmasına ve öpüşmesine ruhsat verdiği yönünde bir rivayet nakledilmiştir.
Kendisi kanalıyla mahfuz olan hadis ise: "Oruçlunun kan aldırmasına ve
öpüşmesine ruhsat verilmiştir" şeklindedir.(--- Nesai, savm (3/432) ve
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/264) ile es-Sünenu's-Sağir (2/101).
8875- Harmele'nin
rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: "Bu konuda: "Kan alanın da,
aldıranın da orucu bozulmuştur" şeklinde rivayette bulunan bir kişi:
"Çünkü Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bir adam
hakkında gıybet ettiklerini gördü" demiştir.(--- Hazimi, ttibar (s. 355).
8876-8877- Beyhaki der
ki: Yezid b. Rabia'nın, Ebu'l-Eş'as kanalıyla bildirdiğine göre Sevban:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (oruçluyken) kan aldıran bir
adamla karşılaştı. Kan alan kişi de başkasının gıybetini yapıyordu" demiş
ve söz konusu hadisi zikretmiştir.
8878- Ebu'l-Eş'as
es-Sağani der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kan alanın
da, aldıranın da orucu bozulmuştur'' buyurdu. Çünkü ikisi de gıybet etmekteydi.
Şafii: "Kan alanın da, aldıranın da orucu bozulmuştur'' buyruğunu:
"Burada gıybetten dolayı orucun sevabının yok olacağı kastedilmektedir"
diyerek şöyle demiştir: "Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabından bir kişi Cuma namazında konuşan bir kişiye: ''Senin Cuman yoktur''
dedi. (Bu durum Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirilince)
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Doğru söylemiş'' buyurmuş ve bu
kişiye namazı tekrar etmesini emretmemiştir. Bu da Cuma namazının sevabının yok
olduğuna delalet etmektedir. (Hz. Peygamber) şirk koşan kişi hakkında da:
''Ameli yok oldu'' buyurmuştur. Burada da amelinin sevabı kastedilmektedir.
Doğrusunu da Allah bilir. Çünkü böylesi bir durumda eğer kişi bir şeyalmış veya
satmış veya bir borcu ödemiş veya köle azat etmiş veya mükatebe yapmış ise
ameli yok olmaz, sadece amelinin sevabı yok olur. Doğrusunu da Allah bilir."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ramazan Orucunu
Tutması Gerekenler