MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

ORUÇ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Oruç Vakti

 

8644- Şafii der ki: Oruçlu kişinin imsak vakti, ikinci fecrin ufukta enine belirmesi zamanıdır. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bu şekilde bildirilmiştir ve bu, güneş batıncaya kadar devam eder. Bu konuda Yüce Allah: "Sonra orucu geceye kadar tamamlayın"[Bakara, 187] buyurmuştur.(--- Şafii, el-Ümm (2/96).

 

8645- Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilal'ın ezanı sizi sahuru yapmaktan alıkoymasın. Bilal gece vakti ezan okuyar ki uyuyanlarınız uyansın ve uyanık olanlara vakti hatırlatsın" buyurmuştur.

 

8646- Cerır hadisinde ellerini kaldırarak: "Kişi (sizinle konuşurken görmeniz için eliyle) şu şekilde işaret ediyorsa henüz (karanlıktır ve fecir vakti) olmamış demektir" dedi. Sonra parmaklarını birbirinden ayırarak: "(Ancak sizinle konuşurken parmaklarıyla) şu şekilde işaret edebiliyorsa (ortalık aydınlanmaya başlamıştır ve fecir vakti) olmuş demektir" dedi.

Müslim, Sahih'de İshak b. İbrahım kanalıyla ve Buhari ile Müslim ise başka yollarla da Süleyman'dan rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, salat (621) ve Müslim, savm (39/1093).

 

8647- İbn Abbas der ki: "İki çeşit fecir vardır. Birinin görünmesi yeme içmeyi haram kılmadığı gibi namaz kılmayı da helal kılmaz. Diğerinin görünmesi ise yeme içmeyi haram, namaz kılmayı da helal kılar. Bu fecir dağların başlarına yayılan fecirdir.''

Bu hadis merfu olarak da rivayet edilmiştir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/216) ve Hakim, Müstedrek (1/191).

 

8648- Muhammed b. Abdirrahman b. Sevban kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mürselolarak rivayet edilmiştir. İsnadında Cabİr zikredilerek de mevsul olarak rivayet edilmiştir.

8649-8650- Sehl b. Sa'd der kİ: "Beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırt edilinceye kadar, yiyin için"[Bakara, 187] ayeti nazil olduğu zaman henüz "....." (Tan yerinde) buyruğu inmemişti. Bundan dolayı bazıları oruç tutma istediğinde ayağına biri beyaz, biri siyah olmak üzere iki ip bağlardı. Bu ikisi ayırt edilmediği sürece de yiyip içerdi. Sonra Yüce Allah: "...." (Tan yerinde ... '' buyruğunu indirince Müslümanlar siyah ip ile beyaz ipten kastın, gece ile gündüz olduğunu anladılar.

Buhari, Sahih'de Said b. Ebi Meryem kanalıyla aktarmıştır. Müslim ise İbn Asker ve es-Sağani kanalıyla ilk isnad ile İbn Ebi Meryem'den rivayet etmiştir. (--- Buhari, savm (1917) ve Müslim, savm (35). --- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/215).

 

8651- Adiy b. Hatim der ki: "Beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırt edilinceye kadar, yiyin için. Bununla birlikte siz mescitlerde itikatta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, ayetlerini insanlara böylece açıklar"[Bakara, 187] ayeti nazil olduğu zaman: "Ey Allah'ın Resulü! Biri siyah, biri de beyaz olmak üzere iki ip edindim ve bunları yastığımm altına koydum. Bu şekilde geceyi gündüzden ayırt edebiliyorum" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Böyle yaptığına göre) yastığın da pek geniş olmalı. Onlardan kasıt, gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığıdır'' buyurdu.

Müslim, Sahih!de Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'den ve Buhari ise başka bir kanalla Husayn'dan rivayet etmiştir.(--- Buhari, savm (1916) ve Müslim, savm (33/1090),

 

8652- Asım b. Ömer'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gündüz gidip gece geldiği ve güneş battığı zaman oruçlu kişi iftar eder'' buyurmuştur.(--- Buhari, savm (1954) ve Müslim, savm (51/1100).

 

8653- Müslim, Sahih!de Hişam kanalıyla aktarmıştır. Buhari de Süfyan kanalıyla: "Gece şuradan gelip gündüz şuradan gittiği zaman'' ziyadesiyle tahric etmiştir.

 

8654- Halid b. Eslem bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ramazan ayında bulutlu bir günde akşam olduğunu zannedip iftarını yaptı. Sonra da güneş battı. Bir adam gelip: "Ey müminlerin emıri! (İftar etmenden sonra) güneş göründü" deyince, Ömer b. el-Hattab: "Bu yöndeki büyük çabamız karşısında bu basit bir şeydir" dedi. 3

ŞafiI der ki: "(Ömer b. el-Hattab) o günü kaza etmeyi kastetmektedir."(--- Malik (1/303).

 

8655- Beyhaki der ki: Malik b. Enes te buna bu şekilde mana vermiştir İbn Uyeyne bunu "Zeyd- kardeşi - babası" kanalıyla Ömer'den rivayet etmiştir.

 

8656-8657- Bişr b. Kays bildiriyor: Ramazan ayında ve bulutlu bir günde akşama doğru Ömer b. el-Hattab'ın yanındayken iftar için sevik getirildi. Ömer içip bana da: "İç" dedi ve ben de içtimo Ancak (bulutlar dağılıp) güneş ortaya çıkınca Ömer: "Vallahi umurumuzda değiL. Bu günün yerine bir gün kaza edeceğiz" dedi.(--- Abdurrezzak, Musannef( 4/179), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/217) ve Nevevi, Mecmu' (6/348)

 

8657- İsrail, Ziyad b. İlaka kanalıyla aynı mana ile rivayet etmiştir.

 

8658- Kaza konusunda "Ali b. Hanzala - Hanzala" kanalıyla Ömer'den bir rivayette bulunduk. Bu da bu konuda Zeyd b. Vehb kanalıyla Hz. Ömer'den: "Vallahi bu günü kaza etmeyeceğiz. Zira bir günaha bulaşmış değiliz" şeklinde gelen hadisten daha sahihtir. Çünkü birden fazla rivayet edilen, tek olarak rivayet edilenden daha tercihe şayandır.

 

8659- Bize bildirilene göre Suheyb bu konuda şöyle demiştir: "Bu, Allah'ın bize yedirdiği bir yemektir (bir ikramıdır). Akşama kadar orucunuzu tamamlayın ve bu günün yerine bir gün kaza edin."

 

8660- İbn Abbas ve Muaviye'den o günün yerine bir gün kaza edilmesi gerektiği rivayet edilmiştir.

 

8661- Tan ağarmadığını sanarak yiyen sonra da fecrin doğduğunu anlayan kişi o günün orucunu bir gün kaza eder.

 

8662- İbn Mes'ud, Ebu Said el-Hudri, Said b. Cübeyr ve Muhammed b. Sırın'in böyle dediği rivayet edilmiştir.

 

8663- Hasan ve Mücahid: "O günün orucu tamamlanır ve başka bir şey yapılmasına gerek yoktur" demişlerdir.

 

8664- İbnu'l-Münzir; Mücahid, Ata ve Urve b. ez-Zübeyr'in böyle dediğini söylemiştir. Ancak bir önceki daha sahihtir.

 

8665- Şafii, Buvayti'nin kitabında şöyle demiştir: "Tan ağardıktan sonra yediği konusunda şüpheye düşen kişinin bunu kesin olarak bilmedikten sonra bir şey yapmasına gerek yoktur."

 

8666- Beyhaki der ki: "Bu, Abdullah b. Abbas'ın kavlidir."

8667- Ebu Bekr, Ömer ve İbn Ömer'den bu manada rivayetler gelmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

(Oruçlu İken) Kusmak