MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ZEKAT |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Definenin Zekatı
8391- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Definelerde
de beşte bir zekat vardır" buyurmuştur.
Müslim, Sahih'de Yahya b.
Yahya ve başkası kanalıyla rivayet etmiştir. Bir sonraki rivayette hadis tam
metin olarak zikredilmiştir.
8392- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Hayvanın yaralaması hederdir (diyeti gerektirmez), madende görülen zarar
hederdir. Kuyudan dolayı uğranılan zarar hederdir. Definelerde de beşte bir
zekat vardır.''(--- Buhari, zekat (1499) ve Müslim, hudud (3/1334).
8393- Said b.
el-Müseyyeb ve Ebu Seleme'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Definelerde de beşte bir zekat vardır" buyurmuştur. (---
Mllik, zekat (1/249).
8394- Bu hadis, zekat
bölümünde bu şekilde munkatı olarak zikredilmiştir. Şafii bunu
İhtilafu'l-ahadis kitabında Ebu Hureyre'nin: "Hayvanın yaralaması hederdir
(diyeti gerektirmez)" dediğini de naklederek mevsul olarak zikretmiştir.
Bu ifade, Ebu Said'in rivayetinde zikredilmemiştir.
Buhari ve Müslim,
Sahih'de bunu Süfyan'ın hadisinde geçtiği üzere tam metin olarak rivayet
etmişlerdir.
8395- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Definelerde de
beşte bir zekat vardır" buyurmuştur.(--- Şafii, el-Ümm (2/43) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (4/155).
8396- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ddinelerde de
beşte bir zekat vardır'' buyurmuştur. Malik kanalıyla bu şekilde rivayet
edilmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (2/43).
8397- Tahavı bunu
el-Müzenı kanalıyla Şafii'den bu şekilde rivayet etmiştir. Ancak Rabi'nin
rivayeti daha meşhur alandır.
8398- Amr b. Şuayb,
babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), bir adamın Cahiliye harabesinde bulduğu bir şey hakkında: ''Eğer bunu
meskun bir yerde veya insanların gidip geldiği bir yolda bulduysan bunu ilan
edersin. Eğer bunu meskun olmayan bir yerde veya insanların gidip gelmediği bir
yolda bulduysan bunda ve ddinede beşte bir zekat vardır'' buyurdu.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (4/155).
8399-8400- Şafii,
el-Kadım'de Malik'ten aktarmıştır: İlim ehlinin define hakkında şöyle dediğini
işittim: "Define, Cahiliye devri insanlarının gömdüklerinden, bir mal
harcaması yapmadan ve fazla emek harcamadan çıkarılan şeydir. Mal harcaması
gerektiren ve çok fazla emek harcaması gerektiren bazen rastlanan, bazen de
rastlanmayan şey ise define değildir. Bize göre de hakkında ihtilaf olmayan şey
işte budur.
Ebu'l-Hasan et-Taraifı
der ki: Osman b. Said: "Ka'nebi'nin bize bildirdiğine göre Malik, ilim
ehlinin şöyle dediğini işitmiştir" diyerek söz konusu hadisi zikretti.(---
Malik, Muvatta (1/250).
8401- Şafii der ki:
"Beşte bir zekatı olan defineler, Cahiliye devri insanlarının
gömdükleridir ki ölü (kullanılmayan) yer, o yeri ıslah edip verimli hale
getiren kişinindir. Böylesi bir yerde Cahiliye devri insanlarının gömdüklerini
bulan kişi, bulduğunun beşte dördünü alır ve beşte birini zekat olarak
verir.''(--- Şafii, el-Ümm (2/44).
8402- Şa'bi der ki: Bir
adam Hz. Ali'ye gelip: "Sevad denilen yerde bir harabede bin beş yüz
dirhem buldum" dedi. Bunun üzerine Hz. Ali şu karşılığı verdi: "Bunda
açık bir şekilde hüküm vereceğim. Eğer bunu haracını başka bir köye veren bir
köyde (harabede) bulduysan bu (dirhemler) haracı verdikleri köye aittir. Eğer
bunu haracını başka bir köye vermeyen bir köyde (harabede) bulduysan bunun
beşte dördü senin, beşte biri de bizimdir. Beşte biri de yine senindir (fakir
ailenin veya komşularınındır).''(--- Şafii, el-Ümm (2/44) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (4/156).
8403- Şafii der ki:
Mevsul bir isnadla da Hz. Ali'den: "Beşte dördü senindir. Diğer beşte
birini de ailenin fakirleri arasında taksim et" lafzıyla rivayet
edilmiştir.
8404- Bu da Hz. Ali'nin
hadisine daha çok uymaktadır. Doğrusunu da Allah bilir.
8405- Abdullah b. Bişr
el-Has'ami, kavminden olan bir adamdan bildiriyor: Kufe'de bir manastırda
içinde dört bin dirhem olan bir küp bir adamın üzerine düştü. Adam bunu Hz.
Ali'ye götürünce, Hz. Ali: "Onu beşe böl" dedi. Sonra: "Beşte
dördünü al ve beşte birini bırak" dedi. Sonra da:
"Mahallende fakir
ve yoksul komşuların var mıdır?" diye sordu. Adam: "Evet"
deyince de: "Bunu al ve onlar arasında taksim et" dedi.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (4/157).
8406- Beyhaki der ki:
Said b. MansOr bunu "Süfyan - Abdullah" kanalıyla kavminden kendisine
İbn Humame denilen bir adamdan: "Üzerime bir küp düştü" şeklinde
naklederek söz konusu hadisi zikretmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Zekat Memurunun
Zekatı Aldığı Zaman Zekatı Veren Kişiye Duası