MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
İSTİSKA |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bulut Görüldüğünde ve
Rüzgar Çıktığında Susup Dua Etmek
7241- Muttalib b. Hantab
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şimşek çaktığı veya gök gürültüsü
işittiği zaman sıkıntısı yüzünden belli olurdu ardından yağmur yağmaya
başlayınca da bu sıkıntısı giderdi.''(--- Şafii, el-Ümm (1/2S3).
7242- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gökyüzünde yağmur bulutlarını gördüğü
zaman işini bırakıp onlara doğru döner ve: "Allahım! Bunların getireceği
şeylerin şerrinden sana sığınırım" derdi. Bulutlar çekilince de Allah'a
hamdederdi. Şayet bulutlar yağmur getirirse: "Allahım! Bunu faydalı bir
yağmur kıl" diye dua ederdi.(--- Ebu Davud, edeb (5099), İbn Mace, dua
(3889), Ahmed, Müsned (6/190) ve Şafii, el-Ümm (1/253) ile Müsned (1/174).
7243- Beyhaki der ki:
Süfyan ve Mis'ar bunu Mikdam'dan benzer bir manada "Sayyiben nafian"
lafzıyla rivayet etmişlerdir. Her iki kelime de aynı (faydalı) manadadır.
7244- İbnu'l-Müseyyeb
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şimşek çaktığı zaman
sıkıntısı yüzünden belli olurdu. Ardından yağmur yağmaya başlayınca da bu
sıkıntısı giderdi. Bunun sebebi kendisine sorulunca: "Çünkü azap la mı,
yoksa rahmetle mi gönderildiğini bilmiyorum" karşılığını verdi.(--- Şafii,
el-Ümm (1/253).
7245- Beyhaki der ki:
Muttalib ve İbnu'I-Müseyyeb tarafından rivayet edilen bu mürsel hadisin mana
olarak aynısını Aişe ve Enes b. Malik de rivayet etmiştir.
7246- İbn Abbas der ki:
Ne zaman şiddetli bir rüzgar esse Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dizlerinin üzerine çöker ve: "Allahım! Bunu azap değil rahmet rüzgarı kıl!
Allahım! Bunu dondurucu değil bereketli bir rüzgar kıl" diye dua ederdi.
Yüce Allah, Kitab'ında
bu konuda: "Biz onların üzerine dondurucu bir rüzgar
gönderdik"[Kamer, 19] buyurmuştur. Yine: "Onların üzerine kısır bir
rüzgar göndermiştik"[Zariyat, 41] buyurmuştur. Yine: "Rüzgarları
aşılayıcı olarak gönderdik"[Hicr, 22] buyurmuştur. Yine: "(Hayat ve
bereket) müjdecileri olarak rüzgarları göndermesi de Allah'ın (varlık ve
kudretinin) delillerindendir''[Rum, 46] buyurmuştur.(--- Ebu Ya'la, Müsned
(4/341), Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir (11/213) ve Şafii, el-Ümm (1/253) ile
Müsned (1/175).
7247- Safvan b.
Süleym'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Rüzgara
sövmeyin! Bunun yerine şerrinden Allah'a sığının" buyurmuştur.(--- Şafii,
el-Ümm (1/253).
7248- Ebu Hureyre der
ki: Hz. Ömer hacca giderken Mekke yolunda sert bir rüzgara yakalandık. Ömer
yanındakilere: "Rüzgar hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) size ulaşan bir şey var mı?" diye sorunca kimseden bir karşılık
gelmedi. Rüzgar hakkında Ömer'in bu soruyu sorduğunu öğrendiğimde en arkadayken
bineğimi hızlandırıp Ömer'e yetiştim ve ona şöyle dedim: "Ey müminlerin
emiri! Rüzgar konusunu sorduğunu öğrendim. Bu konuda Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Rüzgara sövmeyin! Rüzgar Yüce Allah'ın esintilerinden bir
esintidir. Bazen rahmet, bazen de azap getirir. Rüzgara sövmek yerine Allah'tan
hayrını dileyin ve şerrinden de O'na sığının'' buyurduğunu işittim."(---
Şafii, el-Ümm (1/253).
7249- Beyhaki der ki:
"Bu hadisi Yunus b. Yezid, Evzai ve Ma'mer, Zühri'den rivayet
etmişlerdir."
7250- Muhammed b. Abbas
der ki: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fakirliğinden
yana şikayette bulununca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sanırım rüzgara
sövüyorsun" karşılığını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (1/253).
7251- Şafii der ki:
"Hiç kimsenin rüzgara sövme hakkı yoktur. Zira rüzgar da Allah'ın
yarattığı ve O'na itaat eden bir mahluktur. Rüzgar Yüce Allah'ın askerlerinden
biridir ve dilerse onu rahmet dilerse de azab olarak gönderir."
7252- İbn Uyeyne der ki:
İbn Tavus'a: "Baban gök gürlemesini duyduğu zaman ne derdi?" diye
sorduğumda: "Senin tesbih ettiğini ben de tesbih ederim, derdi"
karşılığını verdi. İbn Tavus'un babası "O'nu gök gürlemesi hamd ile tesbih
eder''[Ra'd, 13] ayetine dayanarak bu sözü söylemiş gibidir. (--- Şafii, el-Ümm
(1/253).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: