MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
CEMAATLE NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yolculukta namazları
Tam Kılmak
6054- Şafii der ki: Yüce
Allah: "Yolculuk ettiğinizde, kafirlerin size bir fenalık yapmasından korkarsanız,
namazı kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur"[Nisa, 101] buyurur.
6055- Yolculuklarda veya
korku anlarında namazın kısaltılarak kılınmasının Yüce Allah'ın bir emri değit
kullarına bir kolaylığı olduğunu açıkladık. "Kadınlara el sürmeden ve
mehirlerini biçmeden onları boşarsanız size sorumluluk yoktur"[Bakara,
236] ayetinde kadının boşanması emredilmediği gibi namaz kısaltma konusunda bir
emir değildir.
6056- Sonrasında Şafii
bu manaya gelen diğer ayetleri de zikretmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (1/179).
6057- Şafii der ki:
Yolculukta ve korku anında namazı kısaltmak, Yüce Allah'ın tanıdığı bir ruhsat
ise, korku olmadan yolculukta da namazı kısaltma aynı şekilde bir ruhsattır.
6058- Korku ve
yolculukta namazı kısaltan kişi Allah'ın Kitab'ına, sonra da Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine göre kısaltmış olur.
6059- Korku olmadan
yolculukta namazı kısaltan kişi de sünnete göre bunu yapmış olur.
6060- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun Yüce Allah'ın kullarına bir sadakası
olduğunu bildirmiştir.
6061- Biri: "Bunu
neye dayanarak söylüyorsun?" diyecek olursa Ya'la'nın şu hadisiyle cevap
veririz: Ya'la b. Umeyye der ki: Ömer b. el-Hattab'a: "Yüce Allah: ''Yolculuk
ettiğinizde, kafirlerin size bir fenalık yapmasından korkarsanız, namazı
kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur''[Nisa, 101] buyuruyor. Peki, şimdi
müslümanlar güven içindeyken durum nasıl olacak?" dediğimde şu karşılığı
verdi: "Senin şaşırdığın gibi ben de buna şaşırmış ve bunu Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormuştum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Yüce Allah bunu size bir sadaka (iyilik) olarak vermiştir. Siz de bu
sadakayı kabul edin!'' karşılığını verdi."
6062- Şafii der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bununla korku olmadan yolculukta
namazı kısaltmanın bir sadaka olduğunu bildirmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (1/183).
6063- Sadaka da kısaltma
konusunda Yüce Allah'ın bir emri değil ruhsatıdır. Hadis bize korku taşınmayan
yolculuklarda da kişinin isterse namazlarını kısaltacağını göstermektedir. Hz.
Aişe de: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikisini de yapmış,
yolculuklarda namazı bazen tam, bazen de kısaltarak kılmıştır" demiştir.(---
Şafii, el-Ümm (1/183).
6064- Ata b. Ebi
Rebah'ın bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikisini de yapmış, yolculuklarda namazı bazen
kısaltarak, bazen de tam kılmıştır."(--- Darekutni, Sünen (1/189),
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/142) ve Şafii, el-Ümm (1/183) ile Müsned (1/182).
6065- Beyhaki der ki:
"Muğıre b. Ziyad da bunu Ata'dan bu şekilde rivayet etmiştir.''
6066- Hz. Aişe
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuklarda namazı
bazen kısaltarak, bazen tam kılardı. Yolculuklarda bazen oruç tutar, bazen de
tutmazdı."(--- Darekutni, Sünen (2/189).
6067- Darekutnı der ki:
"isnadı sahihtir.''
6068- Abdurrahman b.
el-Esved bildiriyor: Hz. Aişe, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
Medine'den Mekke'ye umreye gitti. Mekke'ye vardıklarında Aişe: "Ey
Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Sen namazları kısaltarak kılarken
ben tam kıldım, sen oruç tutmazken ben tuttum" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! İyi yaptın" buyurdu ve bu
yaptığına karşı çıkmadı.(--- Nesai, salat (1456), Darekutni, Sünen (1/242) ve
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/142).
6069- Kasım b. el-Hakem
de bunu Ala b. Züheyr'den bu şekilde rivayet etmiştir.
6070- İsnadı sahih
mevsuldur. Zira Abdurrahman b. el-Esved, Aişe'ye yetişmiştir.
6071- Muhammed b. Yusuf
da bunu Ala b. Züheyr'den, o da Abdurrahman'dan, o da babasından, o da Aişe'den
rivayet etmiştir.
6072- İbnu'l-Müseyyeb'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"En hayırlınız, yolculukta namazlarını kısaltarak kılan ve oruç
tutmayanlardır. "(--- Şafii, el-Ümm (1/185).
6073- Şafii der ki:
Benim için yolcu olanın namazlarını kısaltarak kılması daha iyidir. Ancak tam
kılması durumunda iade etmesi gerekmez. Zira namazın kısaltılması emir değil
ruhsattır. Ruhsat olan her şeyin de kullanılmasını ve bu konuda Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyulmasını severim. Ancak ruhsat olan bir şeyi
terk etmek de kişinin namazını bozmaz.
6074- Zira Osman b.
Affan hilafetinin yarısına kadar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabına Mina'da namazları kısaltarak kıldırmış, daha sonra ise tam olarak
kıldırmıştır. Şimdi onun önceden kıldırdığı namazın geçerli olmayacağı
söylenebilir mi? Hiç kimse bunu diyemez!
6075- Alkame'nin
bildirdiğine göre Abdullah b. Mes'ud da Mina'da namazın tam kılınmasını
eleştirmiş, sonra kalkıp namazı dört rekat olarak kıldırmıştır. Alkame ona:
"Eleştirdiğin bir şeyi mi yapıyorsun?" deyince, İbn Mes'ud: "İhtilaf
kötüdür" karşılığını vermiştir.
6076- Bütün bu
rivayetler ashabın ruhsatı kabul edip namazı kısaltarak kılmayı tercih
ettiklerini, ancak namazın tam kılınmasının da kişinin namazına halel
getirmeyeceğini düşündüklerini göstermektedir.(--- Şafii, el-Ümm (1/185).
6077- Abdurrahman b.
Yezid der ki: Hz. Osman, Mina'da namazı dört rekat olarak kıldırdı. Bu konuda
Abdullah (b. Mes'ud): "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte (Mina'da) namazı iki rekat olarak kıldım. Ebu Bekr ile de iki rekat
olarak kıldım. Ömer'le de iki rekat olarak kıldım. Daha sonra her biriniz bir
yola girdi" dedi.
A'meş der ki: Muaviye b.
Kurra'nın bana bildirdiğine göre Abdullah (Mina'da) namazı dört rekat olarak
kılmıştır. Ona: "Bu konuda Osman'ı eleştirip sonra dört rekat mı
kılıyorsun?" denildiğinde de: "İhtilaf kötüdür" karşılığını
vermiştir.(--- Şafii, el-Ümm (1/185) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/146).
6078- Beyhaki der ki:
Sahih bir isnadla Abdurrahman b. Yezid, İbn Mes'ud'un namazı dört rekat olarak
kıldığını naklederken şöyle der: İbn Mes'ud'a: "Sen bize Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), aynı şekilde Ebu Bekr'in burada namazı iki rekat
kıldırdığını söylemedin mi?" denilince, İbn Mes'ud: " Evet! Ancak Osman
bizim imamımızdır ve ona muhalif olmam, zira ihtilaf kötüdür" karşılığını
verdi.
6079- Nafi' bildiriyor:
"İbn Ömer, Mina'da namazı imamın arkasında dört rekat olarak kılardı.
Kendi başına kılacağı zaman ise iki rekat olarak kılardı."(--- Şafii, el-Ümm
(1/185).
6080- Şafii der ki: Bu
da bize imam Mekkeli ise Mina'da namazı dört rekat (kısaltmadan) kılabileceğini
gösteriyor. İbn Ömer'in bu uygulaması başka bir şekilde yorumlanamaz. Ya da
imam Mekkeli olmasa da Mina'da namazı dört rekat (kısaltmadan) kılabilir. Zira
İbn Ömer zamanında yöneticiler Umeyye oğullarındandı ve bu konuda Osman'ın
uygulamasına uyarak namazı tam kılmışlardır. Bu da bize imamın yolculukta
namazı tam kılması durumunda cemaatin namazını bozmayacağını gösteriyor. Zira
cemaatin namazını bozacak olsaydı arkasında namaz kılınmazdı.(--- Şafii, el-Ümm
(1/ 185).
6081- Hz. Aişe der ki:
"Namaz ilk farz kıldığında ikişer rekat olarak farz kılındı. Daha sonra
mukım olanlar için arttırılırken yolcu olan için ise iki rekat olarak
bırakıldı."(--- Buhari, salat (3500) ve Müslim, salat (1542).
6082- Zühri der ki: Bunu
bana rivayet eden Urve'ye: "O zaman Aişe neden yolculuklarında namazı
(kısaltmadan) tam kılıyordu?" diye sorduğumda: "O da bu konuyu
Osman'ın anladığı gibi anlamıştır" dedi.
Buhari ve Müslim,
Sahıh'lerinde Süfyan kanalıyla rivayet etmişlerdir.
6083- Şafii der ki:
"Hadis, yolcunun tercihine bağlı olarak namazın iki rekat kılınabileceğini
göstermektedir. Zira Hz. Aişe yolculuklarında namazı tam kılmıştır."
6084- Şafii, Urve'nin:
"O da bu konuyu Osman'ın anladığı gibi anlamıştır" sözü hakkında da
şöyle demiştir: Belki de Aişe hem kısaltmayı, hem de tam kılmayı caiz görmüş,
kendisi tam kılmayı tercih etmiştir.
6085- Resulullah'tan da
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) benzer bir uygulamayı rivayet etmiştir.(---
Şafii, el-Umm (1/184-185).
6086- Bu konuda
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet ettiğini uygulaması da
kendisi için tercihe şayandır.
6087- Beyhaki der kİ:
Hişam b. Urve de babasından şöyle bildirİr: Hz.
Aişe yolculuklarda
namazları (kısaltmadan) dört rekat olarak kılardı. Ona:
"İki rekat olarak
kılsan olmaz mı?" dediğimde: "Yeğenim! Tam kılmak bana zor
gelmiyor" karşılığını verdi.(--- Darekutni, Sünen (1/242), Beyhaki,
es-Sünenü'l-Kübra (3/141) ve Tahavi, Şerh meani'l-asar (1/24ı).
6088- Bu da bize Hz.
Aişe'nin, ŞafiI'nin dediği gibi her iki durumu da caiz gördüğünü
göstermektedir.
6089- Osman b. Aftan da
sonradan namazı tam kılmaya başlarken bunu bu şekilde görmüştür.
6090- ŞafiI der ki:
"Şayet yolculukta namazı iki rekat olarak kılmak farz olsaydı hiçbiri
yolculukta namazı tam kılmazdı. İbn Mes'ud da evinde bunu tam kılmaz, yolcu
olanın mukim arkasında kıldığı namazı tamamlamasına cevaz vermezdi. Ancak konu
anlattığımız gibidir."
6091- Beyhaki der ki:
Ma'mer'in Zühri'den bildirdiğine göre Hz. Osman, hac sonrası bir süre ikamet
etmeyi düşündüğü için Mina'da namazı dört rekat olarak kılmıştır.
6092- Yunus'un da
bildirdiğine göre Zühri şöyle demiştir: "Hz. Osman, Taif'te mal edinip de
orada bir süre ikamet etmek isteyince namazları dört rekat olarak kıldı."
6093- Yunus'un da
bildirdiğine göre İbrahim şöyle demiştir: "Hz. Osman bölgeyi yurt edindiği
için namazı dört rekat olarak kıldı.''
6094- Ancak bunlar boş
açıklamalardır. Zira Osman'ın namazı tam olarak kılmasının sebebi bu olsaydı
ashabdan diğerleri de bunu bilir ve namazı tam kılması konusunda sünnete aykırı
davrandı diye ona itiraz etmezlerdi. Aynı şekilde İbn Mes'ud da namazı evinde
dört rekat olarak kılmazdı. Zira Osman gibi Mekke'de ikamet etmeyi
düşünmüyordu.
6095- Eyyub'un
bildirdiğine göre Zühri şöyle demiştir: "Osman b. Aftan, Mina'da namazı
bedevilerden dolayı kısaltmadan dört rekat olarak kıldırdı. Zira o yıl
bedevilerin sayısı çoktu ve namazın dört rekat olduğunu göstermek için
insanlara namazı dört rekat kıldırdı.''
Bu da bize Zühri'nin,
bir önceki sözü kendisinin yanında sahih olan rivayete dayanarak söylemediğini
göstermektedir. Zira sahih bir rivayete dayanarak söylemiş olsaydı ona muhalif
olan böylesi bir sözü söylemezdi.
6096- Zühri'den ve
İbrahim'den gelen bütün bu rivayetlerde de isnadlarında Osman ile aralarında
kopukluk vardır.
6097- Hasen bir isnadla
bize rivayet olunduğuna göre Abdurrahman b. Humeyd, babasından bildiriyor:
Osman b. Affan namazı Mina'da dört rekat kıldırdı. Sonra insanlara bir konuşma
yapıp şöyle dedi: "Ey insanlar! Bu konuda uyulması gereken sünnet,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve iki arkadaşının (Ebu Bekr ile
Ömerin) sünnetidir. Ancak bu yıl o kadar çok yeni insan geldi ki bu namazı iki
rekat olarak öğrenmelerinden ve hep böyle kılmalarından endişe ettim."
6098- Bu da Eyyub'un
Zühri'den olan rivayetini desteklemektedir. Doğrusunu Allah bilir.
6099- İkrime b. İbrahim
el-Ezdı ise İbn Ebi Zi'b'den, o da babasından bildiriyor: Hz. Osman, Mina'da
namazı dört rekat olarak kıldı ve şöyle dedi:
"Ey insanlar!
Mekke'ye gelir gelmez evlendim. Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu konuda: ''Bir bölgeden evlenen kişi orada namazları mukim gibi (tam)
kılsın'' buyurduğunu işittim."
İsnadında kopukluk
vardır. İkrime b. İbrahım de zayıf biridir.
6100- Bize
bildirildiğine göre Misver b. Mahreme ve Abdurrahman b. Esved b. Abdi Yağus
yolculukta namazları tam kılar ve oruç da tutarlardı.
6101- Said b. el-Müseyyeb
ve Ebu Kılabe'den de her iki durumu caiz gördüklerine dair rivayetler
gelmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yolculuk Namazının
Kasaba Evlerini Geride Bıraktıktan Sonra Başlaması