MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

CEMAATLE NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bir Namazı İki İmamla Kılmak

 

5858- Sehl b. Sa'd bildiriyor: Amr b. Avf oğulları arasında bir sorun çıkmıştı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarını bulmak için gitmişti. Namaz vakti gelince müezzin Ebu Bekr'e geldi ve: "Kamet getirsem cemaate namazı sen kıldırır mısın?" dedi. Ebu Bekr: "Olur" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu Bekr öne geçip namaza başladı. Cemaat namazdayken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve yaklaşıp safta durdu. Cemaat el çırparak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiği konusunda Ebu Bekr'i uyardı. Ebu Bekr de namazdayken etrafına hiç bakmazdı. Ancak cemaatin daha çok el çırptığını duyunca dönüp baktı ve ResUlullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Yerinde kal!" anlamında ona işaret etti. Ebu Bekr de ResUlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisinden istediği bu şey yüzünden ellerini kaldırıp Allah'a hamd etti.

Sonrasında Ebu Bekr geri çekilip arkasındaki safta durdu. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öne geçip namazın kalanını kıldırdı. Namaz sonrası: "Ey Ebu Bekr! Yerinde kalmanı söylediğim halde neden yerinde durmadın?" diye sorunca, Ebu Bekr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) varken ibn Ebi Kuhafe'nin önde namaz kılması uygun düşmez" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cemaate de: "Peki siz neden bu kadar el çırptınız? Kişi namazda iken birini uyaracağı zaman ''Sübhanallah'' desin. Bunu dediği zaman dönülüp kendisine bakılır. Namazda el çırpmayı da kadınlar yapar" buyurdu.

Buhari ve Müslim, Sahih'lerinde Malik kanalıyla rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, salat (684) ve Müslim, salat (924).

 

5859- Şafii der ki: "İmam'ın abdesti bozulursa yerine bir başkası geçer veya abdesti bozulan imam yerine başka birini geçirir. Bu şekilde namazı ikinci imam tamamlar ve kılınan namaz geçerli olur. Zira Ebu Bekr imam olarak namaza başlamış, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince geri çekilip imamlığı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bırakmıştır. Bu şekilde Ebu Bekr bir namazda imamken cemaatten biri olmuştur. Namazı kendisi kıldırmaya başlamasına rağmen sonradan cemaatle birlikte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) imamlığında namazı tamamlamıştır."(--- Şafii, el-Umm (1/175).

 

5860- Şafii der ki: Aynı şekilde namaza başlayan imamın abdesti bozulmasa dahi geri çekilip başkasını yerine geçirmesi durumunda cemaatin namazı geçerli olur.

 

5861- Ancak (abdesti bozulmamışsa) imamın böylesi bir şeyi yapmasını doğru bulmuyorum. Bu konuda da hiç kimse Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi değildir.(--- Şafii, el-Ümm (1/ 1 75).

 

5862- Şafii der ki: "İmam geldiğinde başkası cemaate namaz kıldırmaya başlamışsa, namaz kıldıran kişi ister imamın emriyle namazı kıldınyor olsun, ister olmasın sonradan gelen imamın cemaate katılmasını daha doğru buluyorum. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), TEbuk seferi sırasında bu şekilde sonradan gelip Abdurrahman b. Avf'ın arkasında namazı kılmıştır."

 

5863- Şafii der ki: "Böylesi bir durumda sonradan gelen asıl imam ister namazı kıldıran imamın yerine geçer, isterse de cemaate katılıp onun arkasında namazı kılar. Ama bizim tercihimiz cemaate katılmasıdır."(--- Şafii, el-Ümm (1/175).

 

5864- Şafii el-Kadim'de şöyle der: Bazıları abdesti bozulan imam yerine birini geçirdikten sonra gidip abdestini tazeler ve dönüp namazın geri kalanını cemaatle birlikte kılar dese de biz bu görüşte değiliz.

 

5865- İlk imamın abdesti bozulması durumunda namazı başka bir imamın arkasında tamamlamak caizdir. Bizim görüşümüz bu yöndedir. Doğrusunu Allah bilir.

 

5866- Ancak abdesti bozulan imam namazın bir kısmını yeni imamın arkasında, bir kısmını da tek başına kılar.

 

5867- Şafii el-Cedid'de Ata b. Yesardan naklen şöyle der: "Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazlarından birini kıldırırken tekbir getirdikten sonra cemaate yerlerinde kalmalarını işaret edip ayrıldı. Geri döndüğünde üzerinde su izi vardı."

 

5868- İbn Sevban'ın Ebu Hureyre kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği hadisle de zikrettiği bu rivayeti desteklemiştir.

 

5869- Hadisi isnadıyla birlikte daha önce zikretmiştik.

 

5870- Şafii, imam abdestini veya guslünü yeni almışsa ve henüz rükuya gidilmemişse cemaatle birlikte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaptığı gibi yapmasına cevaz vermiştir.

 

5871- Ebu Yakub el-Buvaytı ise buna cevaz vermemiş ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İmam tekbir getirince siz de getirin" hadisini delil olarak getirmiştir. Zira ona göre imam geri döndüğünde getireceği tekbir kendisi için iftitah tekbiri olacaktır, cemaat ise bunu daha önce getirmiştir.

 

5872- Şafii ise el-Kadim'de buna cevaz vermiş, ancak bu imamın yerine başka bir imamı geçirmesine cevaz vermemiştir. Yerine başka birini geçirmemesi konusunda ise Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yerine başka birinin geçirmeyip cemaate yerlerinde kalmaları için işarette bulunmasını delil olarak getirmiştir. Buna cevaz verenler ise Hz. Ömer'in namaz kıldırırken tekbir getirdikten sonra suikasta uğraması üzerine yerine Abdurrahman'ı geçirmesini delil olarak getirmiştir.

 

5873- Şafii el-Kadim'de bu konuda onlara şu cevabı verir: "Siz bunu Husayn'dan naklen söylüyorsunuz. Oysa Aynısını Ebu İshak, Amr b. Meymun'dan rivayet ederken Ömer'in henüz tekbir getirmediğini zikretmiştir. Hocalarımızın rivayetleri de bu yöndedir. O günü Abdurrahman, Ömer suikasta uğramadan bir süre sonra sabaha doğru öne geçip namazı kıldırmış, güneş doğmak üzere olduğu için kısa iki sure okumuştur."

 

5874- Beyhaki der ki: Her iki rivayet de Şafii'nin dediği gibidir. Ancak Husayn'ın Amr b. Meymun'dan olan rivayetinde Ömer'in o sırada tekbir getirmiş olduğu ve suikasta uğradıktan sonra Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirdiği zikredilir ki bu sabit bir hadistir ve Buhari, Sahih'de bu hadise yer vermiştir.

 

5875- Ebu Rafi'den de Husayn'ın zikrettiği kıssaya benzer olan bir rivayet gelmiştir. Ömer'den nakledilen başka bir kıssada ise ilk iki rekarta teşehhüde oturduğunda üzerinde bir ıslaklığın bulunduğunu fark ettiği, kalkınca da cemaatten birinin elinden tutup yerine geçirdiği zikredilir. imamın yerine başka birini geçirebileceği konusunda Hz. Ali'den de rivayet gelmiştir. Şafii'nin, imamın yerine başkasını geçirmesine cevaz veren el-Cedid'deki görüşü eskisinden daha doğrudur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kişinin İmamın Namazından Çıkması