MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sabah Namazında Kunut
Okumak
3902- Ebu Said, Kitabu
ihtilaf Malik ve'eş-Şafii'de Medine ehliyle İbn Ömer'in ihtilafındaki değerlendirmesinde
geniş tutumunu zikrederek, Ebu'l-Abbas kanalıyla Rabi'den, onun Şafii'den, onun
Malik'ten Nafi'nin: "İbn Ömer hiçbir namazda kunut yapmazdı" sözünü
nakletti. (--- Malik, salatu's-sefer (48) ve Ahmed, Müsned (3/166, 20).
3903- Şafii, Malik'in
talebelerine: "Siz kunut'un sabah namazında yapılacağını
söylüyorsunuz" demiştir.
3904- Hişam b. Urve
-zannedersem babasından- şöyle bildirir: "Urve, ne bir namazda, ne vitirde
kunut yapmazdı. Sadece sabah namazında ikinci rekatın kıraatını bitirdikten
sonra rükuya gitmeden önce kunut yapardı.'' (--- Şafii, el-Ümm (7/248).
3905- Şafii:
"(Malik'in talebelerine) Sizler Urve'ye muhalefet edip, rüku'dan sonra
kunut yaptığını söylüyorsunuz" dedi.
3906- Rabı der ki:
Şafii'ye: "Sen sabah namazında rükudan sonra kunut yapıyor musun?"
diye sorduğumda: "Evet. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kunut, sonra Ebu Bekr, sonra Ömer, sonra da Osman kunut yapmıştır"
cevabını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (7/248),
3907- Şafii
İhtilafu'l-İrakiyyin adlı kitapta şöyle dedi: Ebu Hanıfe sabah namazında
kunut'u yasaklar ve Ebu Yusuf ta bu şekilde amel eder ve Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece bir ay kunut yaptığını söylerdi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müşriklerden bir kabileyle savaşırken
kunut yapıp onlara beddua etti. Ebu Bekr vefat edene kadar kunut yapmadı. İbn
Mes'ud ne seferde, ne de mukimken kunut yapmadı. Ömer b. el-Hattab da kunut
yapmadı. İbn Abbas ta kunut yapmadı. İbn Ömer de kunut yapmadı ve şöyle dedi:
"Ey Iraklılar! Bana söylendiğine göre imamınız kunutu Kur'an okumadan ve
rükuya gitmeden yapıyor. Hz. Ali savaş anında kunut yapıp Muaviye'ye beddua
edince Kufeliler ona uyarak kunut yapmaya başladılar. Muaviye de Şam'da kunut
yaparak Hz. Ali'ye beddua edince Şam halkı da ona uyarak kunut yapmaya
başladılar."
3908- İbn Ebi Leyla,
sabah namazının ikinci rekatında kıraatten sonra rükudan önce kunut
yapılacağını söyleyip, Ömer b. el-Hattab'ın şu iki sureyle kunut yaptığını
söylemiştir: "Allahümme inna nesteinuke ve nestağfiruke ve nüsni
aleykel-hayra ve la nekfuruk ve nahlau ve netruku men yefcuruk. Allahümme
iyyake na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercu
rahmeteke ve nahşa azabeke, inne azabeke bil-küffari mulhik (= Allahım! Yardımı
da bağışlanmayı da senden dileriz. Bize olan hayırlarını en güzel şekilde dile
getirir, sana nankörlük etmeyiz. Sana karşı gelenleri içimizden söker atar,
terk ederiz. Allahım! Sana ibadet eder, sana namaz kılıp secde ederiz. Senin
için çaba sarfeder, gayret ederiz. Azabından korkar rahmetini umarız. Zira
azabın kafirlere mutlaka ulaşır)."
3909- İbn Abbas bunu Hz.
Ömer'den nakleder ve Hz. Ali'nin de kunut yaptığını söylerdi. (--- Abdurrezzak,
Musannef (3/ 109, 113), Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/208) ve Şafii, el-Ümm
(7/168).
3910- Cafer b.
Muhammed'in bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Maune kuyusunda öldürülenlerden haberdar olunca on beş gün boyunca,
sabah namazının ikinci rekatının rükusundan kalkınca: ''Semiallahu limen
hamideh. Rabbena lekel-hamd. Ey Rabbim, şöyle yap ... " dedi. Ravi burada
uzun bir dua zikretti ve şöyle devam etti: Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) tekbir getirip secdeye gitti.
3911- Beyhaki der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Maune kuyusunda müslümanları
öldürenler için on beş gün beddua etmesiyle ilgili hadisi Humeyd et-Tavıl ve
Alkame b. Ebi Alkame, Enes b. Malik'ten rivayet etmiştir. (--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (2/199)
3912- Bize Katade'den
rivayet olunduğuna göre Enes b. Malik, Maune kuyusunda öldürülenlerle ilgili
şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca sabah
namazından sonra Araplardan, Ri'I, Zekvan, Usayye ve Lihyan oğullarına beddua
etti.(--- Ebu Davud, vitir (1448), Nesai, salat (2/204) ve İbn Mace, salat
(1243).
3913- Bazıları:
"Kırk sabah ... " demiştir.
3914- Ancak bir ay
olduğunu söyleyenlerin rivayeti daha sahıh, rivayet edenler daha çoktur.(--- Buhari,
el-kunUtu kable'r-rüku ve ba'dehu (2002) ve Müslim, salat (2/971).
3915- Şafii der ki:
Cafer'den, ResUlullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Maune kuyusunda şehid
edilenler için bütün namazlarda kunut yaptığı hıfzedilmiştir. (--- Ahmed,
Müsned (1/301).
3916- ResUlullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) akşam namazında kunut yaptığı da hıfzedilmiştir.
3917- Beyhaki der ki:
Bize İkrime'den rivayet olunduğuna göre Abdullah b. Abbas der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve
sabah namazlarında, son rekatın rükusundan kalkarken: ''Semiallahu limen
hamideh" dedikten sonra kunut yaparak Benı Süleym kabilesinin, Ri'I,
Zekvan ve Usayye kollarına beddua etti. Ardındakiler de Amin diyorlardı. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları İslam'a davet etmek için bazılarını
göndermiş, onlar da bu müslümanları öldürmüşlerdi.(--- Ahmed, Müsned (1/301).
3918- Bera b. kib'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) akşam ve sabah
namazlarında kunut yaptı.(--- Müslim, salat (2/973).
3919- Şafii der ki:
Sabah namazı dışında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen
kunutların hepsi, Maune kuyusunda öldürülenler için yapılmıştır. Allah en
doğrusunu bilir.
3920- Beyhaki der ki:
Bize "Yahya b. Ebi Kesir - Ebu Seleme" kanalıyla göre Ebu Hureyre'nin
bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazında
Velid b. el-Velid ve arkadaşlarının kurtulması için dua etmiş, Mudar kabilesine
de beddua etmişti.
3921- Zühri buna
muhalefet edip Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Hureyre'den, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kıssada sabah namazında kunut yaptığını
söylemiştir.
3922- Yahya b. Ebi
Kesir'in, Ebu Seleme'den, onun da Ebu Hureyre'den naklettiği: "Vallahi;
size Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı gibi namaz
kıldıracağım" sözüyle ilgili Ebu Hureyre'nin öğle, yatsı ve sabah
namazlarında kunut yaptığını, bu kunut'ta müminlere dua edip kafirlere lanet
okuduğunu söylemiştir.(--- Buhari, salat (797).
3923- Ebu Hureyre bu
hadiste Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kunutu ne zaman
yaptığını belirtmemiştir. Muhtemeldir ki bu, Maune kuyusu vakası sırasında
olmuştur. Yahya b. Ebi Kesir bu hadiste yatsı namazını zikrederken yanılmıştır.
Zühri'nin hıfzı ondan daha iyidir. Zühri, Ebu Seleme'den olan rivayetiyle
birlikte İbnu'l-Müseyyeb'den olan rivayetinde de sadece sabah namazını
zikretmiştir.
3924- Şafii der ki:
Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazen kunut
yaptı, ancak çoğu zaman yapmadı. Buna benzer rivayette bulunanlar Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Maune kuyusu olayında kunut yaptığını, sonra
kunut yapmayı bıraktığın! söylemiştir.
3925- Beyhaki der ki:
Hişam ed-Destuvai, Katade kanalıyla Enes'den bildiriyor: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca kunut yapıp Araplardan bir
kabileye beddua etti, sonra da bıraktı."(--- Buhari, megazi (4089) ve
Müslim, salat (2/971).
3926- Şafii'nin dediği
gibi burada hangi vakitte kunut yaptığı belirtilmemiş, mutlak kunuttan
bahsedilmiştir. İshak b. Abdillah b. Ebi Talha, Ebu Miclez, Enes b. Sırın ve
Asım el-Ahvel'in rivayetleri, bu kunutun Maune kuyusu vakasında olduğuna
delalet etmektedir.
3927- Zayıf bir
rivayette Alkame bildiriyor: İbn Mes'ud der ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca kunut yapıp Usayye ve Zekvan kabilelerine
beddua etti. Onlara galip gelince de kunutu bıraktı.''(--- Heysemi, Mecma
(2/137).
3928- Şafii der ki:
Sabah namazında kunut, Maune kuyusu vakası ve daha sonrasıyla ilgili olarak
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mahfuzdur. Bu kunutu terk
ettiğiyle ilgili mahfuz bir rivayet yoktur.
3929- Şafii, Ebu
Hureyre'nin, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği şu hadisi
delil olarak getirmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah
namazının ikinci rekatında rükudan kalkınca şöyle derdi: "Allahım! Velfd
b. el- Velfd, Seleme b. Hişam, Ayyaş b. Ebi Rabia ve Mekke'deki mustazafları
kurtar. Allahım! Mudar kabilesine şiddetli baskını arttır ve Hz. Yusufun kıtlık
seneleri gibi onların başına kıtlık yıllarını getir,''(--- Buhari, edeb (6200)
ve Müslim, salat (2/967).
3930- Ebu Abdillah'ın
rivayetinde Şafii şöyle der: Enes b. Malik'in kunutu terketmekle ilgili
rivayetiyle ilgili şöyle dedi: "Allah en doğrusunu bilir, ancak sabah
namazı dışındaki dört vakitte kunutu terk etti. Hz. Aişe de: "Namaz ikişer
rekat olarak farz kılındı. Sabah namazı iki rekat olarak kaldı ve diğer
vakitlerin rekat sayısı mukim olma halinde arttırıldı" demiştir. Bu
hadiste kastedilen, akşam ve sabah namazları dışındaki üç vakittir.
3931- Şafii'nin
el-Kadim'de bir adam ile Hatim b. İsmail kanalıyla Cafer b.
Muhammed'den, onun da
babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle
namazının son rekatında rükudan kalkınca: ''Allahım! Falana ve falana lanet
et" diyerek kabile isimleri söyledi.
3932- Şafii der ki: Öğle
namazında yapılan kunut, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bıraktığı
kunutlardandır. Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah
namazında yaptığı kunutu bıraktığı yönünde bir rivayet bize gelmemiştir.
3933- Beyhaki der ki:
Abdurrahman b. Mehdı de bu yönde görüş bildirmiştir ve onun hadis ilmindeki
yeri görmezden gelinemez.
3934- Beyhaki der ki:
Şafii'nin delil olarak getirdiği Ebu Hureyre'nin naklettiği; Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Maune kuyusu olayından sonra yaptığı kunutla
ilgili hadisi Buhari ve Müslim Sahih'te Süfyan b. Uyeyne'den rivayet etmiştir.
3935- Müslim'in, Yunus
b. Yezid kanalıyla Zühri'den, onun Said b. el-Müseyyeb ile Ebu Seleme b.
Abdirrahman'dan, onun da Ebu Hureyre'den naklettiği ve İbn Uyeyne'nin
rivayetiyle aynı manada olan; Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah
namazında rükudan sonra: "Semiallahu limen hamideh. Rabbena
velekel-hamd" dediği hadisin sonunda şöyle demiştir:
"Allahım! Allah'a
ve Resul'üne isyan eden Lihyan, Ri'l, Zekvan ve Usayye kabilesine lanet
et." "Allah'ın, onların tövbelerini kabul veya onlara azab etmesi
işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir"[Al-i İmran, 128
] ayeti nazil olunca artık böyle demeyi bıraktı. (--- Müslim, salat (2/967).
3936- Hadisin sonundaki
sözler, Ebu Hureyre'den sonraki ravilerden birinin olabilir.
3937- Salim'in,
babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah
namazının son rekatında rükudan kalkınca: "Semiallahu limen hamideh.
Rabbend lekel-hamd" dedikten sonra: "Allahım! Falana ve falana lanet
et" derdi. Bunun üzerine "Allah'ın, onların tövbelerini kabul veya
onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar
zalimlerdir"[Al-i İmran, 128] ayeti nazil oldu.
3938- Hanzala b. Ebi
Süfyan'ın bildirdiğine göre Salim b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Safvan b. Umeyye, Süheyl b. Amr ve Haris b. Hişam'a beddua
ederdi. Bunun üzerine "Allah'ın, onların tövbelerini kabul veya onlara
azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar
zalimlerdir"[Al-i İmran, 128] ayeti nazil oldu. Bu hadis, Buhari'de tahric
edilmiştir.
3939- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu bedduayı Uhud gazvesinde yapmıştı.
3940-3941- Ömer b.
Hamza'nın, Salim kanalıyla ibn Ömer'den olan rivayeti şu şekildedir: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud günü sabah namazını kıldı ve ikinci rekatın
rükusundan kalkıp: ''Semiallahu limen hamideh'' dedikten sonra: ''Allahım!
Falana lanet et" dedi. -Ravi, farklı olarak Süheyl yerine Ebu Süfyan'ı
zikretti- Bunun üzerine "Allah'ın, onların tövbelerini kabul veya onlara
azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar
zalimlerdir"[Al-i İmran, 128] ayeti nazil oldu ve Allah onların tövbesini
kabul etti ve bunlar samimi müslüman oldular.(--- Tirmizi, Sünen (3004).
3942- 3943- Bu rivayet
ayetin Uhud günü nazil olduğuna delalet etmektedir: Hammad b. Seleme'nin, Sabit
kanalıyla Enes'ten bildirdiğine göre Uhud günü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ön dişi kırılıp yüzü yaralanınca, yüzündeki kanı silerek:
''Kendilerini Allah'a davet eden peygamberlerinin yüzünü yaralayıp ön dişlerini
kıran bir topluluk nasıl kurtulur!?" diyordu. Bunun üzerine
"Allah'ın, onların tövbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin
bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir''[Al-i İmran, 128] ayeti nazil
oldu.
3944- Bu, Uhud'da vaki
olmuştur. Maune kuyusu olayı Uhud'dan sonra vuku bulmuştur. Bu olaydan sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kunut yapıp orada müslümanları
öldürenlere beddua etmiştir. Bu da kunutun tamamen neshedilmediğine delalet
eder. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ayet nazil olduktan sonra
kunut yapardı. Ancak Maune kuyusunda müslümanları öldürenlere bir ay boyunca
lanet ettikten sonra bıraktı. Mekke'deki mustazaflara da isimlerini söyleyerek
dua etti. Bunlar Medine'ye gelince de bunu da bıraktı.
3945- Bize Evzai
kanalıyla Yahya b. Ebi Kesir'den aktarılıp Ebu Seleme'nin bildirdiğine göre Ebu
Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kunut yapması ve mustazaflara
dua etmesiyle ilgili olarak dedi ki: "Daha sonra Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) duayı bıraktığını gördüm ve: "Gördüğüm kadarıyla Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (mustazaflara) duayı bıraktı"
dedim. Bana:
"Gördüğümüz
kadarıyla (Mekke'den) geldiler" denildi.(--- Müslim, salat (2/968).
3946- Bu, fetihten kısa
bir süre önceydi. Ebu Hureyre ise Hayber savaşı sırasında ve ayetin nüzulünden
çok sonra müslüman oldu. Bu da ayetin kunutu neshettiği manasına gelmeyeceğine
delalet eder.
3947- Bu ayetinı kunutu
neshettiği manasına gelmeyeceğinin delillerinden biri de nüzul sebebidir.
ibnu'l-Müseyyeb ve Ebu Seleme'den biidirildiğine göre Ebu Hureyre'nin
vefatından sonra sabah namazı dışındaki namazlarda da kunut yapardı. Eğer ayet,
kunut'u neshetmiş olsaydı Ebu Hureyre kunut yapmazdı.
3948-3949- Ebu Hureyre:
"Size Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı gibi namaz
kıldıracağım" dedi. Ebu Hureyre öğle namazının son rekatı, yatsı namazının
son rekatı ve sabah namazında: "Semiallahu limen hamideh" dedikten
sonra kunut yapıp müminlere dua eder, kafirlere de lanet okurdu.
Buhari bunu Sahih'te
Muaz b. Fadale kanalıyla Hişam'dan; Müslim ise Muhammed b. Müsenna kanalıyla
Muaz b. Hişam'dan rivayet etmiştir.
3950- Şafii der ki:
"Sabah namazı dışındaki namazlarda kunutu terketmek, kunutun neshedildiği
anlamına gelmez. Neshedenle neshedilenin birbirinden farklı olması gerekir.
Sabah namazında kunut yapmak ta, yapmamak ta mubahtır. Çünkü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Maıne kuyusunda öldürülenlerden önce sadece sabah
namazında kunut yapıyordu. Maıne kuyusunda öldürülenlerden sonra da sadece
sabah namazında kunut yaptı. Bu da kunutun tıpkı namazda dua etmek gibi mubah
olduğuna delalet eder.
3951- Şafii'nin
İhtilafu'l-Ahadis adlı kitaptaki bu konuyla ilgili delili budur.
3952- Bu söz, Ebu
Hureyre'nin hadisine ve ayetin kunutu neshettiği manasına gelmediği konusundaki
sözlerimize uygun düşmektedir.
3953- Şafii der ki:
Sabah namazı dışındaki namazlarda kunut yoktur. Ancak musibet anlarında imam
isterse bütün vakitlerde kunut yapabilir.
3954- Şafii,
el-Kadim'inde ve Sünenu Harmele'de böyle demiştir.
3955- Şafii der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazında kunutu terk ettiğine
dair bir bilgim yoktur. Her namaz kılan, sabah namazının son rekatının
rükusundan sonra kunut yapar.
3956- Rabı b. Enes der
ki: Enes'in yanında otururken ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir ay boyunca kunut yaptı mı?" diye soruldu. Enes: "Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edene kadar sabah namazında kunut
yapmaya devam etti" cevabını verdi. (--- Ahmed, Müsned (3/162) ve
Darekutni (2/136).
3957- Abdullah b. Musa
bunu aynı isnadla Ebu Cafer'den şu şekilde nakletmiştir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca kunut yapıp onlara (Maune
kuyusunda müslümanları öldürenlere) beddua ettikten sonra kunut'u bıraktı.
Ancak sabah namazındaki kunut'a vefat edene kadar devam etti."
3958- Beyhaki der ki:
Rabı b. Enes, Basra halkından ve Tabiun'dan olan meşhur bir zattır. Horasan'a
gidip Enes b. Malik ve Ebu'l-Aliye'den hadis dinlemiştir. Ondan da Abdullah b.
el-Mübarek ve hadis alimlerinin ileri gelenlerinden bazıları rivayette
bulunmuştur.
3959- Ebu Muhammed b.
Ebi Hatim der ki: Babama ve Ebu Zür'a'ya Rabı b. Enes'i sorduğumda: "Doğru
ve güvenilir biridir" cevabını verdiler.
3960- Beyhaki der ki:
Enes b. Malik'ten ve başkasından bu hadisin Sünen ve başka yerlerde
zikrettiğimiz şahitleri vardır. (--- Beyhakl, es-Sünenu'l-Kübra (2/201).
3961- Şafii der ki:
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer ve
Hz. Ali, sabah namazında, rükudan sonra kunut yaptılar. Enes: " ...
sonradan gelenler namaza yetişsinler diye ... " de eklemiştir.(--- Şani,
el-Ümm (7/248).
3962- Beyhaki der ki:
Bize bildirildiğine göre Huleyd b. Da'lec, Katade'den, Enes'ten kunutla ilgili
aynı manada bir rivayette bulunmuş, Şafii de bunu eski el-Kadim'inde
mürselolarak nakletmiştir.
3963- Şafii'nin
el-Kadım'inde bildirdiğine göre Hasan(-ı BasrI) şöyle dedi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer sabah namazında rükudan
sonra kunut yaparlardı. Hz. Osman hilafeti dönemince kunutu rükudan önce
yapmaya başladı.
3964- Bir adamın
Tev'eme'nin azatlısı Salih'ten bildirdiğine göre Hz. Ebu
Bekr ile Ömer kunut
yaptılar.
3965- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ardında namaz kıldım;
vefat edene kadar sabah namazında rükudan sonra kunut yaptı. Ebu Bekr es-Sıddık'in
de ardında namaz kıldım; o da vefat edene kadar sabah namazında rükudan sonra
kunut yaptı. Ömer b. el-Hattab'ın da ardında namaz kıldım; o da vefat edene
kadar sabah namazında rükudan sonra kunut yaptı. (--- Abdurrezzak, Musannef
(3/109) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/202).
3966- Kureyş b. Enes
bunu İsmail el-Mekkı ile Amr b. Ubeyd'den, o Hasan'dan, o da Enes'ten
(Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer'in)
kunutları ve Hz. Osman'ın kunutu konusunda kunut yaptığı yeri zikretmeden
nakletmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/202).
3967- Şafii'nin,
Hasan'dan naklettiği mürsel rivayet ve Hasan'ın mezhebinde sabah namazındaki
kunut konusunda meşhur olan şey, bu rivayeti güçlendirmektedir. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha önce de zikrettiğimiz şekilde kunut yapması,
Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'in de kunut yapması bu rivayeti desteklemektedir.
3968- Avvam b. Hamza der
ki: Ebu Osman'a, sabah namazında kunut yapmayı sorduğumda: "Rüku'dan sonra
yapılır" cevabını verdi. Ben: "Bunu kimden naklediyorsun?" diye
sorduğumda: "Hz. Ebu Bekr, Ömer ve Osman'dan" cevabını verdi. (---
Abdurrezzak, Musannef (3/ 109) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/202).
3969- Hadisin isnadı
hasendir. Yahya el-Kattan, sadece güvenilir gördüğü kişilerden hadis nakleder.
3970- Ubeyd b. Umeyr:
"Hz. Ömer sabah namazında kunut yaptı" deyip kunutta okuduğu duayı da
söyledi.(--- Kenzu'l-Ummal (8/21966).
3971- Ubeyd b. Umeyr:
"Hz. Ömer'in, rüku'dan sonra kunut yapıp kafirlere beddua ettiğini
işittim" dedi. (---3 Abdurrezzak, Musannef (3/110) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (2/221).
3972- Ubeyd b. Umeyr:
"Hz. Ömer rüku'dan sonra kunut yaptı" deyip müminlere dua ettiğini,
kafirlere de beddua ettiğini ve kunutta iki duayı da yaptığını söyledi.
3973- ibn Ebi Leyla da
hadisi aynı şekilde nakletmiştir.
3974- Ebu Rafi'nin
bildirdiğine göre Hz. Ömer sabah namazında kunüt yaptı.(--- Abdurrezzak,
Musannef (3/110) ve Şerh Meani'l-Asar (1/250).
3975- Beyhaki der ki:
Hz. Ömer'den nakledilen bu hadis sahlhtir. Sünen kitabında bunun şahitlerini
zikrettik. (--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/203).
3976- Şafii'nin bir adam
kanalıyla Cafer-İ Sadık'tan, onun da babasından bildirdiğine göre Hz. Ali,
sabah namazında son rekatın rükusundan sonra kunüt yapardı.(--- Şafii, el-Umm
(7/168).
3977- Şafii'nin bir adam
kanalıyla Yezid b. Ebi Ziyad'dan, onun da Abdurrahman b. Ebi Leyla'dan
bildirdiğine göre Hz. Ali, sabah namazında rüküdan sonra kunut yaptı.(---
Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (2/208,3/39) ve el-Mecmu (3/520).
3978- Beyhaki der ki: Bu
hadisin isnadını Sünen adlı kitabımızda zikrettik. (--- Beyhaki,
es-Sünenu'I-Kübra (2/208).
3979- Şafii der ki:
Husayn b. Ebi Ma'kil'in bildirdiğine göre Hz. Ali sabah namazında kunut yaptı.
3980- Beyhaki der ki: Süfyan
es-Sevrı bunu Ebu Husayn kanalıyla Abdullah b. Ma'kil'den, o da Hz. Ali'den
rivayet etmiştir.
3981- Bu hadis bize
başka bir yolla da Hz. Ali'den nakledilmiştir.(--- Abdurrezzak, Musannef
(3/113), Şafii, el-Ümm (7/165) ve Beyhill, es-Sünenu'l-Kübra (2/245).
3982- Sabah namazında
kunutun olmadığını söyleyenlerin bu görüşünü reddedenlerin bu görüşüne
katılmamak anlamsızdır. Çünkü hüküm şahit olmayıp işitmeyenin sözüne göre
değil, şahit olup işitenin sözüne göre verilir.
3983- "Allah'ın, onların
tövbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur
..."[Al-i İmran, 128] ayetinin kunutu nehsettiğini iddia edenlerin
görüşünün yanlış olduğunu daha önce izah etmiştik.
3984- Abdurrahman b. Ebi
Bekr'İn, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mustazafların kurtuluşu
için yaptığı dua, Mudar kabilesine yaptığı beddua, bu konuda nazil olan ayet
ve: "Ayetin nüzulünden sonra artık Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kimseye beddua etmedi" demesinden bahseden hadisin senedi
zayıftır.
3985- Yukarıdaki hadisin
senedi zayıftır.
3986- Bundan daha sahıh
olan bir rivayete göre bu ayetin nüzulü bu bedduadan önce olmuştur.
3987- "Artık
kimseye beddua etmedi" sözünden, gerek duymadığı için aynı bedduayı
başkasına yapmaması kastedilmiş olabilir. Eğer gerek duysaydı, Uhud günü Safvan
b. Umeyye ve başkalarına yaptığı gibi aynı bedduayı bir daha yapardı. Onların
hidayete erip ermeyeceğini bilen Allah bu ayeti indirince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bedduayı bıraktı. Sonra Maune kuyusunda
müslümanları öldürenler için beddua etmeyi gerekli görünce beddua etti, Yine
mustazafların kurtuluşu için gerek görünce dua etti. Mekke'de Müslümanların
ordusunun üzerine yürüyen Mudar kabilesinin helakı için beddua etti. Sonra mustazaflar
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldikleri zaman Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlar için yaptığı duayı bıraktı. Hz. Ömer:
"Ey Allah'ın Resulü! Neden bu topluluğa dua etmiyorsun?" diye sorunca
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onların geldiğini bilmiyor
musun!" karşılığını verdi. Bu, ayetin nüzulünden iki yıl önce olmuştur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: