MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kıbleye Dönmek

 

2872- Abdullah b. Ömer der ki: Halk Kuba'da sabah namazını kılarken bir kişi gelip: "Bu gün Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kur'an nazil oldu ve (namazda) Kabe'ye dönmesi emredildi. Siz de oraya dönünüz." Kubalıların yüzleri Şam'a doğru bulunuyordu, hemen Kabe'ye döndüler.

Buhari ve Müslim, Sahih'de Kuteybe kanalıyla Malik'ten rivayet etmişlerdir.(--- Buhari, salat (403) ve Müslim, salat (1158).

 

2873- Said b. el-Müseyyeb der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Beytu'l-Makdis'e doğru on altı ay namaz kıldı. Sonra Bedir savaşından iki ay önce kıble (Kabe'ye) çevrildi." (--- Malik, Muvatta (7).

 

2874- İbn Abbas anlatıyor: Kur'an'da ilk neshedilen şey -Allah doğrusunu bilir- kıbleyle ilgilidir. Yüce Allah: "Doğu da, batı da Allah'ındır, nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır"[Bakara, 115] buyurunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Beytu'I-Atik'ten, Beytu'!-Makdis'e doğru dönüp namaz kılmaya başladı. Yüce Allah: "İnsanların beyinsizleri, ''Yöneldikleri kıbleden onları (Beytu'I-Makdis'e) çeviren nedir?'' diyecekler"[Bakara, 142] buyurup ilk ayeti neshederek Beytu'I-Atik'e (Kabe'ye) yönelmesini emretti ve: "Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir ..., her nerede olursanız, yüzlerinizi oraya doğru çevirin"[Bakara, 150] buyurdu. (--- Hakim, Müstedrek (2/267, 268) ve Hazimi, el-İtibar (s. 193).

 

2875- Şafii der ki: "Nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır"[Bakara, 115] ayetinden: "Allah'ın sizi yönlendirdiği yön arasıdır" sözü kastedilmiştir. (--- Hazimi, el-itibar (s. 193).

 

2876- Bera bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiğinde ilk olarak dedelerinin (veya Ensar'dan olan dayılarının) yanında kaldı. On altı veya on yedi ay boyunca Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldı. Ancak kıblenin Kabe'ye doğru çevrilmesini ve oraya doğru namaz kılmayı da çok istiyordu. Kabe'ye doğru ilk kıldığı namaz da bir ikindi namazı idi. Müslümanlardan bir grupla birlikte yeni kıbleye doğru namaz kılmıştı. Onunla birlikte naman kılan biri Mescid'den çıktıktan sonra başka bir mescidde ikindi namazını kılan bir cemaatle karşılaştı. Henüz rüku'da idiler. Onlara: "Peygamberimizle (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Kabe'ye doğru namaz kıldığıma şahitlik ederim deyince, cemaat namazını bozmadan Beytu'I-Makdis'ten Kabe'ye doğru döndü.

Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Beytu'l-Makdis'e doğru namazı kılması Yahudiler ile Ehl-i kitab'ın çok hoşuna gidiyordu. Ancak kıble Kabe'ye doğru değiştirilince bu durumu beğenmeyip, hoş karşılamadılar.

Kıble değişmeden önce ölenlerin namazı konusunda ne diyeceğimizi bilmiyorduk. Bunun üzerine Yüce Allah: ''Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir"[Bakara, 143] ayetini indirdi.

Buhari, Sahıh'de Amr b. Halid kanalıyla Züheyr b. Muaviye'den rivayet etmiştir. (--- Buhari, iman (40).

 

2877- Şafii der ki: Yüce Allah onların namazlarının (kendisine) iman olduğunu bildirdi ve: ''Allah, imanınızı boşa çıkaracak değildir"[Bakara, 143] buyurdu.

 

2878- Yüce Allah'ın: "Yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevirin"[Bakara, 150] buyruğu hakkında da: "Şatruhu, tilkduhu ve cihatuhu" ifadeleri Arapların kelamında bir manadadır" dedi.

 

2879- Beyhaki der ki: Ali b. Ebi TaHb'den bize bildirilene göre kendisi: "Burada 'Şatruhu' ifadesi 'Doğru (taraf) manasındadır" demiştir.

 

2880- İbn Abbas ve Mücahid'in "Şatruhu" ifadesinin "Doğru (taraf) manasında olduğunu söyledikleri nakledilmiştir.

 

2881- Usame b. Zeyd hadisinden bize şöyle nakledilmiştir: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kabe'ye girdiğinde her tarafını dolaşıp dua etti. Ancak içeride namaz kılmadan çıktı ve Kabe'ye doğru iki rekat namaz kılarak: ''İşte kıble budur" buyurdu.

 

2882- Merfu olarak rivayet edilen hadis ise şöyledir: "Kabe) Mescid-i Haram)ın içinde bulunanların kıblesidir. Mescid-i Haram da Harem bölgesinde bulunanların kıblesidir. Harem bölgesi de yeryüzü halkının kıblesidir. "

Huccet sayılmayacak zayıf bir hadistir.

 

2883- Cabir ve başkasının karanlıkta kıldığı namazları hakkında gelen rivayet te bu yöndedir. Onlardan her kişi bir çizgi çizerek değişik yönde namazını kıldı. Sabah olduğunda çizgilerin kıble tarafında olmadığı anlaşıldı. Bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikrettiklerinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namazınız kabulolmuştur'' buyurdu. Bunun üzerine:

"Doğu da, batı da Allah'ındır, nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır"[Bakara, 115] ayeti indi.

Zayıf bir hadistir ve isnadı sabit değildir.

 

2884- İbn Abbas'tan bize rivayet edilene göre bu ayet, Beytu'I-Makdis'e doğru namaz kılmak farz kılınınca inmiştir. Sonra kıble Kabe'ye doğru çevrilince de neshedilmiştir.

 

2885-2886- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'den Medine'ye gelirken bineği üzerinde, gittiği yöne doğru namaz kılıyordu. "Doğu da, batı da Allah'ındır, nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır"[Bakara, 115 ] ayeti bu konuda nazil oldu.

Müslim, Sahih'de el-Kavarırı kanalıyla Yahya b. Said'den rivayet etmiştir. (--- Müslim, salat (1583).

 

2887- Bu da bu ayetin nüzulü hakkında rivayet edilen en sahih hadistir.

Doğrusunu da Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Seferdeyken Binek Nereye Dönerse Dönsün Nafile Namazın O Yöne Kılınması