MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Guslü Gerektiren Durumlar

 

1352- Şafii der ki: Yüce Allah: "Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesnacünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın ... "[Nisa, 43] buyurmuştur.

 

1353- Arap dilinde "cenabet", boşalma olmasa da cinsel ilişki anlamında kullanılır.

 

1354- Şafii: "Sünnet de buna işaret etmektedir. Ya da cinsel ilişki olmasa da boşalma durumunda kişi cenabet olur" diyerek sözlerine devam eder. Bu konuda da Hz. Aişe'nin, erkeğin sünnet yeri ile kadının sünnet yerinin bir araya gelmesiyle guslün gerektiği konusundaki hadisini zikreder.

 

1355- Şafii bu konuyu İhtilafu'l-Ahadis kitabında zikredip, bu konuda nasih ile mensuh olan hükümleri açıklar.

 

1356- Ubey b. Ka'b der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Birimiz eşiyle ilişkiye girse, ancak ağır davranıp boşalmasa ne gerekir?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ondan karısına değen kısımlar yıkanır, sonra da normal abdest alıp namazını kılar" buyurdu. (--- Buhari, taharet (293) ve Müslim, taharet (763).

 

1357- Ebu Abdillah'ın rivayetinde şu ekleme yer almıştır: Şafii der ki: Bu konuda en sağlam isnadlı hadislerden biri de: "Su sudan dolayı gerekir (Yıkanmayı gerektiren boşalmadır)" hadisidir.

 

1358- Beyhaki der ki: Bu hadis Şafii'nin dediği gibidir. Bu hadisi Şu'be b. el-Haccac, Hammad b. Zeyd, Yahya b. Said el-Kattan, Ebu Muaviye ve başkaları Hişam b. Urve'den rivayet etmişlerdir.

Buhari, Sahih'de Yahya b. Said'den ve Müslim ise Şu'be, Hammad ve Ebu Muaviye'den rivayet etmiştir.

 

1359- Aynısını Osman b. Affan ve Ebu Said el-Hudri de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmişlerdir.

 

1360- Ali b. Ebi Talib, Zübeyr b. el-Avvam ve Talha b. Ubeydillah'tan da aynısı rivayet edilmiştir. Ancak bu hükmün neshedildiğini öğrendiklerinde hepsi veya çoğu bu görüşten dönmüştür. (--- Bakın: İbn Hacer, Fethu'l-bari (1/398), Müslim, Sünen (1/270) ve Hazimi, i'tibar (s. 117-130).

 

1361- Osman b. Affan'ın azatlısı Abdullah b. Ka'b bildiriyor: Mahmud b. Lebid el-Ensari, Zeyd b. Sabit'e: "Kişi eşiyle ilişkiye girse, ancak ağır davranıp boşalmasa ne gerekir?" diye sorunca, Zeyd: "Gusletmesi gerekir" karşılığını verdi. Mahmud: "Ubey b. Ka'b böylesi bir durumda guslün gerekmediğini söylerdi" deyince, Zeyd: "Ubey ölmeden önce bu görüşünden dönmüştü" karşılığını verdi. (--- Malik, taharet (74).

 

1362- Şafii Kitabu'l-Kadim'de bunu Malik b. Enes'ten rivayet etmiştir.

 

1363- el-Cedid'de ise ŞafiI, Harice b. Zeyd b. Sabit kanalıyla Zeyd b. Sabit'ten şunu nakleder: Ubey b. Ka'b: "Boşalmayan kişi için gusül gerekmez" derdi. Ancak ölmeden önce bu görüşünden döndü.(--- Şafii, İhtilafu'l-ahadis (7/89) ve Hazimi, itibar (s. 126).

 

1364- Ebu Abdillah rivayetinde şu eklemeyi yapar: Şafii der ki: Bu konuya Ubey b. Ka'b'ın rivayet ettiği: "Boşalma neticesi gelen su (meni)den dolayı su ile yıkanmak gerekir" hadisle ve daha sonra bundan dönüşüyle başladım. Bu da bize gösteriyor ki Ubey önce "Boşalma neticesi gelen su (meni)den dolayı su ile yıkanmak gerekir" hadisini duymuştur. Bunu nesheden hadisi işitmediği için de bu hadise göre görüş belirtmiştir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hükmü nesheden hadisi kendisine aktarılıncaya kadar da onunla amel etmiştir. (--- Şafii, İhtilafu'l-ahadis (7/89-90).

 

1365- Zühri bildiriyor: Sehl b. Sa'd es-Saidı -bazıları bunu Ubey b. Ka'b'a dayandırırken bazıları SehI'in sözü olarak zikreder- der ki: İslam'ın ilk dönemlerinde "Boşalma neticesi gelen su (meni)den dolayı su ile yıkanmak gerekir" hadisine göre amel edilirdi. Daha sonraları ise bu uygulama bırakıldı ve erkeğin sünnet yerının kadının sünnet yerine değmesi halinde gusledilmesi emredildi.

 

1366- Beyhaki der ki: Muhtasar bir şekilde İbnu'I-Mübarek ve başkaları tarafından da bizlere rivayet edilmiştir. Yunus b. Yezid de Zühri kanalıyla Sehl b. Sa'd'dan, o da Ubey b. Ka'b'dan rivayet etmiştir.

 

1367- İbn Şihab ez-Zühri: "Sözüne güvendiğim bir kişinin Sehl b. Sa'd'dan naklen bana bildirdiğine göre Ubey b. Ka'b şöyle demiştir" der ve söz konusu hadisi zikreder.

 

1368- Aynısını mevsul bir isnadla Ebu Hazım, Sehl b. Sa'd kanalıyla Ubey b. Ka'b'dan rivayet etmiştir.

 

1369- Göründüğü kadarıyla Zührl, bunu Ebu Hazım kanalıyla Sehl'den rivayet etmiştir.

 

1370- Ma'mer de bunu Zühri kanalıyla Sehl'in sözü olarak rivayet etmiştir.

Mahfuz olanı ise hadisin Sehl kanalıyla Ubey b. Ka'b'dan rivayetidir.

Ebu Davud, Sünen'de zikretmiştir.

 

1371- Said b. el-Müseyyeb bildiriyor: Ebu Musa el-Eş'ari, Hz. Aişe'nin yanına geldi ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının bir konuda ihtilafa düşmeleri çok ağırıma gidiyor, ancak konuyu sana açmayı da uygun bulmuyorum" dedi. Hz. Aişe ona: "Nedir? Annene sorabileceğin bir şeyi bana da sorabilirsin" karşılığını verince, Ebu Musa: "Eşiyle ilişkiye giren ancak boşalmadan kalkan kişinin durumu" dedi. Hz. Aişe: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini aştığı zaman gusül gerekir" karşılığını verince, Ebu Musa: "Bir daha bu konuyu senden başka kimseye sormam" dedi.(--- Şafii, İhtilafu'l-ahadis (7/88-89) ve Malik, taharet (1/46).

 

1372- Beyhaki der ki: İsnadı sahihtir, ancak Hz. Aişe'ye mevkuftur. Şafii bu hadisi Said b. el-Müseyyeb'in şu rivayetinin ardından zikretmiştir: Ebu Musa el-Eş'ari, Hz. Aişe'ye erkeğin sünnet yerinin kadının sünnet yerine değmesi konusunu sorunca, Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Erkeğin sünnet yeri ile kadının sünnet yeri bir araya geldiği -veya erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerine değdiği - zaman gusül gerekir'' buyurdu" dedi. (--- Buhari, taharet (291) ve Müslim, taharet (767).

 

1373- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Erkek kadının dört organı arasına yerleşip sünnet yerleri birbirine değerse gusül gerekir" buyurmuştur. (--- Müslim, taharet (769).

 

1374- Abdurrahman b. el-Kasım'ın, babasından veya Yahya b. Said'in Kasım'dan bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Erkeğin sünnet yeri ile kadının sünnet yeri bir araya geldiği zaman gusül gerekir. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bunu yaptığımızda yıkanmıştık." (--- Şani, İhtilafu'l-ahadis (7/90).

 

1375- Rabi' bu şekilde tereddütle rivayet etmiştir. Müzenı ise bunu Şafii'den rivayet ederken tereddüt etmeden" Abdurrahman b. el-Kasım'dan" demiştir. (--- Müzeni, Muhtasar (s. 4-5).

 

1376- Muhammed b. İshak b. Huzeyme de hadisi Müzeni'den bu şekilde rivayet etmiştir.

 

1377- Harmele ise bunu Şafii'den rivayet ederken: "Velid b. Müslim, EvzaI'den, o da Abdurrahman'dan bildiriyor" demiştir.

 

1378- Başkaları da bunu tereddüt etmeden Velid b. Müslim ve Velid b. Yezid'den, onlar da Evzal'den, o da Abdurrahman b. Kasım'dan rivayet etmişlerdir.

 

1379- Bu hadis" Ali b. Zeyd - İbnu'l-Müseyyeb - Aişe" kanalıyla merfu olarak rivayet edilir.

 

1380- Ancak bu konuyu Şafii ile konuşanlardan biri Ali b. Zeyd'in hadisinin hadis alimlerinin yanında sabit (sahih) olmadığını, onun hadislerinin huccet sayılamayacağını söylemiştir. Şafii de cevap olarak Ubey b. Ka'b'ın "Boşalma neticesi gelen su (meni)den dolayı su ile yıkanmak gerekir'' hükmünden geri dönüşünü zikretmiştir.

 

1381- Göründüğü kadarıyla da Ubey eski görüşünden, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiği sabit bir hadis dolayısıyla dönmüştür.

 

1382- Mesele de her ikisinin dediği gibidir.

 

1383- Ali b. Zeyd b. Cud'an, ezberinin zayıflığı ve ömrünün sonlarına doğru karıştırmaya başlaması dolayısıyla hadis alimleri tarafından hadisleri zayıf bulunmuş olsa da bu hadisi, Hz. Aişe kanalıyla da geldiği için sabit bir hadistir.

 

1384-1385- Ebu Burde der ki: Ebu Musa el-Eş'ari'nin yanında guslü gerektiren şeyler müzakere edilince Ebu Musa, Hz. Aişe'nin yanına gitti. Selam verdikten sonra: "Guslü gerektiren şey nedir?" diye sordu. Hz. Aişe:

"Bunu bilen birine denk geldin" deyip şöyle devam etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Erkek kadının dört organı arasına yerleşip sünnet yerleri birbirine değerse gusül gerekir'' buyurdu."

Müslim, Sahih'de Muhammed b. el-Müsenna kanalıyla Muhammed b.

Abdillah el-Ensari'den rivayet etmiştir. Yine daha uzun bir metinle Muhammed b. Abdillah el-Ensari kanalıyla Abdula'la'dan rivayet etmiştir. (--- Müslim, taharet (1/271-272).

 

1386- Tam metniyle de Sünen'de tahric edilmiştir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/163-164).

 

1387- Hadis Ebu Hureyre kanalıyla da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabittir. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Erkek kadının dört organı arasına yerleşip içine girmek için zorladığı zaman gusül gerekir" buyurmuştur. (--- Buhari, taharet (291) ve Müslim, taharet (767).

 

1388- Hammad b. Seleme ise bunu rivayet ederken: "Boşalma olsa da olmasa da" lafzını zikretmiştir.

Buhari ve Müslim, Sahih'de Şu'be ve Hişam'dan rivayet etmişlerdir.

 

1389- Eban b. Yezid de bunu Katade'den rivayet ederken Hammad b. Seleme'nin yaptığı eklemeyi de zikreder.

 

1390- Said b. Ebi Arube de bunu Katade'den söz konusu eklemeyle birlikte rivayet etmiştir.

 

1391- Matar el-Verrak da bunu Hasan'dan rivayet ederken "Boşalma olsa da, olmasa dalı lafzInI zikretmiştir.

Müslim, Sahih'de bir topluluk kanalıyla Muaz b. Hişam'dan, o babasından, o da Matar'dan rivayet etmiştir.(--- Bakın: Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/163).

 

1392- Katade de Matat'dan hadisi rivayet ederken söz konusu eklemeyi zikreder ve sonunda da: "İçine girmek için zorladığı zaman" lafzını ekler.

 

1393-1394- Said b. el-Müseyyeb bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Osman b.

Affan ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerine değdiği zaman gusül gerekir" derlerdi.

 

1395- Şafii de Kitabu'l-Kadım'de bunu Malik b. Enes'ten rivayet etmiştir. (--- Malik, taharet (1/46),

 

1396- Bize rivayet edildiğine göre Hz. Ali: "Cezayı gerektiren ilişki guslü de gerektirir" demiştir.

 

1397- Haris'in bildirdiğine göre Hz. Ali: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini aştığı zaman gusül gerekir" demiştir.

 

1398- İbrahim et-Teymi'nin, babasından bildirdiğine göre Abdullah (b. Mes'ud): "Boşalma neticesi gelen su (meni)den dolayı su ile yıkanmak gerekir" demiştir.

 

1399- Şafii der ki: "Bu hüküm İslam'ın ilk dönemlerindeydi, sonradan neshedildi."(--- Bakın: Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/166) ve Hazimi, itibar (s. 124).

 

1400- Beyhaki der ki: "Alkame'nin bildirdiğine göre Abdullah b. Mes'ud da bu konuda Aişe'nin söylediğini söylemiştir."

 

1401- Göründüğü kadarıyla Abdullah da Osman, Ali ve Ubey b. Ka'b gibi daha sonra eski görüşünden dönmüştür. Doğruya ancak Allah ulaştırır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kadının İhtilam Olması