MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bir Şeyi Yemenin Abdesti Gerektirmemesi

 

1286- Zühri, biri Cafer b. Amr b. Umeyye ed-Damri olan iki adamdan, o da babasından bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı."

Buhari ve Müslim, Sahih'de İbrahım b. Sa'd ve başkası kanalıyla Zühri'den rivayet etmişlerdir.  (--- Buhari, vudu (208) ve Müslim, taharet (774).

 

1287- Abdullah b. Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (abdestliyken) koyunun pişmiş kürek etinden yedi. Sonra yeniden abdest almadan namaz kıldı."

 

1288- Şafii Kitabu'l-Kadim'de bunu Malik'ten rivayet etmiştir.

 

Buhari, Sahih'de Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten ve Müslim ise Abdullah b. Mesleme'den rivayet etmiştir. (--- Buhari, taharet (209).  --   Müslim, taharet (772).

 

1289- Süveyd b. en-Nu'man bildiriyor: ''Hayber'in fethedildiği yıl Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte sefere çıkmıştım. Hayber'in aşağı taraflarında bulunan Sahba'ya ulaştığında ikindi namazını kıldırdı ve azıkların getirilmesini söyledi. Ancak kavuttan başka bir şey getirilmedi. Emredince kavut suyla ıslatıldı ve ondan yedi. Sonra da abdestini tazelemeden namazı kıldırdı.''

 

1290- Yahya der ki: ''Metinde geçen ''surriye'' ifadesi su ile ıslatma anlamındadır.''

 

1291- Şafii Kitabu'l-Kadim'de bunu Malik b. Enes'ten rivayet etmiştir. Buhari de Sahih'de Abdullah b. Yusuf ve Ka'nebi kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir. (--- Buhari, vuda (209).

 

1292- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla birlikte Ensar'dan bir kadının yemek davetine gitti. Kadın onlara pişirilmiş koyun eti ikram etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bu etten yedikten sonra öğle namazı vakti geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alıp namazı kıldırdıktan sonra geldi ve yemeğe kaldığı yerden devam etti. İkindi namazı vakti gelince de abdestini tazelemeden namazı kıldırdı."(--- İbn Mace, taharet (1/164) ve Beyhaki es-Sünenü'l-kübra (1/154-155).

 

1293- Sünen Harmele'de Şafii bunu Abdulmedd b. Abdilazız kanalıyla İbn Cüreyc'ten muhtasar bir şekilde rivayet edip şöyle demiştir: "İbnu'l-Münkedir bu hadisi Cabir'den işitmiş değildir. Hadisi Abdullah b. Muhammed b. Akil kanalıyla Cabir'den işitmiştir."

 

1294- Şafii'nin dediği muhtemeldir. Zira Buhari ve Müslim her ne kadar isnadı kendi şartlarını taşıyor olsa da Sahih'lerinde bu hadise" Muhammed b. el-Münkedir - Cabir" kanalıyla yer vermemişlerdir.

 

1295- Abdullah b. Muhammed b. Akil bunu ayrıca Cabir'den de rivayet etmiştir.

 

1296- Ondan da bir grup ravi bunu rivayet etmiştir. Haccac b. Muhammed, Abdurrezzak ve Muhammed b. Bekr'in İbn Cüreyc kanalıyla bildirdiğine göre İbnu'l-Münkedir: "Cabir b. Abdillah'ın şöyle dediğini işittim" demiş ve söz konusu hadisi zikretmiştir.

 

1297- Şayet İbnu'l-Münkedir'in bunu Cabir'den işittiğinin ifadesi İbn Cüreyc'in bir yanılgısı değilse Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih bir hadistir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

1298- Şafii der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ateşte pişen bir şey yemekten dolayı abdest gerekir" buyurduğu da rivayet edilmiştir. Bizce bu uygulama mensuh olduğu için böylesi bir yemek abdesti gerektirmez.

 

1299- Zira Abdullah b. Abbas, Mekke'nin fethinden sonra buluğ çağına ermiş ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızartılmış koyun etinden yedikten sonra abdest tazelemeden namaz kıldığını görmüştür.

 

1300- Bizim yanımızda bu, ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest gerektiği hükmünün neshedildiğinin en açık delillerinden biridir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yönde abdesti emretmesi de temizlik babındandır.

 

1301- Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olan böylesi bir yemekten sonra abdest almadığıdır.

 

1302- Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali, İbn Abbas, Amir b. Rabia, Ubey b. Ka'b ve Ebu Talha da böylesi bir yemekten sonra abdest almazlardı.

 

1303- Sünen Harmele'de Şafii şöyle der: İbn Abbas'ın hadisi, ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest gerektiği hükmünün neshedildiğinin en açık delillerindendir.

 

1304- Çünkü İbn Abbas'ın sahabilerden biri olması biraz geç olmuştur.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde İbn Abbas henüz 14 yaşındaydı.

 

1305- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde İbn Abbas'ın henüz 16 veya 13 yaşında olduğunu söyleyenler de vardır.

 

1306- Beyhaki der ki: "Yaşı konusunda ben de şüpheliyim."

 

1307- Şafii der ki: "Çünkü İbn Abbas Veda haccına katıldığında ihtilam çağına henüz yeni girmişti."

 

1308- Beyhaki der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde Abdullah b. Abbas'ın yaşının Şafii'nin dediği gibi olduğunu söyleyenler olduğu gibi, yaşını daha farklı söyleyenler de vardır."

 

1309- Mus'ab b. Abdillah ez-Zübeyrı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde Abdullah b. Abbas 14 yaşlarındaydı. Zira kendisi: "O zamanlar ihtilam çağına henüz yeni girmiştim" derdi.

 

1310- Beyhaki der ki: Vakıdı de o zamanlar İbn Abbas'ın 13 yaşlarında olduğunu söylemiştir. Zübeyrı de onun bu sözüne dayanmış, kavi olmayan bir isnadla bunu İbn Abbas'tan rivayet etmiştir.

 

1311- Ebu'l-Aliye'nin bildirdiğine göre İbn Abbas: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde 12 yaşındaydım" demiştir.

 

1312- Ancak bunun Said b. Cübeyr'den rivayetinde, isnadında ihtilaflar olmuştur. Said b. Cübeyr'in bildirdiğine göre İbn Abbas: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde 10 yaşlarındaydım. Sünnet olmuştum ve Kur'an'ın muhkem surelerini okuyup öğrenmiştim" dedi.

 

1313- Şu'be der ki: Ebu Bişr'e: "Kur'an'ın muhkem surelerinden kasıt nedir?" diye sorduğumda: "Mufassal surelerdir" dedi.

 

1314- Ebu Bişr Cafer b. Ebi Vahşiyye bu sözü Said'den bu şekilde rivayet etmiştir.

Buhari ise "Ebu Avane ve Huşeym - Ebu Bişr" kanalıyla rivayet etmiştir. (--- Tayalisi, Müsned (s. 243) ve Ahmed, Müsned (4/77,206).

 

1315- Ebu İshak es-SebtI ise bunu Said'den daha farklı bir içerikle aktarmıştır: İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde 15 yaşlarındaydım ve sünnet olmuştum."(--- Tayalisi, Müsned (s. 243) ve Hakim, Müstedrek (3/533-534).

 

1316-1317- Buhari'nin rivayet ettiğine göre Said b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde kaç yaşlarındaydın?" diye sorulunca: "Sünnet olmuştum" dedi. O zamanlarda da erkek çocuğu buluğ çağına ermeden sünnet edilmezdi.

 

1318- Ancak isnadı ile verilen son rivayette "O zamanlarda erkek çocuğu buluğ çağına ermeden sünnet edilmezdi" sözü zikredilmemiştir.

 

1319- Bu son sözün de kime ait olduğunu bilmiyoruz.

 

1320- Şafii'nin, "Çünkü İbn Abbas Veda haccına katıldığında ihtilam çağına henüz yeni girmişti" sözüne gelince, Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'nin İbn Abbas'tan olan rivayeti de bunu ifade etmektedir.

 

1321- Şafii'nin, "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızartılmış koyun etinden yedikten sonra abdest tazelemeden namaz kıldığını görmüştür" sözüne gelince de Muhammed b. Amr b. Ata kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. Bunu da Sünen kitabında zikrettik. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (1/lS3).

 

1322- İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızartılmış et yedikten sonra abdestini tazelemeden namaz kıldığını gördüm." (--- Müslim, tahtiret (1/273).

 

1323- Sünen kitabında Muhammed b. el-Münkedir kanalıyla Cabir der ki:

"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yöndeki son uygulaması ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdest alınmasının gerekmediğidir."(--- Ebu Davud, tahtiret ( 192) ve Nesai, taharet (1/108).

 

1324- Alimlerden bazıları bu konuda son uygulamanın bir önceki hadiste zikredildiği gibi olduğunu, abdesti emreden rivayetlerin el ve ağız yıkayıp temizleme manasında olduğunu söylemiş, Raşid halifelerin ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından alim şahsiyetlerin icmasına dayanarak da ateşte pişen bir şeyi yemekten dolayı abdestin gerekmediği görüşünü tercih etmiş etmiştir. (--- Bakın: Ebu Davud, tahtiret (1/49) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/155).

 

1325- Bu konuda Şafii'nin zikrettiği her bir rivayeti biz de Sünen kitabında zikrettik.

 

1326- Amr der ki: ''Abdullah b. Amr el-Karı ile İbn Abbas'ın tartışmasına şahit olan bir adam bana şunu bildirdi... "

Sonrasında ravi söz konusu kıssayı nakledip İbn Abbas'ın şöyle dediğini zikreder: liKaynatılarak elde edilmiş kokuları süründük diye abdest alıyor muyuz? Kaynatılmış suyla yıkandığımız için abdest alıyor muyuz? Vallahi ateş (haram olan) bir şeyi helal veya (helalolan bir şeyi) haram yapmaz." (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (1/158).

 

1327- Yahya b. Ubeyd el-Behranı bildiriyor: İbn Abbas'a tila (kaynatılmış üzüm suyu) konusu sorulunca: "Ateş (haram olan) bir şeyi helal veya (helal olan bir şeyi) haram yapmaz" dedi.

 

1328- İbn Abbas'ın bu sözü necis olan bir şeyin ateşte pişirilerek temiz olmayacağına delildir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

1329- Hocalarımızdan bazılarının bize bildirdiğine göre Şafii kitaplarından birinde: "Deve etini yemekten dolayı abdest gerektiğini söyleyen hadis sahih ise ben de o yönde görüş belirtirim" demiştir.

 

1330- Hadis alimlerinin yanında bu konuda sahih olan iki hadis vardır. 1331- Bunlardan biri Cabir b. Semure'nin hadisidir.

 

1332- Cabir b. Semure der ki: Ben de yanındayken adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Koyun eti yemekten dolayı abdest almamız gerekir mi?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İstersen alır, istersen almazsın" karşılığını verdi. Adam: "Koyun ağıllarında namaz kılabilir miyim?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" karşılığını verdi. Adam: "Deve eti yemekten dolayı abdest almam gerekir mi?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" karşılığını verdi. Adam:

"Develerin dinlediği yerlerde namaz kılabilir miyim?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır" karşılığını verdi.

 

1333- Müslim, Sahih'de bunu kendi isnadı ile tahric ederken Cabir b. Semure'nin: "Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordu ... " demiş ve hadisi nakletmiştir. Ancak burada, adamın: "Deve eti yemekten dolayı abdest almam gerekir mi?" şeklindeki sorusuna Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, deve eti yemekten dolayı abdest al" karşılığını verdiğini zikretmiştir.

 

1334- Aynısını Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Muaviye b. Amr kanalıyla Zaide'den, o da Simak'tan rivayet etmiştir.

 

1335- Kasım b. Zekeriyya da bunu "Abdullah b. Musa - Şeyban Osman b. Abdillah b. Mevhib - Eş'as b. Ebi'ş-Şa'sa -Cafer b. Ebi Sevr" kanalıyla Cabir b. Semure'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Kamil'in hadisiyle aynı manada olacak şekilde rivayet etmiştir. (--- Müslim, taharet (1/273).

 

1336- Buhari ise eserinde buna yer vermemiştir. Belki de Cafer b. Ebi Sevr'in ismi konusundaki ihtilaftan dolayı İbn Mevhib ile Eş'as'ın hadislerine yer vermemiştir.

 

1337- Buhari'nin bu hadise eserinde yer vermemesinin sebeplerinden biri de Ali b. el-Medıni'nin buradaki Cafer b. Ebi Sevr'in meçhulolduğunu söylemesidir.

 

1338- Ancak bu durum hadisi illetle kılmaz. Çünkü Süfyan es-Sevrı ve Zekeriyya b. Ebi Zaide bunu "Simak - Cafer b. Ebi Sevr" kanalıyla Cabir'den rivayet ederek Zaide'nin rivayetine mutabaat etmişlerdir.

 

1339- Şu'be bunu Simak kanalıyla Ebu Sevr b. İkrime b. Cabir'den rivayet etmiştir.

 

1340- Ebu İsa et-Tirmizi der ki: "Şu'be ''Ebu Sevr'' diyerek hata etmiştir. Doğrusu ''Cafer b. Ebi Sevr'' olmalıdır. Cafer b. Ebi Sevr de meşhur biridir ve Cabir b. Semure oğullarından biridir. Simak, İbn Mevhib ve Eş'as b. Ebi'şŞa'sa ondan rivayetlerde bulunmuşlardır. Kendisinden böylesi ravilerin rivayette bulunduğu kişi de meçhul biri olmaktan çıkar."

 

1341- Bir diğeri de Bera b. Azib'in hadisidir.

 

1342- Bera b. Azib der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deve etini yemekten dolayı abdest alınıp alınmayacağı sorulunca: "Onu yemekten dolayı abdest alın" buyurdu. Koyun etini yemekten dolayı abdest alınıp alınmayacağı sorulunca: "Onu yemekten dolayı abdest almanız gerekmez" buyurdu.

Ebu Davud, Sünen'de Osman b. Ebi Şeybe kanalıyla Ebu Muaviye'den rivayet etmiştir.

 

1343- A'meş bu hadisi, ismini tam olarak verdiği Abdullah b. Abdillah b.

Ubeydillah er-Razı'den aktarmıştır.

 

1344- Haccac b. Ertaa ise" Abdullah - Abdurrahman b. Ebi Leyla Useyd b. Cübeyr" kanalıyla rivayet ederek isnadını bozmuştur.

 

1345- Ubeyde ed-Dabbı de bunu" Abdurrahman b. Ebi Leyla - Zü'lGurra" kanalıyla rivayet ederek isnadını bozmuştur.

 

1346- Haccac b. Ertaa zayıf biridir.

1347- Ubeyde ed-Dabbi de zayıf biridir.

1348- Tirmizi ve başka hadis alimlerinin dediğine göre sahih olanı A'meş'in hadisidir.

 

1349- Ahmed b. Hanbel ve İshak b. İbrahım el-Hanzall: "Bu konuda sahih olan iki hadis vardır. Biri Bera b. kib'İn, biri de Cabir b. Semure'nin hadisidir" derdi.

 

1350- Ali b. Hasan el-Eftas der ki: "Muhammed b. el-Hasan'ın deve eti yemekten dolayı abdestini tazelediğini gördüm."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yakınin Şüpheyle Bozulmaması