MÜSNED-İ HANBEL |
YÖNETİCİLİK VE HİLAFET |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
68- Nehrevan Savaşı ve
Hariciler Haricilerin ilk Ortaya Çıkışı
ÖNEMLİ VE
UZUN BİR SAYFADIR TÜMÜNÜ OKUYUN!!!
1. Ebu Said el-Hudri
27546- Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Ali Yemen'de iken Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) deri parçası içinde henüz toprağı üzerinde olan
bir altın parçası gönderdi. Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
altını dört kişi arasında paylaştırdı. Bunlar da Zeyd el-Hayr, Akra' b. Habis,
Uyeyne b. Hısn ve Alkame b. Ulase -veya Amir b. et-Tufeyl, hangisi olduğu
konusunda ravi Umare tereddüt etmiştir- idi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bu altını dört kişi arasında paylaştırması ashabdan ve Ensar'dan
bazıları ile başkalarının gücüne gitti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Semada bile güvenilir biriyken, sabah akşam semadan
haberler (vahiy) gelirken bana güvenmiyor musunuz?'' buyurdu.
O esnada gözleri çukur,
elmacık kemikleri ve alnı çıkık, sakalları sık, izarını yukarıya sıyırmış,
saçları kazınmış bir adam çıkıp geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'tan
kork!" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırıp
adama baktı ve: ''Yazık sana! İnsanlar içinde benim, Allah'tan en çok korkan
kişi olmam gerekmiyor mu?'' buyurdu. Adam dönüp gidince, Halid:
"Ey Allah'ın
Resulü! Boynunu vurayım mı?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): '' (Hayır!) Belki de namaz kılanlardan biri olur'' buyurdu. Halid:
"Ama namaz kılmasına rağmen kalbinde olmayan şeyleri diliyle söyleyen nice
kişi var" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanIarın
kalplerini açmam ve içlerini yarmam emredilmedi'' karşılığını verdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönüp giden o adamı arkadan görünce de:
"Bunun soyundan öyle bir nesil çıkacak ki Kur'an okuyacak, ancak
okudukları boğazlarından aşağıya (kalplerine) inmeyecektir. Okun hedefi delip
geçmesi gibi de dine girip çıkacaklardır'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
meğazi (5/207) ve Müslim, zekat 2/742 (1064) rivayet ettiler.
2. Ebu Berze
27547 (1) Şerik b. Şihab anlatıyor: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabından biriyle karşılaşmayı ve bana Haricileri anlatmasını çok
istiyordum. Arefe gününde Ebu Berze ile karşılaştım. Yanında da birkaç arkadaşı
vardı. Ona: "Ey Ebu Berze! Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Hariciler hakkında işittiğin bir şey varsa bana anlat" dediğimde:
"Sana kulaklarımla işitip gözlerimle gördüğüm bir şeyi anlatacağım"
karşılığını verip şöyle devam etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e bir miktar dinar getirildiğinde onları paylaştırmaya başladı. Yanında
saçlarını kazımış, üzerinde iki parçalık beyaz giysi bulunan, alnında secde izi
olan bir adam da vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağıtırken bu adam
karşısına dikildi. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan
yüzünü çevirdi. Adam görebileceği bir şekilde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in önünden gelince yine dinarlardan ona bir şey vermedi. Adam arkadan
gelince yine bir şey vermedi. Bunun üzerine: "Ey Muhammed! Paylaştırmaya
başladığından beri adil olmadın!" dedi. Adamın bu sözü üzerine Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok kızdı ve üç defa: ''Vallahi size benden daha
adil davranan hiç kimseyi bulamayacaksınız!'' buyurdu.
Sonra: ''Doğu tarafından
bazı adamlar çıkacak ki, bu da onlardan biri görünüyor. Bunlar Kur'an'ı okur,
ama okudukları boğazlarını geçmez. Okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip
çıkacaklar ve bir daha din kalplerine girmeyecektir'' buyurdu ve eliyle göğsüne
işaret etti. Ardından: "Bu adamların alametlerinden biri saçlarının kısa
olmasıdır. Son adamları (Deccal zamanında) görünene kadar çıkıp
duracaklardır" buyurdu. Sonra üç defa:
"Bunları gördüğünüz
zaman öldürün!" buyurdu. üç defa da: "Bunlar mahlukatın en kötü
insanlarıdır!" buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: Nesai
(7/109) ve Hakim (2/146) rivayet ettiler.
27548 (2)- Şerik b.
Şihab el-Harisı der ki: "Keşke Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabından biriyle karşılaşsam da bana Haricilerden anlatsa" diyordum.
Sonraları Ebu Berze'yi Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
birkaç kişiyle birlikte gördüm. Ona: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Hariciler hakkında işittiğin bir şey varsa bana anlat" dediğimde:
"Size kulaklarımla işitip gözlerimle gördüğüm bir şeyi anlatacağım"
karşılığını verip şöyle devam etti: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir miktar dinar (altın) getirildiğinde onları paylaştırmaya başladı. Yanında
saçlarını kazımış, esmer, üzerinde iki parçalık beyaz giysi bulunan, alnında
secde izi olan bir adam da vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dağıtırken bu adam sağdan soldan yanaşıp bir şeyler almak istedi. Ancak Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir şey vermedi. Bunun üzerine:
"Ey Muhammed! Bugün paylaştırmada hiç de adil olmadın!" dedi. Adamın
bu sözü üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok kızdı ve üç defa:
''Vallahi size benden daha adil davranan hiç kimseyi bulamayacaksınız!''
buyurdu.
Sonra şöyle buyurdu:
''Doğu tarafından bazı adamlar çıkacak ki bu da onlardan biri görünüyor. Bunlar
Kur'an'ı okur, ama okudukları boğazlarını aşmaz. Okun hedefı• delip geçmesi
gibi dine girip çıkacaklar ve bir daha din kalplerine girmeyecektir. Bu
adamların alametlerinden biri saçlarının kısa olmasıdır. Son adamları Deccal
zamanında görünene kadar çıkıp duracaklardır. Bunları gördüğünüz zaman öldürün!
Zira mahlukatın en kötü insanlarıdır!''
[Hasen]
27549 (3)- Şerik b.
Şihab der ki: "Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
biriyle karşılaşmayı ve bana Haricileri anlatmasını çok istiyordum. Arefe
gününde Ebu Berze ile karşılaştım. Yanında da birkaç arkadaşı vardı."
Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktarır.
[Hasen]
3. Ebu Bekre
27550- Ebu Bekre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
bir miktar dinar (altın) getirildiğinde dağıtırken onlardan bir avuç alıp
etrafına bakınıyordu. Sanki kime vereceğine dair birilerine danışıyor ve öyle
veriyordu. Yanında da siyah, saçları kazınınış, üzerinde iki parçalık beyaz
giysi bulunan, alnında secde izi olan bir adam vardı. Bu adam:
"Paylaştırmada adil olmadın!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kızdı ve: ''Size benden daha fazla kim adil davranabilir!"
buyurdu. Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Onu öldürelim mi?" deyince,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır!'' karşılığını verdi ve ashabına:
''Bu (adam) ve arkadaşları okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip
çıkacakları İslamıdan hiçbir iz taşımayacaklardır'' buyurdu.
[Hasen]
Heysemi (10404) der ki:
"*Hadisi Ahmed, Bezzar ve kısa metinle Tabarani rivayet etmiş olup
senedinde ahir ömründe ezberi kanşmış olan Ata b. es-Saib bulunmaktadır."
4. Ebu Bekre
27551- Müslim b. Ebi Bekre, babasından bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza giderken yolda secdede olan bir adamla
karşılaştı. Namazı kıldınp döndüğünde adam haH secdedeydi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu adamı kim öldürür?'' buyurunca ashaptan bir
adam kalktı. Kollarını sıvayıp kılıcını çıkardı. Kılıcı havada salladıktan
sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Secdede olan,
Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet
eden birini nasıl öldüreyim?" dedi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir daha: ''Bu adamı kim öldürür?'' buyurunca ashaptan başka
biri kalkıp: "Ben!" dedi. Kollarını sıvayıp kılıcını çıkardı. Kılıcı
havada salladıktan sonra eli titredi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam
sana feda olsun! Secdede olan, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de
O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet eden birini nasıl öldüreyim?" dedi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet bunu öldürseydiniz
ilk ve son fitne olurdu'' buyurdu.
[Sahih]
Heysemi (10399) der ki:
"Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmişlerdir. Ahmed'in ravileri, Sahih'in
ravileridir."
5. Ebu Said el-Hudri
27552- Ebu Said el-Hudri der ki: Bir defasında Ebu Bekr, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Filan
vadiden geçerken güzel görünüşlü bir adamın huşu içinde namaz kıldığını
gördüm" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Gidip onu öldür''
buyurdu. Ebu Bekr adamın yanına gitti, ancak aynı şekilde huşu içinde namaz
kıldığını görünce öldürmek istemedi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e geri döndü. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ömer'e: ''Gidip onu
öldür'' buyurunca, Ömer gitti. O da adamı aynı şekilde görünce öldürmek istemedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geri döndü ve: "Ey Allah'ın
Resulü! Huşu içinde namaz kıldığını görünce öldürmek istemedim" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'ye: ''Ey Ali! Sen gidip öldür''
buyurdu. Ali gidince adamı yerinde bulamadı. Geri dönüp: "Ey Allah'ın
Resulü! Adam yerinde yok" dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: ''O adam ile arkadaşları Kur'an'ı okur, ama okudukları
boğazlarını geçmez. Okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkarlar ve
atılan ok yayına geri dönmedikçe onlar da dine geri dönmezler. Onları öldürün!
Zira insanların en kötüleridir.''
[Hasen]
Heysemi (10400) der ki:
"*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir."
27553 (1) Ensar'ın azatlılarından biri olan Ebu Kesir der ki:
Nehrevan'da Haricilerin öldürülmesinden sonra efendim Ali b. Ebi Talib'in
yanındaydım. Ancak müslümanlar onların öldürülmesini çok da hoş görmeyince Ali
şöyle dedi: "Ey insanlar! Zamanında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bizlere, okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkan ve ok yayına
geri dönmeden de bir daha geri dine dönmeyecek olan bir topluluktan bahsetti.
Bunun alametlerinden biri de içlerinde siyah tenli, bir eli sakat, ellerinin
birinde kadının meme ucuna benzeyen bir yumru ve bu yumrunun üzerinde yedi
kılolan bir adamın bulunmasıdır. İsterseniz onu arayın; bu adamın içlerinde
olduğunu düşünüyorum."
Adamı aradıklarında
ırmağın kenarında ölülerin altında buldular.
Çıkardıklarında da Hz.
Ali: "Allahu Ekber! Allah ve Resulü doğru söylemişler" dedi. üzerinde
Arap tarzı bir yay vardı. Ali bu yayı aldı, adamın sakat olan kolunu bu yayla
dürtüp: "Allah ve Resulü doğru söylemişler" demeye ve tekbir
getirmeye başladı. Diğerleri de onu görünce tekbir getirmeye başladılar. Bu
duruma sevindiler ve önceki sıkıntılarını üzerlerinden attılar.
[Hasen]
Diğer tahric: Humeydı
(59) ve Ebu Ya'la (478) rivayet ettiler.
27554 (2)-Z Zeyd b. Vehb
der ki: Hariciler Nehrevan'da toplanınca Ali arkadaşlarına bir konuşma yapıp
şöyle dedi: "O topluluk (HaridIer) haksız yere canlara kıydılar.
İnsanların sürülerine el koydular. Size en yakın düşman onlardır. Düşmanla
savaşa çıkmanız durumunda bunların gerinizde kalmasından endişe ediyorum. Bu
konuda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '' ümmetimden bir topluluk
diğerlerinden ayrılacak. Sizin namazınız onların namazlarının yanında bir hiç
gibidir. Sizin orucunuz onların orucunun yanında bir hiç gibidir. Sizin Kur'an
okumanız onların okuması yanında bir hiç gibidir. Kur'an'ı okur ve hükümlerinin
lehlerine olduğunu zannederler, oysa aleyhlerinedir. Okudukları boğazlarını
aşmaz. Okun hedefi delip geçmesi gibi İslam dinine girip çıkarlar'' buyurduğunu
işittim. Bunun alametleri de içlerinde kolu dirsekten kesik olan bir adamın
bulunmasıdır. Kolunun ucunda kadının meme ucuna benzeyen bir yumru, yumrunun
üzerinde de beyaz kıllar vardır. Şayet onlarla savaşan ordu, Nebilerinin
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle alacağı mükafatı bilse ameli bırakıp buna
bil bağlarlardı. Bundan dolayı Allah'ın adıyla yola çıkın ... " Hadis
aslında uzun bir metinle devam etmektedir.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Asım Sünne' de (916) ve Müslim (1066) rivayet ettiler.
27555 (3)- Hz. Ali der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İçlerinde kolu sakat
-veya- kolu küçük -veya- kolu kesik bir adamın bulunduğu bir topluluk
çıkacaktır'' buyurdu. Şayet şımarıp azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla
savaşan orduya Nebiinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle Allah'ın
vaadettiği şeyleri haber verirdim."
Abide der ki: Ali'ye:
"Sen bunu bizzat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) den mi
işittin?" diye sorduğumda: "Kabe'nin Rabbine andolsun ki evet!
Kabe'nin Rabbine andolsun ki evet! Kab e' nin Rabbine andolsun ki evet!"
dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1066:155) ve İbn Mace (167) rivayet ettiler.
27556 (4)- Tarık b.
Ziyad der ki: Ali'yle birlikte Haricilerin üzerine gidip onları öldürdük. Savaş
sonrası Ali şöyle dedi: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir
topluluk çıkıp hakkı söyleyecek, ancak söyledikleri boğazlarından öteye
gitmeyecektir, Bunlar okun hedefi delip geçmesi gibi hakka girip çıkacaklardır,
Alametleri de içlerinde kolu sakat olan siyah bir adamın bulunmasıdır, Sakat
kolunun ucunda da siyah kıZlar vardır'' buyurmuştu. Bakın bakalım şayet
içlerinde böyle bir adam varsa insanların en kötülerini öldürdünüz demektir.
Yok, öyle biri yoksa insanların en hayırlılarım öldürdünüz demektir." Ali
böyle deyince ağlamaya başladık. Sonra: "Arayın bakalım!" deyince
adamı aradık. Kolu sakat adamı bulunca da secdeye kapandık. Ali de bizimle
birlikte secdeye kapandı.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai
es-Sünenu'l-kübra'da (8515) rivayet etti.
27557 (5)-Z Abide
bildiriyor: Hz. Ali, Nehrevan'dakileri (HaridIeri) zikretti ve: "İçlerinde
kolu sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet şımarıp
azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Muhammed'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber verirdim"
dedi. Ali'ye: "Sen bunu bizzat Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) mi işittin?" diye sorduğumda: "Kabe'nin Rabbine andolsun ki
evet!" dedi.
[Sahih]
27558 (6)-Z Abide
bildiriyor: Hz. Ali, Nehrevan'dakileri (Haricileri) zikretti ve:
"İçlerinde kolu sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet
şımarıp azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Muhammed'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber verirdim"
dedi. Ali'ye: "Sen bunu bizzat Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) mı işittin?" diye sorduğumda: "Kabe'nin Rabbine andolsun ki
evet!" dedi.
[Sahih]
27559 (7)-Z Abide
bildiriyor: Hz. Ali, Nehrevan'dakileri (Haricileri) zikretti ve:
"İçlerinde kolu sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet
şımarıp azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Muhammed'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber
verirdim" dedi. Ali'ye: "Sen bunu bizzat Resulullah'tan mı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittin?" diye sorduğumda: "Kabe'nin
Rabbine andolsun ki evet!" dedi.
[Sahih]
27560 (8)-Z Abide
bildiriyor: Hz. Ali, Nehrevan'dakileri (Haricileri) zikretti ve:
"İçlerinde kolu sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet
şımarıp azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber
verirdim" dedi. Ali'ye: "Sen bunu bizzat Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den mı işittin?" diye sorduğumda: "Kabe'nin Rabbine
andolsun ki evet!" dedi.
[Sahih]
27561 (9)-Z Ebu'l-Vadi
anlatıyor: Nehrevan savaşında Hz. Ali'yle birlikte bulundum. Savaş sonrası:
"Bana kolu kesik olan adamı bulun" dedi. Ölüler arasında aradılar ve:
"Bulamıyoruz" dediler. Ali: "Bir daha arayın! Vallahi ne yalan
söyledim, ne de bana yalan söylendi" deyince bir daha aradılar. Ali birkaç
defa bu şekilde arama emrini tekrarladı ve her defasında:
"Vallahi ne yalan
söyledim, ne de bana yalan söylendi" diye yemin etti. Sonunda ölülerin
altında çamurun içinde onu buldular. Çıkarıp Ali'nin yanına getirdiler. O adamı
şu an görür gibiyim. Habeşliler gibi siyahtı. Sakat olan kolu kadının memesi
gibiydi. Ucunda da Arap tavşanının kuyruk kılları gibi kıllar bulunuyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4769) rivayet etti.
27562 (lO)-Z Ebu'l-Vadi
der ki: Nehrevan savaşında Hz. Ali'yle birlikte bulundum. Savaş sonrası:
"Bana kolu sakat olan adamı bulun" dedi. Arayınca:
"Bulamadık" dediler. Ali: "Bir daha arayın! Vallahi ne yalan
söyledim, ne de bana yalan söylendi" deyince bir daha aradılar. Sonunda
ölülerin altında onu buldular. O adamı şu an görür gibiyim. Habeşliler gibi
siyahtı. Sakat olan kolu kadının memesi gibiydi. Ucunda da Arap tavşanının
kuyruk kılları gibi kıllar bulunuyordu.
[Sahih]
27563 (ll)-Z Ebu'l-Vadi
Abbad anlatıyor: Ali b. Ebi Talib ile birlikte Kufe'ye doğru gidiyorduk.
Harura'ya iki veya üç günlük bir yol mesafesi kalınca içimizden çok kişi
ayrılıp kaçtı. Bunu Ali'ye söz ettiğimizde: "Onların ayrılması sizi
endişeye düşürmesin, zira dönecekler..." Ravi sonrasında söz konusu hadisi
uzunca zikrettikten sonra şöyle devam eder:
(Savaş sonrası) Ali b.
Ebi Talib kalkıp Allah'a hamdetti ve: "Dostum Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in bana bildirdiğine göre onların lideri, kolu sakat bir
adamdır. Bu kolunun ucunda da bir yumru, yumrunun ucunda da Arap tavşanının
kuyruk kılları gibi birkaç kıl vardır" diyerek söz konusu adamı aramamızı
söyledi. Adam bulunamayınca Hz. Ali bizzat kendi aramaya çıktı ve: "Şunu
çevirin! Şunu çevirin!" diyerek yerde yüzüstü duran ölülerin çevrilmesini
istedi. Sonunda Kufeli bir adam geldi ve: "İşte bu!" dedi. Ali onu
görünce: "Allahu Ekber! Tanıyanlar bunun babasının kim olduğunu
söylesin" dedi. İnsanlar (adamın ibadetinin çokluğundan) bu melek gibiydi!
Bu melek gibiydi!" derken, Ali de: "Onun kimin oğlu olduğunu
araştırın" diyordu.
[Sahih]
27564 (12)-Z Ebu'l-Vadi
Abbad der ki: "Ali b. Ebi Talib ile birlikte Kufe'ye doğru gidiyorduk ...
" Ravi sonrasında söz konusu hadisi ve kolu sakat adamı zikredip şöyle
devam eder: Hz. Ali üç defa: "Vallahi bu konuda ne yalan söyledim, ne de
bana yalan söylendi" dedikten sonra şöyle devam etti: "Dostum
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana bildirdiğine göre bunlar
kardeş olan üç cindi. Bu
(kolu kesik olanı) en büyükleridir. İkincisinin kalabalık bir ordusu olacaktır.
üçüncüsü ise zayıf biridir."
[Sahih]
27565 (13)- Abide der
ki: Hz. Ali, Nehrevan'dakiler (Hariciler) hakkında:
"İçlerinde kolu
sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet şımarıp azmayacağınızı
bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Nebiinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber verirdim" dedi. Ali'ye:
"Sen bunu bizzat Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mı
işittin?" diye sorduğumda Ali üç defa yeminle: "Kabe'nin Rabbine
andolsun ki evet!" dedi.
[Sahih]
27566 (14)- Tarık b.
Ziyad der ki: Hz. Ali, Nehrevan'a gidip Haricileri öldürdü. Savaş sonrası Ali
şöyle dedi: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir topluluk çıkıp
hakkı söyleyecek; ancak söyledikleri boğazlarından öteye gitmeyecektir. Bunlar
okun hedefi delip geçmesi gibi hakka girip çıkacaklardır. Alametleri de
içlerinde kolu sakat olan siyah bir adamın bulunmasıdır. Kesik kolunun ucunda
da siyah kıllar vardır'' buyurmuştu. Bakın bakalım şayet içlerinde böyle bir
adam varsa insanların en kötülerini öldürdünüz demektir. Yok, öyle biri yoksa
insanların en hayırlılarım öldürdünüz demektir." Kolu sakat olan bu adamı
bulunca secdeye kapandık. Hz. Ali de bizimle birlikte secdeye kapandı.
[Sahih]
27567 (15)-Z Ali b. Ebi
Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Okun hedefi delip geçmesi gibi İslamla girip çıkan bir topluluk
olacaktır. Bunlar Kur'an'ı okur, ama okudukları boğazlarından öteye gitmez.
Onları öldüren ve onlar tarafından öldürülenlere ne mutlu! Alametleri de
içlerinde kolu sakat olan bir adamın bulunmasıdır.''
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(358) rivayet etti.
27568 (16)- İbn Avn
bildiriyor: Muhammed (b. Sirin) bize şöyle dedi: Size Abide'den bizzat
işittiğim şeyi anlatacağım. Abide üç defa bizlere yemin ederek Ali'nin:
"Şayet şımarıp azmayacağınızı bilseydim bu toplulukla savaşan orduya
Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri
haber verirdim" dediğini ve bu konuda yemin de ettiğini söyledi. Abide,
Ali'ye: "Sen bunu bizzat Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mı
işittin?" diye sorunca Ali: "Kabe'nin Rabbine andolsun ki evet!
Kabe'nin Rabbine andolsun ki evet! Kabe'nin Rabbine andolsun ki evet! İçlerinde
de kolu sakat olan bir adam bulunacaktır" karşılığını vermiştir.
[Sahih]
27569 (17)- Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''Ahir zamanda Kur'an'ı okuyanı ancak okudukları boğazlarını aşmayan bir
topluluk çıkacaktır. Bunlar okun hedefi delip geçmesi gibi İslamlagirip
çıkacaklardır. Bunlarla savaşmak her müslümanın görevidir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai
es-Sünenu'l-kübra'da (8511) rivayet etti. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (6/231)
der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir."
27570 (18)- ''Burada
konuyla ilgisi olmayan bir hadis yanlışlıkla yer . aldığından tarafımızdan
silinmiştir.
27571 (19)-Z Asım b.
Kuleyb, babasından bildiriyor: Hz. Ali'nin yanında otururken şöyle dedi: Bir
defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girdiğimde yanında
Aişe'den başka kimseler yoktu. Bana: ''Ey İbn Ebi Talib! Şöyle şöyle olan bir
toplulukla karşılaştığın zaman ne yapacaksın ?'' diye sordu. "Allah ve
Resulü daha iyi bilir" dediğimde ise şöyle buyurdu: ''Bunlar doğu
taraflarından çıkarlar. Kur'an'ı okur, ancak okudukları boğazlarını geçmez.
Okun hedefi delip geçmesi gibi İslamla girip çıkarlar. İçlerinde kolu sakat
olan biri olur ki kolunun ucu Habeşli bir kadının memesini andım. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(472, 482) rivayet etti.
27572 (20)-Z Asım b.
Kuleyb, babasından bildiriyor: Hz. Ali'nin yanında otururken, içeriye üzerinde
yolculuk giysileri bulunan bir adam girdi. Ali oradakilerle konuşurken adam
girmek için izin istedi. Konuşmayla meşgulolduğu için adamla ilgilenemedi. Hz.
Ali şöyle dedi: "Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına girdiğimde yanında Aişe'den başka kimseler yoktu. Bana: ''Şöyle şöyle
olan bir toplulukla karşılaştığın zaman ne yapacaksın?'' diye sordu. ''Allah ve
Resulü daha iyi bilir'' dedim. Bir daha aynı şeyi sorunca yine: ''Allah ve
Resulü daha iyi bilir'' dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: ''Bunlar doğu
taraflarından çıkarlar. Kur'an'ı okur, ancak okudukları boğazlarını geçmez.
Okun hedefi delip geçmesi gibi İslamla girip çıkarlar. İçlerinde kolu sakat
olan biri olur ki kolunun ucu Habeşli bir kadının memesini andırır.'' Allah
için söyleyin, ben de size söylemiştim değil mi? İçlerinde ... "
Sonrasında ravi söz konusu hadisi tamamıyla aktanr.
[Sahih]
Diğer tahric: Tam
metniyle Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (6/238-239) zikretmiştir.
27573 (21)- Abide
bildiriyor: Hz. Ali, Hariciler konusu açılınca:
"İçlerinde kolu
sakat veya küçük veya kesik olan bir adam vardır. Şayet şımarıp azmayacağınızı
bilseydim bu toplulukla savaşan orduya Muhammed (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in diliyle Allah'ın vaadettiği şeyleri haber verirdim" dedi. Hz.
Ali'ye: "Sen bunu bizzat Muhammed'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
işittin mi?" diye sorduğumda: "Kabe'nin Rabbine andalsun ki evet! Kabe'nin
Rabbine andalsun ki evet! Kabe'nin Rabbine andalsun ki evet!" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1/293-294) rivayet etti.
27574 (22)- Hz. Ali der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir hadis anlattığım zaman
gökten düşmemin benim için onun adına yalan söylemekten daha iyi olacağını
bilin. Size başka birinden bir şey aktardığım zaman ise bilin ki savaş
halindeyim ve savaşta hile de olur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
şöyle buyurduğunu işittim: ''Ahir zamanda yaşları genç, akıUarı kıt bir
topluluk çıkacaktır. Sözleri en iyi insanların sözleri gibi olacak, ancak
imanları boğazlarından aşağıya (kalplerine) geçmeyecektir. Onları
karşılaştığınız yerde öldürün. Çünkü onları öldürmek, kıyamet gününde öldüren kişinin
sevab kazanmasına sebep olacaktır.''
[Sahih]
13181 (2)'de tekrar
etmiştir.
2. Abdullah b. Mes'ud
27575- Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Ahir zamanda akılları kıtı yaşları genç bir
topluluk çıkacaktır. Sözleri en iyi insanların sözleri gibi olacaktır. Kur'an'ı
dilleriyle okuyacak, ancak bu okudukları boğazlarından aşağıya inmeyecektir.
Okun hedefi delip geçmesi gibi İslamla girip çıkacaklardır. Onlara yetişen kişi
öldürsün. Çünkü onları öldürmek, Allah katında öldüren kişinin büyük bir sevap
almasına sebep olacaktır. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(3/217, "hasen sahih") ve İbn Mace (1/39) rivayet ettiler.
3. İbn Ömer
27576- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Öyle bir topluluk çıkacak ki bunlar
kötü işler yapacaklardır. Kur'an'ı okuyacak, ancak okudukları boğazlarından
aşağıya inmeyecektir. Kişi onların ibadetlerinin yanında kendi ibadetini
değersiz görecektir. Ancak bunlar müslümanları öldüreceklerdir. Bunlar ortaya
çıktığı zaman onları öldürün! Bir daha çıkmaları durumunda bir daha öldürün!
Bir daha ortaya çıkmaları halinde yine öldürün! Onları öldüren kişiye ne mutlu!
Onlar tarafından öldürülen kişiye ne mutlu! Ne zaman onlardan bir nesil ortaya
çıksa Allah bu nesli keser. '' Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu
yirmi veya daha fazla tekrar ettiğini işittim.
[Hasen]
Diğer tahric: Sahih
şahidIeri vardır. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (6/229): "Ahmed rivayet
etti.
İsnadında müdellis biri
olan Ebu Cenab vardır" demiştir. 28375 (1)'de tekrar edecektir.
4. Ebu Said el-Hudri
27577 (1) Ebu Said'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''ümmetim iki fırkaya ayrılacak, bunlardan biri
de dinden uzaklaşacaktır. Onları (dinden uzaklaşanları) da iki fırka arasından
hakka en uygun olan fırka öldürecektir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
12/282 (6931), Müslim, zekat 21745 (1065) ve Ebu Davud 4/217 (4668) rivayet
ettiler.
27578 (2)- Ebu Said'in
bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''ümmetim iki fırkaya ayrılacak, bunlardan biri de dinden uzaklaşacaktır.
Onların öldürülmesini de iki fırka arasından hakka en uygun olanı yerine
getirecektir. ''
[Sahih]
27579 (3)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Müslümanlar iki fırkaya ayrıldığı zaman biri dinden uzaklaşacak,
onları da iki fırka arasından hakka en uygun olanı öldürecektir.''
[Sahih]
27580 (4)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''ümmetim iki fırkaya ayrılacak, bunlardan biri de dinden uzaklaşacaktır.
Bu fırkanın öldürülmesini de iki fırka arasından hakka en uygun olanı yerine
getirecektir. ''
[Sahih]
27581 (5)- Başka bir
kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Sahih]
27582 (6)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''ümmetim iki fırkaya ayrılacak, bunlardan biri de dinden
uzaklaşacaktır. Bu fırkayı da iki fırka arasından hakka en uygun olanı
öldürecektir,''
[Sahih]
27583 (7)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Müslümanlar ayrılığa düştüğü zaman diğerine muhalif olan bir
fırka çıkacak, bu fırkayı da iki fırka arasından hakka en yakın olanı
öldürecektir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Müslim (1064) rivayet etti.
27584 (8)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu
işittim: '' (ümmetimden) davaları (iddiaları) bir olan iki büyük topluluk
karşılıklı savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu iki topluluktan biri dinden
uzaklaşacak, bunları da ikisi arasında hakka en uygun olanı öldürecektir. ''
[Hasen]
27585 (9)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Müslümanlar iki fırkaya ayrıldığı zaman biri dinden
uzaklaşacak, onları da iki fırka arasından hakka en uygun olanı öldürecektir.
''
[Sahih]
27586 (10)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Müslümanlar iki fırkaya ayrıldığı zaman biri dinden uzaklaşacak
onları da iki fırka arasından hakka en uygun olanı öldürecektir. ''
27587 (11)- Ebu Said
bildiriyor: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), müslümanların tefrikaya
düştüğü (iki fırkaya ayrıldığı) zamanlarda çıkacak olan bir topluluktan
bahsetti. Bunların aHimetinin saçlarını kazıtma olduğunu ve insanların en
kötüleri (veya kötülerinden) olduklarını zikretti. Bu topluluğu da iki fırka
arasından hakka en uygun fırkanın öldüreceğini bildirdi. Bu durumu örneklerken
de şöyle buyurdu: ''Hani kişi okunu atınca veya avını vurunca okun demirine
bakarı kan izi göremez. Ağaç kısmına bakarı onda da kan izi göremez. üst ucuna
bakarı yine kan izi göremez (bunlar da öyledir). '' Ey Iraklılar! Onları da siz
öldürdünüz!"
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2422) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra,'da (8555) rivayet ettiler.
27588 (12)- Ebu Seleme
der ki: Adamın biri Ebu Said'in yanına geldi ve: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in, Haruriler (Hariciler) hakkında bir şey dediğini işittin
mi?" diye sordu. Ebu Said şu karşılığı verdi: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bu konuda şöyle bir şey işittim: ''Bir topluluk çıkacak
ve ibadetlerde öyle ileri gidecekler ki kişi onların namazlarını gördüğünde kendi
namazını değersiz görecek. Onların oruçlarını görünce kendi orucunu değersiz
görecek, Ancak okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklar, Hani kişi
avını vurunca ''Acaba bu avın kanından oka bir şeyler bulaştı mı?'' diye görmek
ister de okun demirine bakarı ama kan izi göremez. Ağaç kısmına bakarı onda da
kan izi göremez, üst ucuna bakarı yine kan izi göremez (bunların dinden
çıkmaları da öyledir), ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
İbn Mace (169) ve Ebu Ya'la (1233) rivayet ettiler.
5. Ebu Said el-Hudri
27589 (1) Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Ali, Yemen'de iken
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz toprağı üzerinde olan bir
altın parçası gönderdi. Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu altını
dört kişi arasında paylaştırdı. Bunlar da Muşaci' oğullarından Akra' b. Habis
el-Hanzali, Uyeyne b. Bedr el-fezari, Kilab oğullarından Alkame b. Ulase
el-Amiri ve Nebhan oğullarından Zeydu'l-Hayr et-Tai idi. Ancak Ensar'dan ve
Kureyşlilerden bazıları: "Bizleri bırakıp Necd kabilesinin ileri
gelenlerine veriyor" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Kalplerini İslamla ısındırmak için bunu yaptım'' buyurdu.
O esnada gözleri çukur,
alnı ve elmacık kemikleri çıkık, sakalları sık, başı tıraşlı bir adam çıkıp
geldi ve: "Ey Muhammed! Allah'tan kork!" dedi. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'a şayet ben isyan edeceksem kim itaat
eder ki? Allah tüm insanlara karşı bana güvenmişken sizler mi
güvenmiyorsunuz?'' karşılığını verdi. Oradakilerden biri (sanırım Halid b.
elVelid) adamı öldürmek için izin istedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona engeloldu. Adam dönüp giderken de: ''Bunun soyundan öyle bir
nesil çıkacak ki Kur'an okuyacak, ancak okudukları boğazlarından aşağıya
inmeyecektir. Okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklardır.
Müslümanları öldürüp putperestleri bırakacaklardır. Şayet o zamana yetişirsem
Ad kavminin yok edildiği gibi onları öldü rü rdüm'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3344, 4667, 4351, 7432), Müslim (2415-8), Ebu Davud (4764) ve Nesai (5/87)
rivayet ettiler.
27590 (2)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "İçinizden öyle bir topluluk çıkacak ki onların namazlarını
görünce kendi namazınızı değersiz göreceksiniz. Onların oruçlarını görünce
kendi orucunuzu değersiz göreceksiniz. Kendi amellerinizi onların amellerinin
yanında değersiz göreceksiniz. Kur'an''ı okur ancak okudukları boğazlarından
öteye gitmez. Okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklar. Hani kişi
avını vurunca ''Acaba bu avın kanından oka bir şeyler bulaştı mı?'' diye görmek
ister de okun demirine bakarı ama kan izi göremez. Ağaç kısmına bakarı onda da
kan izi göremez. Tüyün bulunduğu kısma bakarı yine kan izi göremez (bunlar da
öyledir). ''
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Malik (1/204), Buhari (5058) ve Nesai es-Sünenu'l-kübra'da (8089) rivayet
ettiler.
27591 (3)- Ebu Said
el-Hudri der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
müellefe-i kulUb konumunda olanlar dört kişiydi. Bunlar da Alkame b. Ulase
el-Ca'feri, Akra' b. Habis el-Hanzali, Zeydu'l-Hayl et-Tai ve Uyeyne b. Bedr
el-fezari idi. Hz. Ali, Yemen'den bir altın parçası getirince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu aralarında paylaştırdı."
[Sahih]
5a. Enes ile Ebu Said
el-Hudri
27592- Enes b. Malik ile Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "ümmetimde ihtilaflar ve
tefrikalar olacaktır. Böylesi bir ortamda güzel söyler söyleyip kötü şeyler
yapan bir topluluk çıkacaktır. Bunlar Kur'an okuyacak, ancak okudukları
boğazlarını aşmayacaktır. Biriniz onların namazını görünce kendi namazını,
onların orucunu görünce kendi orucunu değersiz görecektir. Okun hedefi delip
geçmesi gibi dine girip çıkacaklar ve ok yaya geri dönmedikçe de geri dine
dönmeyeceklerdir. Bunlar mahlukatın en kötüleridir. Onları öldüren ve onlar
tarafından öldürülen kişiye ne mutlu! Allah'ın Kitab'ına çağırırları oysa
buyruklarına muhaliftirler. Onları öldüren de Allah'a daha yakın olanlardır. ''
Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bunların alametleri nedir?" diye sorunca:
''Saçlarını tıraş etmeleridir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4765) rivayet etti.
6. Abdullah b. Ebi
Evfa
27593- İbn Ebi Evfa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in: ''Hariciler cehennemin köpekleridir'' buyurduğunu işittim.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Mace
1/61 (173) rivayet etti.
7. Enes
27594 (1) Enes der ki: Ben bizzat duymadım, ama bana bildirilene göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''İçinizden öyle bir topluluk
çıkacak ve o kadar çok ibadet edecekler ki bütün insanlar onlara hayret edecek,
onlar da bununla kibre kapılacaklardır. Ancak okun hedefi delip geçmesi gibi
dine girip çıkacaklardır. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
7/116 (4066) ve Said b. Mansur 2/324 (2905) rivayet ettiler.
27595 (2)- Enes b. Malik
der ki: Bana bildirilene göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''İçinizden öyle bir topluluk çıkacak ve o kadar çok ibadet
edecekler ki bütün insanlar onlara hayret edecek, onlar da bununla kibre
kapılacaklardır. Ancak okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklardır.
''
[Sahih]
27596 (3)- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''ümmetimde ihtilaf ve tefrika olacaktır. Öylesi bir ortamda öyle bir topluluk
çıkacak ki Kur'an'ı okuyacak ancak okudukları boğazlarından öteye
gitmeyecektir. Alametleri de saçlarını kısa tutmaları hatta kazıtmalarıdır.
Onları görürseniz öldürün ''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4766) ve İbn Mace (175) rivayet ettiler.
8. Ebu Bekre
27597 (1) Müslim b. Ebi Bekre'nin, babasından bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Genç, sert ve
kaba olan bir topluluk çıkacaktır. Kur'an'ı çok güzel okuyacak, ancak
okudukları boğazlarından öteye gitmeyecektir. Onlarla karşılaştığınız zaman
öldürün. Bir daha karşılaşırsanız yine öldürün! Zira onları öldürenlere
(ahirette) sevap vardır.''
[Sahih]
Diğer tahric: Beyhaki,
es-Sünenu'l-kübra'da (18/187) rivayet etti. Heysemi (10420) der ki:
"Hadisi Ahmed
rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir. Hadisi Taberani de rivayet
etmiştir. Bezzar'ın da buna benzer bir rivayeti vardır."
27598 (2)- Osman
eş-Şahham der ki: Müslim b. Ebi Bekre'ye Hariciler hakkında (hadis olarak) bir
şeyler işitip işitmediğini sorduğumda şöyle dedi: "Babam Ebu Bekre'den
işittiğime göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"ümmetimin içinden sert ve kaba olan topluluklar çıkacaktır. Kur'an'ı çok
güzel okuyacak, ancak okudukları boğazlarından öteye gitmeyecektir. Onlarla
karşılaştığınız zaman öldürün. Bir daha karşılaşırsanız yine öldürün! Zira
onları öldürenlere (ahirete) sevap vardır. ''
[Sahih]
9. Abdullah b. Amr
27599 (1) Şehr b. Havşeb der ki: Yezid b. Muaviye'ye biat etmemiz
gerektiği haberi gelince Şam'a gittim. Orada Nevf'in bir yerde sohbet yaptığı
söylenince yanına gittim. Yanındayken bir adam geldi. İnsanlar hemen koşarak
altına bir kilim serdiler. Bu kişi Abdullah b. Amr b. el-As'tı. Abdullah
gelince Nevf sohbeti kesti. Abdullah dedi ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''(Medine'ye olan) hicretten
sonra (Şam'a doğru) bir hicret daha olacaktır. İnsanlar İbrahim'in hicret yurdu
olan yerde (Şamıda) toplanacak, diğer yerlerde insanların en kötüleri
kalacaktır. Onları da kendi toprakları kabul etmeyecek, Allah da onlardan
hoşlanmayacak, sonunda çıkan bir ateş maymun ve domuzlarta birlikte onları
önüne katıp sürecektir. Bu ateş konakladıkları yerde onlarla konaklayacak,
dinlendikleri yerde dinlenecek, onlardan geride kalanları yiyecektir.''
Yine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''ümmetimden, doğu
tarafından bir topluluk çıkacaktır. Bunlar Kur'an'ı okur, ancak okudukları
boğazlarından öteye gitmez. Onlardan çıkan her bir neslin ardı gelmeyip
kesilir. Onlardan çıkan her bir neslin ardı gelmeyip kesilir. Onlardan çıkan
her bir neslin ardı gelmeyip kesilir ... En sonunda onlardan geriye kalanların
içinde Deccal çıkar. '' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onlardan
çıkan her bir neslin ardı gelmeyip kesilir'' sözünü on defadan fazla tekrar
etti.
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2482) rivayet etti. Heysemi (10406) der ki: "Hadisi Ahmed uzun bir
hadiste rivayet etmiş olup senedinde Şehr bulunmaktadır ki, bu ravi güvenilir
olup hakkında zarar vermeyen şeyler konuşulmuştur. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir."
28744 (6)'da tekrar
edecektir.
27600 (2)- Şehr der ki:
Abdullah b. Amr, sohbet yapan Nevf elBikali'nin yanına geldi ve: "Bize
hadis rivayetinde bulun, zira bizim hadis rivayet etmemiz yasaklandı"
dedi. Nevf: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından ve
Kureyş'ten biri varken ben hadis rivayetinde bulunacak değilim"
karşılığını verdi. Bunun üzerine Abdullah b. Amr dedi ki: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''(Medine'ye olan)
hicretten sonra (Şam'a doğru) bir hicret daha olacaktır. İnsanların en
hayırlıları İbrahim'in hicret yurdu olan yerde (Şamıda) toplanacak, diğer
yerlerde insanların en kötüleri kalacaktır. Onları da kendi toprakları kabul
etmeyecek, Allah da onlardan hoşlanmayacak, sonunda çıkan bir ateş maymun ve
domuzlarla birlikte onları önüne katıp sürecektir. ''
Sonra Abdullah:
"Bize hadis rivayetinde bulun, zira bizim hadis rivayet etmemiz
yasaklandı" dedi. Nevf: "Yanımda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in ashabından ve Kureyş'ten biri varken ben hadis rivayetinde bulunacak
değilim" karşılığını verdi. Bunun üzerine Abdullah b. Amr dedi ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim:
''Doğu tarafından bir topluluk çıkacaktır. Bunlar Kur'an'ı okur, ancak
okudukları boğazlarından öteye gitmez. Onlardan bir nesil kesilince başka bir
nesil çıkar. En sonunda onlardan geriye kalanların içinde Deccal çıkar. ''
[Hasen]
Diğer tahric: İbn
Asakir, Tarihu Dimaşk'ta (1/149-150) rivayet etti.
28745 (7)'de tekrar
edecektir.
10. Ebu't-Tufeyl
27601- Ebu't-Tufeyl bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zamanında adamın birinin bir oğlu oldu. Adam oğlunu Nebi'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) getirince alnına elini sürdü ve bereket için ona dua etti. Bu
duanın ardından çocuğun alnında yayı andıran bir kıl çıktı. Haricilerin ortaya
çıktığı zamanlarda genç biri olan bu çocuk onları sevdi. Sevmesiyle de
alnındaki bu kıl düştü. Babası Haricilere katılmasın diye onu bağlayıp eve
hapsetti. Bizler de yanına girip öğütlerde bulunduk ve: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bereket duası sonucu alnında çıkan kılın
düştüğünü görmüyor musun?" dedik. Ona nasihatlerimiz sonucu da onların
görüşlerinden vazgeçti. Sonradan Allah alnından düşen o kılı tekrar bitirdi ve
genç de tövbe etti.
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (15/314) rivayet etti. Heysemi (10456) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet
etmiştir. Ravilerden Ali b. Zeyd b. Cud'an'da zayıflık mevcuttur. Güvenilir
olduğunu söyleyenler de vardır. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir."
11. Sa'd
27602- Sa'd bildiriyor: ''Redhe şeytanını (Haricilerden kolu sakat
adamı) Becile kabilesinden bir adam düşünecektir.''
Ahmed der ki: Süfyan'a:
"Sa'd bunu Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mi rivayet etti?"
diye sorulunca: "Evet" dedi.
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (15/322), Bezzar (Keşf 1854), Ebu Ya'la (753, 784) ve Hakim, Müstedrek'te
(4/521) rivayet ettiler. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (6/234) der ki:
"Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet ettiler. Ahmed'in ravileri güvenilirdir. Bekr
b. Kiraş'ta zararı olmayacak kadar ihtilaf vardır."
12. Sehl b. Huneyf
27603 (1) Sehl b. Huneyf der ki: ''Doğu tarafından saçlarını kazıtmış
bir topluluk hak yoldan sapacaktır'' buyurdu. Ona Medine sorulunca da: ''Haram
ve güvenli olan bir bölgedir! Haram ve güvenli olan bir bölgedir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
zekat 2/750 (1068) rivayet etti.
27604 (2)- Yuseyr b. Amr
der ki: Sehl b. Huneyfin yanına girdim ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'den Harüriler (Hariciler) hakkında işittiğin bir şey varsa bana
anlat" dedim. Sehl dedi ki: "Sana işittiğim bir şeyi anlatacak ve
üstüne bir şey söylemeyeceğim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle
Irak taraflarını göstererek şöyle buyurdu: ''Şu taraflardan bir topluluk
çıkacak. Kur'an okuyacak ancak okudukları boğazlarından öteye gitmeyecektir.
Okun hedefi delip geçmesi gibi dine grip çıkacaklardır. '' Ona: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) size onların aHimetlerinden bahsetmedi mi?"
diye sorduğumda, Sehl: "Benim işittiğim bu kadardır, daha fazlasını
diyemem" karşılığını verdi.
[Sahih]
13. Ebu Zer
27605 (1) Abdullah b. es-Samit der ki: Ebu Zer'in bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benden sonra ümmetimden Kur'an
okuyanı ancak okudukları boğazlarından öteye gitmeyen bir topluluk çıkacaktır.
Okun hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklar ve bir daha ona
dönmeyeceklerdir. Bunlar mahlukatın en kötü insanlarıdır'' buyurmuştur. Hakem
b. Amr'ın kardeşi Rafi ile karşılaştığımda bu hadisi ona aktardım. "Ben de
bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den işittim" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2435) ve İbn Mace (170) rivayet ettiler.
27606 (2)- Abdullah b.
es-Samit der ki: Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Benden sonra ümmetimden Kur'an okuyanı ancak okudukları
boğazlarından öteye gitmeyen bir topluluk çıkacaktır. Okun hedefı" delip geçmesi
gibi dine girip çıkacaklar ve bir daha ona dönmeyeceklerdir. Bunlar mahlakatın
en kötü insanlarıdır'' buyurmuştur. Rafi' ile karşılaştığımda bu hadisi ona
aktardım. "Ben de bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
işittim" dedi.
[Sahih]
27607 (3)- Ebu Zer'in
bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
''ümmetimdenl alametleri saçlarını kazıtma olan bir topluluk çıkacaktır. Bunlar
Kur'an okuyacak, ancak okudukları boğazlarından öteye gitmeyecektir. Okun
hedefi delip geçmesi gibi dine girip çıkacaklardır. Bunlar mahlukatın ve
insanların en kötüleridir. ''
[Sahih]