MÜSNED-İ HANBEL |
SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
145- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vefatı üzerine Sahabenin ve Ehl-i Beyt'in Dehşete
Düşmesi ve Buna Ağlaması
1. Hz. Ebu Bekr
25621 (1) Zühri der ki: Ensar'ın fakihlerinden olan bir kişinin bildirdiğine
göre Osman b. Affan anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat
edince sahabeden bazıları o kadar üzüldüler ki, bazıları onun ölümünde ..
dolayı (dinin kesildiği, nurunun söndüğü gibi) vesvelere kapılıyordu. Ben de
onlardan biriydim. Evlerden birinin gölgesinde otururken Ali ve Ömer geçtiler
ve Hz. Ali selam verdi. Ben onların ne geçtiğini, ne de selam verdini fark
etmedim. Ömer gidip Ebu Bekr'in yanına girdi ve: "Sana hayret edeceğin
birşey söyleyeyim mi? Ben, Osman'ın yanından geçtim; ona selam verdim, ancak o
benim selamımı almadı" dedi. Ebu Bekr halife seçilince Ömer ve Ebu Bekr
yanıma gelip selam verdiler. Sonra Ebu Bekr: "Kardeşin Ömer bana geldi ve
sana selam verdiğini, ama senin selamı almadığını söyledi. Neden böyle yaptın?"
dedi. Ben: "Öyle bir şey yapmadım" karşılığını verince, Ömer:
"Bilakis, Vallahi yaptın. Ancak ey ümeyye oğulları, bu tavır sizin
gururunuzdan kaynaklanmaktadır" dedi. Ben:
"Vallahi, yanımdan
geçtiğini fark etmedim, selamını da duymadım" deyince, Ebu Bekr:
"Osman doğru söyledi. Bir sebepten dolayı mı (böyle dalgın olup) selamına
karşılık vermedin?" dedi. Ben: "Evet" cevabını verince, Ebu
Bekr: "O şey nedir?" diye sordu. Ben: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendisine bu işte kurtuluşun nerede olduğunu sormadan vefat
etti" cevabını verince, Ebu Bekr: "Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e bunu sormuştum" dedi. Bunun üzerine kalkıp yanına vardım ve:
"Anam babam sana feda olsun. Sen bu işe (hilafete) daha layıksın"
dedim. Ebu Bekr şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Ey Allah'ın Resulü! Bu işin kurtuluşu nedir?" diye sorduğumda:
"Kim benim amcama teklif ettiğim sözü (tevhid kelimesini) kabul eder ve
bana söylerse, o söz kendisi için kurtuluş olur'' buyurdu.
[Hasen]
Heysemi (no. 1) der ki:
"Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta muhtasar olarak,
Ebu Ya'la tamamını, Bezzar da benzerini nakletmiştir. Ancak nezzar'ın senedinde
ismini zikretmediği biri vardır. Fakat Zühri o zatın güvenilir olduğunu belirtmiş
ve ismini zikretmemiştir. Hadisi senediyle birlikte zikrettim ki, bölüme
munkatı / kopuk bir isnadla başlamış olmayayım."
25622 (2)- Yukarıdaki
hadisle aynı manada bir rivayet başka bir kanaHa Osman b. Affan'dan
nakledilmiştir.
[Hasen]
2. Enes b. Malik
25623- Enes b. Malik der ki: Hz. Fatıma, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in vefatına ağlayarak şöyle dedi: "Ah, Rabbine ne de
yakın olan babacığım! Ah, ölüm haberini Cibril'e vereceğimiz babacığım. Ah,
barınağı Firdevs cenneti olan babacığım!''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
8/149 (4462), Nesai 4/13 (1844), İbn Mace 1/522 (1630) ve Darimi 1/54 (87)
rivayet ettiler.
3. Enes b. Malik
25624 (1) Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) vefat edince ümmü Eymen ağladı. Kendisine: "Neden Resulullah'a
ağlıyorsun?" diye soruldu. ümmü Eymen şöyle cevap verdi: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefat edeceğini biliyorum. Ancak ben valıyin
bizden çekilecek olmasına ağlıyorum."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
4/1907 (2454) ve İbn Mace 1/5231 (1635) rivayet ettiler.
26981 (l)'de tekrar
edecektir.
25625 (2)- Enes b.
Malik'in bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince
ümmü Eymen ağlayınca, kendisine: "Ağlıyor musun?" diye soruldu. ümmü
Eymen şöyle cevap verdi: "Vallahi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) vefat edeceğini biliyorum. Ancak ben gökten gelen vahyin bizden
kesilecek olmasına ağlıyorum."
[Sahih]
4. İbn Abbas
25626- Ebu Seleme'nin bildirdiğine göre İbn Abbas şöyle derdi:
"Ebu Bekr, vefat eden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üzerindeki hibere (denilen Yemen yapımı pamuklu veya keten çizgili renkli)
örtüsünü yüzünden kaldırdı ve yüzüne baktıktan sonra üzerine kapanıp
öptü."
[Sahih]
Diğer tahric: Taberani,
el-Mu'cemu'l-kebir'de (10723) rivayet etti.