MÜSNED-İ HANBEL |
ZÜHD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
20- Ümmü Süleym ile Kocası Ebu
Talha'nın Hikayesi
21- Sabrın En Başta Gösterilmesi
22- Musibete Maruz
Kalanın Söylemesi Gerekenler
20- Ümmü Süleym ile
Kocası Ebu Talha'nın Hikayesi
1. Enes
23062 (1) Enes anlatıyor: Ebu Talha'nın küçük oğullarından biri
rahatsızlandı. Ebu Talha namaz için Mescid'e çıkınca da oğlu öldü. Ümmü Süleym
evde oğlunun kefenlenmesi işini yapıp bitirdi ve evdekilere: "Oğlunun
vefatından Ebu Talha'ya kimse bahsetmesin" dedi. Ebu Talha eve Mescid'den
birkaç arkadaşıyla birlikte döndüğünde: "Çocuk nasıloldu?" diye
sordu. Ümmü Süleym: "Eskisinden daha iyi durumda" dedi. Sonra Ümmü
Süleym onlara yemek koydu. Yemekleri yedikten sonra arkadaşları kalkıp gittiler.
Onlar gittikten sonra Ümmü Süleym her kadının yaptığı gibi kalkıp onunla
birlikte olmak için hazırlandı.
Gece sonuna doğru:
"Ey Ebu Talha! Filan oğullarının yaptıklarını gördün mü? Bir şeyi ödünç
alıp kullandılar. Kendilerinden geri istenince de geri vermek güçlerine gitti"
dedi. Ebu Talha: "Doğru yapmamışlar!" karşılığını verdi. Ümmü Süleym:
"İşte senin oğlun da Allah'tan ödünç aldığımız bir şeydi ve onu geri
aldı" deyince, Ebu Talha: "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun"
dedi ve Allah'a hamdetti.
Sabahında Ebu Talha,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu görünce: ''Ey Eba Talha! Allah gecenizi mübarek kıldı''
buyurdu. O geceki birlikteliklerinden de Ümmü Süleym, Abdullah'a hamile kaldı.
Abdullah'ı da gece vakti doğurdu. Gece vakti çocuğa tahnik yapmak istemedi ve
bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yapmasını istedi.
Ümmü Süleym bunu şöyle
anlattı: Bundan dolayı sabah vakti yanıma acve türü birkaç hurma alarak
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittim. Vardığımda develerini
yemliyar veya onlara işaret koyuyordu. "Ey Allah'ın Resulü! Dün gece bir
oğlum oldu. Ona tahnik yapmak istemedim ve bu işi senin yapmanı istedim"
dediğimde: ''Yanında bunun için bir şey var mı?'' diye sordu. "Acve türü
birkaç hurma var" dediğimde birini alıp ağzında çiğneyerek iyice ezdi.
Sonra çocuğun ağzına koydu. Çocuk da ağzına aldığı bu hurmayı emmeye başladı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ensar hurmayı her şeyden çok
seviyor'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Adını koy" dediğimde: ''Adı
Abdullah olsun'' buyurdu.
[Sahih]
23063 (2)- Ahmed başka
bir kanalla bir öncekinin aynısını daha kısa bir metinle bildiriyor. Ancak:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde üzerinde
bir aba vardı" ibaresi geçmiştir.
[Sahih]
23064 (3)- Enes
bildiriyor: Ümmü Süleym söz konusu olayı anlatırken şöyle dedi: "Yanına
geldiğimde bahçede getirilen bineklere işaretler koyuyordu ve üzerinde desenli
bir giysi vardı. Bana: ''Az bekle, birazdan işim biter'' buyurdu.
İbn Ebi Adiy bunu
(Enes'ten) rivayet ederken hadisin başında: "Ebu Talha sabah vakti
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelince, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''İlk geceniz gibi bir gece geçirdiniz.
Allah da o gecenizi bereketli kıldı'' buyurduğunu aktarır. Yine öncesinde Ebu
Talha'nın Ümmü Süleym'e: "Çocuk nasıloldu?" diye sorduğunu, Ümmü
Süleym'in de buna: "Eskiye göre daha sakin bir durumu var" dediğini
aktarır.
[Sahih]
23065 (4)- Enes b. Malik
der ki: "Ebu Talha, Enes'in ve Bera'nın annesi olan Ümmü Süleym ile
evlendi. Bu evliliklerinden de çok sevdiği bir oğlu oldu ... " Ravi
sözkonusu hadisi zikredip şöyle devam eder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): '' (Ölen) çocuğunuz yanınızdayken birlikte mi oldunuz?'' diye
sorunca, Ebu Talha: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah da gecenizi
bereketli kıldı'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Sirin kanalıyla Buhari (5470, 5824) ve
Müslim (5605, 5665) rivayet ettiler.
23066 (5)- Enes
anlatıyor: Ebu Talha'nın Ümmü Süleym'den olan bir oğlu vardı ve öldü. Ümmü
Süleym evdekilere: "Ben söylemedikten sonra Ebu Talha'ya oğlunun ölümünden
bahsetmeyin!" dedi. Ebu Talha eve gelince Ümmü Süleym onun yemeğini ve
içeceğini önüne koydu. Ardından her zamankinden daha güzel bir şekilde giyinip,
süslenip kendini hazırladı. Ebu Talha kalkıp onunla birlikte oldu. Ümmü Süleym,
Ebu Talha'nın yemeğe doyduğuna ve cinsi yönden ihtiyacını da giderdiğine kanaat
getirince: "Ey Ebu Talha! Bir aile başka bir aileden bir şey ödünç alsa,
sonra mal sahibi ödünç verdikleri şeyi geri istese, diğerleri onu vermeyip
yanlarında tutabilir mi?" diye sordu. Ebu Talha: "Hayır!"
karşılığını verince, Ümmü Süleym: "Oğlunun sevabını Allah'tan bekle"
dedi. Ertesi gün Ebu Talha, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
gitti ve olanları anlattı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yüce Allah
geçmiş gecenizi mübarek kılsın!'' buyurdu. O geceki birlikteliklerinden de Ümmü
Süleym hamile kaldı.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in çıktığı bir yolculukta Ümmü Süleym de onunla birlikteydi.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de yolculuk dönüşü Medine'ye gece vakti
habersiz girmezdi. Medine'ye yaklaştıkları zaman Ümmü Süleym'in doğum sancıları
başladı. Ebu Talha yanında beklemek zorunda kalırken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yoluna devam etti. Bunun üzerine Ebu Talha: "Rabbim! Sen
de biliyorsun ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuğa çıkarken
de yolculuktan dönerken de hep yanında
bulunmayı isterim. Ancak
gördüğün gibi bu doğum olayından dolayı geride kaldım" dedi. Ümmü Süleym:
"Ey Ebu Talha! Daha önce çektiğim sancılanın geçti" deyince de yola
devam ettiler.
Medine'ye döndükleri zaman
yine doğum sancılan başladı ve bir erkek çocuk doğurdu. Bana: "Ey Enes!
çocuğu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürmeden kimse onu
emzirmesin" dedi. Sabah olunca çocuğu alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e götürdüm. Yanına vardığımda elinde damga demiri vardı. Beni
görünce: ''Sanırım Ümmü Süleym doğum yaptı'' buyurdu. "Evet!"
dediğimde damga demirini elinden bıraktı. çocuğu kucağına bıraktığımda Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine acvesinden istedi. Getirilen acveyi
ağzında iyice ezdikten sonra çocuğun ağzına koydu. Çocuk da ağzına aldığı bu
hurmayı emmeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu görünce:
''Ensarın hurmayı ne kadar sevdiğine bakm!'' buyurdu ve yüzüne elini sürüp
adını Abdullah koydu.
[Sahih]
Diğer tahric: Sabit
kanalıyla Buhari, el-Edebu'l-müfred'de (1254), Müslim (5663, 6404-5), Ebu Davud
(4951) ve Nesai (6/114) rivayet ettiler.
23067 (6)- Enes
bildiriyor: Ebu Talha'nın bir oğlu ölünce Ümmü Süleym:
"Ben söylemedikten
sonra Ebu Talha'ya oğlunun ölümünden bahsetmeyin!" dedi. Ebu Talha gelince
Ümmü Süleym bu konuda ona bir şey demedi ve her zamanki gibi önüne yemeğini
koydu. Ebu Talha yemeğini yedikten sonra Ümmü Süleym kokularını süründü ve Ebu
Talha ile birlikte oldu. Bu birliktelikten de Ümmü Süleym bir erkek çocuğuna
hamile kaldı.
İlişkiden sonra Ümmü
Süleym ona: "Filan aile falan aileden ödünç olarak bir şeyaldı. Bir süre
sonra sahipleri haber yollayıp ödünç verdikleri şeyi geri göndermelerini
istediler. Ancak onlar geri vermek istemediler" deyince, Ebu Talha:
"Bunu yapmaya hakları yok! Zira ödünç alınan her şey sonunda sahibine geri
verilmelidir" karşılığını verdi. Ümmü Süleym: "Senin oğlun da
Allah'tan ödünç olarak alınımştı. Allah da onu geri aldı" deyince, Ebu
Talha: "İnna lillahi ve inna ileyhi rkiun" dedi. Sabahleyin Ebu Talha
bu olanları Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlatınca: ''Allah dünkü
gecenizi size berketli kıldı'' buyurdu.
Ümmü Süleym o gecede bir
erkek çocuğuna hamile kalmıştı. Ümmü Süleym doğum yapınca da çocuğu benimle
birlikte Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. Yanıma da hurma verdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde üzerinde bir aba
vardı ve devesini yemliyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:
''Yanında hurma var mı?'' diye sorunca: "Evet!" dedim. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hurmaları alıp ağzına koydu ve çiğnedi. Çiğneyip
iyice ezdikten sonra çocuğun ağzına koydu. Çocuk da ağzına aldığı bu hurmayı
emmeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu görünce: ''Ensar
hurmayı her şeyden çok seviyor'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu şekilde çocuğa tahnik yaptıktan sonra adını Abdullah koydu. Ensar
içinde de ondan daha iyi bir genç çıkmadı.
[Sahih]
23068 (7)- Başka bir kanalla
yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
23069 (8)- Enes der ki:
"Ebu Talha'nın Ümmü Süleym'den olan bir oğlu vardı ve öldü. Ümmü Süleym
evdekilere: "Ben söylemedikten sonra Ebu Talha'ya oğlunun ölümünden
bahsetmeyin!" dedi ... " Sonrasında ravi daha önce Behz'den gelen
rivayet in (23066.) aynısını aktarırken (Enes'ten naklen) şu ifadeleri
kullanır: "Annem bana: "Ey Enes! çocuğu Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e götürmeden ona bir şey yedirmem" dedi. Sabaha kadar çocuk ağlamasına
rağmen ona bir şey verilmedi. Sabah olunca çocuğu alıp Resulullaha (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e götürdüm. Yanına vardığımda elinde damga demiri vardı.
çocuğu yanımda görünce: ''Sanırım Ümmü Süleym doğum yaptı'' buyurdu.
"Evet!" dediğimde damga demirini elinden bırakıp oturdu ...
[Sahih]
23070 (9)- Enes b. Malik
anlatıyor: Ebu Talha, Enes'in ve Bera'nın annesi olan Ümmü Süleym ile evlendi.
Bu evliliklerinden de bir oğlu oldu ki Ebu Talha onu çok severdi. Bu çocuk bir
ara çok ağır bir hastalığa yakalandı. Ebu Talha abdestini alıp sabah namazı
için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gider ve gün ortasına
kadar yanından ayrılmazdı. Sonra öğle vakti dinlenmek için eve gelip yemeğini
yerdi. Öğle namazını kıldığı zaman da hazırlanıp çıkar ve akşama kadar da geri
dörımezdi. Çocuk hasta iken Ebu Talha akşam vakti evden çıktı. O çıktıktan
sonra da çocuk öldü. Ebu Talha geri döndüğünde Ümmü Süleym işlediği bir örtüyü
çocuğun üzerine atmıştı.
Ebu Talha: "Ey Ümmü
Süleym! Çocuğum geceyi nasıl geçirdi?" diye sorunca, Ümmü Süleym: "Ey
Ebu Talha! Oğlun daha önce hiç olmadığı kadar sakin bir gece geçirdi"
dedi. Sonra ona yemek getirdi. Ebu Talha yemeğini yedikten sonra rahatladı ve
yatağa gidip başını koydu. Ümmü Süleym bunu anlatırken: "Ben de koku
sürünüp yanına yatağa girdim. Kokumu alınca da her erkek ile karısı arasında
olanlar oldu" derdi.
Ebu Talha sabah olunca
her zamanki gibi çıkmak üzere hazırlandı.
Ümmü Süleym: "Ey
Ebu Talha! Adamın biri sende bir emanet bıraksa, sen de bir süre bunu
kullandıktan sonra adam verdiği emaneti isteyip geri alsa buna üzülür
müydün?" diye sorunca, Ebu Talha: "Hayır!" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Ummü Süleym: "Bil ki oğlun öldü" dedi. Ancak Ebu Talha
buna çok üzüldü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip bir gün önce
başından geçen, yemek, koku ve karısıyla birlikte olmasını anlattı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Ölen) çocuğunuz yanınızdayken birlikte mi
oldunuz?'' diye sorunca, Ebu Talha: "Evet, ey Allah'ın Resulü!"
karşılığını verdi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah da
gecenizi bereketli kıldı'' buyurdu.
O geceki birliktelikten
Ümmü Süleym hamile kaldı. Zamanı gelince de bir erkek çocuğu doğurdu. Doğduğu
gecenin sabahı Ebu Talha bana: "Bunu bir beze sarıp Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e götür. Yanında da acve türü birkaç hurma al" dedi.
Dediği gibi çocuğu bir beze sarıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
götürdüm. Götürene kadar çocuğa ne tahnik yapılmış, ne de yiyecek bir şey
verilmişti. Yanına varınca: "Ey Allah'ın Resulü! Ümmü Süleym doğum
yaptı" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahu Ekber! Ne
doğurdu?'' buyurunca: "Erkek çocuğu doğurdu" dedim. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'a hamdolsun! çocuğu bana ver" buyurunca
çocuğu ona verdim.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) tahnik yapmak isteyince bana: ''Yanında acve hurması var mı?'' diye
sordu. "Evet!" dedim ve yanımda getirdiğim hurmaları çıkarıp ona
verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içlerinden bir hurmayı alıp
ağzına attı. Ağzında çiğneyip tükürüğüyle de iyice ezdikten sonra çocuğun
ağzına koydu. Çocuk da hurmanın tatlılığını tadınca onu emmeye başladı. Bu
şekilde çocuğun bağırsaklarına giren ilk şey Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in tükürüğüyle ezilmiş hurma oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bunu görünce: ""Ensar hurmayı her şeyden çok seviyor''
buyurdu. Çocuğa Abdullah b. Ebi Talha adı konuldu. Birçok erkek çocuğu oldu. İran
topraklarında da şehit düştü.
[Sahih]
21- Sabrın En Başta
Gösterilmesi
1. Enes
23071- Sabit der ki: Enes'in, ailesinden bir kadına şöyle dediğini
işittim:
"Filan kadını
tanıyor musun? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kadının bir mezar
üzerinde ağladığını gördü ve: ''Allah'tan kork ve sabret'' buyurdu. Kadın:
"Beni rahat bırak! Zira benim başıma gelen senin başına gelmiş değil"
karşılığını verdi. Ancak kadın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
tanıyamamıştı. Kadına: "O kişi Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
idi" denilince ölecek gibi oldu ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
peşinden gitti. Evine geldiğinde kapıda kimseler yoktu. Yanına girdi ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Seni tanıyamadım" dedi. Nebi de (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona: ''Asıl sabrın, musibetle ilk karşılaşıldığında
gösterilmesi gerekir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(1252, 1283, 1302, 7154), Müslim (2094-6), Ebu Davud (3124), Tirmizi (988) ve
Nesai (4/22) rivayet ettiler.
8871 (2)'de tekrar etmiştir.
22- Musibete Maruz
Kalanın Söylemesi Gerekenler
1. üm mü Seleme
23072 Ümmü Seleme der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in: "Bir kul musibete maruz kaldığında: ''Biz Allah'a aitiz ve
sonunda yine O'na döneceğiz. Allahım! Bu musibete sabrımın mükafatını ver ve
bana daha hayırlı bir durum ihsan et" dediği zaman Allah mutlaka bu
musibetten dolayı mükafatını verir ve daha hayırlı bir durum ihsan eder''
buyurduğunu işittim. Kocam Ebu Seleme vefat ettiği zaman kendi kendime: "Kim
Resulullah'ın sahabisi Ebu Seleme'den daha hayırlı olabilir ki?" dedim.
Ancak Allah'ın da inayetiyle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
buyurduğu gibi: "Allahım! Bu musibete sabrımın mükafatını ver ve ondan
(Ebu Seleme'den) daha hayırlı birini ınsan et" diye dua ettim. Sonunda
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile evlendim.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(3/37-8) rivayet etti.
8880 (1)'de tekrar
etmiştir.