MÜSNED-İ HANBEL

AYET VE SURE TEFSİRİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

236- "Şimdi Sen, Göğün, Açık Bir Duman Çıkaracağı Günü Gözetle"[Duhan 10] Ayeti

 

1. İbn Mes'ud

 

21809 (1) Mesrük der ki: Adamın biri Abdullah (b. Mes'üd)'a geldi ve:

"Mescid'de bir adamın Kur'an'ı kendi görüşüyle tefsir ettiğini ve "Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle"[Duhan 10] ayetini açıklarken, kıyamet gününde çıkacak olan bu dumanın nefeslerini keseceğini ve nezleye yakalanmış gibi nefes almakta zorlanmalarına sebep olacağını söylediğini işittim" dedi. Abdullah dedi ki: İçinizden her kim bir şey biliyorsa, bildiğini söylesin! Ancak bir şey bilmiyorsa da: "Allah en doğrusunu bilir" desin! Çünkü kişinin bilmediği bir konuda, "Allah bilir" demesi yine bilgisine işarettir. Size bu duman konusunu anlatayım. Kureyşliler Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı diretip Müslüman olmaya yanaşmayınca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Yusuf'un yedi senelik kıtlığı gibi onlara bir kıtlık verIli diye beddua etti. Bunun üzerine öyle bir kıtlığa maruz kaldılar ki kemik yemeye başladılar. İçlerinden birisi semaya baktığı zaman da açlıktan dumana benzer bir şey görüyordu. Bunun üzerine Allah: "Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır"[Duhan 10,11] ayetlerini indirdi. Daha sonra Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelinip: "Ey Allah'ın Resulü! Mudarlılar için dua et de yağmur yağsın. Çünkü helak oldular" denilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua etti. Allah da bu konuda: "Biz azabı birazcık kaldıracağız"[Duhan 15] ayetini indirdi. Ancak yağmur inip de az bir rahatlığa kavuşunca yine eski hallerine döndüler.: "Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız ..[Duhan 16] ayeti, Bedir günü nazil oldu."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (4821) ve Müslim (2798) rivayet ettiler.

 

 

 

21809 (1)- Mesrük der ki: (Küfe'de) Büyük Mescid'de bir adam: "Kıyamet günü gökyüzünden bir duman inecek ve münafıkların kulakları ile gözlerini yok edecek, müminleri ise nezleye maruz bırakacak" diyordu. Abdullah'ın yanına girip bu adamın dediklerini ona anlattığımda, Abdullah

(b. Mes'ud) kızgın bir şekilde yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve şöyle dedi: Ey insanlar! İçinizden her kime bildiği bir şey sorulursa, bildiğini söylesin! Ancak bilmiyorsa da: "Allah en doğrusunu bilir" desin! çünkü kişinin bilmediği bir konuda, "Allah bilir" demesi yine bilgisine işarettir. Allah, Nebi'ine (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "De ki: Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Kendiliğimden bir şey iddia eden kimselerden de değilim"[Sad 86] buyurdu. Kureyşliler Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı diretip Müslüman olmaya yanaşmayınca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Yusufun yedi senelik kıtlığı gibi onlara bir kıtlık ver!" diye beddua etti. Bunun üzerine öyle bir kıtlığa maruz kaldılar ki kemik ve leş yemeye başladılar. İçlerinden birisi semaya baktığı zaman da açlıktan dumana benzer bir şey görüyordu. Bunun üzerine onlar: "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz"[Duhan 12] dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Eğer azabı onlardan kaldırırsan, eski hallerine geri dönerler" denildi. Buna rağmen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua edince Allah onlardan bu durumu kaldırdı ve onlar da eski hallerine döndüler. Allah ta Bedir günü onlardan intikam aldı. "Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır. İnsanlar, ''Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz'' derler. Nerede onlarda öğüt almak! Oysa kendilerine açıklayan bir Nebi gelmişti. Sonra ondan yüz çevirdiler ve: ''Bu, öğretilmiş bir delidir'' dediler. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine döneceksiniz. Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız,[Duhan 10-16] ayetleri buna işaret etmektedir.

 

[Sahih]

 

 

 

21811 (3)- İbn Mes'ud der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyşlilerin, kendisine inamnamakta direndiğini görünce: "Allahım! Yusufun yedi senelik kıtlığı gibi onlara bir kıtlık ver!" diye beddua etti. Bunun üzerine öyle bir kıtlığa maruz kaldılar ki deri ve kemik yemeye başladılar. Süleyman veya Mansur rivayetinde: "Deri ve leş yemeye başladılar" ibaresi geçmiştir- Öyle bir duruma geldiler ki, onlardan duman gibi bir şey çıkmaya başladı. Ebu Süfyan gelip: "Ey Muhammed! Kavmin helak oldu. Allah'a dua et te onları bu sıkıntıdan kurtarsın" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua etti. Sonra da: ''Allahım! Eğer tekrar eski hallerine dönerlerse, bu belayı onlara tekrar ver'' dedi. -Bu cümle Mansur'un rivayetinde vardır- İbn Mes'ud hadisi aktardıktan sonra, "Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle"[Duhan 10,11] ayetini okudu.

 

[Sahih]

 

 

SONRAKİ