MÜSNED-İ HANBEL |
AYET VE SURE TEFSİRİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
141- "içlerinden
Sadakalar Konusunda Sana Dil Uzatanlar da Var"[Tevbe 58] ayeti
1. Ebu Said el-Hudri
21541 (1) Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ganimet mallarını taksim ederken Zul-Huvaysira et-Temimi geldi ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Adilane bir şekilde paylaştır" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yazık sana! Ben adil olmayacaksam kim
olacak!'' karşılığını verince, Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü!
Bana izin ver de şunun boynunu vurayım!" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ise şöyle buyurdu: ''Onu bırak. Bunun öyle arkadaşları var ki biriniz
onlardan birinin namazını gördüğü zaman kendi namazını değersiz bulur. Onun
orucunu gördüğü zaman kendi orucunu değersiz bulur. Ancak akım hedefin bir
yanından girip diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkarlar.
Ok hedefe öyle bir hızlı girip çıkmıştır ki oku atan kişi okun tüyüne bakar
kandan bir iz bulamazı yontulmamış kısımlarına bakar bir şey bulamazı demirine
bakar bir şey bulamazı gövdesine bakar bir şey bulamaz. Bunlar da dine öyle
girip çıkarlar. Bunların lideri, kolunun ucu (veya göğüsleri) kadın göğsü gibi
veya sallanan bir et parçası gibi duran siyah bir adamdır. İnsanların ayrılığa
düştükleri bir zamanda ortalığa çıkarlar. '' "İçlerinden sadakalar
konusunda sana dil uzatanlar da var. Kendilerine ondan bir pay verilirse,
hoşnut olurlar. Eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse, hemen kızarlar"[Tevbe
58] ayeti de bunlar hakkında nazil oldu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(9/21) ve Müslim 21744 (1064) rivayet ettiler.
21542 (2)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimet mallarını
taksim ederken Temim oğullarından Zul-Huvaysira geldi ve: "Ey Muhammed!
Adil ol! Vallahi! Bugün adilolmadın" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) üç defa: ''Benden sonra size karşı benden daha adilini bulamazsıltız''
buyurunca, Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Bana izin ver de şunun
boynunu vurayım!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise şöyle
buyurdu: ''Hayır. Bunun öyle arkadaşları var ki biriniz onlardan birinin
namazını gördüğü zaman kendi namazını değersiz bulur. Onun oruamu gördüğü zaman
kendi orucunu değersiz bulur. Ancak okun hedefin bir yanından girip diğer
yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkarlar. Ok hedefe öyle bir
hızlı girip çıkmıştır ki oku atan kişi okun tüyüne bakar kandan bir iz bulamaz.
Bunların alameti, başlarındaki adamın bir kolunun et parçası gibi veya kadın
göğsü gibi sallanmasıdır. Bunlar insanlardan iki fırkaya karşı çıkarlar.
Bunları, Allah katında daha üstün olan topluluk öldürür. '' Ebu Said der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle dediğine şahidim! Ali
de onlarla savaşırken ben de onunla birlikteydim ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in vasıflarını anlattığı gibi bir adam yanına
getirildi."
[Sahih]
21543 (3)- Ebu Said
el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeminde mübalağa
ettiği zaman: ''Ebu'l-Kasım'ın canı elinde olana yemin ederim ki, hayır''
derdi. Bir gün bu şekilde yemin ederek şöyle buyurdu: ''Ümmetimden öyle bir
topluluk çıkacak ki, onların amelini gördüğünüz zaman kendi amelinizi değersiz
bulur. Onlar Kur'an okurları ama okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Bunları
okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi dine öyle girip
çıkarlar. '' Sahabe: "Bunların sayesinde bilineceği bir alamet var
mı?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onların
arasında kollarından veya göğsünden tanınacağı bir adam vardır ve onları
başlarını tıraş ederler'' cevabını verdi.
Ebu Said der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından yirmi veya daha fazla
kişinin bana bildirdiğine göre Hz. Ali onları öldürmekle görevlendirilmiştir.
Ravi der ki: Ebu Said yaşlandıktan sonra elleri titrerken kendisini gördüm.
Şöyle diyordu: "Onlarla savaşmak, benim için aynı sayıda Türkle
savaşmaktan daha helaldir" diyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Yemin kısmını
Ebu Davud (3264) ve tamamını İbn Ebi Şeybe (15/305) rivayet ettiler.
21544 (4)- Yezid
el-Fakir der ki: Ebu Said el-Hudri'ye: "Aramızda Kur'an'ı en iyi
okuyanlarımız, en çok namaz kılanımız, akrabayı en çok gözetenimiz ve en çok
oruç tutanımız bize karşı kılıçlarıyla çıktılar" dedim. Ebu Said şöyle
karşılık verdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu işittim: ''Bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacaklar, ama okudukları
boğazlarından aşağı geçmeyecek. Bunları okun hedefin bir yanından girip diğer
yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkacaklar. ''
[Hasen]
21545 (5)- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Doğu tarafından bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacakları ama
okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek. Bunları okun hedefin bir yanından
girip diğer yanından çıkması gibi dine öyle girip çıkacaklar. Ok yerine
dönmedikçe dine dönmeyecekler. '' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Onların alameti nedir?" diye sorulunca: ''Onların alameti, saçlarını
kazımaları ve tabaklanmış deriden yapılmış ayakkabıları giymeleridir'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(7562) rivayet etti.
21546 (6)- Ebu Said
el-Hudri der ki: Hz. Ali Yemen'deyken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e toprağı içinde az bir miktar altın göndermişti. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu; Mücaşi' oğularından olan Akra' b. Habis el-Hanzali,
Uyeyne b. Bedr el-Fezari, Kilab oğullarından olan Alkame b. Ulase el-Amiri ve
Nebhan oğullarından olan Zeyd el-Hayru't-Tai arasında taksim etti. Kureyşliler
ve Ensar buna kızıp: "Necd ahalisinin ileri gelenlerine verip bizi bırak!
yor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onları (İslamla)
ısındırmak için veriyorum'' buyurdu. Bu sırada çukur gözlü, sık sakallı,
elmacık kemikleri çıkık ve saçlarını kazımış olan bir adam gelip: "Ey
Muhammed! Allah'tan kork!" deyince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ben isyan edersem Allah'a kim itaat eder? Allah bana yeryüzünde yaşayanlar
hakkında güvenirken siz nasıl olur da bana güvenmezsiniz?'' buyurdu.
Oradakilerden bir adam, bu kişiyi öldürmek için izin isteyince -ki zanedersem
bu kişi Halid b. el-Velid idi- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
engeloldu. Adam arkasını dönüp gidince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: ''Bu adamın soyundan bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacaklar, ama
okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek. Okun hedefin bir yanından girip
diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkacaklar. Bunlar
putperestleri bırakıp Müslümanları öldürecekler. Eğer ben onlara yetişirsem Ad
kavminin öldürüldüğü gibi onları öldürürüm.''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3344, 4667, 4351, 7432), Müslim (2415-8), Ebu Davud (4764) ve Nesai (5/87)
rivayet ettiler.
21547 (7)- Aynı hadis
başka bir kanalla: "Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Ali, Yemen'deyken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e toprağı içinde az bir miktar altın
göndermişti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu; Mücaşi' oğularından olan
Akra' b. Habis el-Hanzali, Uyeyne b. Bedr el-Fezari, Kilab oğullarından olan
Alkame b. Ulase el-Amiri ve Nebhan oğullarından olan Zeyd el-Hayru't- Tai
arasında taksim etti" şeklinde başlayarak rivayet edilmiştir.
[Sahih]