MÜSNED-İ HANBEL

AYET VE SURE TEFSİRİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

75- "Göklerde ve Yerdekilerin Hepsi Allah'ındır. içinizdekileri Açığa Vursanız da Gizleseniz de Allah Ondan Dolayı Sizi Hesaba Çekecektir"[Bakara 284] Ayeti

 

1. Ebu Hureyre

 

21377- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir" ayeti nazil olunca bu, sahabeye ağır geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip dizüstü çökerek: "Ey Allah'ın Resulü! Namaz, oruç, cihad ve zekat gibi güç yetirebileceğimiz ibadetlerle mükellef kılındık. Şimdi güç yetiremeyeceğimiz bu ayet nazil oldu" dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara şöyle buyurdu: "Sizden önceki Ehl-i Kitab''ın dediği gibi: ''Duyduk ve isyan ettik''mi demek istiyorsunuz. Aksine siz: ''İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır'' deyiniz." Sahabe: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalmz sanadır" dediler. Sahabe bu ayeti okuyup dilleri ona alışınca: "Nebi, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve Nebilerine iman ettiler ve şöyle dediler: ''Onun Nebilerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.'' Şöyle de dediler: ''işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır'' "[Bakara 285] ayeti nazil oldu. Affan der ki: Sellam Ebu'l-Münzir ayetteki (...) kelimesini (...) şeklinde okumuştur. Allah: "Şöyle de dediler: "işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır"[Bakara 285] ayetini indirdiği zaman Müslümanlar kendilerine emredileni yapınca, Allah bu ayeti neshedip: "Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir"[Bakara 285] ayetini indirdi. Yani kişinin kazandığı hayır lehine, kötülük ise aleyhinedir. Ala, ayeti şu şekilde tefsir etti: Kul: "Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma" deyince, Allah: "Peki" buyurdu. Kul: "Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme" deyince, Allah: "Peki" buyurdu. Kul: "Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme" deyince, Allah: "Peki" buyurdu. Kul: "Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, iman 1/115 (125) ve Tirmizi 5/221 (2992) rivayet ettiler.

 

 

2. İbn Abbas

 

21378 (1) İbn Abbas der ki: "Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da ,gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir" ayeti nazil olunca, sahabenin kalplerine öyle bir duygu yerleşti ki, hiçbir şeyden dolayı benzeri bir duygu kalplerine girmiş değildir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: IIİşittikl itaat ettik ve teslim oldue deyiniz'' buyurdu. Allah ta onların kalplerine imanı yerleştirdi. Sonra Allah şu ayetleri indirdi: "Nebi, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, Nebilerine iman ettiler. ''Allah'ın Nebilerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır'' dediler. Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!"[Bakara 285-286] Ebu Abdirrahman der ki: Senet te zikredilen Adem, Ebu Yahya b. Adem'dir.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (246) ve Tirmizi (2992) rivayet ettiler.

 

 

 

21379 (2)- Mücahid der ki: İbn Abbas'ın yanına girip: "Ey Ebu Abbas! İbn Ömer'in yanındaydım, şu ayeti okuyup ağladı" dedim. İbn Abbas: "Hangi ayet?" diye sorunca, ben: "Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da, gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir" ayeti" cevabını verdim. İbn Abbas şöyle dedi: "Bu ayet indiği zaman Resulullahim (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabım büyük bir üzüntü ve korku bürümüştü. Onlar: "Ey Allah'ın Resulü! Bizler konuştuğumuz ve işlediğimiz amellerden hesaba çekilecek olursak helak oluruz. Ancak kalplerimiz (vesvesemiz) elimizde değildir" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ''İşittik ve itaat ettikıl deyin'' buyurdu. Sonra Allah: "Nebi, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve Nebilerine iman ettiler ve şöyle dediler: ''Onun Nebilerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.'' Şöyle de dediler: İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır. Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır ... "[Bakara 285, 286] ayetlerini indirip kalplere gelen vesvesenin günah olmasmı neshedip amellerle hesaba çekileceklerini bildirdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Taberi (1/113-4) rivayet ettiler.

 

 

3. Hz. Aişe

 

21380- Ali b. Zeyd'in, Umeyye'den bildirdiğine göre Umeyye, Hz.

Aişe'ye: "Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da, gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir" ayeti ve "Kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandınlır,[ Nisa 123] ayetini sorunca şöyle dedi: Bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduğum zamandan bu yana hiç kimse bana sormadı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ''Ey Aişe! Bu ayetler Allah'ın, kulunu takib ettiğini göstermektedir. Öyle ki Allah, kuluna sltma hastalığı veya başka bir felaket verir. (Yahut) ona bir diken batırır, hatta gömleğinin koluna koyduğu bir eşya yı kaybettirir. Ondan dolayı kulunu üzer. Sonra da o eşyayı koltuğunun altında buldurur, böylece kulunu takibat altında tutar. Öyle ki kul, kıpkızıl bir madenin körükte tortularından kurtulduğu gibi günahlarından sıyrılıp çıkar. ''

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Tirmizi 4/221 (2991 "hasen ğarib"), Tayalisi (221/1584) ve İbn Cerir, Tefsır (3/149) rivayet ettiler.

 

 

SONRAKİ