MÜSNED-İ HANBEL

TIB, RUKYE, NAZAR VE UĞUR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

9- Ateşle Dağlanmaya Ruhsat

 

1. İbn Mes'ud

 

19421 (1) Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e, tedavi olarak dağlanması tavsiye edilen bir adam getirilince: ''Ateşle veya kızgın bir taşla dağlayın'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Ebi Şeybe (8/6) ve Hakim (4/214) rivayet ettiler.

 

 

 

19422 (2)- İbn Mes'ud der ki: Birkaç kişi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Arkadaşımızın biri hastalandi. Onu dağlayalım mı?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre sessiz kaldıktan sonra: ''İsterseniz ateşle, isterseniz de kızgın taşla dağlayın'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Abdurrezzak (19517) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra'da (9/342) rivayet ettiler.

 

 

 

19423 (3)- Abdullah bildiriyor: Birkaç kişi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Arkadaşımızın biri hastalandı. Onu dağlayalım mı?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cevap vermedi. Bir daha: "Onu dağlayalım mı?" diye sorduklarında, bir süre sustuktan sonra da: ''Onu kızgın taşla dağlayın'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

19424 (4)- Abdullah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldik ve hasta olan bir arkadaşımızı dağlamak için ondan izin istedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) susup bir cevap vermedi. Bir daha sorduğumuzda yine susup cevap vermedi. Bir daha sorduğumuzda ise kızmış gibi: ''İsterseniz kızgın taşla dağlayın'' karşılığını verdi.

 

[Sahih]

 

 

2. Cabir b. Abdillah

 

19425 (1) Cabir b. Abdillah der ki: "Uhud savaşı sırasında Ubey b. Ka'b atılan bir okun isabet etmesi sonucu kolundan yaralandı. Bundan dolayı kol damarından dağlandı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, selam 4/1730 (2207) rivayet etti.

 

 

 

19426 (2)- Cahir der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey b. Ka'b'a bir tabib gönderdi. Tabib onun bir damarını kesti ve sonra da kestiği yerden dağladı."

 

[Sahih]

 

 

 

19427 (3)- Cahir der ki: "Ubey b. Ka'b hastalanınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir tabib yolladı. Tabib de onu kol damarından dağladı."

 

[Sahih]

 

 

 

19428 (4)-Z Cabir bildiriyor: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ubey b.

Ka'b'ı dağladı."

 

[Sahih]

 

Heysemi (5/98): "Ravileri Sahih'in ravileridir" demiştir.

 

 

 

19429 (5)- Ahmed başka bir kanaHa bir öncekinin aynısını: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu dağladı" lafzıyla rivayet etmiştir.

 

[Sahih]

 

 

Cabir b. Abdillah

 

19430 (1) Cabir b. Abdillah bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aldığı ok darbesiyle yaralanan Sa'd b. Muaz'ı dağladı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3866) rivayet etti.

 

 

 

19431 (2)- Cabir der ki: "Sa'd b. Muaz aldığı ok darbesiyle kol damarından yaralanınca mızrak ucuyla onu dağladI. Ancak yara yeri şişince bir daha aynı yerden dağladı."

 

[Sahih]

 

 

3. Ashabdan Biri

 

19432 (1) Amr b. Şuayb, babasından, o da ashabdan bir adamdan bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sa'd'ı veya Es'ad b. Zürare'yi boğazındaki bir iltihaptan dolayı dağladı ve: ''Sonradan SaId (veya Es'ad b, Zürare) konusunda bir şey yapamadım demek istemiyorum'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Heysemi (8367) der ki: "Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir."

 

 

 

19433 (2)- Amr b. Şuayb, babasından, o da ashabdan bir adamdan bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sa'd'ı veya Es'ad b. Zürare'yi boğazındaki br iltihaptan dolayı dağladı ve: ''Sonradan Said (veya Es'ad b. Zürare) konusunda bir şey yapamadım demek istemiyorum'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

 

4. Es'ad b. Zürare

 

19434- Ebu Umame b. Sehl b. Huneyf bildiriyor: Akabe biatı sırasında temsilcilerden biri olan Ebu Umame Es'ad b. Zürare kızıl hastalığına yakalandığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyaretine geldi. İki defa: "Yahudilere göre şimdi bu kötü bir ölüm sayılacaktır" buyurdu ve şöyle devam etti: ''Zira benim için: ''Arkadaşının hastalığını gideremedil'' diyecekler. Oysa (Allah'ın takdirine karşı) ona ne zararımı ne de faydam dokunur. Ancak bu konuda sorumluluk alacağım. '' Sonra emredince başından iki defa dağlandı, ancak Es'ad vefat etti.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Abdurrezzak 10/407 (19515) ve Taberani, M. el-Kebir'de 6/83 (5584) rivayet ettiler. Heysemi (8366) der ki: "Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiş olup senedinde yer alan Zem'a b. Salih zayıftır. İbn Main bir seferinde onun hakkında "İyicedir" açıklamasını yapmıştır. İnsanlar da onun zayıf saymasına muvafakat etmiştir."

 

 

5. Enes

 

19435- Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz aramızdayken Ebu Talha beni dağladı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna karşı çıkmadı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, tıb 10/172 (5719) rivayet etti.

 

 

6. İmran b. Husayn

 

19436 (1) İmran b. Husayn der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağlanmamamızı söylemesine rağmen biz dağlandık. Ancak ne iyileştik, ne de faydasını gördük."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, tıb 4/5 (3865), Tirmizi 4/389 (2049, "hasen sahih") ve İbn Mace 2/1155 (3490) rivayet ettiler. Hakim (4/213) sahih olduğunu söylemiş, Zehebi bu hükmünde onu onaylamıştır.

 

 

 

19437 (2)- İmran b. Husayn der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağlanmamamızı söylemesine rağmen biz dağlandık. Ancak ne iyileştik, ne de faydasını gördük."

 

[Sahih]

 

 

 

19438 (3)- İmran b. Husayn der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağlanmamamızı söylemesine rağmen biz dağlandık. Ancak ne iyileştik, ne de faydasını gördük."

 

[Sahih]

 

 

 

19439 (4)- İmran b. Husayn der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağlanmamamızı söylemesine rağmen biz dağlandık. Ancak ne iyileştik, ne de faydasını gördük."

Affan rivayetinde: "Ne iyileştiler, ne de faydasını gördüler" ibaresi geçmiştir.

 

[Sahih]

 

 

7. Muğire b. Şu'be

 

19440 (1) Akkar b. Muğire b. Şu'be'nin, babasından bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tedavi amaçlı dağlanan veya Rukye yapan kişi, tevekkülü bırakmış demektir'' buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi, tıb 4/393 (2055, "hasen sahih"), İbn Mace, tıb 2/1154 (3489), İbn Ebi Şeybe, tıb 7/428 (3680) ve İbn Hibban, tıb (s. 341, no. 1408) rivayet ettiler.

 

 

 

19441 (2)- Mücahid der ki: Akkar b. Muğire b. Şu'be'den bir hadis işittim. Yanından çıktığımda iyice ezberleyemediğimi farkettim. Bir arkadaşımla birlikte bir daha yanına döndüğümde içerden çıkan Hassan b. Ebi Vecze ile karşılaştım. Bana: "Neden döndün?" diye sorunca: "Şöyle şöyle oldu" karşılığını verdim. Bunun üzerine Hassan şöyle dedi: "Akkar'ın, babasından bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tedavi amaçlı dağlanan veya Rukye yapan kişi, tevekkülü bırakmış demektir'' buyurmuştur."

 

[Sahih]

 

 

 

19442 (3)- Akkar b. Muğire b. Şu'be'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tedavi amaçlı dağlanan veya Rukye yapan kişi, tevekkülü bırakmış demektir'' buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

 

 

19443 (4)- Akkar b. Muğire b. Şu'be'rıin, babasından bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tedavi amaçlı Rukye yapan ve dağlanan kişi, tevekkülü bırakmış demektir'' buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

Süfyan başka bir defasında iki defa: ''Veya dağlanan'' lafzıyla rivayet etti.

 

 

SONRAKİ