MÜSNED-İ HANBEL |
TALAK / BOŞAMA |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
4- Kadını Boşanma
Konusunda Muhayyer Bırakmak
1. Hz. Aişe
18212 (1) Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gitme veya kalma konusunda bizleri muhayyer bıraktı, biz de onu tercih
ettik. Bunu da talak olarak saymadı."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
talak 9/367 (5262), Müslim, talak 2/1104 (1477), Ebu Davud, talak 2/262 (2203),
Tirmizi, talak 3/474 (11 79, "hasen sahih"), Nesai, talak 6/161
(3445) ve İbn Mace, talak 11661 (2052) rivayet ettiler.
18213 (2)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitme veya kalma konusunda
bizleri muhayyer bıraktı, biz de onu tercih ettik. Bunu da talak olarak
saymadı."
[Sahih]
18214 (3)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarının tercilite
bulunmaları ile ilgili ayet nazil olunca beni çağırdı ve: "Ey Aişe! Sana bir
şeyler söyleyeceğim, ama bu konuda anne babana damşmadan karar vermekte acele
etme" buyurdu. "Nedir?" diye sorduğumda beni yanına çağırdı ve:
"Ey Nebi! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahmı)
istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle
salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki
Allah içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat
hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu okudu. "Ben Allah'ı ve
Resulünü istiyorum!" dediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
buna çok sevindi.
[Sahih]
Diğer tahric: Taberi,
Tefsır'de (21/157-8) rivayet etti.
18215 (4)- Mesruk'un
bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) eşlerini gitme veya kalma konusunda muhayyer bıraktı. Peki, o zaman
bu talak olarak mı sayılmıştı?
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1477), Tirmizi (11 79) ve Nesai (6/56) rivayet ettiler.
18216 (5)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarının tercilite
bulunmaları ile ilgili ayet nazil olunca beni çağırdı ve: ''Ey Aişe! Sana bir
şeyler söyleyeceğim, ama bu konuda anne babana danışmadan karar vermekte acele
etme" buyurdu. "Nedir?" diye sorduğumda bana söz konusu ayetileri
(Ahzab Sur. 28, 29) okudu. "Ben Allah'ı ve Resulünü istiyorum!"
dediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna çok sevindi.
[Sahih]
18217 (6)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarının tercih te
bulunmaları ile ilgili ayet nazil olunca beni çağırdı ve: ''Ey Aişe! Sana bir
şeyler söyleyeceğim, ama bu konuda anne babana danışmadan karar vermekte acele
etme'' buyurdu. "Nedir?" diye sorduğumda beni yanına çağırdı ve:
"Ey Nebi! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını)
istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle
salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki
Allah içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat
hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu okudu. "Ben Allah'ı ve
Resulünü istiyorum!" dediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
buna çok sevindi.
[Sahih]
18218 (7)- Hz. Aişe der
ki: "Ey Nebi! EşIerine şöyIe söyIe ... "[Ahzab 28,29] ayeti nazil olduğu
zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk önce yanıma geldi ve: ''Sana
bir şeyler söyleyeceğim, ama bu konuda anne babana damşmadan karar vermekte
acele etme'' buyurdu. Oysa anne babamın ondan ayrılmamı istemeyeceklerini de
biliyordu. Bunu dedikten sonra: "Ey Nebi! EşIerine şöyIe söyIe: Eğer dünya
dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, geIin size boşanma bedellerinizi
vereyim de sizi güzellikIe salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve ahiret yurdunu
diliyorsanız, bilin ki Allah içinizden güzeI davrananIar için büyük bir mükafat
hazırIamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu okudu. Ben: "Bunun neyini anne
babama danışayım! Tabi ki ben Allah'ı, ResuIünü ve ahiret yurdunu
istiyorum!" karşılığını verdim.
[Sahih]
18219 (8)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitme veya kalma konusunda
bizIeri muhayyer bıraktı, biz de onu tercih ettik. Bunu da talak olarak
saymadı."
[Sahih]
18220 (9)- Mesrlik'un
bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerini gitme veya kalma konusunda muhayyer
bıraktı. Peki, o zaman bu talak olarak mı sayılmıştı?"
[Sahih]
18221 (10)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma geldi ve:
''Ey Aişe! Sana bir
teklifte bulunacağımı ama bu konuda anne babana danışmadan karar vermekte acele
etme'' buyurdu. "Nedir?" diye sorduğumda: "Ey Nebi! Eşlerine
şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size
boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı,
Nebiini ve ahiret yurdunu diIiyorsanız, bilin ki Allah içinizden güzel
davrananlar için büyük bir mükafat hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu
okudu. "Bunun neyini anne babama danışayım! Tabi ki ben Allah'ı, Resulünü
ve ahiret yurdunu istiyorum!" karşılığını verdiğimde Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) buna çok sevindi. ''Sana yaptığım teklifi diğer eşlerime de
yapacağım'' buyurunca: "Ama benim yaptığım tercihi onlara söyleme"
dedim. Sonra bana söylediği şeyi diğer tüm eşlerine de söyledi. Onlar
cevaplarını verdikten sonra da onlara: ''Aişe Allahı Resulünü ve ahiret yurdunu
tercih etti’’ buyuruyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde gitme
veya kalma konusunda bizleri muhayyer bıraktı ve bunu talak olarak
saymadık."
[Sahih]
18222 (11)- Mesruk der
ki: Hz. Aişe'ye kadını• boşanma veya kalma konusunda muhayyer bIrakmanın
talaktan sayılıp sayılmadığı konusunu sorduğumda: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) eşlerini gitme veya kalma konusunda muhayyer bıraktı. Peki, o
zaman bu talak olarak mı sayılmıştı?" karşılığını verdi.
[Sahih]
18223 (12)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerini gitme veya kalma
konusunda muhayyer bıraktı. Biz de yanında kalmayı tercih ettik. Peki, o zaman bu
talak olarak mı sayılmıştı?"
18224 (13)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarının tercihte
bulunmaları ile ilgili ayet nazil olunca ilk olarak benimle başladı ve:
''Ey Aişe! Sana bir
teklifte bulunacağım, ama bu konuda baban Ebu Bekr ile annen Ümmü Ruman'a
danışmadan karar vermeli buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Nedir?" diye
sorduğumda bir daha: "Ey Aişe! Sana bir teklifte bulunacağımı ama bu
konuda baban Ebu Bekr ile annen Ümmü Rumanla danışmadan karar vermeli buyurdu.
Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Nedir?" diye sorduğumda bir daha: ''Ey
Aişe! Sana bir teklifte bulunacağımı ama bu konuda baban Ebu Bekr ile annen
Ümmü Rumanla danışmadan karar vermeli buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü!
Nedir?" diye sorduğumda şöyle buyurdu: ''Allah: ''Ey Nebi! Eşlerine şöyle
söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size
boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı,
Nebiini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki Allah içinizden güzel davrananlar
için büyük bir mükafat hazırlamıştır''[Ahzab 28, 29] buyuruyor.'' Ben:
"Tabi ki Allah'ı,
Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorum. Bu konuda Ebu Bekr ile Ümmü Runün'a
danışmama gerek yok" karşılığını verdim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu cevabımı duyunca gülmeye başladı. Daha sonra eşlerini de tek tek
dolaşıp aynı teklifi sundu ve: ''Aişe şöyle şöyle dedi'' buyurdu. Diğer eşleri
de bu teklif karşısında benim dediğimi söylediler.
[Sahih]
18225 (14)- Hz. Aişe der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitme veya kalma konusunda
bizleri muhayyer bıraktı, biz de onu tercih ettik. Bunu da talak olarak
saymadı."
[Sahih]
Ebu Bekr der ki:
"Benim kitabımda bunun isnadından Ebu'd-Duh:l düşmüştür."
18226 (15)- Hz. Aişe:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerini gitme veya kalma
konusunda muhayyer bıraktı. Biz de yanında kalmayı tercih ettik. Peki, o zaman
bu talak olarak mı sayılmıştı?" dedi.
[Sahih]
18227 (16)- Hz. Aişe der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarını muhayyer bırakması
emredilince ilk olarak benimle başladı ve: ''Ey Aişe! Sana bir şeyler
söyleyeceğim, ama bu konuda anne babana danışmadan karar vermekte acele etme''
buyurdu. Oysa anne babamın ondan ayrılmamı istemeyeceklerini de biliyordu. Daha
sonra dedi ki: ''Allah şöyle buyuruyor: "Ey Nebi! Eşlerine şöyle söyIe:
Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, geIin size boşanma
bedellerinizi vereyim de sizi güzeIIikIe salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve
ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki Allah içinizden güzel davrananlar için
büyük bir mükCıfat hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] Ben: "Bunun neyini
anne babama danışayım! Tabi ki ben Allah'ı, ResuIünü ve ihiret yurdunu istiyorum!"
karşılığını verdim. Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer eşleri de benim
gibi karşılık verdiler.
[Sahih]
18228 (17)- Cafer der
ki: Zühri'ye erkeğin karısını boşanma veya kaIma konusunda muhayyer bırakması
ve kadının kalmayı seçmesi konusunu sorduğumda şu cevabı verdi: Urve b.
ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Aişe şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanıma geldi ve: ''Sana bir teklifte bulunamacağımı ama bu konuda anne
babana danışmadan karar vermekte acele etme'' buyurdu. "Nedir?" diye
sorduğumda: "Ey Nebi! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü
(refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi
güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve ahiret yurdunu diliyorsanız,
bilin ki Allah içinizden güzel davrananlar için büyük bir mük6.fat
hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu okudu. Ben: "Bunun neyini anne
babama danışayım! Tabi ki ben Allah'ı, Resulünü ve ihiret yurdunu
istiyorum!" karşılığını verdim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna
memnun oldu ve cevabımı beğendi. Sonra: ''Diğer eşlerime de aynı teklifi
sunacağım'' buyurdu. Diğer eşlerine de bana getirdiği teklifin aynısını
yaptıktan sonra: ''Aişe, Allah'ı Resulünü ve ahiret yurdunu tercih etti’’
diyordu. Bize getirilen bu teklif karşısında biz Resulullah'ı (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) tercih ettik ve bunu taliktan saymadık.
[Sahih]
2. Cabir
18229 (1) Cabir der ki: İnsanlar Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
kapısının önünde otururken Ebu Bekr gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına girmek için izin istedi, ama girmesi için izin verilmedi.
Ardından Ömer gelip izin istedi, ona da izin verilmedi. Sonrasından Ebu Bekr ve
Ömer'in girmelerine izin verildi. İçeriye girdiklerinde Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) sessiz bir şekilde oturuyordu ve eşleri de etrafındaydı. Ömer:
"Resulullah'a bir şeyler söyleyeyim, belki güler" diye düşündü ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Zeyd'in kızını (karımı) görmeliydin. Az önce benden
nafaka istedi. Ben de kalktım, boynunu kırdım" dedi. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu duyunca azı dişleri görünecek derecede güldü ve: ''Şu
etrafımdakiler de benden nafaka istiyorlar'' buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekr
kızı Aişe'ye, Ömer de kızı Hafsa'ya vurmak için kalktılar ve:
"Resulullah'tan yanında olmayan şeyi mi istiyorsunuz" demeye
başladılar. Ancak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara engeloldu. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımları: "Vallahi
bundan sonra Resulullah'tan yanında olmayan şeyi istemeyeceğiz" dediler.
Allah, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hanımlarını muhayyer bırakması konusunda ayet
indirince ilk olarak Aişe'yle başladı ve: ''Sana bir şeyler söyleyeceğim, ama
bu konuda anne babana danışmadan karar vermede acele etmemeni istiyorum''
buyurdu. Aişe: "Nedir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Ey Nebi! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü
(refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi
güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, Nebiini ve ahiret yurdunu diliyorsanız,
bilin ki Allah içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükafat
hazırlamıştır"[Ahzab 28, 29] buyruğunu okudu. Aişe de: "Senin
hakkında mı anne babama danışacağım? Tabi ki ben Allah'ı ve Resulünü tercih
ediyorum" karşılığını verdi ve: "Ama benim bu tercihimi diğer
eşlerine söylememeni istiyorum" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Allah beni zora koşan biri olarak değil, öğretip kolaylaştıran biri
olarak gönderdi. Onlardan biri senin tercihini soracak olursa tabi ki
söyleyeceğim'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
talak 2/1104 (1478) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra.'da (9164) rivayet ettiler.
18230 (2)- Bu hadis
başka bir kanalla Cabir'den bir öncekinin aynısı " .. .içeriye
girdiklerinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünü asmış bir şekilde
oturuyordu ve eşleri de etrafındaydı" lafzı ile ''Allah beni sıkıntı
vermek (veya fı•tne çıkarmak) için göndermedi ...'' ibareleriyle aktanlmıştır.
[Sahih]
3. Hz. Ali
18231 (1)-z Hz. Ali bildiriyor:
"Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinin boşanma ile kalma arasında
değil, dünya ile ahiret arasında bir tercih yapmalarını istedi.
[Zayıf]
Diğer tahric: İbn Kesir,
Tefsır'de (6/542) zikretmiş ve munkati' olduğunu söylemiştir.
18232 (2)-Z Bu hadis
başka bir kanalla "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinin boşanıp
boşanmama konusunda değil dünya veya ahiretten biri arasında seçim yapmalarını
istedi" lafzıyla aktarılmıştır.
[Zayıf]