MÜSNED-İ HANBEL

BUYU’ / ALIŞVERİŞ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

DEVAM: 11- Satışta Kolaylık Gösterme ve Borç Ödeme ile ilgili Hususlar

 

4. Hz. Aişe

 

15249- Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedevi bir adamdan bir vesak hurma karşılığında birkaç deve satın aldı. Bu hurmaları da zahire olarak kaldırmıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve dönünce zahire olarak kaldırılan bu hurmaları bulamadı. Bunun üzerine bedevinin yanına çıktı ve: ''Ey Allah'ın kulu! Bir vesak hurma karşılığında senden develer satın almıştık, Ancak vereceğimiz hurmayı bulamadık'' buyurdu. Bedevi: "Mağdur oldum!" demeye başladı. Oradakiler bedeviye: "Allah canını alsın! Resulullah hiç mağdur eder mi!" diye çıkışınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adam'ı bırakın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır'' buyurdu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedeviye bir daha: ''Ey Allah'ın kulu! Biz senden develeri satın alırken bedeli olan söz konusu hurmanın bizde olduğunu düşünüyorduk. Ama aramamıza rağmen bulamadık'' buyurunca, bedevi bir daha: "Mağdur oldum!" dedi. Oradakiler bedeviye: "Allah canını alsın! Resulullah hiç mağdur eder mi!" diye çıkışınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Adam'ı bırakın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır'' buyurdu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi bedeviye iki üç defa tekrar etti.

 

Ancak adamın anlamadığını görünce ashabından bir adama: ‘‘Huveyle binti Hakim b. Umeyye'nin yanına git. Benim adıma, yanında zahire olarak kaldırdığı bir vesaklık hurma varsa ödünç olarak vermesini, daha sonra inşaailah bunu ona geri vereceğimiz söyle'' buyurdu. Adam gidip dönünce Huveyle'nin: "Ey Allah'ın Resulü! Var, birinin gönder de alsın" dediğini söyledi. Bunun üzerine Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: ''Gidip o hurmayı al ve bedeviye ver'' buyurdu. Adam da gidip hurmayı aldı ve bedeviye verdi.

Daha sonra bedevi ashabıyla birlikte oturan Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından geçerken: "Allah sana hayırlar ınsan etsin! Ödemeyi bana en güzel şekilde yaptın" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ödemelerini en güzel şekilde yapanları kıyamet gününde Allah'ın en hayırlı kullarından olacaklardır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Heysemi (6686) der ki: "Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiş olup Ahmed'in senedi sahıhtir."

 

 

5. Ebu Hureyre

 

15250 (1) Ebu Hureyre bildiriyor: Adamın biri Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve alacağını istedi. İsterken kaba davranınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı adama çıkıştılar. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adam'ı bırakın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır. Adama bir deve satın alıp verin'' buyurdu. Ashab: "İstediği deveyi bulamıyoruz. Ancak yaşça daha üstün olanı var" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman onu satın alıp adama verin. Zira en hayırlınız, ödemesini en güzeliyle yapanlardır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (2305, 2393, 2306, 2390, 2392, 2401, 2606, 2609), Müslim (4117-9), İbn Mace (2423), Tirmizi (1316-7) ve Nesai (7/291) rivayet ettiler.

15856 (7)'de tekrar edecektir.

 

 

 

15251 (2)- Ebu Hureyre bildiriyor: Adamın birinin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den alacağı vardı. Adam bu alacağını isterken kaba davranınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı adama çıkıştılar. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adam'ı bırakın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır. Adama şu yaşta bir deve satın alıp verin'' buyurdu. Ashab: "İstediği deveyi bulamıyoruz. Ancak yaşça daha üstün olanı var" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman onu satın alıp adama verin. Zira en hayırlınız ödemesini en güzeliyle yapanlardır'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

15855 (6)'da tekrar edecektir.

 

 

6.Cabir b. Abdillah

 

15252 (1) Cabir b. Abdillah der ki: Deveme binmiş bir şekilde yol alırken devem artık yürüyemez oldu. Onu orada bırakıp devam etmek istediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana yetişti. Ayağıyla deveye vurup ona dua etti. Bunun üzerine deve daha önce hiç gitmediği bir hızla gitmeye başladı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Bir ukiyyeye (112gr gümüşe) bunu bana sat’’ buyurunca satmayı hoş görmedim. Yine: ''Onu bana sat’’ buyurunca deveyi ona sattım, ama evime ulaşana kadar ona binme şartını koştum. Eve vardığımda deveyi teslim etmek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdim. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sana düşük bir fiyat verince deveni elinden almak istediğimi düşündün değil mi? Alı deve de verdiğim parası da senin olsun'' buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari (2385, 2406, 2718, 2967), Müslim (5105, 4106-7), Ebu Davud (3505), Tirmizi (1263) ve Nesai (7/297) rivayet ettiler.

15597 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

15253 (2)- Cabir b. Abdillah bildiriyor: "Deveme bimniş yol alıyordum ... " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını "Satarken evime ulaşana kadar ona binme gibi bir istisnada bulundum" lafzım kullanarak aktarır.

 

[Sahih]

 

 

 

15254 (3)- Cabir b. Abdullah der ki: "Hz. Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) borç olarak bir alacağım vardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu borcunu bana fazlasıyla ödedi.,,2

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (443, 2397, 2603) ve Nesai (7/283) rivayet ettiler.

15859 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

15255 (4)- Cabir b, Abdullah anlatıyor: Bir yolculukta Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikteydik, Yolculuk sırasında Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benden bir deve satın aldı, ancak Medine'ye ulaşana kadar ona binebileceğimi söyledi. Medine'ye vardığımızda deveyi teslim etmek üzere ona getirdim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deveyi alıp parasını bana verdi. Oradan ayrıldığımda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in peşimden geldiğini gördüm. "Herhalde fikrini değiştirdi" diye düşündüm. Yanına geldiğimde deveyi bana verdi ve: ''Deve de senin olsun'' buyurdu. Yahudilerden karşılaştığım bir adama bunu anlattığımda şaşırıp: "Deveyi senden satın aldı, parasını ödedi, sonra deveyi sana bağışladı, öyle mi?" deyince: "Evet!" karşılığını verdim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Ya'la (1965, 2125) rivayet etti.

 

 

 

15256 (5)- Cabir b. Abdillah der ki: Bir yolculuk dönüşü Nebi'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikteydim. Medine'ye yaklaştığımızda: "Ey Allah'ın Resulü! Henüz yeni evlenmiştim. İzin verirsen acele edip eşime gitmek istiyorum" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Evlendin mi?'' diye sorunca: "Evet!" dedim. ''Bakire biriyle mi, dul biriyle mi?'' diye sorunca:

"Dul bir kadınla" dedim. ''Karşılıklı eğlenebileceğin bakire bir kız alsaydın ya'' buyurunca; "Abdullah (babam) ölünce geride kız kardeşlerimi bıraktı. Ben de onlar gibi biriyle evlenip aralarına katmak istemedim" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman gece vakti habersiz eve girme’’ buyurdu.

Ancak bindiğim deve rahatsızlandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma geldiğinde herkesin arkasında bulunuyordum. ''Ey Cabir! Ne oldu?'' diye sorunca; "Deve rahatsızlandı" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devenin kuyruğundan tutup ona bağırdı. Bağırdıktan sonra da engellememe rağmen devem diğer tüm develerin önüne geçti.

Medine'ye yaklaştığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Devene ne oldu?'' diye sordu. "O deve bu" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Bunu bana sat’’ buyurunca: "Satmam, senin olsun" dedim. Bir daha: ''Bunu bana sa (I buyurunca: "Deve senin olsun" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Olmazı onu bir ukiyyeye senden satın alıyorum. Sen ona binmeye devam et. Medine'ye vardığımızda onu bana getir'' buyurdu.

Medine'ye vardığımızda teslim etmek üzere deveyi getirdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Ey Bilal! Ona bir ukiyye tartı üzerine de bir kırat fazla koy'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in fazladan verdiği o kıratı ölene kadar yanımda saklamayı düşündüm. Bundan dolayı bir keseye koyup yanımda sakladım. Ancak Harre günü (katliamı) sırasında Şamlılar diğer şeylerin arasında bu keseyi de aldılar.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (4108), Ebu Davud (2048) ve Nesai (7/298) rivayet ettiler.

 

 

 

15257 (6)- Ebu'l-Mütevekkil bildiriyor: Olbir, on üç dinara (altına)bir deve satın almıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Bunu kaça aldın?'' diye sorunca, Clbir: "On üç dinara satın aldım" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aldığın (ı'yata bana satı Medine'ye varana kadar da üzerine bin’’ buyurdu.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Ya'la (1793) rivayet etti.

 

 

 

15258 (7)- Cabir b. Abdillah anlatıyor: Yolculuk sırasında bir gece devemi kaybettim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde eşi Hz. Aişe'nin yükünü yüklüyordu. ''Ey Cabir! Ne oldu?'' diye sorunca: "Karanlık bir gecede devemi kaybettim" veya: "Devem çekip gitmiş" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Deven orada, gidip al'' buyurdu. Dediği tarafa gidip baktım, ama devemi göremedim. Geri döndüm ve: "Ey Allah'ın Resulü! Deveyi bulamadım" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Deven orada, gidip al!'' buyurdu. Yeniden dediği tarafa gidip baktım, ama bulamadım. Geri dönüp: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Ama deveyi bulamadım" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O zaman bekle'' buyurdu. Yükleme işini bitirince elimden tutup devemin yanına götürdü. ''İşte devenr diyerek deveyi bana verdi.

Diğerleri de yola çıkmışlardı. Benim bindiğim deve de ağır bir şekilde yürüyordu. Yokuşta giderken: "Yazık! Develer içinden bana ağır giden bir deve mi düşecek!" diye hayıflanmaya başladım. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkamdan geliyordu. Dediğimi işitince bana yetişti ve: ''Ey Cabir! Ne dedin?'' diye sordu. Söylediğimi unuttuğum için: "Ey Allah'ın Resulü! Bir şey demedim" karşılığını verdim. Sonra söylediğimi hatırlayıp: "Ey Allah'ın Resulü! Yazık! Develer içinden bana ağır giden bir deve mi düşecek, diyerek hayıflanmıştım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kamçısıyla veya benim kamçımla devemin arkasına vurunca hayatımda bindiğim en hızlı deveye dönüştü. Dizginlerini sıkıca çekmeme rağmen hızına engel olamı yordum.

Yolda giderken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Deveni satar mısın?'' diye sorunca: "Evet!" dedim. ''Kaça?'' diye sorunca: "Bir ukiyyeye" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne güzel! Ne güzel! Ama bir ukiyyeye kaç tane su devesi alınır?'' buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Medine'de su çeken develer içinden en sevdiğim ve başkasıyla değiştirmeyeceğim bir devedir" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''0 zaman bir ukiyyeye alıyorum'' buyurdu. Satın alınca deveden indim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne yapıyorsun?'' diye sorunca: "O artık senin devendir" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Devene bin!'' buyurunca: "Bu artık benim değil senin devendir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bir emir verdiği zaman da iki defa tekrarlatırdık. üçüncü defa aynı emri verince de bir daha sormazdık. Bunun üzerine deveye bindim.

Medine'ye vardığımda halamın yanına geldim ve: "Su çekmede kullandığımız deveyi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir ukiyyeye sattığımı biliyor musun?" dedim. Halamın bu satıştan çok da hoşlanmadığılli gördüm ki bu deve su çekmede çok iyi iş gören bir deveydi. Daha sonra deveyi sürmek için sopa gibi bir şeyaldım, dizginlerinden tutup Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdüm. Yanına vardığımda Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durmuş bir adamla konuşuyordu. "Ey Allah'ın Resulü! Deveni al!" dediğimde dizginlerinden tuttu, Bilal'ı da çağırıp: ''Cabir'e bir ukiyye tartıp ziyadesiyle ver'' buyurdu. Bilal'la birlikte gittim. Bana bir ukiyye (112gr gümüş) tarttı ve fazladan da verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına döndüğümde hala ayakta aynı adamla konuşuyordu. Ona: "Bilal bana ukiyyeyi tarttı ve fazlasıyla verdi" dedim.

Onları öyle bırakıp evime gittim. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cabir nerede?'' diye seslenince: "Evine gitti" dediler. Bunun üzerine birine: ''Git ve onu yanıma getir'' buyurdu. Gönderdiği kişi koşarak yanıma geldi ve: "Ey Cabir! Resulullah seni çağırıyor" dedi. Geldiğimde Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Deveni al'' buyurdu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Bu benim değil senin deven" dediğimde bir daha: ''Deveni al!'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Bu benim değil, senin deven" dediğimde yine: ''Deveni al!'' buyurdu. Bunun üzerine deveyi aldım. Deveyi aldıktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ömrümü yaratana yemin olsun ki bedelini seni devenden etmek için vermedik'' buyurdu. Deveyi ve parasını alarak halama geldim ve: "Görüyor musun? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana hem parasını, hem de deveyi geri verdi" dedim.

 

[Sahih]

 

 

 

15259 (8)- Cabir b. Abdullah bildiriyor: Tebuk savaşı dönüşü bindiğim devem bitkin düşmüştü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma uğradığında:

''Ey Cabir! Neyin var?'' diye sordu, "Devem hareket edemeyecek hale geldi" dedim, Bunun üzerine Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devenin arka tarafına geçti. Dua edip ona bağırdı. Bağırdıktan sonra da tüm develerin önünde gitmeye başladı. Daha sonra yanıma geldiğinde: ''Deven nasıl oldu?'' diye sordu. "Bütün develerin önünde gidiyor" dedim. ''Deveyi kaça aldın?'' diye sorunca: "On üç dinara aldım" dedim, Bana: ''Aynı (ı'yata bana sat, Medine'ye kadar da üzerine binli buyurunca: "Tamam" dedim. Medine'ye vardığımda dizginlerinden tutup Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana hem parasını, hem de geri deveyi verdi.

 

[Hasen]

 

 

 

15260 (9)- Ca.bir der ki: Su çekmede kullandığımız deveye binmiş insanların en arkasından geliyordum. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deveme öyle bir vurdu veya onu öyle bir dürttü ki dizginlerinden sıkıca çekmediğimde tüm develerin önünde gitmeye başladı. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma geldi ve: ''Bu deveyi bana şu kadara satar mısın? Allah da seni bağışlasın'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Deve senin olsun" dediğimde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fiyatı yükseltti ve: ''Deveyi bana şu kadara satar mısın? Allah da seni bağışlasın'' buyurdu. -Ravi Süleyman ekledi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kaç defa: ''Bu deveyi bana şu kadara satar mısın?'' diye sorduğunu bilmiyorum."- Sonrasında Ebu Nadra, Cabir'den naklen şöyle devam etti: Daha sonra bana: "Babanın vefatından sonra evlendin mi?'' diye sordu. "Evet, evlendim" dedim. ''Bakire biriyle mi, dul biriyle mi?'' diye sorunca: "Dul bir kadınla" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Karşılıklı eğlenebileceğin ve oynaşabileceğin bakire bir kız alsaydın ya'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Nesai (7/299-300) ve İbn Hibban (7140) rivayet ettiler.

 

 

 

15261 (10)- Cabir b. Abdillah anlatıyor: Bir savaşta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteyim. Savaş sonrası dönüşe geçtiğimizde Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Acele etmek isteyen önden gidebilir'' buyurdu. Ben de ordu içinde daha iyisi olmayan kül rengi bir deveye binmiştim. Deveye binip sürdüğümde herkesten öne geçtim. Ancak bir ara devem yerinde durdu ve hareket etmez oldu. O sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Ey Cabir! Devene ne oldu?'' diyen sesini işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Bilmiyorum deveye ne oldu" karşılığını verdiğimde: ''İyice tutun ve kamçıyı bana ver" buyurdu. Kamçıyı verdiğimde ona öyle bir vurdu ki onu durduramaz oldum.

Sonra bana: ''Ey Cabir! Deveni bana satar misin?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Satanm" dedim. ''0 zaman Medine'ye ulaşana kadar sende kalsın'' buyurdu. Medine'ye vardığımızda ashabından bir grupla Mescid'e girdi. Ben de deveyi getirip bağladım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Deveni getirdim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışarı devenin yanına çıktı. Devenin etrafında dolaşarak: ''Ne güzel bir deven varnış'' demeye başladı. Sonra birine: ''Ey filan! Gidip bana birkaç ukiyye altın getir ve Cabir'e ver'' buyurdu. Altını alınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Paranı aldın mı?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Evet, aldım" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Para da, deve de senin olsun'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

 

15262 (11)- Cabir b. Abdullah der ki: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Zatu'r-Rika savaşına zayıf olan bir deveyle katılmıştım. Savaş dönüşü beraberimdekiler geçip giderken ben geride kaldım. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana yetişince: "Ey Cabir! Neyin var?'' diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Devem yavaşlayıp gitmez oldu" dediğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Deveni çöktür" buyurdu ve kendisi de devesini çöktürdü. Sonra: "ŞU elindeki sopayı bana ver'' veya: "Bir ağaçtan bana sapa kes" buyurdu. Dediği gibi yapıp sopayı verdiğimde Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla deveyi birkaç defa dürttü. Sonra bana: "Bin!" buyurdu. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hakla gönderene yemin olsun ki deveye bindiğimde o kadar hızlı gitmeye başladı ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana yetişmekte zorlanıyordu.

Yolda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benimle sohbet etti. Bir ara bana: "Ey Cabir! Bana bu deveni satar mısın?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Aksine sana onu bağışlarım" dedim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Olmaz! Onu bana sat!" buyurunca: "0 zaman benimle pazarlık yap" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir dirheme alırıml' buyurunca: "Olmaz! Bu durumda hakkımı yemiş olursun" dedi. ''İki dirheme alayım'' buyurunca, yine: "Olmaz" dedim. Bu şekilde fiyatı sonunda bir (ıkiyyeye çıkarınca:

"Kabul ettim" dedim. 'IKabul ettin mi?'' diye sorunca: "Evet, ettim! Deve senindir" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben de aldım'' buyurdu.

Sonra bana: ''Ey Cabir! (Babamın vefatından) sonra evlendin mi?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Evet, evlendim" dedim. "Bakire biriyle mi, dul biriyle mi?'' diye sorunca: "Dul bir kadınla" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Karşılıklı eğlenebileceğin bakire bir kız alsaydın ya'' buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Babam Uhud savaşında vefat ettiğinde geride yedi kız bıraktı. Ben de onlara göz kulak olacak ve başlarında duracak (hayat tecrübesi olan) bir kadınla evlenmek istedim" dedim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnşaailah doğrusunu yapmışsın'' buyurdu.

Daha sonra bana: ''Sırar'a ulaştığımız zaman birkaç devenin kesilmesini söyleyelim. O günü de orada kalalım. Karın da geldiğimizi duyar ve evdeki yastıkları hazırlar'' buyurdu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi yastıklarınuz yok" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ama olacak. Eşinin yanına vardığın zaman da kibar ve nazik ol'' buyurdu. Sırar'a ulaştığımız zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birkaç devenin kesilmesini emretti. O günü de orada konakladık. Akşam olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye girdi, biz de onunla birlikte girdik.

Karıma bu olanları ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana söylediklerini anlattığımda: "Sana düşen, bu emri dinleyip itaat etmendir" dedi. Sabah olunca deveyi çektim ve götürüp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kapısının önünde çöktürdüm. Sonra Mescid'de ona yakın bir yerde oturdu m. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkınca deveyi gördü ve: ''Bu ne?'' diye sordu. Oradakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Bu deveyi Cabir getirdi" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cabir nerede?'' diye sorunca beni çağırdılar. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Yeğenim! Gel ve devenin yuları tut. Bu deve senindir'' buyurdu. Sonra Bilal'ı çağırdı ve: ''Cabide gidin ve ona bir ukiyye (gümüş) ver'' buyurdu. Bilal'la gittiğimde bana bir ukiyye ve biraz da fazlasını verdi. Vallahi verdiği bu fazlalık (kırat) bize bereketler getirdi ve evimizde durdu. Ancak Harre savaşı sırasında alınan diğer şeylerle birlikte bu fazlalığa da el konuldu.

 

 

 

15263 (12)- Cabir b. Abdullah der ki: "Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benden bir deve satın aldı ve yolculuk boyunca ona binebileceğimi söyledi. Geri döndüğümüzde ise hem deveyi, hem de parasını bana verdi."

 

[Sahih]

 

 

 

15264 (13)- Cabir bildiriyor: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Deveni dört dinara alıyorum. Medine'ye dönene kadar da ona binebilirsin'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

SONRAKİ