MÜSNED-İ HANBEL |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
DEVAM: 26- Savaşta
Hile'nin ve Casus Göndermenin Caizliği
5. Cabir b. Abdillah
13192 (1) Cabir b. Abdullah der ki: Hendek savaşında durum çetin
olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kurayza oğullarından bize
haber getirecek bir adam yok mudur?'' buyurdu. Bunun üzerine Zübeyr kalkıp
gitti. Sonra onlardan haberle geri geldi. Durum bir daha çetin olunca ... Bu
durum üç defa tekrarlandı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Her peygamberin bir havarisi vardırı benim de havarim Zübeyr’dir''
buyurdu.
25298 (l)'de tekrar
edecektir.
13193 (2)- Cabir der ki:
Hendek gününde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) askerlerden birini
çağırınca Zübeyr geldi. Daha sonra yine birini çağırdı, yine Zübeyr geldi.
Sonra bir daha birini çağırdı, yine Zübeyr geldi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim
de havarim Zübeyr'dir'' buyurdu.
Süfyan:
"İbnu'l-Münkedir'i bu mescitte dinledim" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
fedail es-sahabe 4/1879 (2415), İbn Mace 1/45 (122), Taberani, M. el-Kebir
(1/83), M. es-Sağir (2/12) ve İbn Ebi Asım, Sünne (2/610) rivayet ettiler.
13194 (3)- Cabir b.
AbdiHad der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bize düşman
kuvvetlerinden haber getirir?'' diye sorunca, Zübeyr: "Ben getiririm"
dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Her
peygamberin bir havarisi vardır. Benim de havarim Zübeyr'dir'' buyurdu.
[Sahih]
6. Ka'b b. Malik
13195 (1) Ka'b b. Malik der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) çoğu zaman bir savaşa gideceği zaman bir yeri gösterir, fakat başka bir
yere giderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk savaşını havaların
çok sıcak olduğu bir zamanda uzaktan susuz çölü aşarak gelmiş ve çok sayıda
düşmanla karşılaşmıştı. Bu sebeple Tebuk savaşında gideceği yeri açıkladı ve
savaşa tam olarak hazır olmalarını söyledi.!
7. Enes
13196 (1) Enes anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Ebu Süfyan'ın kervanının ne yaptığını öğrenmesi için Buseyse'yi casus olarak
gönderdi. (Buseyse bu görevi yerine getirip haber vermek için) geldiğinde evde
benden ve Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başka hiç kimse
yoktu." -Ravi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
eşlerinden bazılarını da saydı mı bilmiyorum" dedi- Buseyse öğrendiklerini
anlatınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp: ''Bizim bir
hedefimiz vardır. Kimin devesi hazırsa bizimle gelsin!'' buyurdu. O zaman bazı
kimseler develerinin Medine'nin dış mahallelerinde bulunduğunu söylemeye ve
onları getirmek için izin istemeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Hayır, sadece develeri hazır olanlar gelsin'' buyurdu. Sonra
ashabıyla birlikte yola çıkıp müşriklerden önce Bedir'e ulaştı. Daha sonra da
müşrikler gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: ''Ben
izin vermedikçe hiç kimse herhangi birşeye teşebbüs etmesin'' buyurdu.
Müşrikler yaklaştığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Haydi,
genişliği gökler ve yer kadar olan Cenneti kazanabilmek için kalkın!'' buyurdu.
Umeyr b. Humam el-Ensari: "Ey Allah'ın Resulü! Cennetin genişliği gökler
ve yer kadar mıdır?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Evet!'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Umeyr "Oh oh"
deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Niçin oh oh dedin?'' diye
sordu. Umeyr: "Hayır, vallahi ey Allah'ın Resulü! Ben sadece onun
ahalisinden olmayı ümit ettiğimden böyle dedim" karşılığını verdi. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şüphesiz ki sen onun
ahalisindensin'' buyurdu. Bu sözlerden sonra Umeyr, sadağından (ok torbasından)
birkaç hurma çıkarıp onlardan yemeye başladı. Sonra da: "Eğer bu hurmaları
bitirinceye kadar hayatta kalacak olursam bu benim için uzun bir hayat
olacaktır" diyerek elindeki hurmaları attı ve öldürülene kadar onlarla
savaştı.
[Sahih]