MÜSNED-İ HANBEL |
CENAİZ |
46- Ölü Halkına
Taziyede Bulunmak, Ölü Ailesinin Sabretmesinin Sevabı, Onlara Sabrı Tavsiye
Etmek ve Böyle Bir Durumda Söylenmesi Gereken Sözler
1. Enes b. Malik
8870 (1) Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Asıl sabrın, musibetle ilk karşılaşıldığında gösterilmesi gerekir''
buyurdu.
[-Sahih-]
Diğer tahric: Buhari
(1302), Müslim (962), Tirmizi (988) ve Nesai (4/22) rivayet ettiler.
8871 (2)- Sabit
anlatıyor: Enes'in, ailesinden bir kadına şöyle dediğini işittim: "Filan
kadını tanıyor musun? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kadının bir
mezar üzerinde ağladığını gördü ve: ''Allah'tan kork ve sabret'' buyurdu.
Kadın: "Çekil git başımdan, zire benim başıma gelen senin başına gelmiş
değil" dedi. Kadın, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
tanıyamamıştı. Kadına: "O kişi Allah Resulü'ydü" denildi. Kadın bunu
duyunca ölecek gibi oldu ve Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peşinden
gitti. Evine geldiğinde kapıda kimseler yoktu. Yanına girdi ve: "Ey
Allah'ın Resulü! Seni tanıyamadım" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) de ona: ''Asıl sabrını musibetle ilk karşılaşıldığında gösterilmesi
gerekir'' buyurdu.
[-Sahih-]
Diğer tahric: Buhari (7154) ve Müslim (926) rivayet
ettiler.
8872 (3)- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Asıl sabrın,
musibetle karşılaşıldığında gösterilmesi gerekir'' buyurmuştur. Abdullah der
ki: Sanırım: "Musibetle ilk karşılaşıldığında" dedi. Ebu Katan bu
ibarede şüpheye düşmüştür."
[-Sahih-]