MÜSNED-İ HANBEL

ZEKAT

 

7- Hurma ve Üzümün Zekatının Tahmin Edilerek Ayarlanması

Tümünü oku

 

1- Sehl b. Ebi Hasme

 

9159 (1) Abdurrahman b. Mes'ud b. Niyar der ki: Sehl b. Hasme meclisimize geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söyledi: ''Zekatı mahsulün yetişmesinden önce tahminen hesaplayacağınız zaman alacağınız miktarın üçtebirini (bozulma, yeme, dağıtma payı olarak) düşün. Şayet bunu da düşmeyi uygun görmezseniz dörttebirini düşün. ''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, zekat 2/110 (1605), Tirmizi 3/26 (643), Nesai 5/42 (2491) ve Darimi 2/351 (2619) rivayet ettiler.

 

 

 

9160 (2)- Abdurrahman b. Mes'ud b. Niyar der ki: Sehl b. Hasme mescidimize geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söyledi: ''Zekatı ürünün yetişmesinden önce tahminen hesaplayacağınız zaman alacağınız miktarın üçtebirini (bozulma, yeme, dağıtma payı olarak) düşün. Şayet bunu da düşmeyi uygun görmezseniz dörttebirini düşün. ''

 

[Sahih]

 

 

 

9161 (3)- Abdurrahman b. Mes'ud b. Niyar der ki: Sehl b. Hasme mescidimize geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söyledi: ''Zekat, mahsulün yetişmesinden önce tahminen hesaplayacağınız zaman alacağınız miktarın üçtebirini (bozulma, yeme, dağıtma payı olarak) düşün. Şayet bunu da düşmeyi uygun görmezseniz dörttebirini düşün. ''

 

[Sahih]

 

 

 

2- Hz. Aişe (R.ANHA)

 

9162 (1) Hz. Aişe, Hayber'den bahsederken şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbn Revaha'yı Yahudilere gönderirdi. İbn Revaha, hurmalar olgunlaşınca onlardan yenmeden önce miktarını tahminen hesapIardı ve Yahudilerin bu miktarı kabul edip satın almaları veya olduğu haliyle Müslümanlara vermeleri konusunda muhayyer bırakırdı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zekat mallarının önceden tahmin edilmesini istemesinin sebebi, meyveler yenmeden ve dağıtılmadan önce miktarının bilinmesi içindir."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, zekat 2/110 (1606), İbn Huzeyme 3/41 (2315), Abdurrezzak (4/129) ve Darekutni 2/134 (25) rivayet ettiler.

 

 

 

9163 (2)- Urve: "Hz. Aişe Hayber'den bahsederken şöyle dedi" deyip hadisi zikretti; ancak: "Hurmalar -veya meyveler- olgunlaşıp yenmeden önce zekatının belirlenmesi içindi" ibaresi geçer.

 

[Sahih]

 

 

 

3- Cabir b. Abdillah (R.A.)

 

9164 (1) Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: "Cabir b. Abdillah'tan işittiğime göre Abdullah b. Revaha, Hayber hurmalıklarını, kırkbin vesak hurma vereceğini tahmin edip öyle hesapIadı. Ürün paylaşımı konusunda Yahudileri muhayyer bırakınca da Yahudiler yirmibin vesak vermeyi taahhüd ederek çıkacak hurmaları aldılar."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, buyu 3/700 (3415), İbn Mace, zekat 1/582 1820) ve Malik, musakat (703/221) rivayet ettiler.

 

 

 

9165 (2)- Cabir b. Abdillah der ki: Yüce Allah Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Hayber'in fethini nasib edince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber halkının orada kalmalarına müsade edip, Hayber'i kendisi ile Hayberliler arasında (ortak) kıldı. Abdullah b. Revaha'yı gönderdi ve Abdullah, Hayber arazilerinin ürünlerini tahmin ederek hesapladıktan sonra: "Ey Yahudiler! Siz benim en çok nefret ettiğim insanlarsınız. Allah'ın peygamberlerini öldürdünüz ve Allah adına yalan söylediniz. Yine de bundan dolayı bilerek size karşı adaletsiz davranacak değilim" dedi. Daha sonra yirmi bin vesak hurma olduğunu tahmin edip: "İsterseniz bu hesap üzerinden payımızı alırız ve kalanı sizin olur. İsterseniz, bu hesap üzerinden siz payınızı alınız ve kalan hurmalar bizim olur" dedi. Yahudiler bunu duyunca: "Gökler ile yer işte bununla (adaletle) ayakta durmaktadır. Kabul edip aldık, yanımızdan çıkın" dediler.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, buyu (2/235), İbn Mace, zekat (1/582), Darekutni (2/133) ve Beyhaki (4/123) rivayet ettiler.

25366 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

4- İbn Ömer

 

9166- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbn Revaha'yı, ürünlerini tahmin edip hesaplaması için Hayber'e gönderdi. Sonra, çıkan ürünü almak veya vermek arasında muhayyer bıraktı. Yahudiler de: "Hak budur. Gökler ile yer işte pununla (adeletle) ayakta durmaktadır" dediler.

 

[-Sahih-]

 

 

SONRAKİ