MÜSNED-İ HANBEL

CENAİZ

 

DEVAM: 25- Şehidin Yıkanıp Kefenlenmemesi, Namazının Kılınmaması; Zaruret Halinde Bir Bez içinde iki veya Üç Kişiyi Kefenlemek

 

8. Habbab b. el-Eret

 

8490 (1) Habbab der ki: Allah rızasını gözeterek Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte hicret ettik. Allah kakındaki sevabımızı hakettik. Arkadaşlarımız arasında bu nimetlerden tatmadan ahirete gidenler vardır ki Mus'ab b. Umeyr de bunlardan biridir. O, Uhud günü şehid olmuştu da, kendisini kefenlemek için bir siyah beyaz çizgili örtüden başka bir şey bulamamıştık. Onunla başını örttüğümüzde ayakları, ayaklarını örttüğümüzde ise başı açıkta kalmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını örtmemizi ve ayaklarına ızhır otu koymamızı emretti. Kimimizin ise (bu hicret sonrası) meyveleri (yani maddi elde ettikleri) olgunlaşmış ve o meyvelerden toplamaktadır.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, Fethu'l-bari 7/253 (3914), Müslim, cenaiz 2/649 )940), Ebu Davud 3/115 (2876), Tirmizi 5/692 (3853) ve Humeydi 1/84 (155) rivayet ettiler.

 

 

 

8491 (1)- Habbab der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hicret ettik.

Arkadaşlarımız arasında bu sevabdan bir şey yemeden ahirete gidenler vardır ki Mus'ab b. Umeyrde bunlardan biridir. O kendisini kefenlemek için siyah-beyaz çizgili bir örtüden başka bir şey bırakmamıştı. Onunla başını örttüklerinde ayakları, ayaklarını örttüklerinde ise başı açıkta kalmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Başını örtün'' buyurdu. Ayaklarını da ızhır otu ile örttük. Kimimizin ise meyveleri olgunlaşmış (yani hicret sonrası maddi kazanımları olmuş) ve o meyvelerden toplamaktadır."

 

[-Sahih-]

 

26865 Cl)'de tekrar edecektir.

 

 

 

8492 (3)- Habbab der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hicret ettik.

Arkadaşlarımız arasında bunun ecrinden bir şey yemeden ahirete göçenler vardır ki Mus'ab b. Umeyr de bunlardan biridir. O geride kendisini kefenlemek için siyabeyaz çizgili bir giysiden/örtüden başka bir şey bırakmamıştı. Onunla başını örttüklerinde ayakları, ayaklarını örttüklerinde ise başı açıkta kalmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Başını örtün!'' buyurdu. Ayaklarını da ızhır otu ile örttük. Kimimizin ise meyveleri olgunlaşmış ve o meyvelerden toplamaktadır.

 

[-Sahih-]

 

 

 

8493 (4)- Harise b. Mudarrib anlatıyor: Habbab'ın yanına girdim, (karnından) yedi defa dağlanmıştı. O şöyle anlattı: "Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Sizden biri ölümü temenni etmesin'' buyurduğunu işitmeseydim ölümü temenni ederdim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında benim bir dirheme bile salıip olmadığımı sen de gördün. Şimdi evimin bir köşesinde kırk bin dirhem bulunmaktadır." Sonra kendisine kefeni getirildi. Kefeni görünce ağladı ve: "Hamza'nın kefeni yoktu. O başına çekildiğinde ayaklarını, ayaklarına çekildiğinde başını açıkta bırakan bir yelekle ile kefenlenmişti. Sonra yelek başına çekildi ve ayaklarına ızhır otu konuldu" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Nuaym, Hilye'de (1/145) rivayet etti.

8156 (5)'te tekrar etmiştir.

 

 

SONRAKİ