MÜSNED-İ HANBEL |
KORKU NAMAZI |
DEVAM: 1- Korku Namazı
9. Ebu Bekre
8088 (1) Ebu Bekre bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) her iki grupla ikişer rekat kıldı. Bu şekilde Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) dört rekat, diğerleri ise ikişer rekat kılmış oldular."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud, salat 2/17 (1248) ve Nesai, salat
(3/178) rivayet ettiler.
8089 (2)- Ebu Bekre der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bize korku namazını kıldırırken ilk önce ashabının bir kısmına iki
rekat kıldıııp selam verdi. Kılanlar geri çekilince kalanlar Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkasına geçtiler. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onlara da iki rekat kıldırıp selam verdi. Bu şekilde
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört rekat namaz kılarken diğerleri
ikişer rekat kılmış oldular.
[-Sahihtir-]
10. Hz. Aişe (r.anha)
8090 (1) Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Ziturriki'da korku namaz kıldırdı. kıldırırken insanları iki
kısma ayırdı. Bir kısmı arkasında saf tutarken kalan kısmı da düşmana karşı
durdu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz için tekbir
getirince arkasındaki cemaat ta tekbir getirdi. rüku edince onlar da rüku etti,
secdeye varınca onlar da secdeye gitti. Secdeden kalkınca onlar da kalktı.
Ancak Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikinci secdeye gitmedi ve oturup
bekledi. Arkasındakiler ise ikinci secdeyi de yaptılar. Sonra kalkıp gerisin
geriye düşmanın karşısında duran kısmın arkasına geçtiler. Düşmana karşı duran
grup da gelip namaza durdu. Kendi başlarına tekbir aldılar, rüku yaptılar.
Sonra secdeye vardılar. Onlar birinci secdeye giderken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onlarla birlikte ikinci secdesini yaptı. Secdeden sonra Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkarken onlar ikinci secdeye kendi başlarına
gittiler. Sonrasında her iki kısım da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in arkasında saf tuttu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
rüku ile secdelerini yaptılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
secdeden başını kaldırınca onlar da hep birlikte secdeden kalktılar. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de tüm bunları biraz hızlıca yapıyordu. Sonrasında
selam verince onlar da hep birlikte selam verdiler. En son kalktıklarında
namazın tümünü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte kılmış
oldular."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud, salat 2/15 (1042) ve İbn Huzeyme,
salat 2/303) 1363) rivayet ettiler.
11. Abdullah b. Uneys
8091 (1) Abdillah b. Üneys anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) beni çağırdı ve: ''Bana ulaşana göre Halid b. Süfyan b. Nubeyh benimle
savaşmak için adam topluyormuş. O, Ureneldedirı git ve onu öldür'' buyurdu.
Bunun üzerine ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana onun özelliklerini bildir ki
gördüğümde onu tanıyayım" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''0nu gördüğün zaman kendinde bir ürperti hissedeceksin''
buyurdu. Bunun üzerine kılıcımı kuşanıp yola çıktım ve ikindi vakti Drene'de
yanına yetiştim. Beraberinde kendilerine konaklamak için yer aradığı kadınlar
da bulunmaktaydı. Onu gördüğüm zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem}'in söylediği ürpertiyi hissettim. Bunun üzerine aramızda namazı
ertelememi gerektiren bir şeyin olmasından korkarak yürürken başım ile rükuları
ve secdeleri işaret ederek namaz kılıp kendisine doğru yürüdüm. Yanına
yaklaştığımda: "Sen kimsin?" diye sorunca: "Senin şu (Nebiim
diyen) kişi için kuvvet topladığını işiten bir kişiyim. Ben de bu sebeple sana
geldim" cevabını verdim. O da: "Evet, bu işle meşgulüm" dedi.
Onunla bir süre yürüdükten sonra fırsatını bulunca kılıcımı çekip onu öldürdüm.
Sonra kadınları üzerine kapanmış bir halde bırakıp geri döndüm. Resulullah
{Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in yanına vardığım zaman beni görünce: ''Bu yüz
kurtuluşa erdi'' buyurdu. Ben: "Onu öldürdüm ey Allah'ın Resulü!"
deyince: ''Doğru söylüyorsun'' buyurdu ve beni evine götürüp bana bir baston
verdi. Sonra: ''Ey Abdullah b. Uneys! Bunu yanından ayırma'' buyurdu. Ben
bastonla halkın arasına çıkınca: "Bu baston da nedir?" diye sordular.
Bunun üzerine: "Bunu bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi
ve yanımdan ayırmamamı söyledi" dedim. Bana: "Geri dönsen ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bunun ne olduğunu sorsan"
dediklerinde, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dönüp: "Ey Allah'ın
Resulül Bu bastonu bana niçin verdin?" diye sordum. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu baston kıyamet gününde aramızda bir
işarettir. Zira kıyamet gününde bastonuna dayanarak dolaşan çok az kimse
olacaktır'' buyurdu.
İbn Abdillah ekledi: "(Babam) Abdullah bu bastonu
kılıcıyla birlikte taşıdı ve onu hiç yanından ayırmadı. Hatta öleceği zaman
yanında gömülmesini vasiyet etti. Bunun üzerine kefenine konuldu ve ikisi bir
gömüldü."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud, salat 2/18 (1249) ve Beyhaki (9/38)
rivayet ettiler.
8092 (2)- Abdullah b. Uneys'in çocuklarından biri Ebu
Abdullah b. Uneys'ten bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Abdullah b. Uneys'i kendisi ile savaşmak için kuvvet toplayan Halid b. Süfyan
b. Nubeyh elHuzeli'yi öldürmek için gönderdi. Olayı Abdullah b. Uneys anlatıyor:
"Ona Urane'de yetiştiğimde bineği üzerinde idi. İkindi namazı vakti
olmuştu ki aramızda namazı ertelememi gerektiren bir şeyin olmasından korkarak
yürürken ima ile namaz kıldım. Yanına yetiştiğimde şunu şunu dedim."
Sonrasında Abdullah b. Uneys bir önceki hadiste olanları zikredip Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldiğini ve onu öldürdüğünü haber verdiğini
söyledi. Sonra da bir önceki hadisin devamını aktardı.
17383 (1)'de tekrar edecektir.