MÜSNED-İ HANBEL

KÜSUF

 

DEVAM: 1- Güneş Tutulması Namazının Meşruiyeti, Kıraati, Rekat Sayısı ve Hutbesi ile ilgili Hususlar

 

5. Cabir

 

7942 (1) Cabir anlatıyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutuldu. O günde de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in oğlu İbrahim vefat etmişti. İnsanlar: "Güneş, İbrahim'in vefatı üzerine tutuldu" demeye başlayınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki rekatlık bir namazı altı rüku ve dört secde ile kıldırdı. Namazda tekbir getirip kıyama durdu. Kıraati uzun tuttuktan sonra rükuya gitti. Rükuda kıyamda durduğu kadar durduktan sonra kalktı. Bir önceki kıraatten daha kısa bir kıraat yaptıktan sonra bir daha rükuya gitti. Rükuda kıyamda durduğu kadar durduktan sonra kalktı. Kalktıktan sonra ikinci kıraatten daha kısa bir kıraat yaptı ve bir daha rükuya gitti. Rükuda kıyamda durduğu kadar durduktan sonra kalktı. Kalktıktan sonra da secdeye gitti. İki secde yaptıktan sonra bir daha kalktı. İkinci rekatta da secdeye gitmeden üç defa rüku yaptı. Her bir rükuyu bir öncekinden kısa yaptı, ancak her bir rükuyu kıyamı uzunluğunda tuttu. Namazdayken geri çekilince arkasındaki saflar da geriye çekildi. Sonra eski yerine ilerleyince arkasındaki saflar da birlikte ilerlediler. Bu şekilde namazı bitirdiğinde güneş de açılmıştı.

 

Namaz sonrası şöyle buyurdu: ''Ey insanlar! Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Hiç kimsenin ne ölümüne, ne de doğumuna tutulmazlar. Onlardan birinin tutulduğunu gördüğünüz zaman eski haline gelinceye kadar namaz kılın. Sizlere vaad edilen ne varsa hepsini bu namazı kılarken gördüm. Geriye çekildiğim zaman cehennem bana gösterilmişti. Zira hararetine maruz kalmaktan çekindim. Hatta: ''Rabbim! Ben henüz aralarındayken mi?'' demeye başladım. Cehennemde eğri sopası olan adamın bağırsaklarını yerde sürüdüğünü gördüm. Bu adam bu eğri sopasıyla hacıların mallarını çalardı. Farkedilince de: ''Eşyalarınız sopama takılıyor'' derdi. Farkedilmediği zaman da çaldıklarını alıp götürürdü. Yine cehennemde kedisine işkence eden kadını gördüm. Bu kadın kedisini bağları yiyecek vermezı yerdeki böcekleri yemesine bile engelolurdu. Bu şekilde de kedisi açlıktan öldü. Eski yerime ilerlediğimi gördüğünüz zaman da cennet bana gösterilmişti. Siz de göresiniz diye elimi uzatıp meyvelerinden koparmak istedim ama sonradan bundan vazgeçtim.''

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud 1/696 (1178), İbn Huzeyme (1386) ve İbn Ebi Şeybe (2/467) rivayet ettiler.

 

 

 

7943 (2)- Cabir b. Abdillah el-Ensari anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında aşırı sıcak bir günde güneş tutulması gerçekleşti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına namaz kıldırdı. Namazda kıyamı o kadar uzun tuttu ki, cemaatten bazıları (baygınlık geçirip) yere düşmeye başladı. Sonra uzunca bir rüku yaptı. rükudan kalktığında ayakta uzunca durdu. Sonra bir daha uzunca bir rüku yaptı. rükudan kalktığında ayakta uzunca durdu. Sonra iki secde yaptı. Sonra ikinci rekata kalktı. Onda da ilk rekatta yaptığını yaptı. İkinci rekatta da bir geri bir ileri gitmeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde iki rekatı dört rüku ve dört secde ile kıldırdı. Namazdan sonra da şöyle buyurdu: "Sizlere vaad edilen ne varsa hepsi bu namazı kılarken bana arzedildi. Cennet bana öyle arzedildi ki elimi uzatsam meyvelerinden toplayabilirdimı ancak toplamama izin verilmedi. Bana cehennem de gösterildi. Sıcaklığı sizi sarmasın diye de geriye doğru çekilmeye başladım. İçinde Himyerli uzun ve siyah bir kadın gördüm. Bu kadın kedisini bağlayarak işkence ederdi. Yiyecek ve içecek vermezı yerdeki böcekleri bile yemesine Musaade etmezdi. Ebu Sumame Amr b. Maliklin de bağırsaklarını yerde sürüdüğünü gördüm. Güneş ve Ay Allah'ın sizlere gösterdiği iki ayettir. Bunlardan biri tutulduğu zaman eski haline dönene kadar namaz kılın. ''

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

7944 (3)- Cabir der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında aşırı sıcak bir günde güneş tutulması vaki oldu. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına namaz kıldırdı. Namazda kıyamı o kadar uzun tuttu ki cemaatten bazıları yere düşmeye başladı. Sonra uzunca bir rükıl yaptı. Rükıldan kalktıgmda ayakta uzunca durdu. Sonra bir daha uzunca bir rükıl yaptı. Rükıldan kalktığında ayakta uzunca durdu. Sonra iki secde yaptı. Sonra ikinci rekata kalktı. Onda da ilk rekatta yaptığını yaptı. İkinci rekatta da bir geri, bir ileri gitmeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde iki rekatı dört rükıl ve dört secde ile kıldırdı."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

7945 (4)- Ebu'z-Zübeyr der ki: Cabir'e Güneş ve Ay tutulmalarını sorduğumda şöyle dedi: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Güneş ve Ay veya birisi tutulduğu zaman tekrar eski haline dönene kadar namaz kılın'' buyurduğunu işittim."

 

[Hasen]

 

 

SONRAKİ