MÜSNED-İ HANBEL

YOLCULUK ADABI VE İBADET

 

DEVAM: 10- Yolculukta Kadınlara Yumuşak Davranmak; Yolculuğa Çıkılacak Kadın için Kura Çekmek; Kadının Mahremsiz Yolculuğa Çıkmaması

 

8. Safiyye binti Huyey

 

6770 (1) Safiyye binti Huyey bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşleriyle birlikte hacca çıktı. Yolun bir yerinde adamın biri bineğinden inip biz kadınların binmiş olduğu develeri sürmeye başladı. Develerimiz biraz hızlanınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: ''Cam şişeleri (kadınları) taşıyan develeri işte bu hızda sür'' buyurdu. Bu şekilde yol alırken benim devem birden yere çöktü. Oysa benim devem kadınların bindiği develerin en güçıüsüydü. Devem bu şekilde oturunca ben de ağlamaya başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumdan haberdar olunca yanıma geldi ve eliyle beni sakinleştirmeye çalıştı. Ancak daha fazla ağlamaya başladım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre ağlamama engel olmak istedi, ama ağlamam artınca kızıp azarladı. Sonra konaklama zamanı olmamasına rağmen insanlara emrederek mola verildi. O günü benim sıramdı. Mola verilince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çadırı kuruldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çadıra girince ben yanına nasıl gireceğimi bilemedim. Benden gücenmiş olmasından da endişe ediyordum. Bunun üzerine Aişe (r.anha)'nin yanına gittim ve: "Sen de biliyorsun ki Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile olan sıramı başkasına asla vermem. Ancak benden yana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i razı edersen sıramı sana veririm" dedim. Aişe (r.anha) de: "Tamam" dedi. Zefiranla boyadığı örtüsünü alıp kokusu iyice çıksın diye üzerine su serpti. Sonra giysilerini giyinip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti. Çadırın örtüsünü kaldırınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Ey Aişe (r.anha)! Ne oldu? Bugün senin sıran değifH buyurdu. Aişe (r.anha): "Bu, Allah'ın bir lütfudur ve bunu dilediğine ihsan eder" dedi.

 

Öğle vakti bu şekilde eşi Aişe (r.anha)'yle dinlendi. Yola çıkma vakti gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zeyneb bint Cahş'a: ''Ey Zeyneb! Kardeşin Safiyyelye bir deve ver'' buyurdu. Zira içimizde en fazla devesi bulunan Zeyneb'ti. Zeyneb: "Senin Yahudine (Yahudi eşine) deveyi ben mi vereyim!" deyince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna çok kızıp ona küstü. Mekke'ye gelinceye kadar onunla hiç konuşmadı. Mina'da geçirdiği günlerde de onunla konuşmadı. Bu küslüğü Medine'ye döndükten sonra Muharrem ve Safer aylarında da devam etti. Ne yanına gitti, ne de gün taksimatında ona bir pay verdi. Sonunda Zeyneb, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den umudunu kesti. Rebiyulevvel ayında ise yanına girdi. Zeyneb onun gölgesini görünce: "Bu bir erkek gölgesi! Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de yanıma girmiyor! Kim bu acaba?" demeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girip de Zeyneb onu görünce: "Ey Allah'ın Resulü! Yanıma girince ne yapacağımı bilemedim!" dedi. Zeyneb'in de bir cariyesi vardı ve onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den saklardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girince ona: "Filan cariye senin olsun" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb'in yatağının yanına gitti. Kaldırılmış olan yatağı kendi eliyle serdi ve onunla barışıp birlikte oldu.

 

[Hasen]

 

Heysemi (7691) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden olan Sümeyye'den, Ebu Davud ve başkaları hadisi rivayet etmiştir. Bu zatı Ahmed zayıf görmemiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir."

 

 

 

6771 (2)- Hz. Aişe (r.anha) bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuklarından birindeydi. Yolda eşi Safiyye'nin devesi rahatsızlandı. .. " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını zikreder.

 

[Hasen]

 

 

SONRAKİ