MÜSNED-İ HANBEL

NAMAZ’IN KILINIŞI

 

27- Namazda ibn Mes'ud ve Ubey'in Kıraati ile Okuma Hakkında

 

1. Ebu Bekr ve Ömer

 

4872 (1) Abdullah (b. Mes'ud) bildiriyor: Hz. Ebu Bekr ile Ömer ona, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun'' buyurduğunu söyleyerek müjdelediler.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4874 (3)- Alkame bildiriyor: Hz. Ömer, Arafat'tayken yanına bir adam geldi -Muaviye'nin A'meş'ten, onun da Hayseme'den olan rivayetinde ise ifade "Kays b. Mervan, Ömer'in yanında geldi" şeklindedir- ve: "Ey müminlerin emiri! Kufe'den geliyorum. Orada yerime mushafiarı ezberinden okuyup yazabilen birini bıraktım" dedi. Ömer bunu duyunca öyle öfkelendi ki bineğinin semerine sığmaz oldu. "Yazık sana! Kimi bıraktın?" diye sorunca, Kays: "Abdullah b. Mes'ud'u bıraktım" karşılığını verdi.

 

Bunun üzerine Ömer yavaş yavaş sakinleşip kendine geldi. Sonra şöyle dedi: "İyi bak! ValIahi insanlar içinde bunu ondan daha fazla hak eden başka birini bilmiyorum. Bunun da sebebini sana anlatayım. Bazen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslümanları ilgilendiren konuları konuşmak üzere Ebu Bekr ile geceleri otururdu. Bir gece yine böyle oturdular. Ben de orada bulundum. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra çıkınca biz de onunla birlikte çıktık. Mescid'de namaz kılan bir adam gördük. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durup uzaktan onun kıraatını dinlemeye başladı. Bu adamın kim olduğunu tanımaya az kala Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun" buyurdu. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durduğu yerden: "İste ki sana verilsin! Dile ki dileğin yerine getirilsin" demeye başladı. Ben sabah erkenden yanına gidip İbn Mes'ud'a bu müjdeyi vereceğim dedim. Sabah gittiğimde Ebu Bekr'in benden önce yanına gidip bu müjdeyi ona verdiğini gördüm. ValIahi hayırlı bir işi ne zaman Ebu Bekr'den daha önce yapmaya kalkışsam hep o benden önce davranmıştır."

 

[-Sahihtir-]

 

Müsned'İ tertip eden der ki: Bu hadis "Yatsı Namazının Vakti" başlığı altında geçmişti.

 

Diğer tahric: Tirmizi (593) rivayet etti.

 

 

 

4875 (4)- Ömer b. el-Hattab anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. Mes'ud'un yanına uğradı. Ben de Ebu Bekr de kendisiyle birlikte idik. Abdullah b. Mesud (namazda) okumaktaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kıraatını dinlemeye başladı. Sonra Abdullah rükuya varıp secde etti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İste ki sana verilsin! Dile ki dileğin yerine getirilsin'' demeye başladı. Bir zaman geçtikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun '' buyurdu. Bunun üzerine Abdullah b. Mes'ud'u Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediğiyle müjdelemek için yanına gittim. Kapıyı çaldığım zaman -veya- sesimi işittiği zaman: "Seni bu saatte getiren nedir?" diye sordu. Ben: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediğiyle seni müjdelemeye geldim" dedim. Bunun üzerine o: "Ebu Bekr seni geçti" karşılığını verdi. Ben de: "O yapar, zira o hayırda yenen kişidir. Hayırlı bir işi ne zaman Ebu Bekr'den daha önce yapmaya kalkışsam o hep benden önce davranmıştır" dedim.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

2. İbn Abbas (r.a.)

 

4876 (1) Mücahid bildiriyor: İbn Abbas: "İki kıraattan hangisi son olan kıratt'' Abdullah'ın kıraatı mı, yoksa Zeyd'in kıraatı mı?" diye sorunca: "Zeyd'in kıraatıdır" dedik. Bunun üzerine İbn Abbas: "Hayır, Abdullah'ın kıraatıdıL Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her yıl bir defa Kur'an'ı Cibril'e arz ederdi. Ancak vefat ettiği yıl Kur'an'ı Cibril'e iki defa arz etti. İkinci arz ettiği kıraat Abdullah'ın kıraatıydı" karşılığını verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Hakim (2/230, "Sahih") rivayet etti.

Heysemi der ki: "Ahmed ve Bezzar (Keşf 2683) rivayet ettiler. Ahmed'in ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

4877 (2)- İbn Abbas der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her yıl bir defa Kur'an'ı Cibril'e arz ederdi. Ancak vefat ettiği yıl Kur'an'ı Cibril'le iki defa arz etti. İkinci arz ettiği kıraat Abdullah'ın kıraatıydı."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4878 (3)- Ebu Zabyan der ki: İbn Abbas: "İki kıraattan hangisini ilk kıraat olarak sayarsınız?" diye sorunca, oradakiler: "Abdullah'ın kıraatını" dediler. Bunun üzerine İbn Abbas: "Hayır, onun kıraatı ikinci kıraattır. Zira Kur'an, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e her yıl bir defa arz olunurdu. Ancak vefat ettiği yıl iki defa arz olundu. Abdullah buna şahit oldu ve ondan neshedileni ve değiştirileni öğrendi" karşılığını verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Nesai, es-Sünenü'l-Kübra'da (7994) rivayet etti.

 

21246 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

3. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)

 

4879 (1) Zir, Abdullah (b. Mes'ud)'dan bildirir: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ile Ömer arasında onun yanına geldi. Abdullah namaz kılyordu. Namazda (Fatiha'dan sonra) Nisa Suresi'ni okumaya başladı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumak isteyen kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun'' buyurdu. Sonra Abdullah dua etme zamanına gelince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İste ki sana verilsin. İste ki sana verilsin. Dile ki dileğin yerine getirilsin'' demeye başladı. Abdullah isterken: "Allahım! Senden dönmeyecek bir iman, bitmeyecek nimet ve Huld Cennetinin en yüksek derecelerinde Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkadaşlığını istiyorum" diye dua etti. Ömer, Abdullah'a müjde vermek için gelince Ebu Bekr'in kendisinden önce davrandığını gördü ve: "Yalnız şimdi değil, sen her zaman hayırda önde gidensin" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Tirmizi (593) rivayet etti.

 

 

 

4880 (2)- Zir b. Hubeyş, İbn Mes'ud'dan bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ile Ömer arasında Mescid'e girdi. İbn Mes'ud namaz kılmakta ve Nisa Suresi'ni okumaktaydı. İbn Mes'ud, Nisa Suresi'nden yüz ayeti bitirdiği zaman namazda iken dua etmeye başladı. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İste ki sana verilsin. Dile ki dileğin yerine getirilsin'' demeye başladı. Sonra da: ''Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun '' buyurdu. Ebu Bekr sabahladığı zaman onu müjdelemeye gitti ve: "Dün gece Allah'tan ne istedin?" diye sordu. İbn Mes'ud: "''Allahım! Senden dönmeyecek bir iman, bitmeyecek nimet ve Huld Cennetinin en yüksek derecelerinde Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkadaşlığını istiyorum'' diye dua ettim" karşılığını verdi. Sonra Ömer gelince ona: "Ebu Bekr senden önce davrandı" denildi. Bunun üzerine Ömer: "Allah, Ebu Bekr'e merhamet etsin. Ne zaman hayırlı bir şeyi Ebu Bekr'den daha önce yapmaya kalkışsam o hep benden önce davranmıştır" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4881 (3)- Asım b. Ebi'n-Necud bildiriyor: Zir: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ile Ömer arasında Abdullah'ın yanına geldi..." dedi ve bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4. Ebu Hureyre (r.a.)

 

4882 (1) Ebu Hureyre (r.a.) der ki: ''Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle (şekliyle) okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun'' buyurdu.

 

[Zayıf]

 

Heysemi (15555) der ki: "Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar da rivayet ettiler. Ravilerden Cerir b. Eyyub el-Beceli metrüktur."

 

 

 

5. Amr b. el-Haris b. el-Mustalik

 

4883 (1) Amr b. el-Haris b. el-Mustalik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kur'an'ı indiği günün tazeliğiyle okumaktan hoşlanan kişi onu İbn Ümmü Abd'in kıraatıyla okusun'' buyurdu.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

6. Enes b. Malik (r.a.)

 

4884 (1) Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey b. Ka'b'a: ''Allah bana Beyyine Suresini sana okumamı emretttl buyurdu. Ubey: "Sana bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Ubey ağladı.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Buhari:, tefsır (6/217), Müslim, salat 1/550 (799) ve Tirmizi, menakib 1/665 (3792) rivayet ettiler.

 

 

 

4886 (3)- Enes bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey b. Ka'b'a: ''Allah bana, sana (Kur'an) okumamı emrettti buyurdu. Ubey: "Allah, sana bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '' (Evet) Allahı bana bizzat senin adını verdi'' karşılığını verdi. Behz rivayetinde: "Bunun üzerine Ubey ağlamaya başladı" ifadesi geçer.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4887 (4)- Enes b. Malik der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey b.Ka'b'a: '' Allah bana, sana Kur'an'ı okutmamı veya sana Kur'an'ı okumamı emretttl buyurdu. Ubey: "Sana bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verdi. Ubey: "Alemlerin Rabbinin katında mı anıldım?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Evet'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Ubey'in gözleri boşaldı.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4888 (5)- Enes bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey'e: "Allah bana, sana Kur'an'ı okutmamı emretti" buyurdu. Ubey: "Allah, sana bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Ubey ağlamaya başladı.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4889 (6)- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), -Haccac rivayetinde: "Beyyine Suresi indiği zaman"- Ubey b. Ka'b'a: "Yüce Allah, bana Beyyine Suresini sana okumamı emretti'' buyurdu. Ubey: "Bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Ubey ağladı.

 

[-Sahihtir-]

 

21991 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

4890 (7)- Enes bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey b. Ka'b'ı çağırdı ve: ''Allah bana bu sureyi sana okumamı emretttl buyurdu. Ubey: "Sana bizzat adımı mı verdi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '' (Evet) Allah, bana bizzat senin adını verdtl karşılığını verdi. Bunun üzerine Ubey ağlamaya başladı.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

7. Ebu Habbe el-Bedri

 

4891 (1) Ebu Habbe el-Bedri der ki: Beyyine Suresi nazil olduğu zaman Cibril: "Ey Muhammed! Allah sana bu süreyi Ubey b. Ka'b'a okumanı emrediyor" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ubey! Yüce Rabbim bana bu sureyi sana okumamı emrediyor'' buyurdu. Ubey ağlayarak: "Bizzat orada mı anıldım?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verdi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Buhari (Fethu'l-bari 7/127 (3809), Müslim, Musafirin 1/550 (799) ve Tirmizi 1/711 (3898, "hasen") rivayet ettiler.

 

 

 

4892 (2)- Ebu Habbe el-Bedri der ki: Beyyine Suresi nazil olduğu zaman Cibril: "Ey Allah'ın Resulü! Rabbin bu sureyi Ubey'e okumanı emrediyor" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubey'e: "Cibril bu sureyi sana okumamı söyledil deyince, Ubey: "Ey Allah'ın Resulü! Bizzat orada mı anıldım?" diye sordu. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' karşılığını verince Ubey ağladı.

 

[Hasen]

 

 

 

8. Ubey b. Ka'b (r.a.)

 

4893 (1) Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah bana, sana Kur'an'ı arzetmemi istiyor'' buyurunca, ben: "Yüce Rabbim sana bizzat adımı mı verdi?" dedim ... " Ravi der ki: Ubey, "Ancak Allah'ın lutfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler"[Yunus 58] ayetini "Ancak Allah'ın lutfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinin" anlamına gelecek şekilde "..." lafzıyla okudu.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3980) ve Hakim (3/304) rivayet ettiler.

 

 

 

4894 (2)- Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Ey Ubey! Sana filan filan sureyi okumakla emrolundum'' buyurdu. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Ben orada anıldım mı?" dediğimde: ''Evet, (anıldın)'' buyurdu. Ravi der ki: Kendisine: "Ey Ebu'l-Münzir! Bundan dolayı sevindin mi?" dediğimde: "Allah: "Onlara: ''Ancak Allah'ın lütuf ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır'' de"[Yunus 58] buyururken beni sevinmekten ne alıkoyar ki?" karşılığını verdi. Müemmel der ki:

Süfyan'a: "Bu, hadisteki kıraat mıdır?" dediğimde: "Evet" cevabını verdi.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4895 (3)- Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Yüce Allah, Kur'an'ı sana okumamı emretti'' buyurdu ve Beyyine Suresi'ni okudu. Bu sure'nin bir bölümü olarak da şunları okudu: ''Ademoğlu bir vadi dolusu mal istese ve kendisine versem ikincisini ister. İkincisini istese ve versem üçüncüsünü ister. Ademoğlunun içini ancak toprak doldurur. Allah da tövbe edenin tövbesini kabul eder. Allah katında gerçek din müşriklik veya Yahudilik veya Hıristiyanlık değil sadece hanifliktir. Hayır yapan kişinin de bu yaptığı karşılıksız bırakılmayacaktır.''

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Tirmizi (3793,3898) rivayet etti.

21275 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

4896 (4)-Z Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Yüce Allahı Kur'an'ı sana okumamı emretti" buyurdu ve: "Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir Peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi"[Beyyine 1-3] ayetlerini okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sureyi şöyle devam ettirdi: "Allah katında gerçek dinı müşriklik veya Yahudilik veya Hıristiyanlık değil sadece hanifliktir. Hayır yapan kişinin de bu yaptığı karşılıksız bırakılmayacaktır. '' Şu'be der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başka ayetler okuduktan sonra sureyi şöyle devam ettirdi: l'Ademoğlunun bir vadi dolusu malı olsa ikincisini ister. Ademoğlunun içini ancak toprak doldurur. '' Daha sonra Resulullah (scllcllahu cleyhi vesellem) surenin kalan ayetlerini okudu.

 

[-Sahihtir-]

 

21276 (2)'de tekrar edecektir.

 

 

 

9. Abdullah b. Amr (r.a.)

 

4897 (1) Mesruk der ki: Abdullah b. Amr'ın yanında oturmaktaydım. Abdullah b. Mes'ud zikredilince şöyle dedi: Kesinlikle o adamı hep sevmekteyim. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Ümmü Abd'dan, Muaz'dan ve Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den'' buyurduğunu işittim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saymaya İbn Mes'ud ile başlamıştl." Ravi der ki: Ya'la: "Ben dördüncü kişiyi unuttum" dedi.

 

[-Sahihtir-]

 

Diğer tahric: Buhari (7/80,95,96,9/42,43), Müslim (2/252) ve Tirmizi (4/348) rivayet ettiler.

 

 

 

4898 (2)- Abdullah b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Mes'ud'dan, Ubey b. Ka'b'dan, Muaz b. Cebel'den ve Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den'' buyurdu. Ben bu adamı (İbn Mes'ud'u), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i gördüğüm zamandan beri sevmekteyim.

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4899 (3)- Abdullah b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Ümmü Abd'den, Muaz b. Cebel'den, Ubey b. Ka'b'dan, ve Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den'' buyurdu.

 

Mesruk der ki: Abdullah b. Amr'ın yanına gider sohbet ederdik. Bir gün Abdullah İbn Mes'ud'u andığımızda şöyle dedi: "Öyle bir adamdan bahsettiniz ki, onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Ümmü Abd'den, Muaz b. Cebel'den, Ubey b. Ka'b'dan, ve Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den'' buyurduğu zamandan beri kesinlikle hep sevmekteyim."

 

[-Sahihtir-]

 

 

 

4900- (4)- Mesruk der ki: Abdullah b. Amr'ın yanına giderek sohbet ederdik. Bir gün Abdullah b. Mes'ud'u andığımızda şöyle dedi: "Öyle bir adam'dan bahsettiniz ki, onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Ümmü Abd'den, Muaz b. Cebel'den, Ubey b. Ka'b'dan, ve Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den'' buyurduğu zamandan beri hep sevmekteyim."

 

[-Sahihtir-]

 

4899 (3)'te geçmişti.

 

 

 

4901 (5)- Mesruk, Abdullah b. Amr'dan bildirir: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. Abdullah b. Mes'ud'dan, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den, Muaz b. Cebel'den ve Ubey b. Ka'b'dan'' buyurdu. Abdullah b. Amr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kötü ahlaklı ve kötülükten hoşlanan biri değildi" dedi ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Benim için en değerli olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır'' buyurduğunu söyledi.

 

[-Sahihtir-]

 

22558 Cl)'de tekrar edecektir.

 

 

 

4902 (6)- Mesruk der ki: Abdullah b. Amr'ın yanında İbn Mes'ud anılınca şöyle dedi: "Bu adamı, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kur'an'ı dört kişiden öğreniniz. İbn Mes'ud'dan, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim'den, Ubey b. Ka'b'dan ve Muaz b. Cebel'den'' buyurduğu zamandan beri hep sevmekteyim."

 

[-Sahihtir-]

 

 

SONRAKİ