MÜSNED-İ HANBEL |
KIBLE |
5- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kabe içinde
Namaz Kılmadığı, Çıktığında da Kıbleyi Gösterdiği Yönünde Rivayetler
1. İbn Abbas (r.a.)
4246 (1) İbn Abbas bildiriyor: "Fadl b. Abbas'ın bana bildirdiğine
göre kendisi Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem} ile birlikte Kabe'nin içine
girmiştir. Ancak Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem} içeride namaz kılmamış,
çıktıktan sonra Kabe kapısının yanında iki rekat namaz kılmıştır."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Abdurrezzak (9057) ve Taberani,
el-Mu'cemu'l-kebir'de (18/743) rivayet ettiler.
4247 (2)- İbn Abbas der ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Kabe'ye girip dört bir tarafında dua etmiş, sonra çıkıp iki rekat namaz
kılmıştır."
[-Sahihtir-]
4248 (3)- İbn Abbas, Fadl b. Abbas'tan bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içinde durup tesbih
etti, tekbir getirdi, dualar etti ve bağışlanma diledi. Ancak ne rüku, ne de
secde etti."
[-Sahihtir-]
Heysemi, Mecmau'z-Zevtıid'de (3/293): "Ahmed ve
Taberani, M. el-Kebir'de rivayet ettiler. Ravileri Sahih'in ravileridir."
4249 (4)- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte Kabe'ye giren Fadl b. Abbas'ın bana bildirdiğine
göre Allah .Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içinde namaz
kılmamış, ancak iki sütun arasında secdeye gitmiş ve sonra oturup dua
etmiştir.,,
[-Sahihtir-]
Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (3/293) zikretmiş ve şöyle
demiştir: "Ahmed rivayet etti. Ravileri güvenilirdir."
4250 (5)- İbn Abbas, Fadl b. Abbas'tan bildiriyor:
"Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içinde durup tesbih etti,
tekbir getirdi, dualar etti ve bağışlanma diledi. Ancak ne rüku, ne de secde
etti."
[-Sahihtir-]
nn OıVh) .~ 4251 (6)- İbn Abbas der ki: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içine girdi. Kabe'nin içinde altı tane
sütun vardı. Her sütunun yanında durup dua etti, ancak namaz kılmadı."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (398) ile Müslim (1331)
rivayet ettiler.
4252 (7)- İbn Abbas bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içine girdi. Kabe'nin içinde altı tane sütun vardı.
Her sütunun yanında durup dua etti, ancak namaz kılmadı."
[-Sahihtir-]
4253 (8)- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman içinde putlar olduğu için Kabe'ye
girmedi. Emredince putlar içinden çıkarıldı. Çıkarılanlar arasında Hz. İbrahim
ile İsmail'in ellerinde fal okları olan resimleri de vardı. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah onların canını alsın! Oysa
kendileri de biliyor ki onlar fal oklarını asla kullanmamışlardır!'' buyurdu.
Sonra Kabe'ye girdi, dört bir yerinde tekbir getirdi ve içinde namaz kılmadan
çıktı.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Bu kanalla Buhari (1601, 4288) ve Ebu Davud
(2027) rivayet ettiler.
25411 (1)'de tekrar edecektir.
4254 (9)- İbn Cüreyc der ki: "Ata (b. Ebi Rebah)'a
sordum: "İbn Abbas'ın şöyle dediğini işittin mi ... " Abdurrezzak der
ki: Ata cevap olarak bir olayı anlattıktan sonra şöyle dedi: "Ama İbn
Abbas'ın, Usame b. Zeyd'den naklen şöyle dediğini işittim: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'ye girdiği zaman dört bir tarafında dua
etti. Çıkana kadar da içeride namaz kılmadL Çıktıktan sonra Kabe'yi karşısına
alıp iki rekat namaz kıldı ve: ''Kıbleniz budur!'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Buhari, salat (1/110), Müslim 2/968 (1330) ve
Abdurrezzak 5/78 (9056) rivayet ettiler.
4255 (10)- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a:
"İbn Abbas'ın: ''Sizlere emredilen Kabe'yi tavaftır, içine girmek değil''
dediğini işittin mi?'' diye sorduğumda, Ata şu karşılığı verdi: "İbn
Abbas, Kabe'ye girmeyi yasaklamazdı. Ancak Usame b. Zeyd'den naklen şöyle dediğini
işittim: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'ye girdiği zaman dört
bir tarafında dua etti. Çıkana kadar da içeride namaz kılmadı. Çıktıktan sonra
Kabe'yi karşısına alıp iki rekat namaz kıldı." Abdurrezzak rivayet
ederken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in namazdan sonra:
"Kıbleniz budur! '' buyurduğunu ilave eder.
[-Sahihtir-]
4256 (11)- Ata (b. Ebi Rebah)'ın bildirdiğine göre Usame b.
Zeyd şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kabe'den
çıktıktan sonra yüzünü Kabe kapısına doğru dönüp: ''Kıble burasıdır! Kıble
burasıdır!'' buyurduğunu gördüm.
[-Sahihtir-]
4257 (12)- Usame der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile birlikte Kabe'ye girdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
içinde oturup Allah'a hamdu senalar etti, tekbir getirdi, tehlil etti. Sonra
kalkıpönündeki duvara göğsünü, yüzünü ve ellerini dayadı. Orada da tekbir
getirdi, tehlil etti ve dualarda bulundu. Kabe'nin her bir köşesinde aynı şeyi
yaptıktan sonra dışarıya çıktı. Kabe kapısını önüne aldı ve iki veya üç defa:
''Kıble budur'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Nesai (5/220) ve Diyau'l-Makdisi (1332)
rivayet ettiler.
4258 (13)- Usame b. Zeyd anlatıyor: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraber Kabe'ye girdik. BilHa da kapıyı kapatmasını
emretti. Kabe o zaman altı sütun üzerinde duruyordu. Kabe kapısından sonra
gelen iki sütun arasına geldiği zaman oturdu. Allah'a hamdu senada bulundu.
Dileklerde bulunup bağışlanma istedi. Sonra kalktı, Kabe'nin arkasına gitti.
Oraya yüzünü ve bedenini dayadı, Allah'a hamdu senada bulundu. Dileklerde
bulunup bağışlanma istedi. Sonra Kabe'nin her bir köşesine gidip tekbir,
tehlil, tesbihler etti, Allah'a senada bulundu, yalvarıp bağışlanma diledi.
Sonra dışarıya çıktı. Kabe'ye doğru dönerek iki rekat namaz kıldı ve:
"Kıble burasıdır! Kıble burasıdır'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
4259 (14)- Muhammed b. Abdillah b. es-Saib bildiriyor:
Gözlerini kaybettiği zamanlarda Abdullah b. Abbas'a kılavuzluk ediyordum. Bir
defasında onu alıp kapıdan sonra gelen üçüncü bölüme (Mültezem'e) götürdüm. İbn
Abbas bana: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada durup namazı
kılardı değil mi?" diye sorunca, ben: "Evet!" derdim. İbn Abbas
da orada namazını kılardı.
[Zayıf]
Diğer tahric: Ebu Davud, menasik 2/181 (1900) ve Nesai, hac
5/221 (2918) rivayet ettiler.
4260 (15)- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içinde namaz kılmadı, ancak her köşesinde
durdu."
[Hasen]