MÜSNED-İ HANBEL |
İMAN VE İSLAM |
11- Müslüman Olmanın
ve Hicretin Önceki Günahları Temizlemesi; Kişinin Cahiliye'deyken
Yaptıklarından Sorumlu Tutulup Tutulmayacağı; Sonradan Müslüman Olan Kafirin
Daha Önce Yaptlklarının Hükmü
1. Amr b. el-As
(radiyallahu anh)
299 (1) Amr b. el-As anlatıyor: Hendek savaşı sonrası bana değer
veren ve sözümü dinleyen Kureyşli birkaç adamı topladım ve: "Sizde
biliyorsunuz ki Muhammed'in davası istemeyeceğimiz bir şekilde diğer tüm davalara
üstün geliyor. Bu konuda da benim bir görüşüm var. Ne dersiniz?" dedim.
Bana: "Görüşün nedir?" diye sorduklarında şöyle dedim:
"Necaşi'ye katılıp
yanında durmayı düşünüyorum. Şayet Muhammed kavmimize galip gelirse Necaşi'nin
yanında kalırız. Zira Necaşi'nin elinin altında olmak bizim için Muhammed'in
elinin altında olmaktan daha iyidir. Ancak kavmimiz Muhammed'e galip gelirse
bizler tanınan kişileriz ve bu durumda kavmimizden yana bize hayırdan başkası
gelecek değildir."
Bu görüşüme: "Uygun
bir görüştür." diyerek katıldıklarında, onlara: "O zaman Necaşi'ye
vermek üzere hediye toplayın" dedim.
Necaşi de bölgemizden
hediye olarak en çok deriyi severdi. Ona çok sayıda deri topladık ve yola düşüp
yanına geldik. ValIahi henüz kapısındayken içeriye Amr b. Umeyye ed-Damri
girdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu Ca'fer ve diğer arkadaşları
için elçi olarak göndermişti. Amr b. Umeyye, Necaşi'nin yanına girip çıktı.
Arkadaşlarıma: "Bu, Amr b. Umeyye! Necaşi'nin yanına girip onu bana teslim
etmesini isteyeyim. Bana teslim edilince boynunu vururum. Muhammed'in bu
elçisini öldürerek de Kureyş için üzerime düşeni yapmış olurum" dedim.
Necaşi'nin yanına girdim
ve daha önce yaptığımız gibi huzurunda secdeye kapandım. "Merhaba
arkadaşım!" diyerek beni karşıladı ve: "Memleketinizden hediye olarak
bana bir şey getirdin mi?" diye sordu. "Evet, ey kral! Sana hediye
olarak çok sayıda deri getirdik" dedim. Sonra getirdiğimiz deriyi ona
takdim ettim. Getirilen deriyi çok beğendi ve hoşuna gitti. Ona: "Ey kral!
Düşmanımız olan birinin elçi olarak gönderdiği bir adamın yanından çıktığını
gördüm. Onu bana teslim et de öldüreyim. Zira eşrafımızdan ve ileri
gelenlerimizden çok sayıda kişiyi öldürmüştür" dediğimde Necaşi çok kızdı
ve eliyle burnuna vurdu. Öyle sert bir şekilde vurdu ki burnunun kırıldığını
düşündüm.
Bunu görünce korkumdan
yer yarılsın içine gireyim istedim. Ona: "Ey kral! Bundan hoşlanmayacağını
bilseydim onu senden istemezdim" dediğimde, Necaşi:
"Musa'ya gelen
Namus'un (Cebrail'in) kendisine geldiği adam'ın elçisini öldürmen için sana
vermemi mi istiyorsun?" karşılığını verdi. Ona: "Ey kral! O adam
dediğin gibi mi?" diye sorduğumda, bana: "Yazık sana ey Amr! Sözümü
dinle ve sen de ona tabi ol. Zira o hak üzerindendir ve Musa'nın Firavun ile ordusuna
galip gelmesi gibi kendisine karşı çıkanlara galip gelecektir" karşılığını
verdi. "O zaman onun adına İslam üzere biatımı kabul et" dediğimde:
"Olur" dedi ve
elini uzattı. Ben de İslam üzere ona biat ettim. Sonrasında fikrim değişmiş bir
şekilde arkadaşlarımın yanına çıktım. Müslüman olduğumu da onlardan gizledim.
Daha sonra Müslüman
olmak üzere Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e doğru yola çıktım.
Mekke'nin fethinden önceydi. Yolda Halid b. Velid ile karşılaştım. O da
Mekke'den çıkıp yola düşmüştü. Ona: "Ey Ebu Süleyman! Nereye
gidiyorsun?" diye sorduğumda, Halid: "Vallahi doğru yol göründü. Bu
adam gerçekten de Nebi! Ne zamana kadar
böyle kalacağım? Müslüman olmaya gidiyorum" karşılığını verdi. Ben de:
"Vallahi benim de
geliş sebebim Müslüman olmaktan başkası değil!" dedim.
Birlikte Resulullah
(s.a.v.)'e gittik. Önce Halid b. Velid yaklaşıp Müslüman oldu ve biat etti.
Sonra ben Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yaklaştım ve: "Ey
Allah'ın Resulü! Daha sonra yapacaklarımı söylemiyorum, ama daha önceki
günahlarımı bağışlaman şartıyla sana biat ediyorum" dediğimde, Allah
Resulü (s.a.v.):
''Ey Amr! Biat et! Zira
İslam daha önce işlenen günahları temizler. Hicret de daha önce yapılanları
temizler'' buyurdu. Resulullah (s.a.v.)'e biat edip oradan ayrıldım.
İbn İshak der ki:
"Güvenilir bulduğum birinin bana bildirdiğine göre Osman b. Talha b. Ebi
Talha da onlarla birlikteydi ve o da onlarla beraber Müslüman oldu."
25380 (1)'de tekrar
edecektir.
300 (2) Amr b. el-As der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Önceki
günahlarımı bağışlaman şartıyla sana biat ediyorum" dediğimde, Allah
Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "İslam daha önce işlenen günahları
temizler. Hicret de daha önce yapılanları temizler" buyurdu.
Vallahi insanlar içinde
Resulullah (s.a.v.)'den en çok haya eden (çekinen) kişilerden biriydim. Ondan
olan hayamdan dolayı ne doyasıya onu görebildim, ne de vefat edene dek bir
ihtiyacımdan dolayı ona başvurabildim. [Hasen]
301 (3) Amr b. el-As der ki: Allah İslam'ı kalbime düşürünce biat
etmek için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e geldim. Biatımı kabul
etmek için elini uzattığında: "Ey Allah'ın Resulü! Daha önceki günahlarımı
bağışlamadan sana biat etmem!" dedim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Ey Amr! Hicretin
daha önceki günahları temizlediğini bilmiyor musun? Ey Amr! İslam'ın daha
önceki günahları temizlediğini bilmiyor musun?" karşılığını verdi. [Sahih]