MÜSNED-İ HANBEL |
İMAN VE İSLAM |
DEVAM: 6- İman'ın
Özellikleri ve Göstergeleri
9. Abdullah bin Amr
bin As (radiyallahu anh)
248 (1) Abdullah b. Amr b. el-As
der ki: Adam'ın biri: "Ey Allah'ın Resulü! En üstün İslami amel
hangisidir?" diye sorunca, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
''İnsanların, kişinin dilinden ve elinden yana selamette olmasıdır''
karşılığını verdi. [Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(40)
249 (2) Abdullah b. Amr der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ''Hırstan sakının! Zira
hırs sizden öncekileri helak etmişti. Hırsları onlara zulmetmeyi söyledi;
zulmettiler. Hırsları onlara akrabalık bağlarını kesmeyi söyledi, bu bağları
kestiler. Hırsları onlara günah işlemeyi söyledi, günah işlediler.
Zulümden de sakının!
Zira zulüm kıyamet gününde kişiyi karanlıklarda bırakacaktır.
Edepsizlikten sakının!
Zira Allah edebsizliği ve çirkin davranışlarda bulunmayı sevmez.''
Adamın biri kalkıp:
"Ey Allah'ın Resulü! En faziletli Müslüman kimdir?" diye sorunca,
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Müslümanlarınl dilinden ve elinden yana
selamette oldukları kişidir'' karşılığını verdi. Aynı adam veya başka biri
kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! En üstün cihad hangisidir?" diye
sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Kişinin bineğinin
yaralandığıı kendi kanının akıtıldığı cihaddır'' karşılığını verdi.
Yezid b. Harun
rivayetinde devamı şöyledir: Aynı adam veya bir başkası: "Ey Allah'ın
Resulü! En üstün hicret hangisidir?" diye sorunca, Allah Resulü (s.a.v.)
şöyle buyurdu:
''Rabbinin hoşlanmadığı
şeylerden uzaklaşmandır. Biri bedevinin / göçebenin, biri de şehirlinin hicreti
olmak üzere iki çeşit hicret vardır. Bedevi, kendisine bir şey emredildiğinde
buna itaat etme, bir yere çağrıldığında rahatlıkla icabet etme imkanına
sahiptir. Şehirlinin hicreti ise daha çetindir ve mükafatı da daha
büyüktür.''[Sahih]
Diğer tahric: Tayalisi (2272)
23529 (2)'de tekrar
edecektir.
250 (3) Abdullah b. Amr der ki: Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ''Zulüm'den sakının! Zira zulüm
kıyamet gününde kişiyi karanlıklarda bırakacaktır.
Edepsizlikten sakının!
Zira Allah edebsizliği ve çirkin davranışlarda bulunmayı sevmez.
Hırs'tan sakının! Zira
hırs siz'den öncekileri helak etmişti. Hırsları onlara akrabalık bağlarını
kesmeyi söyledi, bu bağları kestiler. Hırsları onlara cimri davranmayı söyledi,
cimri oldular. Hırsları onlara günah işlemeyi söyledi, günah işlediler.''
Adamın biri kalkıp:
"Ey Allah'ın Resulü! En üstün İslami amel hangisidir?" diye sorunca,
Allah Resulü (s.a.v.): ''İnsanların, senin dilinden ve elinden yana selamette
olmasıdır'' karşılığını verdi. Aynı adam veya bir başkası: "Ey Allah'ın
Resulü! En üstün hicret hangisidir?" diye sorunca, Nebi (sallallahu aleyhi
ve sellem) şöyle buyurdu:
''Rabbinin hoşlanmadığı
şeylerden uzaklaşmandır. Biri bedevinin, biri de şehirlinin hicreti olmak üzere
iki çeşit hicret vardır. Bedevi, kendisine bir şey emredildiğinde buna itaat
etme, bir yere çağrıldığmda icabet etme imkanına sahiptir. Şehirlinin hicreti
ise daha çetindir ve mükafatı da daha büyüktür.''[Sahih]
23530 (3)'de tekrar
edecektir.
251 (4) Amir (Şa'bi) bildiriyor:
Adamın biri bir topluluk içinde oturan Abdullah b. Amr'a geldi. İnsanları geçip
yanına gitmek istedi, ama oradakiler ona engel oldular. Abdullah: "Adamı
bırakın!" deyince adam gelip Abdullah'ın önünde oturdu ve: "Bana
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işitip aklında kalan bir şey
söyle" dedi. Abdullah şu karşılığı verdi:
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Müslüman kişi, dilinden ve
elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir. Muhacir kişi de
Allah'ın yasakladığı şeylerden uzaklaşan kişidir.''[Sahih]
23865 (2)'de tekrar
edecektir.
252 (5) Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı
kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın yasakladığı şeylerden uzaklaşan
kişidir.''[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(10)
23877 (14)'te tekrar
edecektir.
253 (6) Ruşeyd el-Heceri,
babasından bildirir: Adamın biri Abdullah b. Amr'a: "Yermuk savaşı sonrası
sana düşen kitapları bir kenara bırak da bana Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'den işittiğin bir şey söyle" dedi. Abdullah şu karşılığı verdi:
"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: ''Müslüman kişi, dilinden ve
elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir'' buyurduğunu işittim."
[zayıf]
Diğer tahric: Buhari
et-Tarihu'l-kebir'de (4/171)
23866 (3)'te tekrar
edecektir.
254 (7) Ruşeyd el-Heceri bir
önceki hadisi: " ... Çantanda duran kitapları bırak da ... " lafzıyla
rivayet eder. [zayıf]
23867 (4)'te tekrar
edecektir.
255 (8) Ebu Said der ki: Adamın
biri Abdullah b. Amr'a geldi ve: "Sana Tevrat'ta bulunanları değil
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işittiğin şeyleri soruyorum"
deyince, Abdullah şu karşılığı verdi: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in:
''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı
kişidir'' buyurduğunu işittim." [Haen]
26868’de tekrar
edecektir.
256 (9) Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
''Muhacir kişi, Allah'ın yasakladığı şeylerden uzak duran kişidir. Müslüman
kişi de dilinden ve elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı
kişidir.''[Sahih]
23869 (6)'da tekrar
edecektir.
257 (10) Abdullah b. Amr b. el-As
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: ''Müslüman'ın kim
olduğunu, biliyor musunuz?" diye sorduğunu işittim. Ashab: "Allah ve
Resulü daha iyi bilir" dediklerinde, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Dilinden ve
elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir'' buyurdu ve:
"Mu'min'in kim olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediklerinde, Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem):
"Canları ve malları
konusunda diğer insanların kendisine güvendiği kişidir. Muhacir kişi de kötü
olan şeylerden kaçıp uzaklaşan kişidir" buyurdu. [Sahih]
379 (1)'de tekrar
edecektir.
258 (11) Ebu Said der ki:
Abdullah b. Amr'ın yanına geldim ve: "Bana Tevrat ve İncil'den değil,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den işittiğin bir şeyleri söyle"
dedim. Abdullah şu karşılığı verdi:
"Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: ''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana
diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın
yasakladığı şeylerden uzaklaşan kişidir'' buyurduğunu işittim." [Sahih]
23873 (10)'da tekrar
edecektir.
259 (12) Hilal el-Heceri der ki:
Abdullah b. Amr'a: "Bana Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den
işittiğin bir şeyleri söyle" dedim. Abdullah şu karşılığı verdi: "Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in ): ''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana
diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın
yasakladığı şeylerden uzaklaşan kişidir'' buyurduğunu işittim."
Abdullah b. Ahmed der
ki: Senedi bu şekilde hatalıdır. Doğrusu, "Hakem - Seyf - Ruşeyd
el-Heceri" olmalıdır.
23874 (11)'de tekrar
edecektir.
260 (13) Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı
kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın yasakladığı şeylerden uzaklaşan
kişidir.''[Sahih]
23875 (12)'de tekrar
edecektir.
261 (14) Şa'bi der ki: Abdullah
b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana diğer Müslümanların
selamette kaldığı kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın yasakladığı şeylerden
uzaklaşan kişidir.''[Sahih]
23876 (13)'te tekrar
edecektir.
262 (15) Amr b. eı-As der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: ''Nlüslüman'ın kim olduğunuı
biliyor musunuz?'' diye sorduğunu işittim. Ashab: "Allah ve Resulü daha
iyi bilir" dediklerinde, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Dilinden ve
elinden yana diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir'' buyurdu ve:
''Mu'min'in kim olduğunu biliyor musunuz?'' diye sordu. Ashab: "Allah ve
Resulü daha iyi bilir" dediklerinde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): "Canları ve malları konusunda diğer insanların kendisine
güvendiği kişidir. Muhacir kişi de kötü olan şeylerden kaçıp uzaklaşan
kimsedir'' buyurdu. [Sahih]
263 (16) Amir (Şa'bi) bildiriyor:
Abdullah b. Amr, yanına gelen bir adama şöyle dedi: "Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in:' ''Müslüman kişi, dilinden ve elinden yana
diğer Müslümanların selamette kaldığı kişidir. Muhacir kişi de Allah'ın
yasakladığı şeylerden uzaklaşan kimsedir'' buyurduğunu işittim." [Sahih]
Ebu Davud 2/312 (2481),
Nesai (2/267) ve Buhari (1/50, 51, 11/273)
23864 (1)'de tekrar
edecektir.