MÜSNED-İ HANBEL

TEVHİD

 

DEVAM: 6- Tevhid ehlinin ulaşacağı Mükafatlar; Müşriklerin Maruz Kalacağı Cezalar

 

101 (1) Rifaa el-Cüheni der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte bir yolculuk dönüşündeydik. Kedid'e veya Kudayd'a ulaştığımızda bazıları acele edip önceden ailelerinin yanına gitmek için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den izin almaya başladılar. Nebi (s.a.v.)'de onlara izin veriyordu. Ancak daha sonra konuşma yapmak üzere kalktı. Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra:

 

''Neden bazı kişiler, Resulullah'ın hemen yanında bulunan olan yarısını seviyorlar da diğer yarısından hoşlanmıyorlar?'' buyurdu. Bu söz üzerine orada bulunanların hepsinin ağlamaya başladığını gördük. İçlerinden bir adam: "Bundan sonra bu konuda senden ancak sefih olan kişi izin alır" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah'a hamdetti ve şöyle buyurdu:

 

''Allah'tan başka ilah olmadığına, benim de Allah Resulü olduğuma samimi bir şekilde şehadet eden ve bunun da gereklerini yerine getirene Allah'ın huzurunda tanıklık edeceğim ve o kişi de cennete sokulacaktır. Rabbim, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız ve azapsız bir şekilde cennete sokacağına dair bana söz verdi. Ayrıca dilerim ki, onlar cennete girmeden, sizlerı atalarınız, eşleriniz ve soyunuzdan salih olanlar cennet'e girip orada meskenler edinirsiniz.''[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace, zühd 2/1432 (4285)

 

 

 

102 (2) Rifaa b. Araba el-Cüheni der ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte Mekke'den dönüşümüzde bazıları acele edip önceden ailelerinin yanına gitmek için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den izin almaya başladılar. .. "

 

Rifaa hadisin sonrasını zikrettikten sonra şöyle devam etti: Bunun üzerine Ebu Bekr: "Bundan sonra bu konuda bana göre senden ancak sefih olan kişi izin alır" dedi. Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah'a hamdetti, hayırlı şeyler söyledi ve: ''Ben de şehadet ederim ki Allah'a iman eden sonra buna yönelik amellerde bulunanlar cennete konulacaktır'' buyurdu. Resulullah (s.a.v.) de yemin edeceği zaman ''Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki. derdi..." Sonrasında Rifa.a bir önceki hadisi zikretti.

 

14082 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

103 (3) Rifaa b. Araba el-Cüheni der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile bir yolculuk dönüşünde Kedid'e veya Arafat'a ulaştığımızda ... " Sonrasında Rifaa söz konusu hadisi zikretti. [Sahih]

 

 

 

104 (4) Rifaa el-Cüheni anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte bir yolculuk dönüşündeydik. Kedid'e veya Kudayd'a ulaştığımızda bazıları acele edip önceden ailelerinin yanına gitmek için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den izin almaya başladılar. Nebi (s.a.v.)'de onlara izin veriyordu. Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kalkıp Allah'a hamdu senada bulundu. Hayırlı şeyler söyledikten sonra da şöyle buyurdu:

 

''Allah'tan başka ilah olmadığına, benim de Allah Resulü olduğuma samimi bir şekilde şehadet eden ve bunun da gereklerini yerine getirene Allah'ın huzurunda tanıklık edeceğim ve o kişi de cennete sokulacaktır. Rabbim, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız ve azapsız bir şekilde cennete sokacağına dair bana söz verdi. Ayrıca dilerim ki, onlar (o yetmiş bin kişi) cennete girmeden, sizlerı eşleriniz ve soyunuzdan salih olanlar cennete girip orada meskenler edinirsiniz.''

 

Sonra şöyle buyurdu: ''Gecenin yarısı veya üçte biri geçtikten sonra Allah, dünya semasına tecelli eder ve şafak sökene kadar şöyle buyurur: ''Kullarımın durumunu başkasına sormam, bizzat ben öğrenirim. Yok mu benden bağışlanma dileyen, kendisini bağışlayayım? Yok mu bana dua eden, duasını kabul edeyim? Yok mu benden bir şey isteyen, isteğini kendisine vereyim?''[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Huzeyme, Tevhid kitabında (132,133)

 

 

SONRAKİ