MÜSNED-İ HANBEL |
TEVHİD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis
Sözlük
Biyografi
2- Allah'ın Haklarını
Gözetmenin, O'nu Birlemenin, Sadece O'na Kulluk Etmenin, O'na Şirk Koşmaktan
Uzak Durmanın Vucubiyeti; Allah'ın Tevhidçi ve ihlaslı Kullara Olan ihsanı
1- Enes bin Malik
6 Enes b. Malik bildiriyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculuklarından birinde bineğinin
terkine Muaz b. Cebel'i bindirmişti ve aralarında bineğinin semerinin arka
kenarından başka da bir şey yoktu. Bir ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Ey Muaz bin Cebel'' diye seslenince, Muaz: "Ey Allah'ın Resulü!
Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdi. Bir süre daha yol aldıktan sonra
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine: ''Ey Muaz bin Cebel'' diye
seslendi. Muaz: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını
verdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı
nedir biliyor musun'' diye sorunca, Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın kulları üzerindeki
hakkı O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır'' buyurdu ve: ''Bunu yapmaları
halinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun'' diye sordu. Muaz:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): ''Hakları, Allah'ın onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.!
[Sahih]
2- Muaz bin Cebel
7 (1) Muaz der ki: Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğini terkine binmişken bana: ''Ey Muaz!
Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Ona ibadet etmeniz ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamanızdır''
buyurdu. Sonra bana: "Bunu yapmaları halinde kulların Allah üzerindeki
hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha
iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları
onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
13/3471 (7373) ve Müslim 8/59 (51)
8 (2) Enes b. Malik der ki:
Muaz b. Cebel'in yanına geldik ve ona: "Bize Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in ilginç sözlerinden bahset" dedik. Muaz: "Tamam"
karşılığını verdi ve şöyle devam etti: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
bir merkebe binmişti, ben de terkine binmiştim. Bir ara bana: "Ey Muaz b.
Cebel!'' diye seslenince, ben: "Buyur, ey Allah'ın Resulü!"
karşılığını verdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın
kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sorunca, ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Kulların ona ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır''
buyurdu. Sonra bir daha: "Ey Muaz b. Cebel!'' diye seslenince, ben yine:
"Buyur, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim. Nebi (sallallahu aleyhi
ve sellem): "Bunu yapmaları halinde kullarını Allah üzerindeki hakkı nedir
biliyor musun ? diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir"
dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları, onları
cezalandırmamasıdır'' buyurdu. [Sahih]
9 (3) Muaz b. Cebel der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana:
''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi
ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak
koşmamasıdır'' buyurdu. Sonra bana: "Bunu yapmaları halinde kulların,
Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? Hakları; onları bağışlayıp
cezalandırmamasıdır'' bu yurdu.
Ma'mer bunu rivayet
ederken Muaz'ın: "Ey Allah'ın Resulü! Bu müjdeyi insanlara vereyim
mi?" diye sorduğunu, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ise:
''Hayır, bırak amelde bulunsunlar.'' karşılığını verdiğini zikreder. [Sahih]
10 (4) Başka bir kanalla Muaz
b. Cebel'den yukarıdakinin aynısı rivayet edilmiştir.[Sahih]
11 (5) Esved b. Hilal
bildiriyor: Muaz b. Cebel'in bize bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) kendisine: "Ey Muaz! Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı
nedir biliyor musun? diye sordu. Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet
etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu. Sonra ona: "Bunu
yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye
sordu. Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.
[Sahih]
12 (6) Muaz b. Cebel der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana:
''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır''
buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir
biliyor musun? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir"
deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): Hakları, onları
cezalandırmamasıdır'' buyurdu. [Sahih]
13 (7) Muaz b. Cebel anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana:
''Ey Muaz! Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu.
Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak
koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah
üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü
daha iyi bilir" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
''Onları cennete sokmasıdır'' buyurdu. [Sahih]
14 (8) Muaz b. Cebel anlatıyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kızıl devesine binmiş, ben de terkine
binmiştim. Bir ara bana: ''Ey Muaz'' diye seslenince, ben: "Buyur!"
karşılığını verdim. Bana: ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor
musun ? diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) aynı şeyi bana üç defa sorunca ben de
üç defa aynı karşılığı verdim. Sonra: ''Allah'ın hakkıı kulların O'na ibadet
etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu
yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye
sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) aynı şeyi bana üç defa sorunca ben de üç defa
aynı karşılığı verdim. Sonra: ''Bunu yapmaları halinde hakları Allah'ın onları
bağışlaması ve cennete sokmasıdır'' buyurdu.
15 (9) Ebu Rezin de Muaz b.
Cebel'den aynısını bildirir. Ancak rivayetinde: "Sırtına çul atılan bir
deve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e getirildi ... " ifadesini
kullanır. Hasan ise rivayet ederken her iki isnadı bir araya getirmiştir.
[Hasen]
16 (10) Enes der ki: Muaz b.
Cebel'in yanına geldik ve ona: "Bize Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in ilginç sözlerinden bahset" dedik. Muaz şöyle anlattı:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir merkebe binmişti, ben de terkine
binmiştim. Bir ara bana: "Ey Muaz'' diye seslenince, ben: "Buyur, ey
Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?'' diye
sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi
O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların,
Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Ben: "Allah ve
Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
''Bunu yapmaları halinde hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu. [Sahih]
Diğer tahric: Taberani
(20/87)
17 (11) Ömer b. el-Hattab'ın
Müslümanlara dini anlatmak için Şam'a gönderdiği biri olan- Abdurrahman b.
Ğanm, Muaz b. Cebel'den bildiriyor: Bir gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem), Ya'fur denilen ve yuları hurma lifinden olan merkebine binmişti. Bir
ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: ''Ey Nluaz! Sen de bin!''
buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Sen devam et" dedim. Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem): ''Bin!'' diye ısrar edince terkine bindim. Ancak
ben binince merkeb yere kapandı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
gülerek ayağa kalkınca kendi kendime teessüf etmeye başladım. Bu durum iki üç
kez tekrarlandı. Sonra yine binip yola devam ettik. Bir ara elini geriye atıp
elindeki kamçı veya sopayla sırtıma vurdu ve: ''Ey Muaz! Allah'ın, kulları
üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü
daha iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
''Allah'ın kullar üzerindeki hakkı O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak
koşmamasıdır'' buyurdu.
Sonra bir süre daha yol
aldık. Bir ara yine elindekiyle sırtıma vurdu ve: ''Ey Muaz! Ey Ümmü Muaz'ın
oğlu! Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor
musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde,
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Bunu yapmaları halinde hakları, Allah'ın
onları cennete sokmasıdır'' buyurdu. [Hasen]
18 (12) Enes b. Malik'in bildirdiğine
göre Muaz b. Cebel şöyle demiştir: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
bineğinin terkine binmiştim ve aramızda bineğinin semerinin arka kenarından
başka da bir şey yoktu. Bir ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Ey
Muaz b. Cebel'' diye seslenince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur,
emrindeyim!" karşılığını verdim. Bir süre daha yol aldıktan sonra
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine: ''Ey Muaz b. Cebel’'' diye
seslendi. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını
verdim. Yine bir süre yol aldıktan sonra Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
''Ey Muaz b. Cebel!'' diye seslendi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur,
emrindeyim!" karşılığını verdiğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?'' diye
sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı O'na
ibadet etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Bir süre
daha yol aldıktan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ''Ey Muaz b.
Cebel!" diye seslendi. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur,
emrindeyim!" karşılığını verdim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor
musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir"
deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hakları, Allah'ın
onları cezalandırmamasıdır" buyurdu.
Bu Hadis Sahihtir.
13 (13) Başka bir kanalla
Muaz'dan yukarıdakinin aynısı veya yakın metni rivayet edilmiştir. [Sahih]
20 (14) Muaz:
"Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) bineğinin terkine binmiştim
ve aramızda bineğinin semerinin arka kenarından başka da bir şey yoktu ...
" diyerek yukarıdakinin aynısını bildirdi. [Munkati’]