MÜSNED-İ HANBEL |
NAMAZ |
DEVAM: 11- Namazı Önemsemeyenler veya Onu Son Vaktine
Kadar Bırakanlar için Vaad Edilenler
5. Şeddad b. Evs
2903 (1) Şeddad b. Evs'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem); "Benden sonra namazı vaktin sonuna blarakarak
geciktirecek imamlar olacaktır. Siz namazı vaktinde kılın, onlarla kıldığınız
namazı da nafile olarak sayın'' buyurmuştur. [Hasen]
Heysemi (1821) der ki: Hadisi Ahmed b. Hanbel, Bezzar ve
el-Mu'cemu'l-Evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Raşid b.
Davud'u Darekutni zayıf görürken, İbn Main, Duhaym ve İbn Hibban güvenilir
kabul etmişlerdir.
6. Amir b. Rabia
2904 (1) Asım b. Ubeydillah bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Şüphesiz ki benden sonra namazı vaktinde
kılanlar ve geciktiren valiler olacaktır. Siz onlarla birlikte kılın. Eğer
namazı vaktinde kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız bunda sizlere
de, onlara da sevap vardır. Eğer geciktirerek kılarlarsa ve siz de onlarla
birlikte kılarsanız, bundan dolayı size sevapı onlara da günah vardır. Kim
cemaatten ayrılırsa Cahiliye halkı ölümü ile ölmüş olur. Kim biatını bozarsa ve
biatini bozmuş bir şekilde ölürse kıyamet gününde mazereti olmadan gelir.''
Ravi der ki: Ona (Asım b. Ubeydillah'a): "Bu haberi sana kim verdi?"
dediğimde: "Abdullah b. Amir b. Rabi'a babası Amir b. Rabi'a'dan, o da
Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdi" karşılığını
verdi. [Hasen]
Diğer tahric: Müslim 1/378 (534) rivayet etti.
2905 (2) Asım b. Ubeydillah bildiriyor: Allah Resulü {Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benden sonra namazı vaktinde kılanlar ve geciktiren
valiler olacaktır. Siz onlarla birlikte kılın. Eğer namazı vaktinde kılarlarsa
ve siz de onlarla birlikte kılarsanız bunda sizlere de, onlara da sevap vardır.
Eğer geciktirerek kılarlarsa ve siz de onlarla birlikte kılarsanız, bundan
dolayı size sevap, onlara ise günah vardır. Kim cemaatten ayrılırsa Cahiliye
halkı ölümü ile ölmüş olur. Kim biatını bozarsa ve biatını bozmuş bir şekilde
ölürse kıyamet gününde mazereti olmadan gelir.'' Ravi der ki: Ona (Asım b.
Ubeydillah'a): "Bu haberi sana kim verdi?" dediğimde: "Abdullah
b. Amir b. Rabi'a, babası Amir'den, o da Allah Restılü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den bildirdi" karşılığını verdi. [Hasen]
6.. Ukbe b. Amir (r.a.)
2906 (1) Ukbe b. Amir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
şöyle buyurduğunu işittim: ''Şüphesiz ki benden sonra başınızda valiler
olacaktır. Eğer namazı vaktinde kılıp rüku ve secdeleri tam olarak yaparlarsa
(ve siz de onlarla birlikte kılarsanız) bunda size de, onlara da sevap vardır.
Eğer vaktinde kılmazlar, rüku ve secdelerini tam olarak yapmazlarsa (ve siz de
onlarla birlikte kılarsanız) bunda size sevap onlara günah vardır. '' [Zayıf]
7. Ebu Zer (r.a.)
2907 (1) Ebti Zer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Ey Ebu Zer!
şüphesiz ki benden sonra namaz vakitlerini geciktiren
imamlar olacaktır. Sizler onlara yetişirseniz namazı vaktinde kılın, onlarla
kıldığınız namaz da nafile olarak sayılır'' buyurmuştur. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (648) rivayet etti.
2908 (2) Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Zayıf]
2909 (3) Ebu Zer anlatıyor: Medine'nin içinden çıkıp giderken Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkasında idim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Ey Ebu Zer! Namazı vaktinde kıl. Eğer
geldiğinde imam namaz kılmış ise sen daha önce namazını korumuş olursun. Eğer
geldiğinde imam namazı kılmamış ise onunla birlikte kıl, Onunla kıldığın namaz
senin için nafile namaz sayılır ve yine namazını korumuş olursun,'' Sonra:
"Ey Eba Zer! Eğer döşeğinden kalkıp mescide gelecek veya tekrar döşeğine
dönecek gücün kalmayacak kadar insanlar açlığa maruz kalsa ne yaparsın?'' diye
sorunca: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Bunun üzerine:
''İffetli ol (insanlara el avuç açma'' buyurdu. Sonra: ''Ey Ebu Zer! İnsanlara
çok ölüm gelip de bir ev bir köle değerinde olduğu zaman ne yaparsın?'' diye
sordu. Ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Sabret'' buyurdu ve: ''Ey Ebu Zer! Medineldeki
Hicaretü'z-Zeyt kanlar içinde kalacak kadar insanların birbirlerini öldürdüğünü
görsen ne yaparsın?'' diye sordu. Ben yine: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" diye cevap verince: ''Evine gir (ve çıkma'' buyurdu. Ben: "Ey
Allah'ın Resulü! Eğer yanıma girerlerse" dediğimde: ''Sen kendilerinden
olduğun kişilerin yanına katıl'' buyurdu. Ben: "Silahımı da alayım
mı?" deyince: ''Eğer silahını alırsan onlara ortak olmuş olursun''
buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! O zaman ne yapmam gerekir?" dediğimde:
''Eğer sen kılıcın parıhısından korkarsan giysini yüzüne çek. O, hem seninı hem
kendisinin günahı ile geri döner'' buyurdu. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud (4261) ve İbn Hibban (5960) rivayet
ettiler.
2910 (4) Ebu Zer bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Ey Ebu Zer! Namaz vakitlerini geciktiren bir toplumun yanında
bulunursan ne yaparsın?'' diye sordu. (Benim: "Ne yapmamı emredersin"
dememden) sonra: ''Sen namazını vaktinde kıl. Eğer yetiştiğinde namaz
kılmamışlirs: onlarla birlikte kıl ve: ''Ben vaktinde namazımı kılmıştım şimdi
kılmayacağım'' deme'' buyurdu. [-Sahihtir-]
7436 (l)'de tekrar edecektir.
2911 (5) Abdullah b. es-Samit, Ebu Zer'den bildiriyor: Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun dizine vurarak: ''Namaz vakitlerini
geciktiren bir toplumun yanında bulunsan ne yaparsın?'' buyurdu. (Ebu Zer' in:
"Ne yapmamı emredersin" demesinden) sonra: ''Namazı vaktinde kıl
sonra işine gücüne bak, sonra geciktirilmiş olarak namaz kılınır da sen de
mescitte olursan tekrar namaz kıl'' buyurdu. [-Sahihtir-]
2912 (6) Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: ''Ey Eba Zer! Namazı vaktinde kıl. Cemaatin yanına geldiğinde
namazlarını kılmışlarsa sen namazını korumuş olursun. Eğer kılmamışlarsa
onlarla birlikte kılarsın ve o namazın senin için nafile namaz sayılır. ''
[-Sahihtir-]
2913 (7) Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Namazl vaktinde kıl'' buyurdu. [-Sahihtir-]
2914 (8) Ebu Zer der ki: Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana üç
şeyi vasiyet etti: ''Başındaki vali (veya yönetici) uzuvları kesik bir köle de
olsa onu dinle ve ona itaat et. Çorba yaptığın zaman, suyunu bol koy, çok
olsun. Sonra da evinin etrafındaki komşularından kimler muhtaç ise, onlara
ikram et. Namazı vaktinde kıl. İmamm (valinin) namazı kılmış olduğunu görürsen
sen namazını korumuş olursun. Aksi takdirde (ikinci namazın) senin için nafile
namaz sayılır. '' [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (648) rivayet etti.
2915 (9) Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
h~na şöyle buyurdu: ''Ey Eba Zer! şüphesiz ki benden sonra namaz vakitlerini
geciktiren imamlar olacaktır. Sen onlara yetişirsen namazı vaktinde kıl
-belkide: ''Evinde kıl'' buyurdu- Sonra
yanlarına git. Eğer namazı kılmışlarsa, zaten sen de kılmışsın. Eğer
kılmamışlarsa onlarla birlikte kılarsm. Onlarla kıldığın namaz da senin için
nafile namaz sayılır.'' [-Sahihtir-]
2916 (10) Abdullah b. es-Samit anlatıyor: Ebu Zer şam'dan gelip Hz.
Osman'ın yanına gidince şöyle dedi: "Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana üç şeyi vasiyet etti: ''Başındaki vali uzuvları kesik bir köle de olsa onu
dinle ve ona itaat et. Çorba yaptığın zamanı suyunu bol koy, çok olsun. Sonra
da evinin etrafındaki komşularından kimler muhtaç ise onlara ikram et. Namazı
vaktinde kıl. İmamın namazı kılmış olduğunu görürsen sen namazını korumuş
olursun. Aksi takdirde (ikinci namazın) senin için nafile namaz sayılır. ''
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud (431) ve Tirmizi (176) rivayet etti.
18813 (3)'te tekrar edecektir.
2917 (11) Ebu'l-Aliye el-Berra der ki: (Vali) İbn Ziyad namazı
geciktirmişti. Abdullah b. es-Samit yanıma gelince ona bir sandalye verdim ve
oturdu. Sonra ona İbn Ziyad'ın yaptığını söylediğimde dudağını ısırıp dizime
vurarak şöyle dedi: "Bana sormuş olduğun gibi, ben de bu konuyu Ebu Zer'e
sormuştum. O da dizine vurduğum gibi diziıne vurup şöyle dedi: "Bana
sormuş olduğun gibi, ben de bu konuyu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e sormuştum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dizine vurduğum
gibi dizime vurup: ''Namazını vaktinde kıl. Eğer onlara yetişirsen onlarla da
kıl. ''Ben vaktinde namazımı kılmıştım, şimdi kılmayacağım'' deme''
buyurdu." [-Sahihtir-]
8. Ubade b. es-Samit'in Hanımının Oğlu
2918 (1) Ubade b. es-Samit'in hanımının oğlunun bildirdiğine göre
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir şeylerden dolayı meşgul
olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı
vaktinde kılın. onunla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın''
buyurmuştur. [-Sahihtir-]
2919 (2) Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[-Sahihtir-]
2920 (3) Ubade b. es-Samit'in bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki bir şeylerden
dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz
namazınızı vaktinde kılın'' buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü!
(kılmış olduğum halde) eğer namaza onlara yetişirsem birlikte kılayım mı?"
dediğinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen kılarsın''
buyurdu. [-Sahihtir-]
2921 (4) Ubade b. es-Silmit'in hanımının oğlu Ebu Ubey der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyorduk. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey insanlar! Bir şeylerden dolayı meşgul olup
da namaz vakitlerini geciktiren valiler gelecektir. Siz namazınızı vaktinde
kılın'' buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulül (Kılmış olduğumuz halde)
onlarla birlikte de kılalım mı?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Evet buyurdu.
Abdullah der ki: Allah'ın rahmeti üzerine olsun, babam
(Ahmed b. Hanbel): "Doğru olan (rivayet kanalı) budur" dedi.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Abdurrezzak. (3782) rivayet etti.
2922 (5) Ubade'nin hanımının oğlu, Allah Resulü'nden (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir önceki hadisin aynısını rivayet etti. [-Sahihtir-]
2923 (6) Ubade b. es-Silmit'in hanımının oğlu bildiriyor: Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir şeylerden dolayı meşgul olup da
namaz vakitlerini geciktiren valiler olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın
ve onlarla birlikte kıldığınız namazı nafile namaz olarak sayın'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
2924 (7)-Z Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz
vakitlerini geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın''
buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! (kılmış olduğum halde) eğer namaza
onlara yetişirsem birlikte kılayım mı?" dediğinde, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen kılarsın'' buyurdu. [-Sahihtir-]
9. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)
2925 (1) Harun b. Antere, Abdurrahman b. el-Esved'den bildiriyor:
Alkame ve Esved, Abdullah'ın yanına girmek için izin istediler. Abdullah:
"Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgul olan ve namaz vakitlerini
geciktiren valileriniz olacaktır. Siz namazınızı vaktinde kılın" dedi.
Sonra kalkıp ikimiz arasında namaz kıldı ve: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i işte böyle yaparken gördüm" dedi. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Nesai (2/84) ve Ebu Davud (613) rivayet
ettiler.
2926 (2) Abdurrahman b. el-Esved babasından bildiriyor: Ben ve Alkame
sıcağın şiddetli zamanında Abdullah b. Mes'ud'un yanına girdik. Güneş zeval
vaktini geçince namaz için kamet getirdi, biz de arkasına durduk. Beni ve
arkadaşımı elimizden tutup herbirimizi bir tarafında durdurdu. Kendisi de
önümüzde ortada durdu. Sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç
kişi olduğumuz zaman bu şekilde yapardı" dedi. Sonra bize namazı kıldırdı.
Namazı bitirdiğinde: "Şüphesiz ki bir şeylerden dolayı meşgulolan ve namaz
vakitlerini geciktiren valiler olacaktır. Siz onları beklemeyip namazınızı
kılın. Onlarla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın" dedi.
[-Sahihtir-]
2927 (3) Abdurrahman b. el-Esved b. Yezid en-Nehai, babasından
bildiriyor: Ben ve amcam Alkame sıcağın şiddetli zamanında Abdullah b. Mes'ud'un
yanına girdik. Öğle namazını kılmak için kamet getirdi, biz de arkasına durduk.
Beni ve amcamı elimizden tutup birimizi sağında, birimizi de solunda durdurdu.
Kendisi de önümüzde ortada durdu. Sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) üç kişi olduğumuz zaman bu şekilde yapardı" dedi. Sonra rüku
ettiği zaman kollarını baldırlarına yapıştırdı ve ellerini dizlerinin arasına
koydu. Selam verdiğinde bize doğru dönüp: "Şüphesiz namaz vakitlerini
geciktiren valiler olacaktır. Öyle yaptıkları zaman onları beklemeyin (ve
namazınızı kılın). Onlarla kıldığınız namazı da nafile namaz olarak sayın"
dedi. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim (534) rivayet etti.
4957 (6)'da tekrar edecektir.
2928 (4) Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Belki de namazları vaktinin dışında kılan
topluluklara yetişirsiniz. Eğer onlara yetişirseniz siz bildiğiniz vakitte
namazlarınızı evde kılın. Sonra da onlarla kılın ve onlarla kıldığınız namazı
nafile olarak sayın.'' [-Sahihtir-]
7157 (l)'de tekrar edecektir.
2929 (5) Amr b. Meymun el-Evdi anlatıyor: Muaz b. Cebel. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elçisi olarak seher vaktinde kalın ve yüksek
sesle tekbir getirerek Yemen'e yanımıza geldi. Ona karşı içime bir sevgi
düşmüştü. Vefat edip şam'da mezarına toprak serpinceye kadar da ondan
ayrılmadım. Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Ondan sonra en fakih olan kişiyi
araştırdım ve Abdullah b. Mes'ud'un yanına geldim. Abdullah bana:
"Namazları vakitleri dışında kılan valileriniz olsa ne yaparsın?"
diye sordu. Ona: "Öyle bir duruma yetişirsek ne yapmamı emredersin?"
dediğimde: "Sen namazını vaktinde kıl ve onlarla kıldığın namazı nafile
namaz say" karşılığını verdi. [-Sahihtir-]
26872 (1)'de tekrar edecektir.
2930 (6) Kasım b. Abdirrahman, Abdullah'tan bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki benden sonra başınıza
sünnetleri yok edecekı bidatlar çıkaracak ve namaz vakitlerini geciktiren
valiler gelecektir" buyurdu. İbn Mes'ud: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer
onlara yetişirsem ne yapmam gerekir?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) üç defa: "Ey Ümmü Abd'ın oğlu! Allahla isyan edene itaat
yoktur" buyurdu.
Abdullah b. Ahmed: "Ben, Muhammed b. es-Sabbah'tan
aynısını işittim" dedi. [Hasen]
Diğer tahric: İbn Mace (2865) rivayet etti.
2931 (7) Kasım b. Abdirrahman, İbn Mes'ud'dan bildiriyor: Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Abdullah! Sünnetleri yok eden ve
namaz vakitlerini geciktiren valiler gelirse ne yaparsın?" buyurdu. İbn
Mes'ud: "Ey Allah'ın Resulü! Böylesi bir durumda ne yapmamı
emredersin?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Ey Ümmü Abd'ın oğlu! Ne yapacağını bana soruyorsun ha! Allah'a
isyan eden hiçbir mahlukata itaat yoktur." [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Abdurrezzak (3790) rivayet etti.
2932 (8) Kasım, babasından bildiriyor: (Vali) Velid b. Ukbe bir
defasında namazı geciktirdi. Bunun üzerine Abdulah b. Mes'ud kalkıp cemaati
namaz için çağırdı ve namazı kıldırdı. Velid ona: "Senin bu şekilde
yapmana sebep nedir? Bu konuda sana müminlerin emirinden bir emir mi geldi,
yoksa bir bidat mı çıkardın?" diye haber gönderdi. Abdulah bo Mes'ud:
"Bu konuda bana müminlerin emirinden bir emir gelmedi. Bidatta çıkarmadım.
Ancak sen ihtiyacın ile meşgul iken Allah ve Resulü bizim namazımızı
bekletmemizi kabul etmez" karşılığını verdi. [-Sahihtir-]
Diğer tahric: Beyhaki (3/124) rivayet etti.