MÜSNED-İ HANBEL |
ABDEST |
1- Abdest'in Fazileti
1- Cabir b. Abdillah
(r.a.)
1450 Cabir b. Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Cennetin anahtarı namaz, namazın
anahtarı da temizliktir.''[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(1/15) ve Hakim (1/132) ve rivayet ettiler.
2- İbn Ömer (r.a.)
1451 (1) Mus'ab b. Sa'd der ki: İbn Amir hastalanınca halk onu
iyilikle anmaya başladı. İbn Ömer ise susmuş bir şey söylemiyordu. Sonunda İbn
Ömer, İbn Amir'e şöyle dedi: "Seni onlardan daha az tanıyor değilim. Ama
(Seni onlar gibi övmememin sebebi) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
«Allah temiz olmadan (abdestsiz) kılınan namazı ve hıyanet ve hırsızlıkla elde
edilerek verilen sadakayı kabul etmez» buyurduğunu duydum."
9264 (1)'de tekrar
edecektir.
1452 (2) İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Hıyanet ve hırsızlıkla elde edilerek verilen sadaka ve temiz
olmadan (abdestsiz) kılınan namaz kabul edilmez'' buyurmuştur. [Hasen]
1453 (3) Mus'ab b. Sa'd der ki: İbn Amir hastalanınca halk onu
iyilikle anmaya başladı. İbn Ömer, İbn Amir'e şöyle dedi: "Seni onlardan
daha az tanıyor değilim. Ama (seni onlar gibi övmememin sebebi) Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: «Allah, hıyanet ve hIrsızlIkla elde edilerek
verilen sadakayı ve temiz olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul etmez»
buyurduğunu duydum." [Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1/80), Tirmizi (1/6-8) ve İbn Mace (1/60) rivayet ettiler.
1454 (4) İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Allah, hıyanet ve hırsızlıkla elde edilerek verilen sadakayı ve
temiz olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul etmez'' buyurdu. [Sahih]
1455 (5) Mus'ab b. Sa'd der ki: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn
Amir'i ziyaret edince, İbn Amir: "Neden bana dua etmiyorsun?" diye
sordu. İbn Ömer, şöyle cevap verdi: Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in: ''Allah, temiz olmadan (abdestsiz) kılınan namazı ve hıyanet ve
hırsızlıkla elde edilerek verilen sadakayı kabul etmez'' buyurduğunu duydum.
Sen ise Basra'ya zekat memuru olarak görevlendirilmiştin.
3- Usame el-Huzeli
1456 (1) Ebu'l-Melih'in babasından bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir evde: "Allah, temiz olmadan (abdestsiz)
kılınan namazı ve hıyanet ve hırsızlıkla elde edilerek verilen sadakayı kabul
etmez'' buyurdu. [Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(59), Nesai (1/87) ve İbn Mace (271) rivayet ettiler.
1457 (2) Ebu'l-Melih'in babasından bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, hıyanet ve hırsızlıkla elde
edilerek verilen sadakayı ve temiz olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul
etmez'' buyurdu. [Sahih]
4- Amr b. Abese
1458 (1) Şeddad b. Abdillah ed-Dimeşki - Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir gruba yetişmişti- bildiriyor: Ebu Umame:
"Ey Amr b. Abese! Sen hangi delile dayanarak «Ben İslam'ın dördüncüsüyüm»
diyorsun?" diye sorunca, Amr şöyle cevap verdi:
Ben Cahiliye döneminde
halkı dalalette görüyordum. Putların bir kıymeti olduğuna inanmıyordum. Sonra
Mekke'de birtakım haberler veren bir kimsenin çıktığını işittim. Deveme binip
Mekke'ye vardım. Geldiğim zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gizlenmiş
bir halde, kavmi de kendisine karşı öfkeli idi. Bir fırsatını bulup yanına
girdim ve: "Sen nesin?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem):
''Ben Allah'ın
nebisiyim'' cevabını verince, ben: "Allah'ın nebisi de neymiş?" diye
sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'ın elçisi demektir''
cevabını verince, ben: "Allah mı seni elçi olarak gönderdi?" diye
sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' cevabını verince,
ben: "Seni ne ile peygamber olarak gönderdi?" diye sordum. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Allah'ın birlenmesi,
O'na hiçbir şeyin ortak koşulmaması, putların kırılması, akrabaya iyilik ile
gönderdi'' cevabını verdi. Ben: "Bu saydıkların üzere seninle beraber kim
vardır?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bir hür ile bir köle
-veya bir köle ile bir hür- vardır'' cevabını verdi. Baktım ki Ebu Kuhafe'nin
oğlu Ebu Bekr, bir de Ebu Bekr'in azadlı kölesi Bilal var. Ben: "O halde
sana tabi oluyorum" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bugün buna gücün
yetmez. Ama aile efradına dön. Benim ne zaman muzaffer olduğumu ortaya
çıktığımı işittiğin zaman hemen bana gel'' dedi. Ben böylece Müslüman olarak
aileme döndüm. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret edince ben
haberlerini almaya ve insanlardan onu soruşturmaya başladım. Nihayet Yesrib
halkından yani Medinelilerden birkaç kişi bana geldi. Onlara: "Size gelen
şu Mekkelinin durumu nedir?" diye sorunca, onlar: "Kavmi onu öldürmek
istedi, fakat buna güç yetiremediler. Onlarla onun arasına girildi. Halk
süratle onun yanına vardı" cevabını verdiler. Amr b. Abese der ki:
"Deveme binip
Medine'ye Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gittim ve yanına
girip: "Ey Allah'ın Resulü! Beni tanıyor musun?" diye sordum.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' sen Mekke'de yanıma gelen
değil misin’’? karşılığını verdi. Ben: "Evet" deyip: "Ey
Allah'ın Resulü! Allah'ın sana öğrettiği ve benim bilmediğim şeylerden bana da
öğret" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Sabah namazını
kıldıktan sonra güneş doğup bir veya iki mızrak boyu yükselinceye kadar namazı
kılma. Çünkü güneş, şeytanın iki boynuzu arasından çıkar. İşte kafirler o
zamanda güneşe secde ederler. Sonra namaz kıl. Çünkü namazı ispatlı ve
şahitlidir. Namazı, mızrağın gölgesi dimdik duruncaya kadar kılmaya devam et.
Sonra namaz kılmayı bırak. Çünkü o vakitte, cehennem iyice alevlendirilir.
Gölge (batıya doğru) döndüğü zaman yine namaz kıl. Çünkü namazı ispatlı ve
şahitlidir. Onu, ta ikindiye kadar kılmaya devam et. İkindiyi kıldıktan sonra
namaz kılmayı bırak. güneş batıncaya kadar namaz kılma. Çünkü güneşı şeytanın
iki boynuzu arasından batar. İşte kafirler o zamanda ona secde ederler.'' Ben:
"Ey Allah'ın Peygamberi! Bana abdest almadan bahset" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Sizden biri abdest
suyunu yakınına alır, ağzını çalkalar, burnuna su çekip çıkarırsa suyla beraber
yüzünün, ağzının ve burnunun günahları dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi
yüzünü yıkadığında suyla beraber sakalının etrafından yüzünün günahları düşer.
Sonra dirseklere kadar kollarını yıkar, bunda da suyla birlikte ellerinin
günahları parmaklarının ucundan dökülür. Sonra başına mesh eder, başının
günahları saçının uçlarından suyla birlikte düşer. Sonra topuklara kadar
ayaklarını yıkar, yine ayaklarının günahları suyla beraber parmaklarının
uçlarından dökülür. Sonra kalkıp Allah'a hamd eder, Ona övgüde bulunurı layık
olduğu şekliyle Allah'ı Yüceltirı kalbini sırf Allah için diğer şeylerden
boşaltarak iki rekat namaz kılarsa, namazın sonunda annesinden doğmuş gibi
günahsız olur. ''
Ebu Umame: "Ey Amr
b. Abese! Ne dediğine dikkat et! Sen bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den duydun mu? Bunları yapan kişiye bütün bu saydıkların verilir
mi?" deyince, Amr şöyle karşılık verdi:
"Ey Ebu Umame!
Doğrusu yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, ecelim yaklaştı. Bu haldeyken Allah
ve Resulü adına yalan söylemeye hiçbir ihtiyacım yoktur. Bu sözü, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir defa ya da iki defa veya üç defa değil
tam yedi defa veya daha çok işitmemiş olsaydım, bunu asla rivayet
etmezdim." [Hasen]
Diğer tahric: İbn Mace
(283, 1251, 1364) ve Nesai (1/283) rivayet ettiler.
1459 (2) Amr b, Abese der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Kim Müslüman oldu?"
diye sorduğumda: ''Bir hür, bir de köle,, cevabını verdi. Ben: "Kişinin
diğer saatlere göre Allah'a daha yakın olabileceği bir saat var mı?" diye
sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi:
''Evetl gecenin
sonlarına doğru olan vakittir. Gecenin son yarısında, sabah namazını kı!ıncaya
kadar, dilediğin kadar nafile kıL. güneş doğduktan sonra kalkan gibi olduğu
müddetçe ve parlayıncaya kadar namaz kılmaktan kaçın. Sonra direk kendi gölgesi
üzerine kalkıncaya kadar (güneş gökyüzünün tam tepesinde oluncaya kadar olan
süre içinde) dilediğin kadar nafile kıl. Sonra güneş gökyüzünde batıya doğru
kayıncaya kadar namaz kılmaktan kaçın. Çünkü cehennem gündüzün tam ortasında
tutuşturulur. Bundan sonra ikindi namazını kılıncaya kadar dilediğin kadar
namaz kıl. İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmaktan
vazgeç. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasında batar ve şeytanın iki boynuzu
ortasında doğar. Kul abdest alıp ellerini yıkayınca günahları ellerinden
dökülür. Yüzünü yıkayınca günahları yüzünden dökülür. Kollarını yıkayıp başını
meshedince, günahları kıllarından ve başından dökülür. Ayaklarını yıkayınca,
günahları ayaklarından dökülür. Sonra namaza kalkıp hem yüzüyle, hem kalbiyle
Allah'a yönelirse, namazdan, annesinden doğmuş gibi günahsız olarak
çıkar." Amr b. Abese'ye:
"Bunları Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sen mi duydun?" diye sorulunca:
"Bunları bir veya iki ya da on veya yirmi defa işitmemiş olsaydım
anlatmazdım" cevabını verdi. [Hasen]
1460 (3) Ebu Taybe anlatıyor: Şurahbil b. es-Sımt, Amr b. Abese
es-Sülemi'yi çağırıp şöyle dedi: "Ey İbn Abese! Bana, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bizzat duyduğun, unutmadığm ve içinde yalan
olmayan bir hadis anlatır mısın?" Amr şöyle karşılık verdi: "Evet;
Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum:
''Allah Teala buyurdu
ki: Benim için birbirini sevenlere muhabbetim vacip oldu. Benim için
birbirleriyle dost olanlara muhabbetim vacip oldu. Benim için birbirini ziyaret
edenlere muhabbetim vacip oldu. Benim için birbirleriyle hediyeleşenlere
muhabbetim vacip oldu. Benim için birbirine yardım edenlere muhabbetim vacip
oldu.''
Amr b. Abese anlatmaya
devam ediyor: Resulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
duydum: ''Kim Allah yolunda bir ok atarsa, attığı ok ister isabet etsin, ister
etmesin, Hz. İsmail'in soyundan bir kişiyi azad etmiş gibi sevap alır. Allah
yolunda bir tel saçı ağaran kişinin bu saçı kendisi için bir nur olur. Hangi
.Müslüman bir Müslümanı azad ederse, azad ettiğinin her uzvuna karşılık
kendisinin de bir uzvu Cehennemden azad olur. Hangi Müslüman kadın da Müslüman
bir kadın, azad ederse, azad ettiğinin her uzvuna karşılık kendisinin de bir
uzvu Cehennemden azad olur. Allah, kendi sulbünden büluğa ermemiş üç çocuğu
vefat eden Müslüman erkek veya kadın'a, bu çocukları Cehenneme karşı siper
kılar. Kim namaz için abdest almak için kalkarsa - Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) abdest azalarını ve kaç defa yıkanacaklarını saydı- işlemiş
olduğu her günahtan kurtulur. Namaza kalkınca da Allah onu bir derece
yükseltir. Oturduğu zaman da (günahlarından) arınmış bir şekilde oturur.''
Şurahbil b. es-Sımt:
"Ey İbn Abese! Bu hadisi Resulullah (s.a.v.)'den sen mi duydun?" diye
sorunca, Amr b.Abese şöyle cevap verdi: "Evet. Kendisinden başka ilah
olmayana yemin ederim ki, eğer bu hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir veya iki ya da üç veya dört veya beş ya da altı veya yedi defa
duymamış olsaydım, bunu insanlara anlatıp anlatmamam benim için bu kadar önemli
olmazdı. Vallahi bu hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den kaç
defa duyduğumu hatırlamıyorum." [Hasen]
1461 (4) Şehr b. Havşeb bildiriyor: Mescidde oturup saçlarını
temizleyen Ebu Umame'nin yanına gittiğimizde bize dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu duydum:
''Müslüman abdest aldığı
zaman, kulaklarıyla, gözleriyle, elleriyle ve ayaklarıyla işlediği günahlar yok
olur.'' Ebu Zabye yanımıza gelip bizimle konuştu ve: "Bu size ne
anlattı?" diye sordu. Bize anlattığı hadisi ona zikredince, Ebu Zabye
şöyle dedi: Evet. Amr b. Abese'nin bu hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den zikrettiğini ve şunu ilave ettiğini duydum: Temiz (abdestli) bir
şekilde yattıktan sonra gece kalkarak Allah'ı zikredip ondan dünya ve ahireti
için hayır isteyen hiç kimse yoktur ki, Allah ona dilediğini vermesin.''[Hasen]
Diğer tahric: İbn Mace,
taharet 1/104 (had. no:283)
5- Ebu Umame el-Bahili
(r.a.)
1462 (1) Ebu Ğalib'in bildirdiğine göre Ebu Umame: "Gereği gibi
abdest alınca, bağışlanmış olarak oturursun. Bu şekilde abdest alan kalkıp
namaz kılarsa, bu onun için üstünlük ve sevap olur. Oturursa bağışlanmış
olur" dedi. Bir adam: "Ey Ebu Uname! Sence (abdest alan) kalkıp namaz
kılsa bu, onun için nafile (fazladan ecir) olur mu?" diye sorunca, Ebu
Umame şöyle cevap verdi: "Hayır. Nafile sadece Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e mahsustur. günahlar ve hatalar işlemeye devam ederken nasıl
bu onun için nafile olur. Ancak bu onun için artı fazilet ve ecir olur."
Diğer tahric: Taberani
(8062)
1463 (2) Ebu Ğalib der ki: Ebu Umame’ye nafileyi sorduğumda:
"Nafile Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içindi. Sizin için ise
fazilettir" dedi. [Hasen]
Diğer tahric:
Abdurrezzak 3/71 (4842) rivayet etti.
1464 (3) Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim namaz kılmak maksadıyla abdest almak
için kalkıp ellerini yıkarsa, elinden düşen ilk damlayla günahları dökülür.
Mazmaza ve istinşak yapınca düşen ilk damlayla günahları dilinden ve
dudaklarından dökülür. Yüzünü yıkayınca ise yere düşen ilk damlayla günahları
kulaklarından ve gözlerinden dökülür. Kollarını dirseklerine, ayaklarını da
topuklarına kadar yıkayınca da bütün günahlarından annesinden doğduğu günkü
gibi tertemiz olup kurtulur. Kalkıp namaz kılınca da Allah onun derecesini
yükseltir. Oturunca da günahsız bir şekilde oturur.''[Hasen]
Diğer tahric: Taberani
M. el-Evsat (4394) rivayet etti.
1465 (4) Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Müslüman abdest alınca günahları kulaklarından, gözlerinden,
ellerinden ve ayaklarından çıkıp dökülür. Oturunca da bağışlanmış olarak
oturur'' buyurmuştur. [Hasen]
1466 (5) Ebu Müslim der ki: Mescidde saçlarını temizleyip bitleri
çakıllarla gömen Ebu Umame'nin yanına gidip şöyle dedim: "Ey Ebu Umame!
Bir adam senin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu
naklettiğini söyledi:
''Kim güzelce abdest
alır, ellerini, yüzünü yıkar, başını ve kulaklarını mesheder, sonra kalkıp farz
namazı kılarsa, Allah, bu kişinin o gün yürüyerek, elleriyle
tutarak,kulaklarıyla dinleyerek, gözleriyle bakarak ve içinden kötülüğü
geçirerek işlediği günahları affeder.''
Bunun üzerine Ebu Umame:
"Vallahi! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bunu sayamayacağım
kadar çok duydum" dedi. [Hasen]
Diğer tahric: Taberani
(8032) rivayet etti.
1467 (6) Ebu Umame der ki: Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sadece yedi defa -Ebu Said rivayetinde: "Dokuz defa" ibaresi
yer almıştır- duymuş olmasaydım size anlatmazdım. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Kişi kendisine emredildiği şekilde abdest alırsa, günahları
kulaklarından, gözlerinden, ellerinden ve ayaklarından dökülüp yok olur''
buyurdu. [Hasen]
Diğer tahric: Taberani
(7566) rivayet etti. , ,
1468 (7) Ebu Umame der ki: Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'dan sadece yedi defa duymuş olmasaydım size anlatmazdım. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi kendisine emredildiği şekilde abdest
alırsa, günahları kulaklarından, gözlerinden, ellerinden ve ayaklarından
dökülüp yok olur'' buyurdu. [Hasen]
1469 (8) Ashab-ı Kira.mdan Ebu Umame Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in şöyle buyurduğunu nakleder: ''Abdest almak önceki günahları siler.
Sonra kıldığı namaz nafile (fazladan sevap) olur. '' Ebu Umame'ye: "Sen
bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylediğini duydun mu?"
diye sorulunca: "Evet. Bir, iki, üç, dört, beş defadan daha çok
duydum" cevabını verdi. [Hasen]
1470 (9) Ebu Ğalib er-Rasibi'nin bildirdiğine göre kendisi Ebu Umame
ile karşılaşınca ona bazı şeyler sordu. Bunun üzerine Ebu Umame Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu duyduğunu söyledi: ''Namaz
için okunan ezanı duyunca kalkıp abdest alan Müslüman kul'un avucuna değen ilk
su damlasıyla günahları bağışlanır. Abdestini bitirinceye kadar da (vücuduna
dokunan) o damlaların sayısınca geçmiş günahları bağışlanır. Sonra namaza
kalkar ve bu onun için fazladan sevap olur.''
Ebu Ğalib der ki: Ebu
Umame'ye: "Sen bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den duydun
mu?" diye sorduğumda: "Evet. Onu hak, müjdeci ve uyarıcı olarak
gönderene yemin ederim ki, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz,
on defadan daha çok duydum" deyip ellerini çırptı. [Hasen]
1471 (10) Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Müslüman bir kul, namaz vakti gelince kalkıp
güzelce abdest alır ve güzelce namaz kılarsa, Allah, bu namazla önceki namaz
arasındaki günahlarını bağışlar. Sonra farz olan namaz vakti gelince bu namazı
da güzelce kılarsa, yine bu namazla önceki namaz arasında işlenen günahları
bağışlanır. Sonra farz olan başka bir namazın vakti gelip bu namazı da güzelce
kılarsa, yine bu namazla önceki namaz arasında işlenen günahları
bağışlanır.''[zayıf]
1472 (11) Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Abdest, daha önce işlenen günahları siler.
Sonra kılınan namaz da fazladan sevap olur.'' Ebu Umame'ye: "Sen bunu
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den duydun mu?" diye sorulunca:
"Evet. Bir, iki, üç, dört, beş defadan daha çok duydum" cevabını
verdi. [Sahih]
6- Abdullah
es-Sunabihi (r.a.)
1473 (1) Ebu Abdullah es-Sunabihi'nin bildirdiğine göre Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ''Abdest alan, ağzını çalkalayıp
ve burnuna su verip sümkürünce, günahları ağzından ve burnundan dökülür. Yüzünü
yıkayanın günahları da kirpiklerinden dökülür. Ellerini yıkayanın günahları da
tırnaklarından -veya tırnak altlarından- dökülür. Başını ve kulaklarını
meshedenin günahları da günahları başından veya kulaklarındaki kıllardan
dökülür. Ayaklarını yıkayanın günahları tırnaklarından -veya tırnak altlarından-
dökülür. Sonra mescide attığı adımlar onun için fazladan sevap olur.''[Sahih]
1474 (2) Ebu Abdullah es-Sunabihi'den Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in: ''Mazmaza ve istinşak yapınca, günahları ağzından ve burnundan
dökülür ... '' ifadesiyle başlayan aynı manada bir rivayette bulunulmuştur.
[Sahih]
1475 (3) Ebu Abdullah es-Sunabihi'nin bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kul abdest alıp, ağzına su verip
çalkalayınca yapınca, burnuyla işlediği günahları dökülür. Yüzünü yıkayınca
yüzüyle işlediği günahları kirpiklerinden dökülür. Ellerini yıkayınca elleriyle
işlediği günahları tırnak altlarından dökülür. Başını meshedince başıyla
işlediği günahları kulaklarından dökülür. Ayaklarmı yıkayınca, ayaklarıyla
işlediği günahları ayak tırnak altlarından dökülür. Sonra mescide attığı
adımlar onun için fazladan sevap olur.''[Sahih]
7- Hz. Osman
(radiyallahu anh)
1476 (1) Humran bildiriyor: Hz. Osman taşlıkta (Medine'de, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Mescid'i ile çarşı arasında, taş döşenmiş bir
yerde) abdest aldıktan sonra şöyle dedi:
Size öyle bir şey
anlatacağım ki, eğer Allah'ın Kitab'ındaki bir ayet (Hud 114) olmasaydı
anlatmazdım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu
duydum: "Kim güzelce abdest aldıktan sonra girip namaz kılarsa, diğer
namaza kadar olan günahları bağışlanır''[Sahih]
Diğer tahric: Malik
(1/30), Buhari (160), Müslim (227) ve Nesai (1/91) rivayet ettiler.
1524 (1)’de tekrar
edilecektir.
1477 (2) Hz. Osman, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle
buyurduğunu nakleder: "Kim Allah'ın emrettiği şekilde güzelce abdest
alırsa, farz olan namazları ikisi arasında işlenen günahlara keffaret olur.''[Sahih]
1478 (3) Humran b. Eban'ın bildirdiğine göre Hz. Osman su isteyip
abdest aldı, mazmaza ve istinşak yaptıktan sonra yüzünü üç defa, kollarını üçer
defa yıkadı ve başıyla ayağının üstünü meshettikten sonra gülerek
arkadaşlarına:
"Neden güldüğümü
sormayacak mısınız?" diye sordu. Onlar: "Neden güldün ey mu'minlerin
emiri?" karşılığını verince, Hz. Osman şöyle dedi:
"Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) buraya yakın bir yerde su isteyip, tıpkı benim
yaptığım gibi abdest aldıktan sonra gülerek: "Neden güldüğümü sormayacak
mısınız?" diye sordu. Sahabe: "Neden güldün ey Allah'ın Resulü?"
deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kul,
abdest için su isteyip yüzünü yıkayınca, Allah, bu kişinin yüzüyle işlediği
bütün günahları siler. Kollarını yıkayınca da aynı şey olur. Başını meshedince
de aynı şey olur. Ayaklarını da temizleyince aynı şey olur.''[Sahih]
Heysemi:,
Mecmu'z-zevaid'de (1/224) irad edip, "Sahih'te muhtasar olarak
geçmiştir" dedi.
1479 (4) Humran b. Eban der ki: Osman b. Affan'ın abdest aldığını
gördüm. Ellerine üç defa su döküp yıkadı, sonra ağzını çalkalayarak burnuna su
çekti ve yüzünü üç defa yıkadı. Sonra sağ kolunu dirseğine kadar üç defa
yıkadı. Sol kolunu de aynı şekilde yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra sağ
ayağını üç defa yıkadı. Sol ayağını da aynı şekilde yıkadı. Sonra şöyle dedi:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in benim yaptığım gibi abdest aldıktan
sonra şöyle dediğini gördüm: ''Kim benim abdestime benzer bir abdest alır,
sonra da iki rekat namaz kılar, namazda iken nefsine hiçbir vesvese getirmezse,
geçmiş günahları bağışlanır.''[Sahih]
Diğer tahric: Buhari:
(1934), Ebu Davud (106) ve Nesai: (1/64) rivayet ettiler.
1715 (4)'te tekrar
edecektir.
1480 (5) Hz. Osman'ın azatlısı Humran, Hz. Osman'ın (abdest almak
için) su istediğini söyleyip mana olarak aynı rivayette bulundu. [Hasen]
1481 (6) Humran b. Eban der ki: Hz. Osman'ın abdest aldığını gördüm:
ellerine su döküp üç defa yıkadı. Sonra ağzını çalkalayarak burnuna su çekti. Sonra
yüzünü üç defa yıkadı. Sonra sağ kolunu dirseğine kadar üç defa yıkadı. Sol
kolunu de aynı şekilde yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra sağ ayağını üç defa
yıkadı. Sol ayağını da aynı şekilde yıkadı. Sonra şöyle dedi: Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in benim yaptığım gibi abdest aldıktan sonra
şöyle dediğini gördüm: ''Kim benim abdestime benzer bir abdest alır, sonra da
iki rekat namaz kılar, namazda iken içine hiçbir vesvese getirmezse, geçmiş
günahları bağışlanır.''[Sahih]
1715 (1)'de tekrar
edecektir.
1482 (7) Osman b. Affan'ın azatlısı Humran b. Eban: "mu'minlerin
emiri Osman'ın abdest aldığını gördüm. Ellerine üç defa su döktü, sonra üç defa
burnuna su çekip sümkürdü ve üç defa ağzını çalkaladı" deyip Ma'mer'in
rivayeti gibi bir rivayette bulundu. [Sahih]
1483 (8) Humran b. Eban anlatıyor: Osman b. Affan'ın yanındaydık. Hz.
Osman su isteyip abdest aldıktan sonra tebessüm edip: "Neden güldüğümü
biliyor musunuz?" deyip şöyle devam etti: Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) benim yaptığım gibi abdest aldı, sonra tebessüm ederek: "Neden
güldüğümü biliyor musunuz?" diye sordu. Biz: "Allah ve Resulü daha
iyi bilir" karşılığını verince Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle
buyurdu: "Kul, güzelce abdest alıp namaza durarak güzelce namaz kılınca,
namazından, annesinden doğmuş gibi günahsız bir şekilde çıkar.''[Sahih]
Diğer tahric: Bezzar
(435) rivayet etti.
1484 (9) Humran b. Eban anlatıyor: Halkın oturma yerlerinde Hz.
Osman'ın yanına gittiğimde güzelce abdest aldıktan sonra şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in burada güzelce abdest
aldığını, sonra şöyle buyurduğunu duydum: ''Kim benim şu abdest alışım gibi
abdest alır, sonra mescide gelip ve iki rekat namaz kılarsa, geçmiş günahları
bağışlanır.'' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '' (Böyle yapmakla)
günahlarınızın bağışlanacağını düşünerek amel yapmayı terk etmeyin'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(6433) ve Müslim (226) rivayet ettiler.
1485 (10) Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim abdestini güzelce alırsa o kimsenin
günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar.''[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1/85) rivayet etti.
1486 (11) Humran der ki: Hz. Osman halkın oturma yerlerinde otururken,
abdest almak için su istedikten sonra şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in oturduğum bu yerde abdest aldığını ve sonra şöyle buyurduğunu
duydum: ''Kim şu abdestim gibi alır, sonra kalkıp iki rekat namaz kılarsa,
geçmiş günahları bağışlanır.'' Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''
(Böyle yapmakla) günahlarınızın bağışlanacağını düşünerek amel yapmayı terk
etmeyin'' buyurdu. [Sahih]
1487 (12) Hz. Osman'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kim güzelce abdest alır, farz bir namazı kılmak
için (mescide gitmek üzere) yürüyüp orada kılarsa, geçmiş günahları
bağışlanır.''[Sahih]
Diğer tahric: Nesai
(2/111) rivayet etti.
1488 (13) Humran anlatıyor: Hz. Osman, Müslüman olduktan sonra her gün
yıkanırdı. Bir gün namaz kılması için abdest suyu hazırladım. Abdest alınca:
"Size Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den duyduğum bir hadisi
anlatmak istedim" dedikten sonra: "Size anlatmamanın daha uygun
olduğu görüşündeyim" dedi. Hakem b. Ebi'l-As: "Ey mu'minlerin emiri!
Eğer bahsedeceğin şey hayırlı bir şeyse onu yaparız. Kötü bir şeyse ondan
sakınırız" deyince Hz. Osman şöyle dedi: "O halde size anlatacağım.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu (aldığım) abdest gibi bir abdest
aldıktan sonra şöyle buyurdu: ''Kim bu şekilde güzelce abdest alır, kalkıp rüku
ve secdesine dikkat ederek namaz kılarsa, büyük günahlardan sakındığı müddetçe,
bu namaz önceki namazla aralarında işlediği günahlarına kefaret olur.''[Sahih]
Diğer tahric: Bezzar
(427-8) rivayet etti.
1489 (14) İkrime b. Halid'in Medine halkından bir adamdan bildirdiğine
göre müezzin ikindi namazı için ezan okuyunca Hz. Osman abdest almak için su
istedikten sonra dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu duydum: ''Kim emredildiği gibi temizlenirse (abdest alırsa) ve
emredildiği gibi namaz kılarsa günahları bağışlanır. '' Hz. Osman sahabeden
dört kişinin bu hadisi Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in söylediğine
şahit olduğunu söyleyince, bu dört sahabe buna şahitlik ettiler. [zayıf]
Diğer tahric: Taberani
(149) rivayet etti.
1490 (15) Osman b. Affan'ın azatlısı Humran b. Eban der ki: Hz.
Osman'ın abdest almak için Mescid'in kapısında su istediğini gördüm. Ellerini
yıkadıktan sonra ağzını çalkalayarak burnuna su çekti. Sonra yüzünü üç defa
yıkadı. Sonra kollarını üç defa dirseklerine kadar yıkadı. Sonra başını
meshedip ellerinin arka kısmıyla kulaklarının ardını meshetti. Sonra sakalını sıvazladı.
Sonra ayaklarını üç defa topuklarına kadar yıkadı. Sonra kalkıp iki rekat namaz
kıldı. Sonra şöyle dedi: Sizin için, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in aldığını gördüğüm gibi abdest aldım. Sonra onun kıldığı gibi iki
rekat namaz kıldım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldıktan sonra
şöyle buyurdu: "Benim aldığım gibi abdest alıp namazda iken içine hiçbir
vesvese getirmezse, önceki günkü namazıyla bu namazı arasmdaki günahları
bağışlanır.''[Hasen]
1491 (16) Osman b. Affan'ın azatlısı Humran der ki: Hz. Osman halkın
oturma yerlerinde abdest alıp azalarını üçer defa yıkadı ve dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu duydum: Kim bu abdestim gibi
abdest alır, sonra namaz kılmak için kalkarsa günahları dökülür'' yani,
günahları yüzünden, ellerinden, ayaklarından ve başından dökülür. [Sahih]
1492 (17) Ebu Sahra Cami b. Şeddad der ki: Humran b. Eban'ın, Basra
mescidinde Ebu Burde'ye şöyle dediğini duydum. Bu sırada ben de yanında durmuştum:
Osman b. Affan, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Kim, Allah'ın
emrettiği gibi abdest alırsa, beş vakit namaz, aralarında işlenen günahlara
kefarettir'' şöyle buyurduğunu söyledi. [Sahih]
2697 (2)'de tekrar
edecektir.
1493 (18) Humran b. Eban, mescidde (vali) Ebu Burde'ye, Osman b.
Affan'dan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu
nakletti: ''Kim, Allah'ın emrettiği gibi abdest alırsa, beş vakti namaz,
aralarında işlenen günahlara kefarettir.''[Sahih]
2698 (3)'te tekrar
edecektir.
1494 (19) Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Kim güzelce abdest alır, farz namaz için yürüyüp (mescide
giderek) kılarsa, günahı bağışlanır'' buyurdu. [Sahih]
1495 (20) Hz. Osman'ın azatlısı Haris der ki: Bir gün Hz. Osman
oturunca biz de yanında oturduk. Müezzin gelince, Hz. Osman ondan su istedi -
zannedersem kapta bir müd miktarı su vardı- Osman abdest aldıktan sonra dedi
ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bu abdestim gibi abdest alıp
şöyle buyurduğunu gördüm: ''Kim bu abdestim gibi abdest alır, sonra kalkıp öğle
namazını kılarsa, sabah namazıyla öğle namazı arasındaki günahları bağışlanır.
Sonra ikindi namazını kılarsa, öğle namazı ile ikindi namazı arasında işlediği
günahları bağışlanır. Sonra akşam namazını kılarsa, akşam ile yatsı namazı
namazı arasında işlediği günahları bağışlanır. Sonra yatsı namazını kılarsa,
yatsı ile akşam namazı arasında işlediği günahları bağışlanır. Sonra gecesini
uyuyarak geçirip sabah namazı vakti kalkarak abdest alıp, sabah namazını
kılarsa, sabah ile yatsı arasında işlediği günahları bağışlanır. Bunlar (vakit
namazları) günahları yok eden iyiliklerdir. ''
Hz. Osman'a: "İ
yiliklerden kasıt bunlarsa, baki kalacak yararlı işler, hangileridir?"
diye sorulunca: "Bunlar, La ilahe illallah, Sübhanallah, Elhamdulillah,
Allahu Ekber, Ve la havle vela kuvvete illa billah, sözleridir" cevabını
verdi. [Sahih]
Heysemi (16850) der ki:
"Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet ettiler. Ahmed'in, Osman'ın azatlısı
Haris b. Abd dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. O da güvenilirdir."
8- Ukbe b. Amir (r.a.)
1496 (1) Ukbe b. Amir der ki: Bu gün sadece Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in söylediği şeyi söyleyeceğim. Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem): ''Kim söylemediğim şeyi benim adıma söylerse Cehennemdeki yerini
hazırlasın'' buyurdu. [Hasen]
Heysemi (2/264) hadisin
hasen olduğunu söyledi.
1497 (2) Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ''Ümmetimden iki kişi vardır ki bunlardan biri
gece kalkarak kendini abdest almaya zorlar, fakat üzerinde bazı düğümler
(günahlar) vardır. Sonra bu kişi abdest alır, eline abdest aldırdığında bir
düğüm çözülür. Yüzüne abdest aldırdığında bir düğüm çözülür. Başını
meshettiğinde bir düğüm çözülür. Ayaklarına abdest aldırdığmda bir düğüm
çözülür ve Allah perde arkasındakilere: «Şu kuluma bakın. Nefsini terbiye
ediyor. Kulum benden ne dilerse, o kendisine verilecektir» buyurur.''[Sahih]
Heysemi (2/264) hadisin
hasen olduğunu söyledi.
9- Ebu Hureyre (r.a.)
1498 (1) Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ''Müslüman -veya mu'min- kul abdest alırken
yüzünü yıkadığı sırada gözleriyle işlediği günahlar abdest suyu veya suyunun
son damlasıyla dökülür gider. Ellerini yıkadığında elleriyle işlediği günahlar
abdest suyu veya suyunun son damlasıyla dökülür. Öyle kii kişi eliyle işlediği
tüm günahlarından arınır ve tertemiz olur.''[Sahih]
Diğer tahric: Malik,
Muvatta (sh. 32) ve Müslim (1/85) rivayet ettiler.