MÜSNED-İ HANBEL

TAHARE / SULAR

 

2- Su Olmadığında Şırayla Abdest Almanın Hükmü

 

1. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)

 

874 (1) Abdullah b. Mes'ud bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in cinlerle görüştüğü gecede ben de yanındaydım. Nebimiz (s.a.v.) bana:

 

''Ey Abdullah! (Abdest için) suyun var mı?'' diye sorunca, ben: "Yanımda sadece bir kap şıra var" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''O zaman bana dök, buyurdu ve şırayla abdest aldı. Sonra: ''Ey Abdullah b. Mes'ud! Bu hem bir içecektir, hem de temiz ve temizleyicidir'' buyurdu. [Hasen]

 

Diğer tahric: İbn Abbas'tan İbn Mace (1/79)

 

 

 

875 (2) İbn Mes'ud der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in cinlerle görüştüğü gecede ben de yanındaydım. Bir ara bana:

 

"Yanında su var mı’’? diye sorunca, ben: "Yok" dedim. ''Bu mataradaki ne?'' diye sorunca, ben: "Şıra" dedim. Allah Resulü (s.a.v.): ''Göstersene! (Şıra'nın) hurması da suyu da temizdir'' buyurdu ve onunla abdest alıp namaz kıldı. [zayıf]

 

Diğer tahric: İbn Adiy (7/2746)

 

24557 (3)'te tekrar edecektir.

 

 

 

876 (3) İbn Mes'ud der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in cinlerle görüştüğü gecede cinler oradan ayrılınca onlardan iki kişi kaldı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Sabah namazını seninle birlikte kılalım" dediler. Nebimiz (s.a.v.) bana:

 

''(Abdest için) suyun var mı?'' diye sorunca, ben: "Yanımda su yok, ama bir matara şıra var" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''(Şıra'nın) hurması da, suyu da temizdir'' buyurdu ve onunla abdest aldı. [zayıf]

 

Diğer tahric: Abdurrezzak (693) ve Beyhaki (1/9)

 

 

 

877 (4) İbn Mes'ud der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana:

 

''Abdest için suyun var mı?’’ diye sorunca, ben: "Yok" dedim. ''Bu mataradaki ne?'' diye sorunca, ben: "Şıra" dedim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Göstersene! (Şıra'nın) hurması da suyu da temizdir'' buyurdu ve onunla abdest alıp namaz kıldı. [zayıf]

 

 

 

878 (5) İbn Mes'ud bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), cinlerle görüştüğü gece beni bir yerde durdurup etrafıma bir çizgi çizdi ve: ''Sakın yerinden ayrılma’’ buyurdu. Gelen cinler siyah hurma ağaçlarını andırıyorlardı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara Allah'ın Kitab'ını okudu. Zencileri (veya Sudanlıları) gördüğünde de: ''O cinlere çok benziyorlar'' buyururdu. O gece Nebimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bana:

 

''(Abdest için) suyun var mı?'' diye sorunca, ben: "Yok" dedim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Şıran var mı ?'' diye sorunca, ben: "Var" dedim. Bunun üzerine şırayla abdest aldı. [Sahih]

 

Diğer tahric: Darakutni, Sünen'de (1/28)

 

 

 

879 (6) Abdullah b. Mes'ud anlatıyor: Mekke'de Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte birkaç kişiydik. Bir ara: ''İçinizden kalbinde zerre kadar hilesi bulunmayan bir kişi benimle gelsin'' buyurdu. Bunun üzerine ben kalktım ve içinde su olduğunu düşündüğüm matarayı da yanıma aldım. Nebi (s.a.v.) ile birlikte yola düştük. Mekke'nin en üst taraflarına geldiğimizde bir araya toplanmış karartılar gördüm. Resulullah (s.a.v.) bana bir çizgi çizdi ve:

 

''Ben geri gelene kadar burada dur!'' buyurdu. Ben orada dururken Nebi (s.a.v.) o karartıların yanına gitti. Durduğum yerden Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında toplandıklarını görebiliyordum.

 

Nebi (s.a.v.) gece boyu onlarla birlikte oturdu. Şafak sökerken de yanıma geldi. ''Ey İbn Mes'ud! Hala duruyor musun?'' diye sorunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ben geri gelene kadar burada durmamı söylemedin mi?" karşılığını verdim. Sonra bana: ''Abdest için suyun var mı?'' diye sorunca, ben: "Evet, var" dedim. Matarayı açtım, ama su yerine şıra çıktı. "Ey Allah'ın Resulü! Matarayı aldığımda içinde su olduğunu sanıyordum, ancak şıra çıktı" dediğimde, Allah Resulü (s.a.v.):

 

''(Şıra'nın) hurması da, suyu da temizdir'' buyurdu ve şırayla abdest aldı. Namaz için kalktığında ise onlardan iki adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Namazımızda bize imamlık yapmanı istiyoruz" dediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları arkasında durdurdu ve bize sabah namazını bu şekilde kıldırdı.

 

Namazı bitirince: "Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimdi?" diye sordum. Allah Resulü (s.a.v.): ''Onlar Nasibin'li cinlerdi. Bazı konularda aralarında davalaşmak için yanıma gelmişlerdi. Azık da istediklerinde onlara azık verdim'' buyurdu. Ona: "Yanında onlara azık olarak verdiğinden bir şeyler var mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (s.a.v.): ''Azık olarak tezek verdim. Onlar dışkıyı arpa olarak, kemikleri de etli bir şekilde görürler'' karşılığını verdi. Bundan dolayı da Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tezek veya kemik ile taharetlenmeyi yasakladı. [zayıf]

 

Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (8/313, 314) zikretmiş: "Ebu Davud ve başkaları kısa bir metinle rivayet ettiler" demiştir.

 

1328 (9)'da tekrar edecektir.

 

 

SONRAKİ