musannef

Abdurrezzak

KİTABU’L-CAMİ Ma’mer b. Raşid el-Ezdi

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İsimler ve Künyeler

 

19849- Zühri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamın Hubab olan ismini Abdullah olarak değiştirdi ve: "Hubab şeytanın isimlerinden biridir" buyurdu.

 

19850- Ma'mer der ki: Hammad b. Ebi Süleyman'a: "Kişinin Cebrail veya Mikail gibi isimler koyması hakkında ne dersin?" diye sorduğumda: "Bir sakıncası yoktur" cevabını verdi.

 

19851 - ibnu'I-Müseyyeb, babasından bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), babama: "Adın ne?" diye sorunca, babam: "Hazn (=hüzün, keder)" karşılığını verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilakis senin adın Sehl (= ferahlık / kolaylık) olsun" buyurunca, babam: "Babamın bana koyduğu bir ismi değiştirmem!" karşılığını verdi.

 

ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Bundan (dedemin bu tavrından) dolayıdır ki keder üzerimizden hiç eksik olmamıştır."

 

Tahric: Farklı kanallarla Buhari (10/436) ve Ebu Davud (4956) rivayet ettiler.

 

 

 

19852- Zühri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Safvan b. Umeyye'ye henüz bir müşrik iken: "Yanıma in ey Ebu Vehb!" buyurmak suretiyle ona Ebu Vehb künyesini taktı.

 

 

 

19853- Yahya b. Ebi Kesır bildiriyor: Hz. Osman, bir Hıristiyan olan Furafisa el-Hanefi'ye: "Ey Ebu Hassan! ilk önce bizim bundan sakınmamız" gerekir" diyerek ona Ebu Hassan künyesini taktı.

 

 

 

19854- ikrime bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir adam başka birine: "Ey Murre (=ey acı)! Kalk ve şu deveyi sağ!" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yerine otur ey Murre'" buyurdu. Adam bir daha: Ey Murre! Kalk ve şu deveyi sağ!" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sanki bu ismi beğenmemiş gibi yine: "Yerine otur ey Murre!" buyurdu.

 

 

 

19855- İbn Sırın der ki: Ömer b. el-Hattab'a, (evanan-ı beh adında bir liderden bir mektup geldi. Hz. Ömer ona bir cevap yazmak istedi ve: "Bunun adının anlamını bana tercüme edin" dedi. Ona: "Arapça'da bu isim gençlerin en iyisi anlamına geliyor" karşılığı verilince, Hz. Ömer şöyle dedi: "isimler içinde bazıları var ki bunların kullanılmaması lazımdır. ''Allah'ın kulu ve müminlerin emiri Ömer'den gençlerin en kötüsüne ... '' şeklinde yazın."

 

 

 

19856- Zühri der ki: "Hz. Ömer'in bir oğlu ''Ebu isa'' künyesini kullanmak istedi, ancak Ömer bunu kullanmamasını söyledL"

 

 

 

19857- Eyyub de Nafi’den aynısını şu eklemeyle rivayet eder: "Hz. Ömer ona: "isa'nın babası yoktur" dedi."

 

 

 

19858- Hişam b. Urve, babasından bildirir: Hz. Aişe: "Ya Resulallah! Benim dışımda bütün eşlerinin bir künyesi var" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen de Ümmü Abdillah künyesini kullan" buyurdu. Bundan dolayı hiç çocuğu olmamasına rağmen Hz. Aişe ölene dek Ümmü Abdillah künyesi ile çağrılırdı. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Buhari, el-Edebü'l-Müfred'de (s. 124); Ebu Davud (4970), Hişam kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

19859- Ömer b. el-Hattab der ki: "Hakem veya Ebu'l-Hakem isimlerini kullanmayın. Zira Hakem, Yüce Allah'tır. Yol için de sikketun ismini kullamayın."

 

Tahric: Buharl, el-Edebü'l-Müfred'de (s. 119), Ham b. Yezid kanalıyla başka bir lafızla merfu olarak rivayet etti.

 

 

 

19860- Ma'mer'in bildirdiğine göre Kufe ahalisinden bir adam: "Yüce Allah'ın en sevmediği isimler, Malik ve Ebu Malik isimleridir" demiştir.

 

 

 

19861- Zühri der ki: Adamın biri oğluna Velid ismini koymak isteyince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ismi koymamasını söyledi ve: "Zira Velid adında bir adam çıkacak ve Firavun'un kavmine yaptığını bu adam ümmetime yapacaktır" buyurdu.

 

 

 

19862- Hişam b. Urve, babasından bildirir: Bakiyyetu'd-Dalale (= Dalalet Kalıntısı) adında bir mekan vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ismi Bakiyyetu'l-Hüda (=Hidayet Kalıntısı) olarak değiştirdi. Yine bir defasında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşılaştığı bir topluluğa: "Siz kimsiniz?" diye sordu. Onlar: "Benu Gayye (=sapkın yolun çocukları) oğulları" dediklerinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara doğru yolun çocukları anlamına gelen

Benu Rişde adını taktı.

 

 

 

19863- İbn Sirin bildiriyor: "Abdurrahman b. Avf'ın Cahiliye'de iken adı Abdulka'be (=Kabe'nin kulu) idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona sonradan Abdurrahman ismini verdi. Hz. Ebu Bekr'in de önceki adı Atik b. Osman idi."

 

 

 

19864- ibnu'I-Müseyyeb der ki: Hz. Ömer, yanına gelen bir adama:

"Adın ne?" diye sordu. Adam: "Cemre (=kor ateşi)" dedi. Hz. Ömer: "Kimin oğlusun?" diye sorunca, adam: "Şihab'ın (=ateş alevinin) oğluyum" dedi. Hz. Ömer: "Kimlerdensin?" diye sorunca, adam: "Huraka (yanık)lardan" dedi. Hz. Ömer: "Nerede ikamet ediyorsun?" diye sorunca, adam:

 

"Harratu'n-Nar'da (=Ateş karataşlığında)" dedi. Hz. Ömer: "Hangisinde?" diye sorunca, adam: "Zat-u Leza'da (=Ateşli olanında)" karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer ona: "O zaman mahallen yanıp kül olmadan onlara yetiş!" dedi. 

 

Tahric: Malik, Muvatta'da ve Ebu'l-Kasım b. Bişran, "Musa b. Ukbe-İbn Ömer" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

19865- Ömer b. el-Hattab: "Beğendiği isimlerle onu çağırması, meclislerde yanaşıp ona yer vermesi ve karşılaştığında onu selamlaması kişinin kişiye olan sevgisini arttırır" dedi. 

 

Tahric: İbnu'l-Mübarek, Zühd (s. 119), "Şerik-Ömer" kanalıyla rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ismi ve Künyesi