musannef

Abdurrezzak

KİTABU’L-CAMİ Ma’mer b. Raşid el-Ezdi

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hayvan ... Çeken Koku ile Kalma'nın Riski

 

Et Kokusu ve Cahiliye Ahalisi ile Övünmek

 

20939- Ubeydullah b. Abdillah der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Elinde et kokusu olup ta yatan kişinin başına bir şey gelirse, kendi şahsından başkasını kınamasın" buyurdu.

 

 

 

20940- Abdulkerim el-Cezeri der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kişide et kokusu alınca ona: "Et kokusunu gidermek için ellerini yıkadın mı?" diye sordu.

 

Tahric: Tirmizi, Ebu Hureyre' den; İbn Mace, Fatima'dan ve Taberani, Ebu Said hadisinden rivayet ettiler.

 

 

 

20941- ikrime der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cahiliyeden olan atalarınızla övünmeyin. Vallahi, burnuyla pislik yuvarlayan bok böceği onlardan daha hayırlıdır. Onların durumu bir ev yapıp da sonra yemek yapan ve insanları yemeğe davet eden krala benzer. Bir kral üzerinde eski giysiler olan birini gönderdi ve bu kişi yemek yenilen yere girdi. Oradaki görevliler onu iterek: ''Git!'' demeye başladılar. Adam: ''Siz bu yemeği insanların yemesi için yapmadınız mı?'' diye sorunca: ''Evet. ancak senin gibileri bundan yiyemez. Kralm yemeğinden iyi kişiler yer'' dediler. Bunun üzerine adam geri dönüp güzel giysiler giyinerek tekrar geldi ve içeri girmedi. Onlar da kendisini içeri girmesi için zorlamaya -veya- dışarı çıkıp onu davet etmeye başladılar. Ancak adam içeri girmeyi kabul etmeyince: ''Eğer kral senin buradan geçtiğini ve yemekten yemediğini öğrenirse başımızı keser'' demeye başladılar. Bunun üzerine adam içeri girip giysisini yemeğe batırmaya başladi. Atalarınız da işte böyledir."

 

Tahric: Ebu Davud et-Tayalisi, MÜsned'inde, İbn Abbas hadisinden ve farklı kanallarla Tirmizi (4/382) rivayet ettiler.

 

 

 

20942- Katade ve Ali b. Zeyd b. Cudan anlatıyorlar: Sa'd b. Ebi Vakkas ve Selman el-Farisi arasında bir mesele vardı. Sa'd bir mecliste iken: "Ey filan! Nesebini say" dedi ve bu kişi nesebini saydı. Sonra diğerine, sonra da diğerine nesebini saymasını söyledi ve nihayet sıra Selman'a geldi. Ona:

 

"Nesebini say ey Selman!" deyince, Selman: "Benim islam'da bir babam olduğunu bilmiyorum. Ben, islam'ın oğlu Selman'ım" karşılığını verdi ve bu sözü Hz. Ömer'e ulaştı.

Sonra Hz. Ömer, Sa'd ile karşılaşınca ona: "Nesebini say ey Sa'd!" dedi.

Sa'd: "Seni Allah için şahit tutuyorum (nesebimi sen biliyorsun) ey müminlerin emiri!" karşılığını verdi. Sanki Sa'd, Hz. Ömer'in niçin öyle dediğini biliyordu. Hz. Ömer nesebini saymadan onu bırakmadı. Sonra diğerlerine neseblerini sordu ve sıra Selman'a gelince: "Nesebini say ey Selman!" dedi. Bunun üzerine Selman: "Alah bana islam'a girmeyi nasib etti. Ben islam'ın oğlu Selman'ım" karşılığını verdi.

Hz. Ömer şöyle dedi: "Kureyş ahalisi, (babam) Hattab'ın Cahiliye zamanında en güçlüleri olduğunu bilir. Ben, islam'ın oğlu Ömer'im ve Selman'ın kardeşiyim. Vallahi eğer şu olmasaydı seni bütün şehirler işitecek bir şekilde cezalandırırdım. Bir kişinin cahiliyetten dokuzuncu dedeye kadar nesebini saydığını ve kendisinin onuncu olarak hepsinin Cehennemde olduğunu bilmiyor musun -veya: işitmedin mi?" dedi- Bir kişi islam'da nesebini sadece birine dayandırdı ve onunla birlikte Cennette oldu."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Birini Karşılamak