musannef Abdurrezzak |
KİTABU’L-CAMİ Ma’mer
b. Raşid el-Ezdi |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Cehennem Ahalisinin
Sıfatları
20891- Humeyd b. Hilal
adını söylediği bir kişiden bildiriyor: Utbe b.
Gazvan, Basra'da hutbe verip
şöyle dedi: "Bilmiş olun ki dünya, sonu geldiğini ilan etmiş olup arkasını
dönüp kaçmaktadır. Onda, kabın dibinde kalan suyun yere dökülme zamanı kadar
bir zaman kalmıştır. Siz dünyadayken ebedi olan bir diyara intikal edeceksiniz.
Bu sebeple hayırlı amelinizle birlikte oraya intikal edin. Bilmiş olun ki, bize
ulaşana göre Cehennemin kıyısından bir taş bırakıldığı zaman yetmiş yıl boyunca
havalanır ve ancak dibine ulaşır.
Allah adına yemin ederim
ki o dolacaktır. Şaşırdınız mı? Bilmiş olun ki, cennetin kapısının iki kanadı
arasında kırk yıllık bir mesafe vardır. Ama bir zaman gelecek ve oradan
girerken izdiham yaşanacaktır. Bildiğiniz gibi ben Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte olan yedi kişinin yedincisiyim. O gün bize yemek
olarak sadece ağaç yaprakları ve pelesenk ağacı yaprakları vardı. Yaprak
yemekten ağzımız yaralanmıştı. Ben ve Sa'd b. Malik bir deri bulduk ve onu
ikiye bölüp izarlandık. O yedi kişinin tümü de idareci oldu. Bizden sonra da
idarecileri deneyeceksiniz. Bilmiş olun ki! Kendi gözümde büyük, insanların
gözünde küçük olmaktan Allah'a sığınırım. Bilmiş olun ki peygamberlik
bitmiştir, ancak yerini krallığa bırakacaktır."
Tahric: Müslim (2/408),
"Süleyman b. el-Muğire-İbn Umeyr el-Adevi" kanalıyla; Ebu Nuaym
Hilye'de (1/171), Kurra kanalıyla Humeyd'den ve İbnu'l-Mübarek, Zühd'de (s.
188), Süleyman kanalıyla rivayet ettiler.
20892- Muaz b. Cebel der
ki: "Etleriyle, yağlarıyla ve çocuklarıyla birlikte yedi halife yükü
ağırlığındaki bir taş, Cehennemin kıyısından içine atılacak olsa yetmiş yıl
havada kalıp öyle dibine ulaşır.''
Tahric: Ebu Ya'la, Enes
hadisinden merfu olarak aynısını ve Taberani, Muaz'dan merfu olarak rivayet
ettiler. Heysemi (10/389, 390) der ki: "Senedinde adı belirtilmeyen biri
kişi vardır. Bunun dışındaki ravileri, Sahıh'in ravileridir."
20893- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cehennemle cennet
münakaşa ettiler ve Cehennem: ''Ben kibirliter ve
zalimler için tercih olundum''
dedi. Cennette: ''Ne oluyor da, bana insanların zayifları, düşkünleri ve
çıplaklarından başkası girmiyor'' dedi. Bunun üzerine Allah, Cennete: ''Sen
benim rahmetimsin. Ben seninle kullarımdan dilediğime merhamet ederim''
buyurdu. Cehennem de: ''Sen benim azabımsın. Ben seninle kullarımdan dilediğime
azab ederim. Sizden her biriniz tam olarak dolacaksmız'' buyurdu. Fakat
insanlar Cehenneme atıldıkça, o: ''Daha var mı?''[Kaf, 30] der ve dalmaz. Allah
(kudret) ayağmi onun üzerine koyunca, Cehennem: ''Yeter, yeter, yeter'' der ve
dolup içindekiler birbirine girer. Allah kullarından hiç kimseye zulmetmez.
Şüphesiz ki Allah, dilediğini Cennet için yaratır. ''
Tahric: Buhari (6/173)
ve Müslim 2846 (36) rivayet ettiler.
20894- Başka bir kanalla
Ebu Hureyre'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
Tahric: Buhari (6/137),
İbn Sirin kanalıyla Ebu Hureyre' den aynısını ve Müslim 2846 (35), Ma'mer
kanalıyla rivayet ettiler.
20895- Tavus bildiriyor:
Bir kişinin Ebu Hureyre'nin hadisini İbn Abbas'a anlattığını işittim. Adamın
biri kalkıp bu hadisin içeriğini eleştirince İbn Abbas: "Onları
(Haricileri) bizden ayıran şey, muhkem olan ayetler karşısında boyun eğerken,
müteşabih olan ayetlerin karşısında helak olmalarıdır" dedi.
20896- Tavus der ki: "Bize
ulaşana göre cehennem yaratıldığı zaman meleklerin kalpleri uçmaya başladı.
Adem yaratılınca da sakinleşti."
20897- Ebü Hureyre der
ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adem oğlunu aydınlatan bu
ateşinizin ısısı Cehennem ateşi ısısının yetmiştebiri kadardır" buyurdu.
Ashab: "Ey Allah'ın Resülü! Vallahi bu (kullandığımız) ateş, (asileri
cezalandırmak için) yeterliydi" deyince: "Cehennem ateşi bu ateşe
altmış dokuz kat daha üstün kılındı. Her bir katın sıcaklığı da bunun ısısı
kadardır" buyurdu.
Tahric: Müslim (2842) ve
Tirmizi (2589), Ma'mer kanalıyla rivayet ettiler.
20898- İbn Abbas'ın
azatlısı ikrime bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cehennem azabı en hafif olan kişi, bir köze basan kişinin azabıdır ki sıcaklığından
onun beyni kaynar" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekr es-Sıddik: "Ey
Allah'ın Resulü! Bu cezayı görenin suçu nedir ki?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir sürüsü vardı
ve bu sürüsüyle başkalarının ekinlerine zarar veriyordu. Oysa Allah başkasının
ekininde ve bir ok (veya taş) atımlığı mesafesi kadar da çevresinde hayvan
otlatmayı yasaklamıştır. Kişi dünyada malına haram katmasın ve kendini ahirette
helak etmesin. Cennette derece olarak en düşük olan kişi. ise kendisinden sonra
Cennete kimse girmeyecek alandır. Onun önüne yüz yillık bir mesafe altından
yapılan köşklerle ve inciden evlerle donatılır. Bu mesafede bir karışlık yer
yoktur ki mutlaka imar edilmiştir. Her sabah ona yetmiş bin altın tepsi ile
yemekler getirilir. Her tepsideki yiyeceğin rengi diğerinde bulunmamaktadır.
Onlardan yerken birinci tepside iştahlı olduğu gibi son tepside de iştahlı
olacaktır. Eğer bütün dünya ahalisi yanına inecek olsa kendisine verilenden
onlara yetecek kadar verir ve yanındakinden bir şey eksilmez. "
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
"Kahrolsun
Şeytan" Denilmesi ve Mektupların Yakılması