musannef

Abdurrezzak

KİTABU’L-CAMİ Ma’mer b. Raşid el-Ezdi

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cehennemden Çıkarılacak Kişiler

 

20856- Ebü Hureyre anlatıyor: Bazı kişiler: "Ey Allah'ın Resülü! Kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneşin önünde bulut olmadığı zaman onu görmek için izdiham yaşar mısınız?" buyurdu. Onlar: "Hayır, yaşamayız" cevabını verince, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Siz kıyamet gününde Rabbinizi göreceksiniz. Kıyamet gününde Allah insanları bir araya toplayacak ve: ''(Dünyada iken) kişi kime taptıysa onun peşinden gitsimı buyuracak. Bunun üzerine Güneş'e tapan Güneş'in. Ay'a tapan Ay'ın ve tağutlara tapanlar tağutların peşine takılacaktır. Orada, münafıkları da içlerinde olmak üzere sadece bu ümmet kalacaktır. Allah onlara bildiklerinden değişik bir şekilde tecelli edecek ve: ''Ben sizin Rabbinizimıy diyecektir. Onlar: ''Biz senin şerrinden Allah'a sığınırız. Bizim Rabbimiz gelene kadar burası bizim yerimizdır. Biz Rabbimizi biliriz'' karşılığını vereceklerdir.

 

Sonra Allah tanıdıkları bir suretle onlara tecelli edecek ve: ''Ben sizin Rabbinizim'' diyecektir. Bunun üzerine onlar: ''Sen bizim Rabbimizsin'' diyecek ve peşine takilacaklardır. Bundan sonra da Cehenneme köprü kurulacaktır. Oradan geçen ilk kişi ben olacağım. O gün peygamberlerin duası: ''Allahım! Selamet ver, selam et ver'' demek olacaktir. Cehennemde sa'dan (denilen bir bitkinin) dikeni gibi çengeller olacaktır. Siz hiç sa'dan dikenini gördünüz mü?" Ashab: "Gördük ey Allah'ın Resulü!" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "işte o çengeller sa'dan dikeni gibidir. Onların büyüklüğünü Allah'tan başka kimse bilmez. O, insanları (kötü) amellerinden dolayı çekip alacaktır. insanların kimisi ameli sayesinde kurtulurken, kimisi de takılıp orada kalacak ve daha sonra kurtanlacaktır.

 

Allah vereceği hükmü bitirip dilediği kişileri merhamet ederek Cehennemden çıkarmak murad edince meleklere: ''Allah'tan başka ilah yoktur'' diyen kişileri çıkarmalarını emredecektir. Melekler onları secdelerinin izinden tanıyacaklardır. Zira Allah cehenneme Adem oğlunun secde izini yemesini haram kılmıştir. Bu kişiler yanmış bir şekilde çıkarılacak ve üzerlerine ''Hayat suyu'' denilen bir su dökülecektir. Bunun üzerine sel sularının getirdiği milli toprak üzerinde atların bitmesi gibi tekrar biteceklerdir. 

Orada yüzünü ateşe dönmüş bir kişi kalacaktır. Bu kişi: ''Ey Rabbim! (Cehennemin) kokusu beni mahfetti. Alevi de beni yakıp kavurmaktadır. Yüzümü ateşten çevir'' diyecek ve sürekli olarak Allah'a bu şekilde dua edecektir. Allah: ''Ben bunu yaparsam belki de benden başka bir şey de istersin'' buyurunca, adam: ''Hayır. izzetine yemin olsun ki senden başka bir şey istemeyeceğim'' karşılığmı verecek ve bunun üzerine Allah onun yüzünü ateşten çevirecektir.

 

Sonra adam: ''Beni Cennet kapısma yaklaştır'' diyecektir. Allah: ''Sen benden başka bir şey istemeyeceğini söylemedin mi? Yazıklar olsun sana ey Adem oğlu! Ne kadar gaddarmışsm'' buyuracaktır. Adam yine sürekli olarak dua edince, Allah: ''Ben bunu yaparsam belki de benden başka bir şey de istersin'' buyuracaktır. Adam: ''Hayır, izzetine yemin olsun ki senden başka bir şey istemeyeceğim'' diyerek Allah'a ahd-u misaklar verince Allah onu Cennet kapısma yaklaştıracaktir. 

 

Adam Cennetin içindekilerini görüp bir müddet suskun kaldıktan sonra: ''Ey Rabbim! Beni Cennete sak'' diyecektir. Allah: ''Sen, benden başka bir şey istemeyeceğine dair ahd-u misaklar vermedin mi? Yazıklar olsun sana ey Adem oğlu! Ne kadar gaddarmışsm'' buyuracaktır. Adam: ''Ey Rabbim' Beni mahlukatının en bahtsızı kılma'' diyerek Cennete girmesine izin verilene kadar sürekli dua edecektir. Girdiği zaman da kendisine: ''Filan şeyden dile'' denilecek ve o da dileyecektir. Yine: ''Filan şeyden dile, filan şeyden dile'' denilecek ve dilekleri bitene kadar böyle devam edecektir. En son ona: ''Bunlar ve bir bu kadarı senindir'' denilecektir.

 

Ata b. Yezid el-leysi der ki: Ebu Hureyre: "Bu kişi Cennete girecek son kişidir" dedi. Ebu Said el-Hudrı, Ebu Hureyre ile birlikte oturmaktaydı ve onun anlattığından hiçbir şeyi reddetmedi. Ancak Ebu Hureyre: "Bunlar ve bir bu kadarı senindir" deyince, Ebu Said el-Hudri: "Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu ve bunun on katı senindir'' buyurduğunu işittim" dedi. Bunun üzerine Ebu Hureyre: "Benim aklımda: ''Bu ve bir bu kadarı senindir'' şeklinde kalmıştır" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Buhari, (11/356), Abdurrezzak kanalıyla aynı lafızla ve Müslim (182), Zühri: kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

20857- Ata b. Yesar bildiriyor: Ebu Said el-Hudrı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminler Cehennemden kurtulup güvenlikte oldukları zaman, birinizin dünyada iken hakkını almak uğruna arkadaşı ile yaptığı mücadeleden daha şiddetli bir şekilde ateşe atılmış olan kardeşleri için Rableri ile mücadeleye girişecek ve: ''Rabbimiz! Kardeşlerimiz bizimle namaz kılar ve bizimle oruç tutarlardı. Sen onları Cehenneme attın'' diyecektir. Bunun üzerine Allah: ''Tanıdığınız kişileri çıkarın'' buyuracaktır. Müminler gidecek ve onları yüzlerinden tanıyacaktır. Çünkü ateş onların yüzlerini yakmayacaktır. Ateş onların kimisini bacaklarının yarısına kadar, kimisini de ellerine kadar içine almış olacaktır.

 

Müminler onları Cehennemden çıkartp: ''Rabbimiz! Bize emrettiklerini çıkardık'' deyince. Allah: ''Kalbinde bir dinar ağırlığında iman olan her kişiyi. sonra da kalbinde yarım dinar ağırlığında iman olan her kişiyi çıkarın'' buyuracaktır. Sonra da: ''Kalbinde zerre kadar iman olan kişileri de çıkarm'' buyuracaktır." -Ravi der ki: Ebü Said el-Hudrı: "Bu hadise inanmayan kimse: ''Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttırır ve yapana büyük ecir verir''[Nisa, 40] ayetini okusun" dedi. "Sonra müminler: ''Ey Rabbimiz! Bize emrettiklerini Cehennemden çıkardık ve içinde hayır sahibi hiç kimse kalmadı'' diyecektir. Bunun üzerine Allah: ''Melekler şefaat etti. Peygamberler şefaat etti. Müminler şefaat etti ve Erhamü'r-Rahimin'den (merhametlilerin en merhametlisinden) başka şefaat edecek kimse kalmadı'' buyuracak ve bir veya iki avuç alarak içinden Allah için asla hiçbir şey yapmayan, yanmaktan kömür gibi olan kişileri Cehennemden çıkaracaktır.

 

Onları ''Hayat suyu'' denilen suya götürecek o sudan üzerlerine dökecektir.

Bunun üzerine onlar sel sularının getirdiği milli toprak üzerinde otların bitmesi gibi tekrar biteceklerdir. (Yanmış) cesetlerinden inci gibi çıkacaklardır. Boyunlarında Allah'm azatlıları diye bir gerdanlık olacaktır. Onlara: ''Girin Cennete, gördüğünüz ve dilediğiniz her şey sizindir'' denilecektir. Onlar: ''Rabbimiz! Bize, alemlerden hiç kimseye vermediklerini verdin'' deyince: ''Size benim katımda bundan daha değerlisi vardır'' buyuracaktır. Onlar: ''Rabbimiz! Bundan daha hayırlı başka ne olabilir ki?'' diye sorunca: ''Sizden razı olmamdır, artık size ebediyyen gazap etmeyeceğim'' buyuracaktır. " 

 

Tahric: Buhari, (6/56, 198); Müslim (183), Zeyd b. Eslem kanalıyla değişik lafızlada; Tirmizi (2598); Nesai (81112) ve İbn Mace, Sünen'de (60) rivayet ettiler .

 

 

 

20858- ikrime der ki: Allah, kulları hakkında vereceği hükmü bitirdiği zaman Arş'ının altından içinde: "Rahmetim gazabımı geçti. Ben merhametlilerin en merhametlisiyim" yazan yazısını çıkaracaktır. Sonra Cehennemden Cennet ahalisi kadar -veya: Cennet ahalisinin iki katı kadar, dedi- kişi çıkaracaktır." - Hakem: Ben, ikrime'nin, ancak: "Cennet ahalisinin iki katı" dediğini biliyorum. Ancak bir katı olmasında bir şüphem yoktur" dedi. Tahric: ikrime uyluğunu işaret ederek - "Onların üzerinde: ''Allah'ın azatlıları'' yazılıdır" dedi. Bir kişi ikrime'ye: "Ey Ebu Abdillah! Allah: ''Ateşten çıkmak isterler, çıkamazlar. Onlara sürekli azab vardır''[Maide, 37] buyurmaktadır" dediğinde, ikrime: "Vay haline, onlar Cehennemin hakiki ahalisidir" karşılığını verdi.

 

 

 

20859- Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bazı kavimlere işledikleri suçlardan dolayı ateşten bir yalm değdikten sonra Allah onları rahmetinden dolayı Cehennemden çıkartp Cennete sokacaktır" buyurdu. 

 

Tahric: Buhari (8/143, 91164), Katade kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

20860- İbn Abbas der ki: Ömer b. el-Hattab'ın şu sözünü işittim: "Sizden sonra recmi, Deccal'i, Havz'ı, kabir azabını ve bir kavmin Cehennemden çıkacağını inkar eden bir kavim gelecektir."

 

 

 

20861- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): (kendilerine ateş dokunduktan sonra) Cehennemden "Bir kavim çıkacaktır" buyurduğunu söyledi. 

 

Tahric: Buhari (8/82), ve Müslim (199), Ebu Hureyre kanalıyla rivayet ettilero 

 

 

 

20862- Talk b. Habib der ki: Cabir b. Abdillah'a: "Ateşten çıkmak isterler, çıkamazlar. Onlara sürekli azab vardır"[Maide, 37] ayetini gördün mü? Sen de bir kavmin ateşten çıkacağını söylüyor musun?" dediğimde: "Şehadet ederim ki bu ayet Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indiği zaman sen ona iman etmeden önce biz iman ettik. Sen onu tasdik etmeden önce biz tasdik ettik. Yine şehadet ederim ki sana söyleyeceğim şeyi Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir kavim (kendilerine ateş dokunduktan sonra) Cehennemden çıkacaktır'' buyurdu" karşılığını verdi. Bunun üzerine ona: "Gerçek olarak söyleyeyim ki Vallahi artık seninle asla mücadele etmeyeceğim" dedim.

 

 

 

20863- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kavim (kendilerine ateş dokunduktan sonra) Cehennemden çıkacaktır" buyurmuştur. 

 

Tahric: Müslim (1/107), birden fazla kişi kanalıyla Cabir'den aynısını rivayet etti.

 

 

 

20864- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin kendisiyle istediği bir duası vardır. Ben de duamı kıyamet gününde şefaat için saklamak istiyorum" buyurdu.

 

Tahric: Müslim (1/113) rivayet etti.

 

 

 

20865- Avf b. Malik el-Eşcai der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir yolculukta iken gece vakti bir yerde konakladık. Gece kalkıp baktığımda Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulamadım. Muaz b. Cebel ve Ebu Musa elEş' ari'yi gördüğümde: "Ne istiyorsun?" dediler. Onlara: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nerededir?" diye sorduğumda (biri): "Bilmiyorum" cevabını verdi. Biz bu hal üzere iken vadinin en yüksek yerinde değirmen taşının sesi gibi bir ses işittik. Az bir zaman geçmişti ki Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkageldi. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Biz bu gece vakti seni arıyorduk" dediğimizde: "Bana Rabbimden biri geldi ve beni ümmetimin Cehennem ahalisinin yarısı kadar olması ve şefaatçi olmam arasında muhayyer kıldi. Ben de şefaati tercih ettim" buyurdu. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et de bizi de şefaatine nail olanlardan kılsın" dediğimizde: "Allahim! Onları da kendilerine şefaat edilenlerden eyle" diye dua etti. Sonra da: "Şefaatimin Allah'a ortak koşmadan ölen her kişiye olduğuna dair sizi şahit tutuyorum" buyurdu.

 

Tahric: Taberani rivayet etti. Heysemı (10/370) der ki: "Tirmizi (2441) ve İbn Mace bir kısmını rivayet ettiler."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cennet ve Sıfatları