musannef

Abdurrezzak

KİTABU’L-CAMİ Ma’mer b. Raşid el-Ezdi

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cemaate Tabi Olmak

 

20707- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cemaatten ayrılıp itaatten çıkan, Cahiliye ölümü üzere ölür. Ümmetimin üzerine gelip iyi olana da, kötü olana da ayırım yapmadan vurup, mümin olanlarına hürmet tanımayan, ahid sahibine verdiği sözü de yerine getirmeyen ümmetimden değildir. Körükörüne çekilmiş bir bayrak altında savaşıp öldürülen, asabiyet (ırkçılık) için öfkelenen veya asabiyete çağıran, cahiliye ölümü üzere ölür.''

 

Tahric: Müslim (1848), Eyyub kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

20708- İbn Abbas: "Cemaatten bir karış ayrılan, Cahiliye ölümü üzere ölür" demiştir.

 

Tahric: Buhari ve Müslim aynı mana ile rivayet ettiler.

 

 

 

20709- Yahya b. Ebi kesır'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, Zekeriyya'nın oğlu Yahya'ya beş şeyi israi! oğullarına tebliğ edip öğretmesini, hem kendisinin bunları yapmasını, hem de israil oğullarına yapmalarını emretmesini buyurdu. Yahya bu beş konuda biraz yavaş davranır gibi oldu. Bunun üzerine Hz. isa'ya şöyle denildi: ''Yahya'ya bu şeyleri emretmesini söyle, yoksa sen bunları israil oğullarına emret.'' isa, Yahya'ya bunu söyleyince, Yahya: ''Yapma! Bu beş konuda beni geçersen yere batırılmamdan ve azaba uğramaktan korkarım.'' Sonra Yahya, halkı Beytu'l-Makdis'te topladı ve mescid dolunca insanlar balkonlarda oturdular. Yahya şöyle dedi: ''Allah size beş şeyi öğretmemi ve bunları yapmanızı emretmemi buyurdu. Bunlardan ilki kulluğunu sadece Allah'a yapıp ona hiçbir şeyi ortak koşmamanızdır. Allah'a ortak koşan kimsenin meseli şöyledir: Bir kimse ki, kendi öz malından altın ve gümüşle bir köle satın alan ve sonra o köleye "işte malım, işte evim, çalış ve bana hakkmı öde" diyen kişinin örneği gibidir. O da çalışmakta ve kendi efendisinden başka birine ödeme yapmaktadır. Hanginiz kölesinin bu durumda olmasına razı olur? Sizi yaratan ve rızık veren Allah'tır. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayınız. Allah size namaz kılmanızı emretti. Namaz kılarken yüzünüzü sağa sola çevirip bakmayınız. Çünkü Allah, kulu namazında yüzünü sağa sola çevirmediği sürece yüzünü kulundan ayırmaz. Allah size sadaka vermeyi de emretti. Bunun meseli de düşman güçlerinin esir ettiği ellerini boynuna bağladıkları ve boynunu vurmak üzere ileri sürdükleri kimsenin durumuna benzer. Bu kişi:

 

"Boynumu vurup ne yapacaksınız? Size şu kadar fidye verip kendimi kurtarayım" der. Onlar da: "Olur" deyince, fidye vererek kendini kurtarır. Bunun gibi sadaka da günahı söndürür. Allah size orucu emretti. Oruçlu, bir grup arasında olup sadece kendisinde bir misk kabı bulunan kişinin durumuna benzer. Herkes o kokuyu koklamak ister. Aynı şekilde oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Allah size kendisini daima hatırlamanın emretti. Bunun örneğini de düşman tarafından süratle takip edilen ve sonunda kendisini sağlam bir kaleye atıp kendisini onlara karşı koruyan kimsenin durumu gibidir. Kul da böyledir. Allah'ı hatırlamakla kendisini şeytana karşı korumuş olur."

 

Haris el-Eş' arı' nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben de size Allah'ın bana emrettiği beş şeyi emrediyorum: "Dinlemek, itaat. cemaat, hicret ve Allah yolunda cihad. Kim cemaatten bir kartş ayrtlırsa islam bağını boynundan çıkarmış olur, ancak cemaate tekrar dönerse o zaman başka. Kim cahiliye davasını güderse Cehennem yığınlarından olur." Bunun üzerine bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bu kimse oruç tutsa da, namaz kılsa da aynı mıdır?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaz kılsa da, oruç tutsa da durum aynıdır. Ancak siz kendinizi. Allah'ın size koyduğu isim olan Allah'ın mümin ve Müslüman kulları olarak adlandırın" buyurdu.

 

Tahric: Tirmizi (4/37), "Eban b. Yezid-Haris el-Eşari" kanalıyla merru olarak rivayet etti.

 

 

 

20710- Abdullah b. ez-Zübeyr der ki: Ömer b. el-Hattab, (abiye'de hutbe vermek için kalkıp şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durduğum bu yerde durup şöyle buyurdu: "Ashabıma iyi davranın. Onlar sizin en hayırlılarınızdır. Sonra onlardan sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenleredaha hayırlıdır). Sonra yalan ortaya çıkacak. Hatta kişi, kendisinde istenmediği halde yemin edecek, yine istenmediği halde şahittik edecek. Şeytan tek başına olanla beraberdir. iki kişiden ise daha uzak durur. Kişi, bir kadınla baş başa kalırsa üçüncüleri Şeytan olur. iyilikten memnun olan kötülükten üzülen kişi mümindir. ''

 

Tahric: Tirmizi (3/207), İbn ümer kanalıyla ümer' den rivayet etti.

 

 

 

20711- Halid b. Halid el-Veşkuri der ki: Tüster fethedildiği zaman KUfe'ye gittim. Mescide girdiğimde, aralarında biraz daha yüksekte duran güzel yüzlü bir adamın olduğu bir halka gördüm. Bu adamın Hicazl, olduğu belli oluyordu. Ben: "Bu zat kim?" diye sorunca: "Onu tanımıyor musun?" karşılığını verdiler. Ben: "Hayır" cevabını verince: "Bu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkadaşı Huzeyfe b. el-Veman'dır" dediler. Ben de (halkaya) oturdum. Huzeyfe dedi ki: "insanlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayrı sorarlardı, ben ise şerri sorardım. Halk ona şaşkınlıkla bakınca, Huzeyfe: "Hayret ettiğiniz şeyi size anlatacağım" deyip şöyle devam etti: "islam geldiği zaman, cahiliye döneminde olmayan şeyler oldu. Ben de Kur'an'ı iyi anlıyordum. insanlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip hayrı soruyorlar, ben ise ona şerri soruyordum. Ben: "Va Resulullah, Allah'ın bize verdiği bu hayırdan sonra yine eskisi gibi şer olacak mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verdi. Ben: "Bundan korunmanın yolu nedir ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca: "Kılıç" cevabını verdi. Ben: "Kılıç kullandıktan sonra hayatta kalan olacak mı?" diye sorunca: "Evet. Fesat üzerinde bir emirlik ve duman üzerinde bir sulh olacaktır" buyurdu. Ben:

 

"Sonra ne olacak?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sonra dalalete çağıran davetçiler olacak. O zaman yeryüzünde Allah'ın halifesi olursa, sırtına kamçı vursa ve malını alsa bile ona itaat et. Halife yoksa, (açlıktan) bir ağacın kökünü ısırarak (yiyerek) öl" buyurdu. Ben:

 

"Sonra ne olacak?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra, yanında nehir ve ateş olan Deccal çıkacak. Bu ateşe düşen sevabı hak eder ve günahlan silinir. Nehire düşen ise günahı hak eder ve sevabı silinir" buyurdu. Ben: "Sonra ne olacak?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Kıyametin kopmasına az bir süre kalır. Öyle ki) bir kısrak doğurur ve sahibi onun tayına binmeden kıyamet kopar" buyurdu.

Katade der ki: ""Bundan korunmanın yolu nedir ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca: "Kilıç" cevabını verdi" ifadesini Hz. Ebu Bekr döneminde başgözteren dinden dönme olaylarına yoruyoruz. "Duman üzerinde bir sulh" ifadesi ise "Kin ve düşmanlığa dayalı bir sulh" anlamındadır.

 

Tahric: Farklı kanallarla Ahmed (5/403), Abdurrezzak kanalıyla ve Ebu Davud (4245) rivayet ettiler. Hadisin aslı Buhari ve Müslim'in kitaplarındadır.

 

 

 

20712- Zeyd b. Yusey' bildiriyor: Huzeyfe b. el-Yeman: "Ey kavmim!

Sizden hak istenince verdiniz, siz hakkınızı isteyince ise verilmediği zaman ne yaparsınız?" diye sorunca, biz: "Bu zamana yetişen sabreder" cevabını verince: "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki, o takdirde ona -Cennetegirersiniz" dedi.

 

 

 

20713- Salim, babasından bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab, halka bir şeyi yasakladığı zaman, ailesinin yanına girer veya ailesini toplayıp şöyle derdi:

"Ben falan şeyi yasakladım. Halk, kuşun ete baktığı gibi size bakıyor. Eğer siz bu yasağa düşerseniz, onlar da düşer. Siz sakınırsanız onlar da sakınır. Vallahi, yasakladığım bu şeyi sizden biri yapacak olursa bana olan yakınlığı sebebiyle ona iki kat ceza veririm. Artık dileyen bu yasağa uymasın, dileyen uysun."

 

 

 

20714- Arfece'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir araya gelmiş olan ümmetimi ayırmak için ortaya çıkanı kim olursa olsun öldürünüz."

 

Tahric: Müslim; Nesai ve Ebu Davud rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İdareciyi Küçük Düşürmek