musannef Abdurrezzak |
KİTABU’L-CAMİ Ma’mer
b. Raşid el-Ezdi |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ashabı
20377 - Hasan( -ı BasrI)'
nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ashabımın (diğer) insanlar arasındaki durumu. yemekteki tuz
gibidir." Hasan bu hadisi rivayet ettikten sonra: "Heyhat! insanların
tuzu gitti" demiştir.
20378- Ebu Said el-Hudrı
der ki: Bir askeri birlik gönderileceği zaman: "Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından kimse var mı?" diye sorulacağı, bir, iki veya
üç kişinin bulunması üzerine onları vesile yaparak yardım dilenileceği gün
yakındır. Daha sonra bir ordu çıkacak ve: "Askerler arasında Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından kimse var mı?" diye sorulacak.
Sahabeden kimse bulunamayınca, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabının arkadaşlarından kimse var mı?" diye sorulacak. Bunlardan, bir
veya iki kişi bulunacakl ve bu kişiler denizin ötesinde olsalar bile, onun
yanına gidip kendisinden ilim öğrenecekler.
20379- Abdurrahman b.
Avf der ki: Bir yolculukta Hz. Ömer ile Mekke yolundayken, bir gölgelikte
konaklayıp uyuduk. Uyku sersemiyken Ömer'in yanımdan geçtiğini, ayağıyla
Ukbe'nin kızı Ümmü Gülsüm'e ayağıyla vurup gittiğini gördüm. Ben elbiselerimi
giyip peşinden giderek ona yetiştim ve: "Ey müminlerin emiri! Sana
yetişebilmek için çok yorulduğumu gördüm. insanlar da sana yetişebilmek için
çok yoruluyorlar" dedim. Ömer: "Ben hiç kimseye zorluk çıkardığımı
zannetmiyorum" karşılığını verdi. Abdurrahman b. Avf der ki: "Canım
elinde olana yemin ederim ki, bu şeyi yaptığını (veya yapacağını) düşünüyorum."
20380- Hz. Ali:
"Biz sekine'nin (halkı yatıştırıcı çözümlerin) Hz. Ömer'in dili üzerinde
konuştuğuna uzak bir ihtimal olarak bakmazdık" demiştir.
20381- ikrime b. Halid
bildiriyor: Hafsa, İbn Muti ve Abdullah b. Ömer, Ömer b. el-Hattab ile konuşup:
"Güzel yemek yeseydin, hakkı ayakta tutmak için daha güçlü olurdun"
dediler. Ömer: "Hepiniz bu görüşte misiniz?" diye sorunca:
"Evet" cevabını verdiler. Ömer onlara şöyle dedi: "Hepinizin
benim iyiliğimi istediğinizi biliyorum, ama ben iki arkadaşımı da bu yolda
bıraktım. Eğer ben onların yolunu bırakırsam, menzilde onlara yetişemem."
(Ravi) der ki: Halk kıtlığa maruz kalınca, insanlar durumlarını düzeltinceye
kadar Ömer o yıl yağ ve yağlı bir şey yemedi."
Tahric: Beyhakl,
Sünen'de ve Kenz'de (6/5372) geçtiği üzere İbn Asakir rivayet ettiler.
20382- İbn Ömer
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ömer'in üzerinde beyaz bir
gömlek görünce: "Bu gömleğin yeni mi, yoksa yıkanmış mı?" diye sordu.
Ömer: "Yeni yıkanmış" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Yeni elbiseler giy, hamdederek yaşa, şehid olarak öl, Allah
sana dünyada ve ahirette göz aydınlığı versin" diye dua etti. Ömer:
"Sana da ey Allah'ın Resulü" karşılığını verdi.
Tahric: İbn Mace (3558)
rivayet etti. Ahmed; Taberani ve Mecmau'z-Zevaid'de (9/73) geçtiği üzere İbn
Mace "kısa bir metinle" rivayet ettiler.
20383-
ibnu'I-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rüyamda kendimi Cennette gördüm. Bu sırada Cennetteki köşkünde abdest
alan bir kadın gördüm ve: ''Bu kimindir?'' diye sordum. Bana: ''Ömer'indir''
cevabını verdiklerinde, Ömer'in ne kadar kıskanç olduğunu hatırlayıp oradan
uzaklaştım" buyurdu. Bunu duyan Ömer ağlayarak: "Senden mi
kıskanacağım ey Allah'ın Resulü" dedi.
Tahric: Buhari (12/336-
337), Ukayl kanalıyla Zühri' den ve Müslim rivayet ettiler.
20384- Salim'in
bildirdiğine göre babası (ibn Ömer) dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurduğunu söylerdik: "Rüyamda, bana bir bardak
verildiğini gördüm. Ben onu içti m, hatta o kadar içtim ki. tırnaklarıma kadar
kandığımı hissettim. Sonra artan kısmını Ömer'e verdim." Sahabe: "Bu
rüyayı neyle yorumladın ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ilimle" cevabını verdi.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari (12/319) rivayet etti.
20385- Sahabeden bir
kişinin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Rüyamda, insanların bana üzerinde gömleklerle arz edildiklerini
gördüm. Kiminin gömleği göğsüne, kimisi de daha aşağiya kadar ulaşıyordu. Ömer
bana arz edilince, gömleğinin yerde süründüğünü gördüm. " Sahabe: "Bu
rüyayı neyle yorumladın ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca, Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Din ile" cevabını verdi.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari (12/320); Müslim 2390), "İbn Şihab-Ebu Said
el-Hudri" kanalıyla ve Tirmizi (2285) Abdurrezzak kanalıyla rivayet
ettiler.
20386- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Ömer hançerlendiği zaman Ka'b: "Ömer dua etse, ölümü
ertelenir" deyince, halk: "Sübhanallah! Allah: ''Her ümmet için
belirli bir süre vardır; vakitleri dolunca ne bir saat gecikebilir, ne de öne
geçebilirler''[A'raf, 34] ve: "Ömrü uzun olanın çok yaşaması ve ömürlerin
azalması şüphesiz Kitab'dadır'' buyurmadı mı?''[Fatır, 11] dediler. Zühri der
ki: "Halk, Ömer'in eceli gelince bir saat bile gecikmeyeceğini ve erkene
alınmayacağı görüşündeydi. Eğer ecel gelmemişse, Allah dilediğinin ecelini
erteler, dilediğini öne geçirir. Herkesin yazılı bir eceli ve ömrü
vardır."
20387- Katade'nin
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ümmetim içinde, ümmetime karşi en merhametli olan EbU Bekr'dir. Allah'm
emrini uygulamada en kuvvetli olan Ömer'dir. En hayalıları Osman'dır. Ümmetimin
emini EbU Ubeyde b. el-Cerrah'tır. Ümmetim içinde helali ve haram! en iyi bilen
Muaz'dır. (Kur'an'ı) en iyi okuyanı Ubey'dir. Miras ilmini en iyi bileni
Zeyd'dir." Katade, hadisinde: "Hüküm vermede en bilginleri
Ali'dir" ibaresini eklemiştir.
Tahric: Said b. Mansur
(3/4), Muhammed b. Sabit el-Abdi kanalıyla Katade'den mürsel olarak ve Tirmizi,
"Ma'mer~Enes" kanalıyla başka bir lafızla rivayet ettiler.
20388- Tavus der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'yi Yemen'e gönderirken,
Bureyde el-Eslemı de onunla gitti. Bureyde bir konuda Ali'yi kınayıp, kendisini
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayet edince, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben kimin mevlasıysam, Ali de onun
mevlasıdır" buyurdu.
Tahric: Bezzar, Bureyde
kanalıyla iki yolla ve Ahmed rivayet ettiler.
20389- Muttalib b.
Abdillah b. Hantab der ki: Sakif heyeti gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onlara şöyle buyurdu: "Ya Müslüman olursunuz ya da benden olan
(veya nefsimden olan) birini göndeririz ve bu kişi boynunuzu vurur,
zürriyetlerinizi esir alır, mallarınızı da alır." Ömer şöyle dedi:
"Vallahi! O gün dışında hiçbir zaman emirliği istemedim. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O, bu kişidir" demesini umarak ileriye
doğru uzandım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'ye dönüp elinden
tutarak: "Bu, odur, bu odur" buyurdu.
20390- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: Sa'd b. Ebi Vakkas'ın oğlu, babasından bana bir hadis anlatında,
Sa'd'ın yanına girdim ve: "Bize seninle ilgili bir şey anlat" dedim
ve ona Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'yi, Medine'de yerine
bırakmasını anlattım. Sa'd kızarak: "Sana bunu kim anlattı?" diye
sordu. Ben, kendisine kızmaması için oğlunun anlattığını söylemek istemedim.
Sonra Sa'd şöyle dedi: " Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebük
gazvesine çıkınca, Medine'de Ali'yi bırakınca, Ali: "Her çıktığın yere
seninle gelmek istedim" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Benim yanımdaki konumunun, Harun'un Musa'nın yanındaki konumu gibi
olmasını istemez misin? Ancak benden sonra peygamber gelmeyecek"
buyurdu.
Tahric: Buhari ve Müslim
(2404) rivayet ettiler.
20391- Hasan veya
başkası şöyle dedi: "Hz. Hatice'den sonra ilk müslüman olan kişi, on beş
veya on altı yaşında olan Ali b. Ebi Talib'dir."
20392- İbn Abbas:
"ilk Müslüman olan kişi Ali'dir" demiştir.
20393- Zühri: "Zeyd
b. Harise'den önce kimsenin Müslüman olduğunu bilmiyoruz" demiştir.
Abdurrezzak ise: "ilk olarak Zeyd'in Müslüman olduğunu söyleyen kişinin var
olduğunu bilmiyorum" demiştir.
20394- Katade der ki:
Hamza'nın kızı hakkında Hz. Ali, Cafer ve Zeyd b.
Harise tartışıp durumu
Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayet ettiler. Ali: "Ben onu
Mekke' den müşriklerin arasından çıkardım ve üstelik onun amcasının
oğluyum" dedi. Cafer: "Ben de onun amcasının oğluyum ve teyzesi de
hanımımdır" dedi. Zeyd ise: "Ben onun amcasıyım" dedi.
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyd ve Hamza'yı birbiriyle kardeş
yapmıştı. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'ye: "Sen bendensin,
ben de sendenim" buyurdu. Cafer'e:
"Yaratılışin bana
benziyor, huyun da bana benziyor" buyurdu. Zeyd'e ise:
"Sen benim
azatlımsin ve topluluk içinde en çok sevdiğimsin. Kızı teyzesine
veriyorum" buyurup Hamza'nın kızını Cafer'e verdi.
20395-
ibnu'I-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Hayber günü: "Sancağı, Allah'ı ve Resulünü seven (veya Allah'm ve
Resulü'nün sevdiği) birine vereceğim" buyurdu ve sancağı Ali'ye verdi. Hz.
Ali o gün, bastığı yeri göremeyecek derecede gözlerinden rahatsızdı. Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gözlerine tükürüğünden sürünce gözleri
iyileşti ve (Ali'nin sancağı almasıyla) fetih gerçekleşti.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari ve Müslim rivayet ettiler.
20396- ikrime der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fatıma'yı evlendirdiği zaman (Hz.
Ali'ye): "Ailemden en çok sevdiğim kişiyi seninle evlendirmekten geri
durmadım" buyurdu.
Tahric:
Mecmau'z-Zevaid'de (9/210) geçtiği üzere Taberanı, Ebu Said hadisinden başka
bir lafızla rivayet etti.
20397-
ibnu'l-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Hiçbir müslümanın malı bana EbU Bekr'in malı kadar faydalı
olmadı. '' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'in malında, kendi
malıymış gibi tasarrufta bulunurdu.
Tahric: Buhari (7/9),
Ebu Said hadisinden ve Tirmizi (4/310), Ebu Hureyre hadisinden rivayet ettiler.
20398- Abdullah b. Mesud'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Eğer birini dost edinecek olsaydım. İbn Ebi Kuhafe'yi dost edinirdim.''
Tahric: Müslim 2383 (4),
İbn İshak kanalıyla ve Buhari rivayet ettiler.
20399- İbn Sirin der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zatu's-Selasil gazvesinde, Amr b.
el-As'ı orduya komutan yaptı. (Amr der ki) ben Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! insanlar arasında en çok kimi
seviyorsun?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Aişe'yi" cevabını verince, ben: "Kadınları kastetmedim"
dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman
babasını" buyurdu.
Tahric: Buhari (5/6,
209), Ebu Osman kanalıyla Amr b. el-As'tan; Müslim (2384), Amr b. elAs
kanalıyla ve İbn Hibban, Kays b. Ebi Hazım kanalıyla rivayet ettiler.
20400- Katade der ki:
Mescid'in yanında bir arsa vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kim bu arsayı satın alıp Mescid'i genişletir? Buna karşılık kendisine
aynısı Cennette verilir?" buyurunca, Osman o arsayı alıp Mescid'e katıl.
Tahric: Tirmizi (4/321),
Sumame b. Hazn kanalıyla rivayet etti.
20401- Sehl b. Said der
ki: Hz. Osman bir gün halktan Allah için söylemelerini isteyerek şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr, Ömer ve ben Uhud
dağına çıktık. Üzerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr,
Ömer ve Osman varken dağ sallanınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Sabit dur ey Uhud! Üzerinde. bir Peygamber. bir sıddik ve iki
şehitten başkası yoktur" buyurdu. Bunu biliyor musunuz?" dedi. Ma'mer
der ki: "Katade'nin de aynı hadisi rivayet ettiğini duydum."
Tahric: Tirmizi (4/321),
Sümame b. Hazn el-Kuşeyrı kanalıyla; Buhari, Enes kanalıyla ve Mecmau'z-Zevaid'de
(7/55) geçtiği üzere Ebu Ya'la rivayet ettiler.
20402- Ebu Musa
el-Eş'arı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir
bahçedeyken, bir adam gelip selam verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Git ve ona izin verip Cennetle müjdele" buyurdu.
Gittiğimde, bu kişinin Ebu Bekr olduğunu gördüm ve: "Gir! Cennetlik
olduğunu müjdelerim" dedim. Bunun üzerine Ebu Bekrı oturana kadar Allah'a
hamd etti. Sonra bir başkası gelip selam verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Git ve ona izin verip Cennetle müjdele" buyurdu.
Gittiğimde, bu kişinin Ömer olduğunu gördüm ve: "Gir! Cennetlik olduğunu
müjdelerim" dedim. O da oturana kadar Allah'a hamd etti. Sonra başka biri
gelip selam verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Git ve ona
izin verip, şiddetli belalardan sonra Cennete gireceğini müjdele" buyurdu.
Gittiğimde, bu kişinin Osman olduğunu gördüm ve: "Gir! Şiddetli belalardan
sonra Cennetlik olduğunu müjdelerim" dedim. Bunun üzerine Osman,
oturuncaya kadar: "Allahım! Bana sabır ver" dedi.
Tahric: Buhari (7/26,
38) ve Müslim (2403), Ebu Osman kanalıyla rivayet ettiler.
20403- Zühri'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir adam, ineğe binip onu sürünce, inek kendisine dönüp: ''Ben bunun için
yaratlımadım, ben çift sürmek için yaratLidım'' dedi." Halk:
"Sübhanallah! (inek
konuşur mu)" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben
buna inanıyorum. Ebu Bekr ve Ömer de inanıyor" buyurdu.
20404- Zühri'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir çoban koyunlarını otlatırken, kurt gelip bir oğlağı kaptı, çoban
kurdun peşinden gidip oğlağı kurtarınca, kurda çaba na dönüp: ''Bu koyunlara
yırtıcı(lar yani Kıyamet) gününde, onlara benden başka çoban'ın olmadığı günde
kim bakacak?'' dedi." Halk: "Sübhanallah! Kurt konuşur mu"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben bütün bunlara
inanıyorum. Ebu Bekr ve Ömer de inanıyor" buyurdu.
Tahric: Buhari /7/17),
"Şuayb-Ebu Hureyre" kanalıyla rivayet etti.
20405- İbn Sırın der ki:
Huzeyfe'ye bir şey sorulunca: "Şu üç kişi fetva verebilir: Nasih ve
mensuhu bilen" karşılığını verdi. Halk: "Bunu kim bilir ki?"
diye sorunca, Huzeyfe: "Ömer bilir" deyip şöyle devam etti:
"(ikincisi) valinin / yöneticinin görevlendirdiği biri olup fetva
vermekten başka çaresi kalmayan, üçüncüsü ise üzerine vazife olmayan işlere
karışan (mütekellif) kimse."
Tahric: Darimi (s. 35),
"Hişam -Huzeyfe" kanalıyla rivayet etti.
20406- Ebu Ubeyde, İbn
Mes'üd'dan bidiriyor: Said b. Zeyd: "Ey Ebu Abdirrahman! Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etti. Peki şimdi o nerede?" diye
sorunca, İbn Mes'üd: "Cennette" cevabını verdi. Said: "Vefat
eden Ebü Bekr nerede?" diye sorunca, İbn Mes'üd: "O, her hayırda ilk
olarak aranan kişidir" cevabını verdi. Said: "Vefat eden Ömer
nerededir?" diye sorunca, İbn Mes'ud: "Salihlerden bahsedilince, ilk
olarak Ömer'den bahsedilir" dedi.
20407- İbn Mes'ud şöyle
derdi: "Ömer, islam'ın sağlam kalelerinden birisiydi. insanlar içine
girdiklerinde bir daha çıkmazlardı. Ancak ölümünden sonra bu kale teslim oldu.
Artık insanlar bu kaleden çıkmaya ve bir daha girmemeye başladılar. Ömer bir
yol tutunca, o yolun kolayolduğunu görürdük. Salihlerden bahsedilince, ilk
bahsedilecek kişi Ömer' dir. Bir konudaki fazlalık veya eksiklik ona bakılarak
ayırt edilebilirdi. Vallahi, onun gibi birine ölünceye kadar hizmet etmek
isterdim. ''
Tahric: Taberani iki
senetle rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir. bak: Mecmau'z-Zevaid
(9/78).
20408- Ala b. irar, İbn
Ömer'e, Hz. Ali ile Osman'ı sorunca, İbn Ömer şöyle dedi: "Ali'nin evi
(Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinin yanındaki) şu evdir. Ondan sana
bahsetmeyeceğim. Osman ise uhud günü (savaşa katılmayarak) büyük bir günah
işledi, Allah onu affetti. Size karşı küçük bir suç işleyince ise siz onu
öldürdünüz."
Tahric: Nesai, Sünen
el-Kübra'da rivayet etti.
20409- Hz. Aişe der ki:
Ben ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir abanın altındayken, Ebu
Bekr girmek için izin istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona izin
verdi ve abanın altından çıkmadan onun işini gördü. Sonra Ebu Bekr çıktı. Sonra
Ömer gelip girmek için izin istedi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona izin verdi ve abanın altından çıkmadan onun da ihtiyacını giderdi. Sonra
Osman girmek için izin isteyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
elbiselerini düzeltip oturdu ve onun da ihtiyacını giderdi. Osman çıkınca ben:
"Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr izin isteyince, durumunu değiştirmeden onun
ihtiyacını giderdin. Sonra Ömer izin isteyince yine durumunu değiştirmeden onun
da ihtiyacını giderdin. Sonra Osman izin isteyince toparlandın" dedim.
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Osman utangaç
(çekingen) biridir. Eğer o durumdayken girmesine izin verseydim. ihtiyacını
bana söylememesinden korktum. ''
Zühri der ki: "
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yalancıların söylediği gibi:
"Meleklerin
kendisinden utandığı kişiden utanmayayım mı?" dememiştir."
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari (2/277) ve farklı kanallarla Müslim (2403) rivayet ettiler.
20410- Ubeydullah b.
Abdillah b. Utbe bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
aralarında Abdurrahman'ın da bulunduğu bir gruba bir şeyler verdi ama
Abdurrahman'a vermedi. Abdurrahman ağlayarak çıkınca, Ömer onunla karşılaştı
ve: "Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Abdurrahman:
"Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gruba bir şeyler verdi, bana ise vermedi.
Bunun, bende gördüğü bir suçtan dolayı olmasından korkuyorum" cevabını
verdi. Ömer, Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girip
Abdurrahman'ın durumunu anlatınca, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ben ona kızgın değilim. Sadece onu imanma havale ettim" buyurdu.
20411- Enes bildiriyor:
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ubey b. Ka'b'a: "Rabbim bana,
sana Kur'an okumamı emretti" buyurunca, Ubey: "Sana adımı mı
söyledi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana
adını söyledi" cevabını verince, Ubey ağladı. Ma'mer der ki: "Eban b.
Ayyaş'ın Enes'ten bildirdiğine göre Ubey: "Orada (Rabbimin huzurunda)
anıldım mı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Evet" cevabını verdi. Bunun üzerine Ubey ağladı.
Tahric: Buhari (5/45,
6/216, 217) ve farklı kanallarla Müslim (2/294) rivayet ettiler.
20412- Ata el-Horasanı
der ki: Said b. el-Müseyyeb'in yanındayken Bilal'den bahsetti ve şöyle dedi:
Dini konusunda hırslıydı. Allah yolunda ve dini sebebiyle işkenceye uğruyordu.
Müşrikler onun kendi dinlerine girmesini istedikleri zaman o: "Allah"
derdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'i bulup:
"Yanımızda para olsaydı Bilal'i satın alırdık" buyurunca, Ebu Bekr,
Abbas b. Abdilmuttalib'i bulup: "Bana Bilal'i satın al" dedi. Abbas,
Bilal'in sahibine gidip: "Şu kölen işe yaramaz ve satamayacağın duruma
gelmeden onu bana satar mısın?" dedi. Bilal'in sahibi: "Bunu ne
yapacaksın? Bu pistir, şöyledir, böyledir?" karşılığını verince, Abbas:
"Teklifini tekrar etti ve Bilal'i satın aldı. Sonra onu Ebu Bekr'e
gönderdi ve Ebu Bekr de Bilal'i azad etti. Bilal, Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) müezzinlik yapardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) vefat edince, Bilal Şam'a gitmek istedi. Ebu Bekr:
"Yanımda kal"
deyince, Bilal: "Eğer beni kendin için azad ettiysen, yanında tut, eğer
Alah için azad ettiysen, beni bırak da Allah'a gideyim" dedi. Ebü Bekr:
"Git" deyince, Bilal Şam'a gitti ve vefat edinceye kadar orada kaldı.
20413- Hişam b.
Urve'nin, babasından bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hutbe verip şöyle buyurdu: "Halk. Usame'yi komutan tayin etmemden dolayı,
tıpkı babasını komutan tayin edince kınadıkları gibi beni kınıyorlar. Babası,
içinizde en çok sevdiğim kişiydi. Ondan sonra aranızda en çok sevdim kişi de
odur (Usame'dir). ''
Tahric: Buhari (7/62),
İbn Ömer kanalıyla aynısını rivayet etti.
20414- Enes der ki: Sa'd
b. Muaz'ın cenazesi taşınırken, münafıklar, Kurayza hakkında verdiği hüküm
sebebiyle: "Cenazesi ne kadar da hafif" dediler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu öğrenince: "Melekler onu taşıyorlardı
(bu sebeple insanlara hafif geldi)" buyurdu.
Tahric: Müslim (2469),
Enes kanalıyla ve Tirmizi (4/356), Abdurrezzak kanalıyla rivayet ettiler.
20415- Enes der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipek bir elbise hediye edilmişti.
Sahabe bu elbiseye hayretle bakınca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Neden hayret ediyorsunuz? Vallahi, Sa'd b. Muaz'm Cennetteki
mendilleri bundan daha güzeldir" buyurdu.
Tahric: Tirmizi (3/41)
rivayet etti.
20416- Zeyd b. Sabit der
ki: "Mushafları yazdığımız zaman, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) duyduğum bir ayetin olmadığını gördüm ve onu Huzeyme b. Sabit
el-Ensarl'nin yanında buldum. Bu ayet: "İnananlardan, Allah'a verdiği abdi
yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de
beklemektedir. Abdlerini hiç değiştirmemişlerdir"[Ahzab, 23] ayetidir.
Huzeyme'ye iki şahit yerine geçen manasında "Zu'ş-Şehadeteyn"
denirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun şahitliğini iki kişinin
şahitliği yerine saymıştır. Huzeyme, Sıffın savaşında öldürüldü.
Tahric: Buhari (8/366),
(4/24, 6/146),
20417- Zühri veya
Katade, ya da ikisi şöyle dediler: Bir Yahudi, şikayetçi olarak Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Senin hakkında hüküm (aleyhine) verdim" buyurdu. Yahudi:
"Delilin nedir?" diye sorunca, Huzeyme b. Sabit el-Ensarı gelerek:
"Ben, senin hakkında verdiğin hükme şahitlik ederim" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sen olayı nereden
biliyorsun?" diye sorunca, Huzeyme: "Ben sana, daha büyük bir hususta
inandım. Senin semadan getirdin habere inandım" cevabını verdi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun şahitliğini iki kişinin
şahitliği yerine saydı.
Tahric: Ebu Davud ve
Nesai aynısını rivayet ettiler.
20418- Hasan(-ı BasrI)
der ki: Hatıb b. Ebi Beltea'nın bir kölesi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Hatıb, yüzüme vurdu. Vallahi bu
sebeple cehenneme gireceğini sanıyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Yalan söyledin. O. Bedir ve Huneyn'e katıldı"
buyurdu.
Tahric: Tirmizi (4/360),
Ebu'z-Zübeyr kanalıyla Cabir'den rivayet etti.
20419- Aişe binti Sa'd
der ki: "Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud günü
"Annem babam sana feda olsun" dediği muhacirin kızıyım."
20420- ikrime'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uhud günü Sad'a:
"Babam sana feda olsun" dedi. Sonra da: "Babam ve annem sana
feda olsun" dedi.
20421- Hz. Aişe şöyle
derdi: "Hassan hakkında hayırdan başkasını söylemeyin. O, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına müşrikleri hicvederdi." Ravi der ki:
"Hassan, Aişe'nin yanına girince, Aişe ona bir yastık koyar ve Hassan ona
yaslanarak otururdu."
20422- Harice b. Zeyd
bildiriyor: ümmu'I-Ala el-Ensariyye şöyle derdi: Muhacirler Medine'ye gelince,
Ensar onları misafir etmek için kura çektiler. Osman b. Maz'un, bizim payımıza
düştü. Osman hastalanınca onu tedavi ettik. Sonra vefat edince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yanına girdi. Ben: "Allah sana
merhamet etsin, ey Ebu's-Saib! Allah'ın sana ikramda bulunduğuna şahitlik
ederim" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'm
ona ikramda bulunduğunu nereden biliyorsun?" diye sordu. Ben: "Vallahi,
bilmiyorum" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ona ölüm Rabbinden geldi ve onun için hayır dilerim. Vallahi. ben Allah'm
peygamberi olduğum halde ne bana, ne de size ne yapılacağmı bilmiyorum"
buyurdu.
Ben: "Vallahi,
ondan sonra kimseyi temize çıkarmayaçağım" dedim. Sonra rüyamda Osman için
akan bir pınar gördüm ve bu rüyamı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, onun
amelidir" buyurdu.
Ma'mer der ki: Zühri'nin
şöyle dediğini duydum: Müslümanlar, Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kızı Fatıma vefat edince: "Bizden önce giden elçimiz / öncümüz
Osman b. Maz'un'a yetiş" sözü gibi söylemeyi hoş görmezlerdi.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari (3/74, 12/332) rivayet etti.
20423- Ma'mer'in, bir
arkadaşından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd b.
Muaz hakkında: "Allahım! Attığını (okunu) isabet ettir ve duasını kabul
et" diye dua etti.
Tahric: Ebu Nuaym
(1/93), "Musa b. Ukbe-Sa'd" kanalıyla rivayet etti.
20424- Zühri anlatıyor:
Huzeyfe b. el-Yeman, Abs kabilesindendi ve Ensar' dandı. Uhud günü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber babasıyla birlikte şiddetli bir
şekilde savaştı. Müslümanlar, babası Yeman'ın etrafını çevirip kılıçlarıyla ona
vurmaya başladılar. Huzeyfe: "Allah sizi bağışlasın. O merhamet edenlerin
en merhametlisidir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Huzeyfe'nin böyle dediğini öğrenince yanındaki değeri daha da arttı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk'e giderken, kendisine vahyin gelmesi için
bineğinden indi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesini çökertince,
deve yularını çekip kalkmak istedi. Huzeyfe yuları tutarak deveyi çökertti ve
devenin yanında oturdu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp
devesinin yanına gelince: "Kim o?" diye sordu. Huzeyfe: "Huzeyfe
b. el-Yeman" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sana bir sır söyleyeceğim, bunu kimseye söyleme. Falan kişinin ve filan
kişinin cenaze namazını kılmam yasaklandı" buyurup münafıklardan bir
grubun adını saydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edip daha
sonra Ömer hilafete geçince, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabından biri vefat ettiği zaman, Ömer, eğer vefat edenin o gruptan
olduğundan şüphelenirse, Huzeyfe'nin elini tutar ve bu konuda ona uyardı. Eğer
Huzeyfe cenazenin peşinden gidip namazını kılarsa, o da kılar, ondan ayrılırsa,
Ömer de bu kişinin namazını kılmaz ve birisine namazı kılmasını söylerdi.
20425- Zühri bildiriyor:
Sabit b. Kays: "Ey Allah'ın Resulü! Helak olmaktan korktum. Allah, kişinin
yapmadığı şeyle övülmesini yasaklarken, ben övülmeyi seviyorum. Allah gösterişi
yasaklarken, ben güzelliği seviyorum. Allah, seslerimizi senin sesinin üzerine
çıkarmamızı yasaklamış, ama ben sesi gür biriyim" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Sabit! Övülerek yaşamayı, şehid olarak
ölmeyi ve Cennete girmeyi istemez misin?" buyurdu. Sabit, Müseyleme ile
olan savaşta şehid edildi.
Tahric:
Mecmau'z-Zevaid'de (9/321) geçtiği üzere Taberilill, M. el-Evsat'ta ve M.
el-Kebir'de rivayet etti.
20426- Ümmü Seleme der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı Mescid'i inşa ederken,
sahabeden her biri birer kerpiç taşırken, Ammar b. Yasir, biri kendi yerine,
diğeri de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerine olmak üzere iki
kerpiç taşıyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp onun
sırtını sıvazlayarak: "Ey Sümeyye'nin oğlu! insanlara bir, sana ise iki
ecir vardır. Son azığın da bir içimlik süt olacak ve seni azgın bir grup
öldürecek" buyurdu.
Tahric: Farklı
kanallarla Müslim (2/396) rivayet etti.
20427- Ebu Bekr b.
Muhammed b. Amr b. Hazm, babasından bildiriyor:
Ammar b. Yasir öldürülünce,
Amr b. Hazm, Amr b. el-As'ın yanına girip:
"Ammar öldürüldü.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu azgın bir grup
öldürecektir'' buyurduğunu duydum" dedi. Amr, korku içinde istirca yaparak
''İnna lillahi ve inna ileyhi raciun'' diyerek) kalkıp Muaviye'nin yanına
girdi.
Muaviye: "Neyin
var?" diye sorunca, Amr: "Ammar öldürüldü" cevabını verdi.
Muaviye: "Ammar öldüyse ne olmuş?" karşılığını verince, Amr:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu azgın bir grup öldürecek''
buyurduğunu duydum" dedi. Muaviye: "Senin (onu bizim öldürdüğümüze
dair olan) delilin hükümsüzdür. Onu biz mi öldürdük? Onu Ali ve arkadaşları
getirip mızraklarımızın altına -veya kılıçlarımızın arasına- atarak
öldürdüler" dedi.
Tahric: Mecmau'z-Zevaid'de
(9/297) geçtiği üzere Taberanı ve Mecmau'z-Zevaid'de (7/242) geçtiği üzere
Ahmed, Müsned'inde rivayet ettiler.
20428- Zühri der ki:
Muhacirler Ömer'e: "ibn Abbas'ı çağırdığın gibi bizim de çocuklarımızı
çağırmayacak mısın?" diye sorunca, Ömer: "Aklı eren bir gençtir. Onun
soru sormayı bilen bir dili ve akleden bir kalbi vardır" cevabını verdi.
20429- Hişam b. Urve,
babasından bildiriyor: Allah yolunda çekilen ilk kılıç, Zübeyr'in kılıcıdır.
Şeytan tarafından, (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Mekke'nin üst taraflarında yakalandığına dair bir haber
yayılınca, Zübeyr kılıcını alıp insanları yara yara koşmaya başladı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce: "Neyin var ey Zübeyr?"
diye sordu. Zübeyr: "Ey Allah'ın Resulü! Bana yakalandığın söylendi"
cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona ve kılıcına dua
etti.
Tahric: Hilye'de (1/89)
geçtiği üzere Ahmed, "Hammad b. Usame-Urve" kanalıyla rivayet etti.
20430- Katade der ki:
Hz. Ali, (emel günü Zübeyr'in kaçtığını öğrenince: "Safıyye'nin oğlu hak
üzere olduğuna inansaydı kaçmazdı" dedi. Ali bu sözü şunun için
söylemişti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikisiyle vaktiyle Beni
saide sofasında karşılaşınca, Zübeyr'e: "Onu seviyor musun ey
Zübeyr?" diye sordu. Zübeyr: "Neden sevmeyeyim" karşılığını
verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona zulmederek
kendisiyle savaştığın zaman halin ne olur?" buyurdu. Zübeyr'in bu sebeple
kaçtığı söylenir.
20431- ismail b.
Umeyye'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "İki gencin, cehenneme girmesini istemiyorum. Attab b. Esid ve
Eban b. Said -veya- Cübeyr b. Mut'im." Ravi bu isimlerde şüphe etmiştir.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözü onlar Müslüman olmadan önce
söylemiştir.
20432- Hasan( -ı Basri)'
nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ben Arapların öncüsüyüm, Bildi da Habeşilerin öncüsüdür. Suheyb, Rumların
öncüsü, Selman ise Fdrisilerin öncüsüdür ''
Tahric:
Mecmau'z-Zevaid'de (9/305) geçtiği üzere farklı kanallarla Taberanı ve Tirmizi
(2785) rivayet ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kadınsı Erkekler
ve Erkeksi Kadınlar